2021 Bilançosu ve 2022 Planı

5
gündogdu
Mehmet Gündoğdu
Latest posts by Mehmet Gündoğdu (see all)

Genelde birçok insanın, yıl sonunda ve yeni bir yıla girerken, çılgınca eğlence, sorumsuzca ve sınırsız tüketim merkezli yılbaşı kutlamaları aklına geliyor.

Çeşitli yöntemlerle beyinler, şartlandırılmış olduğu bir gerçektir.

Oysa yeni bir yıl demek ömürden bir yıl eksilmiş, bir yıl daha yaşlanılmış, ölüme bir yıl daha yaklaşılmış, demektir.

Şayet yıl sonuna ve yeni yıla bu zaviyeden bakılırsa, çılgınca eğlence değil;

Bilakis nefis muhasebesi, murakabe yapmak, iç denetim, hayatın gerçekleri ile yüzleşmek;

Gelecek için planlama yapmak, ölüm ve sonrası için hazırlıklı olmak daha doğru, akıllıca geliyor insana!

Kurum ve kuruluşlar bile geçmişin muhasebesini, kar- zarar hesabı yaparak bilanço çıkarmak sureti ile; Geleciğin planını, bütçe ve kendilerine yeni hedefler koymak sureti ile yapmaktadırlar.

Esasen Yılbaşları sadece kurum ve kuruluşlar için değil, şahıslar içinde Muhasebe ve Murakabe vaktidir.

Geçen yılın sonunda, gelen yılın başında, geçmişin muhasebesi ve gelecek yıl için planlama ve murakabe vakitleri olarak değerlendirilmelidir.

(Muhasebe; Hesaplaşma, hesaba çekmek veya çekilmek anlamlarına gelir.  Geçmiş veya yıllık bilanço çıkarmaktır. Dini manada muhasebe, nefsin yaptığı iyi ve kötü işler açısından kendini hesaba çekmesidir. İç denetimdir. “Nefislerinizi ölmeden önce hesaba çekiniz” hadisinde ile buna manaya işaret olunur.

Murakabe; Teftiş ve Denetim anlamına gelir. Kulun, sürekli biçimde Allah Teâlâ’nın denetimi/gözetimi altında bulunduğunun şuur ve idrakinde olması anlamında tasavvufî bir terimidir.)

Bu noktada nefis muhasebesi ve gelecek planlaması için biz Müslümanların; birinci derecede referansımız, Ayet-i Kerime’lerden ve ikinci derecede referansımız, Hadis-i Şerif’lerden istifade edelim, tefekkür edelim diye Ayet ve Hadisleri yorumsuz olarak sunuyoruz.

Herkes kendi derûnî hislerine ve düşüncelerine, göre değerlendirsin istiyoruz.

Ayet-i Kerîme’ler

يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اتَّقُوا اللّٰهَ وَلْتَنْظُرْ نَفْسٌ مَا قَدَّمَتْ لِغَدٍۚ وَاتَّقُوا اللّٰهَۜ اِنَّ اللّٰهَ خَب۪يرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ

Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve herkes, yarın için (ahirete) önceden ne göndermiş olduğuna baksın. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır” (Haşr/18).

وَلَا تَكُونُوا كَالَّذ۪ينَ نَسُوا اللّٰهَ فَاَنْسٰيهُمْ اَنْفُسَهُمْۜ اُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ

Allah’ı unutan ve bu yüzden Allah’ın da kendilerine kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. İşte onlar fasık kimselerin ta kendileridir”(Haşr/19).

اِقْتَرَبَ لِلنَّاسِ حِسَابُهُمْ وَهُمْ ف۪ي غَفْلَةٍ مُعْرِضُونَۚ

İnsanların hesaba çekilmeleri yaklaştı. Halbuki onlar gaflet içinde yüz çevirmekteler” (Enbiya/1).

يَوْمَ تَجِدُ كُلُّ نَفْسٍ مَا عَمِلَتْ مِنْ خَيْرٍ مُحْضَراًۚۛ وَمَا عَمِلَتْ مِنْ سُٓوءٍۚۛ تَوَدُّ لَوْ اَنَّ بَيْنَهَا وَبَيْنَهُٓ اَمَداً بَع۪يداًۜ وَيُحَذِّرُكُمُ اللّٰهُ نَفْسَهُۜ وَاللّٰهُ رَؤُ۫فٌ بِالْعِبَادِ

“Herkesin yaptığı iyiliği ve yaptığı kötülüğü hazır bulacağı günde kişi, kötülükleri ile kendi arasında uzak bir mesafe bulunmasını ister. Yine Allah sizi kendisine karşı dikkatli olmanız hakkında uyarmaktadır. Allah kullarını çok esirgeyicidir”(Al-i İmran/30).

وَوُضِعَ الْكِتَابُ فَتَرَى الْمُجْرِم۪ينَ مُشْفِق۪ينَ مِمَّا ف۪يهِ وَيَقُولُونَ يَا وَيْلَتَنَا مَالِ هٰذَا الْكِتَابِ لَا يُغَادِرُ صَغ۪يرَةً وَلَا كَب۪يرَةً اِلَّٓا اَحْصٰيهَاۚ وَوَجَدُوا مَا عَمِلُوا حَاضِراًۜ وَلَا يَظْلِمُ رَبُّكَ اَحَداً

“Kitap ortaya konur. Suçluları, kitabın içindekilerden korkuya kapılmış görürsün. “Eyvah bize! Bu nasıl bir kitaptır ki küçük, büyük hiçbir şey bırakmadan hepsini sayıp dökmüş!” derler. Onlar bütün yaptıklarını karşılarında bulurlar. Senin Rabbin hiç kimseye zulmetmez” (Kehf/49).

ثُمَّ لَتُسْـَٔلُنَّ يَوْمَئِذٍ عَنِ النَّع۪يمِ

“Sonra o gün, nimetlerden mutlaka hesaba çekileceksiniz?”  (Tekasür/8)

Hadis-i Şerifler

عَنْ شَدَّادِ بْنِ أَوْسٍ رَضِيَ الله عَنْهُ قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى الله عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : اَلْكَيِّسُ مَنْ دَانَ نَفْسَهُ وَعَمِلَ لِمَا بَعْدَ الْمَوْتِ وَالْعَاجِزُ مَنْ أَتْبَعَ نَفْسَهُ هَوَاهَا وَتَمَنَّى عَلَى اللهِ

Hazreti Şeddâd ibn Evs (radıyallahü anh)’ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte, Rasulullh Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:

“Akıllı kimse, sürekli kendi nefsini sorgulayan ve durmadan ölüm ötesi hayat için çabalayandır. Nefsini hevâsının peşinde koşturan ve buna rağmen Allah Teâlâ’dan beklentileri olan kimseye gelince o zavallının tekidir.” (Tirmizi, Kıyame, 25; İbn Mace, Zühd, 21; Müsned, 4/124)

Rasûl-i Ekrem Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), Ebû Zerr hazretlerinin şahsında bütün ümmet-i Muhammed’e şöyle seslenmiştir.

جَدِّدِ السَّفِينَةَ فَإِنَّ الْبَحْرَ عَمِيقٌ

 وَخُذِ الزَّادَ كَامِلاً فَإِنَّ السَّفَرَ بَعِيدٌ

وَخَفِّفِ الْحِمْلَ فَإِنَّ الْعَقَبَةَ كَئُودٌ

وَأَخْلِصِ الْعَمَلَ فَإِنَّ النَّاقِدَ بَصِيرٌ

“Gemini bir kere daha elden geçirerek yenile, çünkü deniz çok derin.

Azığını tastamam al, şüphesiz yolculuk pek uzun.

Sırtındaki yükünü hafif tut, çünkü tırmanacağın yokuş sarp mı sarp.

Amelinde ihlâslı ol, zira her şeyi görüp gözeten, tefrik eden ve hakkıyla değerlendiren Allah senin yapıp ettiklerinden de haberdardır.” (Deylemi)

İbn Mesut (r.a) Rasulullah’ın (sallallâhu aleyhi ve sellem), şöyle buyurduğunu söyledi:

عَنِ ابْنِ مَسْعُودٍ عَنِ النَّبِىِّ (صعلم) قَالَ؛

  لاَ تَزُولُ قَدَمَا ابْنِ آدَمَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ مِنْ عِنْدِ رَبِّهِ حَتَّى يُسْأَلَ عَنْ خَمْسٍ عَنْ عُمْرِهِ فِيمَا أَفْنَاهُ وَعَنْ شَبَابِهِ فِيمَا أَبْلاَهُ وَمَالِهِ مِنْ أَيْنَ اكْتَسَبَهُ وَفِيمَ أَنْفَقَهُ وَمَاذَا عَمِلَ فِيمَا عَلِمَ .

Ademoğlu şu beş şeyden sorguya çekilmedikçe Rabbinin huzurundan ayrılamaz:

Ömrünü nerede geçirdiğinden,

Gençliğini nerede tükettiğinden,

Malını nerden kazandığından, Nereye harcadığından,

İlmiyle nasıl amel ettiğinden. (Tirmizi, Kıyame, 2601)

Hz Ömer (r.a) dan rivayet edilen bir Hadisi Şerif’te: Resulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem), şöyle buyurdu.

 عَنْ عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ قَالَ حَاسِبُوا أَنْفُسَكُمْ قَبْلَ أَنْ تُحَاسَبُوا  وزِنوا أنفسَكم قبل أن تُوزَنوا  

وَتَزَيَّنُوا لِلْعَرْضِ الْأَكْبَرِ وَإِنَّمَا يَخِفُّ الْحِسَابُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ عَلَى مَنْ حَاسَبَ نَفْسَهُ فِي الدُّنْيَا

“Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekiniz. Amelleriniz tartılmadan önce de ölçülü olunuz!  Hesap günü için hazırlıklı olun. Şüphesiz dünyada sorumlu davranan kimsenin hesabı hafif olacaktır.” (Tirmizi,İbn Ebi Şeybe, Beyhaki)

Abdullah bin Abbas (r.a)’ın rivayet ettiğine göre; Resulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem), şöyle buyurdu.

عَنْ عَبْدِالله بِنْ عَبّٰاس : نِعْمَتانِ مَغْبُونٌ فِيهِما كَثِيرٌ مِنَ النَّاسِ: الصِّحَّةُ والفَراغُ.

 “İnsanların çoğunun aldandığı iki nimet vardır. Sıhhat ve boş vakit ( Buhar, Rikak, 1).

Ve nihayet: حٰاسِبُوا اَنْفُسَكُمْ قَبْلَ اَنْ تُحٰاسَبُوا.                                                                                  

“Hesaba çekilmezden evvel siz kendinizi hesaba çekin” hadisi hayat düsturumuz olmalı.

Vesselam.

5 YORUMLAR

  1. Sn hocam, bir önceki yazınızda üzerine parmak bastığım noktayı ayrıntıya dökmüşsünüz… İyi de olmuş.

    Aktardıklarınıza bir göz atınca “Akıllı kimse…” ile başlayan bir hadis ve “Sonra o gün, nimetlerden mutlaka hesaba çekileceksiniz (Tekasür/8)” şeklindeki ayet dikkatimi çekti.

    “Akıl” çok önemli bir nimet. Bizde bunun kıymeti yeterince bilinmiyok ki akılsız işlerden müslümanlar ve bütün ülke zarar görüyor. Adeta her Yeni Yıl bir önceki yılı aratır oldu. Geçen yıl bu zamanlar Yeni Yıla büyük umutlarla girilmişti. Bir yıl geçti. Bilançoya bakarsak görünür hemen her bakımdan zarardayız. Müslümanlara “aklın” önemi konusunda verilmesi gereken bilgiler olmalı. Bu konuda din adamlarının büyük eksikliği ve ihmalkarlığı olduğunu düşünürüm. Bunun vebali yok mu?

  2. Şam valisi hz.ebu vakkas r.a tek cümlelik “Bilesin ki, ben Nuşirevan’dan daha az adil değilim.” tek cümlelik mektubu ile adaleti hatırlatan hz.Ömer r.a.
    Muhammed aleyhissalatü vesselamı, hak peygamber olarak gönderen Allah’a yemin ederim ki, Fırat kenarında bir oğlak kaybolsa (yahut bir kurt bir koyunu kapsa) korkarım ki kıyamet gününde onun bile hesabı Ömer’den sorulur!” “Kenar-ı Diclede bir kurt kapsa koyunu, Gelir de adl-i ilâhi Ömer’den sorar onu!”diye iki büklüm olan
    sayın hocamızın yazısının finalindeki hadisi hem rivayet edip hem de gereğini yerine getiren
    bir devlet başkanı.
    Hz Ömer (r.a) dan rivayet edilen bir Hadisi Şerif’te: Resulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem), şöyle buyurdu.
    Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekiniz. Amelleriniz tartılmadan önce de ölçülü olunuz! Hesap günü için hazırlıklı olun. Şüphesiz dünyada sorumlu davranan kimsenin hesabı hafif olacaktır.” (Tirmizi,İbn Ebi Şeybe, Beyhaki)
    Rabbimiz islam dünyasına hz.ömer r.a. gibi devlet adamları nasib etsin

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz