2023-2027 Stratejik İnsan Kaynağı planlaması..

0

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kamu ve özel sektörün ihtiyaç duyacağı insan kaynağının belirlenmesi amacıyla 2023-2027 Stratejik İnsan Kaynağı planlamasının çalışmalarına başladıklarını açıkladı.

Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi tarafından hazırlanan “e-İnsan” programının tanıtım töreninde konuşan Erdoğan, “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” düsturuyla tüm çalışmalarının merkezine insanı yerleştirmiş bir hükümet olduklarını savundu. Ülkeye kazandırdıkları demokrasi, kalkınma devrimlerinin gerisinde hep “önce insan” anlayışının bulunduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

“İktisadi kalkınmanın bir ayağı fiziki alt yapı ve hizmet unsurları ise diğer ayağı yetişmiş insan kaynağıdır. Bu ikisi bir araya gelmeden kalkınma gerçekleşmez. Dolayısıyla Türkiye’nin kalkınmasını sadece yollarda, köprülerde, barajlarda, tünellerde, binalarda aramak eksik bir yaklaşımdır ki bunu başarıyla icra etmiş bir hükümetiz. Asıl büyük kalkınma atılımını, eğitimiyle, öğretimiyle, sağlığıyla, sporuyla, sosyal destekleriyle ve diğer tüm unsurlarıyla insan kaynağımızı geliştirmekte gösterdik.”

Erdoğan, Türkiye’nin geçmişte yaşadığı sıkıntıların da en önemli yansımalarının insan kaynağı üzerinde ortaya çıktığını hatırlattı. Vesayet denilen anlayışın, insanların çoğunluğunu sadece karar alma ve yönetim mekanizmalarından değil, aynı zamanda temel ve hak ve özgürlüklerden de mahrum bırakmanın adı olduğunu aktaran Erdoğan, “Milletimizin kahir ekseriyeti uzunca bir süre, eğitim öğretim hizmetine ulaşamayarak fırsat eşitliği, sağlık hizmetine ulaşamayarak yaşama hakkı, temel altyapı hizmetine ulaşamayarak kaliteli hayat sürme, sosyal desteklere ulaşamayarak sosyal devlet güvencesine kavuşma, velhasıl insan olmanın gerektirdiği pek çok imkandan faydalanamamıştır. Geçtiğimiz 20 yılda ülkemize kazandırdığımız ve asırlık kayıplarımızı telafi ettiğine inandığımız her bir eser ve hizmet, işte bu eksikleri giderme amacı taşıyordu.” diye konuştu.

Bugün 81 ildeki 85 milyon vatandaşın her birinin eğitim öğretimden sağlığa, ulaşımdan spora tüm alanlarda belirli bir standardın üzerinde hayat kalitesine sahip olduğunu belirten Erdoğan, “Çocuğunu okutmak isteyen için anasınıfından üniversiteye kadar tüm eğitim öğretim kanalları ücretsiz olarak sonuna kadar açıktır. Sağlık hizmetlerini, ilk nefesten son nefese kadar hayatın her alanını kapsayacak şekilde, gelişmiş ülkelerin dahi çok üzerinde standartlarda veriyoruz.” dedi.

Amasra’daki maden kazası

Şehir hastanelerinin geldiği noktaya işaret eden Erdoğan, şu anda doktorların çok başarılı operasyonlar gerçekleştirdiğini aktardı. Amasra’daki maden kazasında 41 şehidin bulunduğunu, yaralılara da anında müdahale ederek onları sağlıklarına kavuşturmak için mücadele edildiğini anımsatan Erdoğan, olayda 6 kişinin de ağır yaralandığını, hastanede ziyaret ettiği bu yaralılardan bir tanesinin şuurunun açık olduğunu dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Diğer 5 yaralının durumu biraz sıkıntılı. Belediye başkanlığım dönemimde İstanbul’da yanık için bir hastane veya bir hastanede böyle bir bölüm yoktu. Bir tane söylediler orayı gezdim, gezdiğimde maalesef paslı küvetler vardı. Ama şimdi bunları aştık. Şu anda bizim şehir hastanelerimizde böyle bir sıkıntı yok. İstanbul’daki Çam ve Sakura Hastanemizde tedavi gören, yanık durumları ağır olan yüzde 60, yüzde 80 konumundaki bu hastalarımızın şu anda Türkiye’de adeta bir numara konumunda olan profesörlerimiz tarafından tedavileri yapılıyor. Estetikte şu anda yine aramızda olan değerli hocalarımız, Türkiye’de çok çok ciddi operasyonlar gerçekleştiriyorlar. Nereden nereye geldiğimizi söyleme bakımından bunlar çok önemli.”

Terörle mücadeleden sınır emniyetine ve asayişe kadar tüm alanlarda huzuru tesis ederek insanların gece gündüz güven içinde hayatlarını sürdürebilmelerini sağladıklarını vurgulayan Erdoğan, “Hatırlayın, Güneydoğu’da belli saatten sonra dışarı çıkmak mümkün değildi. Ama şimdi gece saat 00.00-01.00’e kadar vatandaşlarımız dışarıda bütün kafeteryalarda, restoranlarda geziyorlar, böyle bir durumları var. Bu durumu gördük. Bunlar durup dururken olmadı. Büyük bir azmin, kararlılığın neticesinde bunu gerçekleştirdik.” ifadesini kullandı.

Göreve gelirken “Batıda ne varsa doğuda da güneydoğuda da o olacak” dediklerini aktaran Erdoğan, bunu başardıklarını söyledi. Erdoğan, “Zira burası Türkiye. Artık geri kalmış ülkeler silsilesi içerisinde değil, az gelişmiş de değil… Türkiye de artık gelişmiş ülkeler programı içerisinde yerini aldı.” diye konuştu.

“Türkiye, dijitalleşme sürecinde 900’den fazla kurumunun 6 bin 800’den fazla hizmetiyle 61 milyon kullanıcı sayısına ulaşan e-Devlet kapısı uygulamasıyla dünyada ilk sıralara yerleşmiştir” diyen Erdoğan, her alanda cumhuriyet tarihinde yapılanların tamamını 5’e, 10’a katlayan benzer atılımları saymanın mümkün olduğunu anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Gelişen, büyüyen, modernleşen Türkiye’de, diğer alanlar gibi özel sektörü ve kamu kesimiyle çalışma hayatı da büyük değişime uğramıştır. Kamu personel rejiminin, hükümetlerimiz döneminde değiştirmekte en çok zorlandığımız, halen de istediğimiz seviyeye getiremediğimiz alan olduğunu itiraf etmek isterim. Ülkemizde kamu, diğer hususlarda olduğu gibi insan kaynakları yönetiminde de lokomotiftir, moderndir, belirleyici role sahiptir. Bu anlayışıyla yeni yönetim sistemimizi tasarlarken doğrudan Cumhurbaşkanlığına bağlı bir İnsan Kaynakları Ofisi kuralım dedik ve kurduk. Amacımız bu yapının öncülüğünde hem kamunun hem de genel olarak ülkenin insan kaynağı projeksiyonunu ve yönlendirmesini yapmaktır.”

 “Yetenek Yönetim Modeli”

Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) Kalkınma Hedefleri ile uyumlu yürütülen çalışmalarla fırsat eşitliği, şeffaflık, hesap verebilirlik, yenilikçilik ve liyakat gibi değerleri esas alan bir insan kaynağı kültürü oluşturmanın peşinde olduklarını söyledi.

İnsan Kaynakları Ofisi tarafından geliştirilerek uygulamaya konulan sistemlerin yerli ve milli hazırlandığını dile getiren Erdoğan, atılan her adımda gençlerin ve çalışanların umutlarını güçlendirecek, öz güvenlerini yükseltecek, becerilerini ve yetkinliklerini artıracak, devleti ve özel sektörü başarıdan başarıya taşıyacak “Yetenek Yönetim Modeli”nin inşasının hedeflendiğini bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millet Kütüphanesi’nin dünyada müstesna kütüphanelerden bir tanesi olduğunu belirtti. Tüm imkanlara sahip Millet Kütüphanesi’nin 24 saat, 7’den 70’e tüm vatandaşlara hizmet verdiğini aktaran Erdoğan, kütüphaneyi gezen dünya liderlerinin “Projeyi bize de verir misiniz?” dediğini, kendilerinin de “Projeyi verebiliriz.” yanıtını verdiklerini anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilmi ve Millet Kütüphanesi gibi projeleri “tüm insanlığa has” olarak düşündüklerini ve bunların “insanlığın emrinde olduğunu” söylediklerini kaydetti.

“İlmi tahsil etmek için artık hocalarımızı seferber ettik”

Türkiye’deki üniversite sayısının 81 il genelinde artırıldığını hatırlatan Erdoğan, bunun “Ne gerek var, 76 tane yetmiyor mu, 81 ilde niye?” şeklinde eleştirildiğine dikkati çekti. Şimdi ise kimsenin söyleyecek sözünün kalmadığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

“Iğdır’dan, oradaki bir gencimiz üniversiteye gidecekse İstanbul’a veya Ankara’ya niye gelsin? ‘Hocalarımızı biz Iğdır’a gönderelim, oradaki üniversiteye gönderelim, Muş’a gönderelim, Ağrı’ya gönderelim’ dedik. Oradaki üniversitelerimizi yaptık. Şimdi ne oluyor? Hocalarımız, o üniversitelere gidip, orada dersi veriyor ve oradaki gencimiz Ankara, İzmir, İstanbul buralara gelme meşakkatini çekmiyor. Yani biz ilmi tahsil etmek için artık hocalarımızı seferber ettik, sağ olsun hocalarımız oralarda bu dersleri vermek suretiyle gençliğimiz çok daha özgüvenle yetişme sürecine başladı.”

Üniversite sayısının 76’dan 208’e yükseltildiğini ifade eden Erdoğan, üniversitelerle birlikte anaokulundan ilk ve ortaöğretime kadar hepsini güçlendirerek ayrı bir statünün yerleştirildiğini, ilmin ulaşamadığı yerin bırakılmadığını kaydetti.

Yapılan son düzenlemeyle, bazı üniversitelerdeki boş kontenjan sorununun önemli ölçüde çözüldüğünü dile getiren Erdoğan, bu sene böyle bir sorunun olmadığını vurguladı.

“Her öğrencimize yetecek seviyede üniversite kontenjanına sahibiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bizim üniversite sayısını artırma sebeplerimizden biri, geçmişte en büyük sıkıntı kaynağı olan yükseköğretime ulaşılabilirlik sorununu çözmekti. Bu amacımıza ulaşarak yükseköğretimde sadece ulaşılabilirliği değil, fırsat eşitliğini de temin ettik. Böylece üniversitelerimizi seçkici bir bakış açısıyla, belli zümrelerin, belli gelir seviyesindeki insanların eriştiği bir alan olmaktan çıkardık. Bugün artık ortaöğretimden mezun olan her öğrencimize yetecek seviyede üniversite kontenjanına sahibiz.”

Tüm dikkatlerin ve kaynakların eğitimin kalitesinin yükseltilmesine, üniversitelerden mezun olanların istihdam alanlarının çoğaltılmasına verildiğine işaret eden Erdoğan, üniversiteye hazırlanan gençlerin doğru bölüm ve meslek tercihi yapabilmelerinin temini için 40 binin üzerinde rehber öğretmenle “Danışman Bilgi Sistemi” üzerinden iş birliği yapıldığını belirtti.

Erdoğan, ayrıca üniversitelerin “mezun iş gücüne katılım” performanslarını düzenli olarak ölçen bir sistem kurduklarını, ölçümlere göre hazırlanan raporların üniversitelere ve rehber öğretmenlere gönderildiğini, böylece tüm tarafların gerçek fotoğrafı görmesini sağladıklarını anlattı.

Ulusal Staj Programı

Tüm üniversitelerde faaliyete geçirilen “kariyer merkezleri”nin gençlerle reel sektör arasında köprü kurduğunu ifade eden Erdoğan, reel sektörün talebi ile gençlerin kariyer hayallerini buluşturmaya yönelik “Yetenek Kapısı”nın devreye alındığını söyledi. Erdoğan, 1,2 milyonun üzerinde öğrenci ve mezun ile 8 binin üzerinde işveren ve kariyer danışmanının “Yetenek Kapısı” üzerinden ücretsiz şekilde bir araya geldiğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Öğrencilerimizin yaşadıkları bir diğer önemli sorunu, ‘Ulusal Staj Programı’ ile adil ve verimli bir şekilde çözüme kavuşturduk. Kişisel bilgilerin gizli tutulduğu yetenek havuzu, kurumlarımızın stajyer öğrenci temininde giderek daha çok rağbet gösterdiği bir diğer önemli programımızdır. Böylece, herhangi bir aracıya ve onun getirdiği şüpheye mahal bırakmadan stajyer insan kaynağı arzı ile talebini buluşturma imkanı elde ettik. Bu sistemde herkesin referansı, kendi kabiliyeti, birikimi ve vizyonudur. Son 2 yılda 160 bini aşkın gencimiz ücreti ve sigortası devlet tarafından karşılanan bu program üzerinden kamu kurumlarında staj yapma imkanı bulmuştur. Programın, OECD tarafından örnek uygulama olarak gösterilmiş olması doğru istikamette gidildiğinin işaretidir.”

Bölgesel kariyer fuarlarına yönelik de değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, bugüne kadar 23 ayrı yerde 400 bini aşkın kayıtlı gençle, 5 binden fazla işverenin bu fuarlarda bir araya geldiğini belirtti.

Yurt dışında eğitim gören Türk vatandaşı veya mavi kart sahibi yetenekleri kazanmaya yönelik “Uluslararası Kariyer Fuarı”nın da 10 ülkede gerçekleştirildiğini bildiren Erdoğan, “Türkiye artık iyi eğitimli evlatlarının kariyer için yurt dışına gittiği değil, yurt dışında eğitim gören evlatlarını kendine çeken bir cazibe merkezi olmuştur. Hatta diğer ülke vatandaşlarından yetenekler de küresel marka haline gelen şirketlerimizde çalışmak üzere Türkiye’ye yönelmektedir. Binlerce Türk vatandaşı istihdam etmek için çağrı açan yabancı şirketler mevcut. Bu noktaya geldik. Birkaç başvuruyla yetinmek zorunda kalıyordu birileri. Çünkü kendini iyi yetiştirmiş bir gencimiz için ülkemizde çalışmak yurt dışında çalışmaktan her bakımdan çok daha caziptir.” diye konuştu.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz