2016 Çılgın Projelerin Yılı Oldu

0

“Çılgın proje” denince çoğu insanın aklına Kanal İstanbul projesi geliyor muhtemelen. Ancak Bu yıl açılışı yapılmış ve yapılacak olan projeler de bana kalırsa başlı başına çılgınca. Özellikle Türkiye’nin sürekli değişen siyasi konjonktüründen bağımsız olarak bu projelerden bazılarının planlanan tarihten önce bitmesi ise gerçekten etkileyici. Bugün bu projeleri artıları ve eksileriyle kendi gözümden anlatmak istiyorum.

Osman Gazi Köprüsü

Yapımına 29 Ekim 2010’da başlanmış; açılışı ise FETÖ’nün hain darbe girişiminden iki hafta önce, yani 1 Temmuz 2016’da yapılmış, Binali Yıldırım’a göre İzmit Körfezi’nin gerdanlığı olan köprü. Dokuz günlük Ramazan Bayramı tatilinden hemen önce açıldığı için devletin millete verdiği bir bayram hediyesi olarak köprüden geçiş tatil süresince ücretsizdi. Bu süre zarfında dört arkadaşımla birlikte motosikletlerimiz üzerinde biz de ihtişamlı köprüden geçerek İznik’te yaşayan bir dostumuzun yanına iftara gitmiştik.

Osman Gazi Köprüsü'nün adının Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından ilk defa halka duyurulduğu gün. O zamanlar Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı ise Binali Yıldırım'dı.
Osman Gazi Köprüsü’nün adının Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından ilk defa halka duyurulduğu gün. O zamanlar Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı ise Binali Yıldırım’dı.

Köprünün ihtişamı bir yana, yolu körfezden karşıya geçen her motorcunun artık bir ritüeli haline gelen Eskihisar-Topçular feribotunu baypas etmesi bize büyük bir zaman kazandırmıştı. Çünkü TEM otoyolundan Eskihisar Feribot İskelesi’ne gidebilmek için önce bağlantı yolundan E-5’e inip, oradan bir süre devam edip yeniden başka bir bağlantı yolundan iskeleye inmek başlı başına 15-20 dakikamızı alıyordu. Üstüne üstlük feribotun karşıya geçişinin de 35-40 dakika sürdüğünü göz önüne alırsak Osman Gazi Köprüsü bize nereden baksanız en az 45-50 dakika kazandırmıştı.

Tabii ücretsiz geçiş süresi sona erdikten sonra köprüden geçişler de haliyle azaldı. Çünkü başından beri köprü “yüksek geçiş ücreti” ile anılıyordu. Otomobiller için geçiş ücreti 88,75 TL iken motosikletler için bu ücret 62,10 TL oldu. Açıkçası otomobil geçiş ücreti konusunda herhangi bir şikayetim yok, hatta bu yaz 4-5 kere otomobille bu köprüden geçtim. Ancak motosiklet geçiş ücreti gerçekten çok yüksek. Nedenini açıklayayım.

İzmit Körfezi'nin gerdanlığı.
İzmit Körfezi’nin gerdanlığı.

Bir hizmetin bedelinin yüksek veya düşük olduğunu hesaplayabilmek için alternatif seçeneklere bakmak gerekir. Osman Gazi Köprüsü’nden geçmek istemeyen bir kişinin iki alternatifi vardır; körfezi dolaşmak veya feribotu kullanmak. Körfezi dolaşmak başlı başına bir eziyet. Zaman kaybını bir kenara koyarsak, o duble yol boyunca bağlantı yollarının ve trafik ışıklarının oluşturduğu yoğunluk bu güzergahı sürekli kullanan biri için artık çekilmez bir hal alıyor. Ayrıca körfezden dolaşmak ekstra ücret ödemeyi gerektirmediği için para vererek geçtiğiniz bir köprüyle kıyaslamak çok da mantıklı değil. Elmayla armut kıyası gibi olur böyle bir durum.

Ben Osman Gazi Köprüsü’nün fiyatını Eskihisar-Topçular feribotunun fiyatıyla kıyaslamayı tercih ediyorum. Köprünün kazandırdığı zamanı ve yakıt sarfiyatından ettirdiği tasarrufu göz önüne alırsak otomobil için feribota 60 TL verirken köprüye 88,75 TL vermek mantıksız değil. Dünyanın neresine giderseniz gidin, zaman kazandıran hizmetler her zaman standart hizmetlerden pahalı olmuştur. Ancak motosikletin feribot ve köprü geçiş ücretleri arasında mantıksız bir oran var bana göre. Bir kere standart bir motosiklet, standart bir otomobilden sekizde bir oranda daha hafif olduğu için yol kaplamalarına otomobillerden çok daha az zarar verirler. Motosikletler için feribot geçiş ücreti 13 TL iken köprüden geçebilmek için ekstradan neredeyse 50 TL daha vermek, insana köprünün kazandıracağı zamanı sorgulatıyor. Bence Osman Gazi Köprüsü’nün motosikletler için geçiş ücreti yeniden düzenlenmeli. 25 TL civarında olması kulağa mantıklı geliyor.

Sözleşmeye göre yapımı 15 Mart 2020'de bitecek İstanbul-İzmir Otoyolu.
Sözleşmeye göre yapımı 15 Mart 2020’de bitecek İstanbul-İzmir Otoyolu.

Fiyat konusu haricinde aslında bu köprü, İstanbul-İzmir Otoyolu‘nun vazgeçilmez bir parçası olduğu için de büyük bir öneme sahip. Otoyol tamamlanınca İstanbul-İzmir arası yolculuk üç buçuk saate düşecek deniliyor ancak yasal hız limitini aşmadan ve mola vermeden bir hesap yapıldığında bu üç buçuk saatin; otoyolun başlangıcı olan Gebze’den otoyolun bitişi olan İzmir’in girişine kadarki olan bölümünü baz alarak hesaplandığı kolayca ortaya çıkıyor. Beşiktaş’ta oturup İzmir’e seyahat ederken bu otoyolu kullanmak isteyen biri, yapacağı hesaplamada bu üç buçuk saatin üzerine Beşiktaş-Gebze arasında geçecek süreyi de eklemesi gerek. Hatta İzmir’in girişinden şehrin neresine gideceğine göre değişecek süreyi de. Sanıyorum bu üç buçuk saat, gerçekçi bir hesaplama ile ortalama beş saate çıkacak. Ancak yine de makul bir süre, hükumetin siyasi görüşü fark etmeksizin toplumun her kesiminden takdir topladığı tek bir alan varsa o da zaten ulaştırma alanında yaptığı çalışmalarıdır.

Yavuz Sultan Selim Köprüsü

Halk arasında “üçüncü köprü” olarak da bilinen Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osman Gazi’nin aksine; fiyatından çok mesafeyi uzatmasıyla gündeme geldi. İstanbul’un bir hayli kuzeyinde yer alan köprünün yapım amacı da Osman Gazi’ye benzer olarak bir otoyolu birleştirmekti. Yine halk arasında “üçüncü hava limanı” olarak da bilinen yeni hava limanının önünden geçen Kuzey Marmara Otoyolu (Otoyol 7). -Buraya bir dipnot sıkıştırmak istiyorum, yeni hava limanı 2018’de faaliyete girdikten sonra Atatürk Hava Limanı kapatılacağı için teknik olarak yeni hava limanı üçüncü olmuyor.- Köprünün iki ana amacı var diyebiliriz. Bunlardan biri; kamyon, TIR, otobüs gibi uzun ve ağır araçların şehir içi trafiğini yavaşlatmaması için YSS Köprüsü’nden geçmek zorunda bırakılmaları. Bence son derece mantıklı bir karar. O köprüden geçmek zorunda kalan şoförler isyanlarda ancak burada bence her gün evinden işine, işinden evine giderken otobüs ve TIR’ların boşalttığı Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nü kullanan insanların ulaşım için harcadığı süreyi kısaltmak; otobüs ve TIR şoförlerinin kat ettiği mesafeyi kısaltmaktan toplumsal olarak daha faydalı.

Üçüncü köprü yapım aşamasındayken.
Üçüncü köprü yapım aşamasındayken.

Diğer amaçlardan biri ise İstanbul’un bir ucundan diğerine giderken şehir içi trafiğine girmeden ulaşımın sağlanabilmesi. Örneğin; Beylikdüzü’nde oturup İzmit’te çalışan biri için YSS Köprüsü ve iki ucunu bağladığı otoyol bulunmaz bir nimet. Ayrıca ithalat ve ihracatın ulaştırma omurgası olan kara yolu taşımacılığı açısından, şehir içindeki trafiğe çıkma yasağından ve trafik yoğunluğundan etkilenmeyerek Anadolu ve Avrupa arasında kesintisiz ulaşım sağlamak da bu köprü ve otoyol sayesinde mümkün. Mesafenin uzamasından şikayet eden otobüs ve TIR şoförleri bu duruma alışmak zorunda. Köprü trafiğe açıldıktan birkaç hafta sonra özellikle şehirler arası otobüs şoförleri çok şikayetçiydi. İstanbul’dan Bursa’ya otobüsle giden yolcuların seyahatini, YSS Köprüsü’nün iki saat uzattığını iddia ediyordu bir otobüs şoförü. Neyse ki İstanbul’dan Bursa’ya gitmek için YSS Köprüsü tek seçenek değil. Avrupa Yakası’ndan Bursa’ya gitmek isteyen bir yolcu pekala deniz otobüsünü kullanabilir. Deniz yoluyla seyahat etmek istemeyen biri de Bursa’ya giden otobüslere Anadolu Yakası’ndan binebilir. Maalesef toplumca değişen şartlara karşı gösterdiğimiz ilk refleks, adapte olmaktansa şikayet etmek. Bu durumu aşmamız gerek.

Avrasya Tüneli

Trafiğe açılışı 20 Aralık 2016 olan tünelin bir ucu Kazlıçeşme’de, diğer ucu ise Göztepe’de olacak. Şahsi tahminim, İstanbul trafiğini büyük ölçüde rahatlatacak olması yönünde. Geçiş ücreti otomobiller için 4 Dolar + KDV olarak belirlendi. Bugünkü şartlarda aşağı yukarı 15 TL’ye denk geliyor. Herhangi bir hafta içi günü, iş çıkışı saati Kazlıçeşme’den Göztepe’ye 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nü kullanarak geçmeyi hayal ederseniz; Avrasya Tüneli’ni kullanarak kazanacağınız 2 saat için 15 TL’nin gayet makul bir bedel olduğunu idrak edebilirsiniz. Benim tünelle ilgili tek bir sorunum var. O da tüneli sadece otomobiller ve minibüslerin kullanabilecek olması. Motosikletlerin tünelden geçmesi yasakmış. Neden yasak olduğuna dair de herhangi bir açıklama yapılmadı. Mantıklı bir açıklaması varsa tabii ki şikayet etmek yerine kabulleniriz ancak motosiklet sürücülerinin de tünelden geçmek isteyebileceği akıllara gelmemiş veya umursanmamışsa bu bir hatadır ve düzeltilmesi gereklidir.

Avrasya Tüneli'nden bir kesit.
Avrasya Tüneli’nden bir kesit.

Bu sıraladığım projeler, İstanbul trafiği için son derece gerekli ve geç kalınmış; her gün yollarda heba olan insanlara derin bir nefes aldıracak projeler olduğu için ben çılgın proje deyimini bu eserler için kullanmayı tercih ettim. Geçiş ücretleri konusundaki tartışmalar ise bence 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nün ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nün geçiş ücretlerinin düşük olmasından kaynaklanıyor. Evet, yanlış okumadınız. Bence birinci ve ikinci köprülerin geçiş ücretleri düşük. Şehir merkezinde kaldıkları için, tüm trafik yoğunluğunu şehrin geneline yaymaktansa merkezde topladığı için bu iki köprünün ücretleri artırılmalı. İstanbul kadar bile kalabalık olmayan birçok Avrupa şehrinde şehir vergisi diye bir olgu var. Şehre girerken ve eğer ikamet etmiyorsanız o şehirde kalmak için belli bir vergi ödemeniz gerekiyor bazı Avrupa şehirlerinde. Nüfusu resmi olarak 14 milyon dense de gayri resmi olarak 20 milyonu bulan İstanbul gibi bir şehirde nüfus yoğunluğunun dağıtılması gerek. Aslında Kanal İstanbul projesi de burada devreye giriyor.

İstanbul Boğazı’nın ortalama 60-70 km batısında açılacak kanalın civarına yeni bir şehir kurulacağı gibi; bir de Anadolu Yakası’nda, Şile taraflarında ek olarak bir yeni şehir daha inşa edilecek. Amaç merkezde toplanan yoğunluğu şehrin iki ucuna dağıtmak. Bu hususla ilgili tek bir korkum var, o da yoğunluğu dağıtmayacağı gibi dışarıdan daha çok göçe ev sahipliği yapabilme potansiyeli. İstanbul dışındaki şehirlere doğru yatırımlar yapıldığı takdirde bu korkum gerçekleşmeyecektir muhtemelen, devlet planlamasının bu açıdan eskiye kıyasla daha sağlıklı olduğuna inanıyorum.

Her ne kadar çılgın proje diyebileceğim bir çalışma olmasa da geç kalınmış başka bir gelişme daha olacak önümüzdeki hafta. O da Mahmutbey gişelerinin FSM Köprüsü’ndeki gibi serbest geçiş olacak şekilde düzenlenmesi. Vatandaşlar, 20 Kasım’dan itibaren gişelerden geçerken hız kesmek ve şerit değiştirmek zorunda kalmadan rahatlıkla yol alabilecekler. Bu uygulamanın İstanbul trafiğini %30 azaltacağını vurguluyor yetkililer. Madem öyle, aynı çalışmanın derhal 15 Temmuz Şehitler Köprüsü için de yapılması gerek. Köprü geçiş yoğunluğu göz önüne alınırsa, önümüzdeki sömestr tatili bu çalışma için uygun olabilir. Yetkilileri buradan göreve çağırmış olayım.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz