32 yıl sonra gene aynı noktaya mı geldik? 

0
Latest posts by Sinan Eskicioğlu (see all)

Sizler bugün işlerinize gittiniz ve sıradan bir pazartesi gününü yaşıyorsunuz. Kim bilir belki de Pazartesi sendromu yaşayanlar bile vardır.

Sizler Pazartesi gününün yoğunluğunu yaşarken bizler Almanya’da resmi tatil gününün sessizliğini ve rahatlığını yaşıyoruz. 

Bugün Almanya’da resmi tatil. 

3 Ekim Almanya’nın Birleşmesi. (Tag der Deutschen Einheit)

Yeniden birleşme ve ikinci birleşme gibi tarihi-siyasi yönüne girecek değilim. 1990 yılında yaşanan birleşmeden bahsediyorum. 

İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Almanya ABD, İngiltere, Fransa ve SSCB tarafından dörde bölünerek kontrol edilmeye başlanmıştı. 

Almanya’nın güney doğusu ABD, güney batısı Fransa, kuzey batısı İngiltere ve doğusu da SSCB tarafından kontrol edildi. 

Doğudan kalan kısmı haricindeki bölge Federal Almanya, doğuda kalan kısım da Alman Demokratik Cumhuriyetiolarak anılmaya başlandı.

ABD, Fransa ve İngiltere’nin kontrol noktaları daha düne kadar etkindi. 2012 yılında kadar bu ülkelerin garnizon noktaları mevcuttu. 

Federal Almanya Batı’yı temsil ediyordu ve kapitalizm ve özgürlükle yönetiliyordu. 

Alman Demokratik Cumhuriyeti (DDR) ise komünizm ve baskıyla idare ediliyordu. Doğu ve Batı arasında çok keskin çizgiler vardı. 

Berlin de 46 km’lik duvarla ikiye ayrılmıştı. 

Komünizmin hakim olduğu tarafa geçenler kimi zaman işkence ve kimi zaman da sonu ölümle sonuçlanan süreçleri yaşıyorlardı. 

Doğu Almanya ‘Demir Perde’ ülkesiydi. 

Geçenlerde vefat eden Gorbaçov’un da büyük katkılarıyla SSCB düzen değişikliğine gitti ve Batı ile aradaki bu gerginliği kaldırdı. 

Bunlar olurken gösteriler de başlamıştı. 

Kasım 1989’da Doğu ve Batı Almanya arasındaki kontrol noktaları açıldı. Seyahatler başladı ve Doğu’da olanlar uzun yıllar sonra Batıdaki akrabalarını rahatça ziyaret etmeye başladılar. 

Berlin Duvarı

Kısa bir zaman sonra da Berlin’deki meşhur duvar, kısmi olarak açılan deliklerle parçalandı. 

Süreç başlamıştı ve artık duvar kalkmalıydı. 

Yapılan görüşmeler, imzalanan antlaşmalar sonuç verdi ve 1990 yılının ağustos ayında iki taraf arasında Birleşme Antlaşması imzalandı. 

Bu antlaşmanın resmiyet kazanması 3 Ekim 1990 yılında oldu. 

Artık Doğu ve Batı Almanya birleşmişti. 

Bu birleşme ile uzun yıllar devam edecek olan Doğu’yu kalkındırma vergileriyle aradaki eşitsizlik ortadan kaldırılacaktı.  

Ama kalkmayan şey Doğu tarafının dünyaya karşı bakışı idi. Bunu da aşırı sağcı grupların Doğu tarafında daha aktif olmasıyla yakından yaşıyoruz. 

O yıl doğanlar bugün 32 yaşındalar. 

Aradan geçen 32 yıla rağmen sanki o günlere tekrar dönmüş gibiyiz. 

Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle sanki tekrar bir duvar örülüyor. Yokmuş gibi yapılan bir savaşın içindeyiz. 

Eskinin SSCB’si gitti ama bugünün Rusya’sı o zamanın baskı ve anti demokratik rejimiyle Batı tarafını tehdit etmeye devam ediyor. 

Demir Perde ülkeleri dediğimiz döneme geri dönmüş gibiyiz. 

Batı Almanya Doğu’yu topraklarına katmak için o kadar para ödemesine ve üzerine Batı’da yaşayanları vergiye bağlamasına rağmen (2 trilyon Euro olduğu söyleniyor) Doğu ve Batı arasındaki bu savaş Putin’in Ukrayna’yı işgaliyle tekrar başladı ve savaşın bütün zararı da Almanya’ya dokunuyor. 

3 Ekim 2022 tarihinde Almanya Birleşme’yi kutlarken zihnimde oluşan sorular da bu savaşı kimin desteklediği… 

Gerçekten Putin’in Rusya’sı mı? 

Yoksa Avrupa Birliği’nin motoru durumundaki Almanya’yı frenlemeye çalışan ABD mi? 

Sevgi ve Bilgiyle kalın

Önceki İçerikSevin, Sevgi Verin Sevgi Görün
Sonraki İçerikKulis: İngiltere ile ekonomide ve siyasette kaderimiz birleşiyor gibi.. ‘Lordlar Kamarası’ dışında…
Sinan Eskicioğlu kimdir? 1974 İzmir’de dünyaya geldi. Agah Efendi İlkokulu’nda eğitim hayatına başladı. İzmir İmam Hatip Lisesi’ni bitirdikten sonra ÖSYM sınavlarında Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni kazandı. Kelam dalında ‘Allah’ın iradesi ve Nedensellik Problemi’ isimli bitirme teziyle, gecikmeli olarak 2000 yılında üniversiteden mezun oldu. 28 Şubat sürecinin etkisiyle İlahiyat fakültesi mezunlarının öğretmen yapılmaması yüzünden 2002 yılına kadar ticaretle ilgilendi. 2002 yılında D.E.Ü. İlahiyat Fakültesi’nde Din Felsefesi dalında yüksek lisansa başladı. Aynı yıl yüksek lisans programını yarıda bırakıp Almanya’ya gitti. Almanya’da Diyanet’e bağlı çeşitli camilerde eğitmenlik ve öğretmenlik yaptı. Duisburg-Essen Üniversitesi Sosyal işler ve yöneticilik bölümünde eğitim aldı. 2007-2011 yılları arasında IGMG (Avrupa Milli Görüş)’de Düsseldorf Bölgesi Eğitim Merkezi müdürlüğü ve bölge eğitmeni olarak çalıştı. 2011-2013 yılları arasında Osnabrück Üniversitesi Protestan Mezhebi bölümünde eğitimine devam etti. 2016 yılından itibaren Ocak Medya gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktadır. 2020 yılında gazetenin genel yayın yönetmenliğini üstlenen yazar Almanca, İngilizce bilmektedir. şimdiye kadar yayınlanmış olan yedi kitabı vardır. Yok Edin İnsanın İnsana Kulluğunu- Kişiselleştirilmiş İslam, Zeytin Ağacı (Roman), Katar istanbul, Müslüman Kardeşlerden Ak Parti’ye İslamcılık., Tarihteki Dindar Zalimler. İbn Sina, İbn Haldun

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz