2 bin çocuk cezaevlerinde büyüyor..

0

HDP Çocuk Komisyonu kuruldu. Bir çocuk komisyonunun kurulmasınının MYK’da karar altına alındığını belirten HDP Şrnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz, şunları söyledi:

“Türkiye’de bugün resmi rakamlarla yaklaşık 2 milyon çocuk çalıştırılmaktadır. Türkiye’de çocuk işçiliği halihazırda yasak olmasına rağmen engellenmemektedir. Çocuk işçiliği çocukları çocukluklarını yaşamaktan alıkoyan, potansiyellerini ve saygınlıklarını eksilten, fiziksel ve zihinsel gelişimlerine zarar veren işlerde neredeyse köle emeği koşullarında çalıştırılmasına dönüşmüştür. Yapılan araştırmalar çocuk işçiliğinin en önemli nedenleri arasında savaş, göç, yoksulluk, gelir adaletsizliği kayıt dışılık, ucuz iş gücü talebi ve denetimsizliğin olduğunu ortaya koymaktadır.

Yine, anneleriyle birlikte 0-6 yaş grubu toplam 345 çocuk cezaevinde bulunmaktadır. Bunun yanı sıra 60‘ı kız çocuğu olmak üzere 1.896 çocuk cezaevinde tutulmaktadır. Çocuklar cezaevlerinde şiddet, işkence, taciz ve kötü muameleye maruz kalmaktadırlar. Yakın tarihte Pozantı, Şakran, Kürkçüler, Antalya ve Sincan Çocuk Ceza İnfaz Kurumları’nda kalan çocukların gördüğü işkence, kötü muamele ve diğer onur kırıcı muameleler bunlardan sadece kamuoyuna yansıyan birkaçıdır.

Ayrıca dezavantajlı gruplar içinde yer alan engelli/nöroçeşitli çocuklar ve mülteci çocuklar için eğitim hakkı, ayrımcılık yasağı, çatışma etkilerinin azaltılması ve çocuklara fiziksel, hukuki ve psikolojik olarak korunma sağlanmasında tamamlayıcı çabaların desteklenmesi bakımından bütünlüklü politikalar üretilmemekte, uluslararası sözleşme hükümlerinin ısrarla altını çizdiği çocuğun yüksek yararının gözetilmesi gerekliliği çoğu zaman kağıt üzerinde kalan, hayatta bir karşılığı olmayan bir söyleme dönüşmektedir. Özellikle Kürdistan’da devletin narkopolitika uygulamalarıyla çocuklar madde bağımlısı hale getirilmektedirler.

Türkiye’de çocukların karşı karşıya kaldığı yapısal sorunların çözülmemesi çocukluğa ilişkin yerleşik tahayyülden ileri gelmektedir. Buna göre çocuklar yurttaş olarak kabul edilmemekte, daha ziyade ya ebeveyn veya aileye bağımlı/ailenin uzantısı şeklinde ya da üzerine gelecek inşa edilebilen bir nesne/şey olarak kurgulanmaktadır. Yine çocuklar birer özne olarak görülmemektedir; yaşamları, yaşam alanları ve gelecek tahayyülleri hakkında toplumsal sorunların çözüm süreçlerine katılmaları engellenmektedir.

Oysa çocukların kendileri ve yaşam alanları hakkında fikir beyan etmesi, taleplerde bulunması, karar alma süreçlerinin belli aşamalarına dahil olması ve esasen toplumsal sorunların çözüm süreçlerine katılabilmesi yalnızca toplumsal değerlere duyarlı sosyal devlet olmanın ve demokratik işleyişin bir gereği değil aynı zamanda çocukların karşı karşıya kaldığı sorunların çözüme kavuşması açısından da oldukça önemlidir.

Nüfusun yaklaşık 3’te 1’ini oluşturan çocukların şiddete ve istismara uğraması, maddeye bağımlı hale getirilmesi, çalıştırılması, evlendirilmesi ve anadilinde eğitim ve ücretsiz sağlık hakkı gibi temel haklarından mahrum edilmesi yaygın biçimde devam ederken çocuklara yönelik kapsayıcı politikalar hala üretilebilmiş değildir. Bu yapısal sorunların çözüme kavuşması yönünde devlet etkin politikalar geliştirmemektedir. Çocukların gündeme gelmesi ancak Ceylan Önkol ve Uğur Kaymaz gibi çocuklar katledildiğinde, zırhlı araçların çarpması sonucu yaşamlarını yitirdiklerinde ya da Ensar Vakfı, Rabia Naz vakaları gibi büyük istismar vakaları yaşandığında mümkün olabilmektedir.”

HDP Parti Meclisi Üyesi Nuray Türkmen ise amaçlarını şöyle sıraladı: “Meclis bünyesinde yalnızca çocuklar için çalışan bir ihtisas komisyonun kurulması için gerekli çalışmaları yürüteceğiz.

HDP, Çocuk Bakanlığının kurulması için birçok defa kanun teklifi vermiştir. Bu bakanlığın kurulması için çalışmaya devam edeceğiz.

Meclis’te kamu bütçesinin oluşturulduğu bütçeleme süreçlerinde ‘Çocuklara Duyarlı Bütçelemeyi’ hayata geçirmek için çalışacağız.

Yine, çocuklarla çalışan sivil toplum örgütleri, baro ve diğer kurumlarla beraber geniş katılımlı bir sempozyum düzenleyerek bütünlük bir çocuk politikasının inşası için çalışacağız.

Yerel yönetimlerde, kamu kurumlarında ve TBMM’de gündeme gelecek yasal düzenlemelerde, uygulama ve kararların çocuklar üzerindeki dolaylı ve doğrudan etkisini analiz etmek ve değerlendirmek için ‘Çocuk Etki Değerlendirmesi (ÇOED)’ raporlarının hazırlanmasına yönelik yasal altyapının oluşturulması için gerekli çalışmaları yapacağız.

Türkiye’nin Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 17., 29. ve 30. maddelerine koyduğu çekincelerin kaldırılmasına yönelik ulusal ve uluslararası çalışmaların yapılması için çalışacağız.

Çocuk cezaevlerinin kapatılması amacıyla gerekli alt yapı çalışmalarının sağlanması için yasama faaliyetleri yürüteceğiz. Türkiye’de 18 yaşın altında olup tutuklanan ya da yargılanan çocukların ceza hukuku sisteminin parçası olan bir kurumda değil özerk ve bağımsız çocuk eğitim merkezlerinde kalması, bu kurumların cezalandırma değil sosyal ve psikolojik destekle yönlendirme ve eğitim amaçlı olarak yeniden düzenlenmesi ve bağımsız bir denetime tabi olması için gerekli yasal alt yapının oluşması için çalışacağız.

Bir kültürel soykırım kurumu olarak işlev gören Yatılı Bölge Okullarının kaldırılması ve yarattığı tahribatı bütün gerçekliğiyle ortaya konulması için ‘Yatılı Bölge Okulları Hakikat ve Uzlaşma Komisyonu’ adıyla bir komisyon kurulmasına yönelik çalışmalar yapacağız.

HDP Çocuk Komisyonun kurulmasıyla amaçlanan nihai hedef ise Galler gibi birçok ülkede örneği bulunan Çocuk Parlamentosunun Türkiye’de de oluşturulması ve toplumsal yaşamın bütününde tüm çocukların eşit kabul edilerek kendi sözlerini söyleyebilme gücünü kazanmasıdır. Ayrıca Türkiye’nin çekince koyduğu BM Çocuk Hakları Sözleşmesine karşı da UNESCO ve UNICEF’e mektup gönderdik.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz