11. Kalkınma Planı TBMM’ye sunuldu..

0

2019-2023 dönemini kapsayan 11. Kalkınma Planı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayının ardından Türkiye Büyük Millet Meclisine sunuldu.

Kalkınma Planı’na göre 2023 yılında GSYH’nin 1 trilyon 80 milyar dolara, kişi başına gelirin 12 bin 484 dolara yükseltilmesi hedefleniyor. Planda, ihracatın 226,6 milyar dolara çıkarılması, işsizliğin yüzde 9,9’a düşürülmesi, 4,3 milyon ek istihdam yaratılması hedefleniyor.

Plan, katılımcı bir anlayışla ve uzun bir çalışma sonucu hazırlanırken, tüm bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları, kamu meslek teşekkülleri ile sivil toplum örgütleri hazırlıklara katıldı. Ayrıca internet üzerinden gerçekleştirilen “vatandaş anketi” yoluyla 19 bin kişiyi aşkın katılımcıdan planın önceliklerine dair fikir ve öneriler alındı.

Planın, Türkiye’nin kalkınma vizyonunu ortaya koyarak, milletin temel değerlerini ve beklentilerini karşılamak, ülkenin uluslararası konumunu yükseltmek ve halkın refahını artırmak için temel yol haritası olması öngörülürken, vizyonu “Daha fazla değer üreten, daha adil paylaşan, daha güçlü ve müreffeh Türkiye” olarak belirlendi. Planın merkezinde, her alanda yatay ve dikey olarak rekabetçiliğin ve verimliliğin artırılması yer alıyor.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk kalkınma planı olan ve 15 yıllık bir perspektifle hazırlanan On Birinci Kalkınma Planı, her alanda topyekün bir değişim ve dönüşüm öngörüyor. On Birinci Kalkınma Planı ile Türkiye’nin yüksek gelir grubu ülkeler ile en yüksek insani gelişmişlik seviyesindeki ülkeler arasına girmesi amaçlanıyor.

Bu amaçla 2023 yılında GSYH’nın 1 trilyon 80 milyar dolara, kişi başına gelirin 12 bin 484 dolara yükseltilmesi, ihracatın 226,6 milyar dolara çıkarılması hedefleniyor. İşsizlik oranının yüzde 9,9’a düşürülmesinin hedeflendiği planda, enflasyon oranlarının da kalıcı bir biçimde düşük ve tek haneli rakamlara indirilmesi hedefi yer alıyor.

Plan dönemi boyunca kamu mali disiplinin korunması ve maliye politikalarının, enflasyon oluşturmayacak şekilde ekonominin kaliteli büyüme patikasına girmesini desteklemesi öngörülüyor. Uygulamaya konulacak politika ve tedbirlerle ihracatın 226,6 milyar dolara, ithalatın ise 293,5 milyar dolara ulaşması ve turizmde hedeflenen gelir artışıyla cari işlemler açığının milli gelire oranının dönem sonunda yüzde 0,9 olarak gerçekleşmesi hedefleniyor.

Plana göre, para politikasında fiyat istikrarını ve finansal istikrarı esas alan politika çerçevesine devam edilecek, güçlendirilmiş politika koordinasyonu altında enflasyon yüzde 5 hedefine kademeli şekilde inecek. Plan dönemi sonunda GSYH’ya oranla kamu kesimi borçlanma gereğinin yüzde 1,7, genel devlet açığının yüzde 1,8, merkezi yönetim bütçe açığının ise yüzde 2 olarak gerçekleşmesi hedefleniyor.

Uluslararası doğrudan yatırımların özellikle sanayi sektörüne çekilmesi ve komple yeni yatırımların payının artırılmasının sağlanacağı plana göre, maliye politikası çerçevesi mali disiplini esas alan, nitelikli büyümeye destek veren, kaynakları itibarıyla sürdürülebilirliğe, kullanım yerleri itibarıyla ise etkinliğe ve verimliliğe dayalı bir kaynak harcama yaklaşımıyla yürütülecek. İstihdama ilişkin de hedeflerin yer aldığı plana göre, söz konusu dönemde 4,3 milyon ilave istihdam yaratılacak.

Plan 3 taşıyıcı sütuna oturuyor

Planda hukukun üstünlüğü, güçlü demokrasi ve sürekli geliştirilen temel hak ve hürriyetler, kalkınma çabasının taşıyıcı sütunları olarak benimseniyor. Ekonomide istikrar ve sürdürülebilirlik, beşeri, sosyal ve mekansal gelişme alanlarında refahın artışı ve adil paylaşımı ile süreklilik arz eden bir gelişmişlik yönelimi, planda öncelikli amaçlar olarak ortaya konuluyor.

Kalkınmanın hızlandırılmasında önemli rol oynayacak güçlü bir eğitim hamlesi ile milli teknoloji hamlesinin öngörüldüğü On Birinci Kalkınma Planı, her alanda rekabetçiliği ve verimlilik artışını sağlamaya odaklanıyor. Plan, “rekabetçi üretim ve verimlilik”, “istikrarlı ve güçlü ekonomi”, “nitelikli insan ve güçlü toplum”, “yaşanabilir şehirler ve sürdürülebilir çevre” ile “hukuk devleti, demokratikleşme ve iyi yönetişim” eksenlerinden oluşuyor.

Planda yerli üretimin artırılması ve sanayileşmenin hızlandırılması öngörülürken, sanayi sektörü odak sektör olarak belirlendi. İmalat sanayi ve içinde yer alan kimya, ilaç-tıbbi cihaz, makine-elektrikli teçhizat, otomotiv, elektronik ve raylı sistem araçları da öncelikli sektörler olarak yer aldı. Tarım, turizm ve savunma sanayisi de öncelikli gelişme alanları olarak belirlendi.

Planda “istikrarlı ve güçlü ekonomi” ekseni altında ekonomide; para, maliye, gelirler ve dış ticaret politikaları ile bu politikaları güçlendirecek makroekonomik hedeflere ilişkin temel çerçeve ve prensiplere yer veriliyor. “Rekabetçilik üretim ve verimlilik” ekseni altında, ekonomide rekabetçilik ve verimlilik artışı sağlanarak hedeflenen yapısal dönüşüm ve refah artışına destek sağlayacak politikaların kapsandığı planda, “nitelikli insan ve güçlü toplum” ekseninde ise beşeri sermayenin güçlendirilmesi, kapsayıcı büyüme yaklaşımının belirgin bir biçimde hayata geçirilmesi ve refahın toplumun tüm kesimlerine yaygınlaştırılması amacıyla uygulanacak politikalar ele alınıyor.

“Yaşanabilir şehirler ve sürdürülebilir çevre” ekseni altında da ekonomik ve sosyal faydanın artırılmasına paralel olarak çevrenin korunması, şehirlerde ve kırsal alanlarda yaşam kalitesinin iyileştirilmesi ile bölgeler arası gelişmişlik farklarının azaltılmasına yönelik hedef ve politikalara yer veriliyor.

“Hukuk devleti, demokratikleşme ve iyi yönetişim” ekseni altında ise hukuk devleti ve demokratikleşme ilkelerinin, devleti oluşturan tüm kurum ve kuruluşlarda güçlü bir şekilde egemen kılındığı, kamu yönetiminde katılımcılık, şeffaflık ve hesap verebilirliğin her düzeyde hayat bulduğu iyi yönetişim anlayışının pekiştiği hedef ve politikalar ele alınıyor.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz