- Kılıçdaroğlu: MİT onun emrinde, bizim gizli kapaklı görüşmemiz varsa çıksın açıklasın - 29 Nisan 2023
- Demir Grup Sivasspor 1 – 3 Fenerbahçe.. - 29 Nisan 2023
- Yurt dışına kayıtlı seçmenler oy vermeye başladı.. - 29 Nisan 2023
ABD’de Senato ve Temsilciler Meclisi’nde, gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayeti, Yemen konusu, Suudi Arabistan’a askeri desteğin kesilmesi ve Arakanlı Müslümanlara saldırılarla ilgili yasa tasarıları kabul edildi.
ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Bob Corker tarafından sunulan ve gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinden Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ı sorumlu tutan ortak karar tasarısı, ABD Senatosunda kabul edildi.
2 Ekim’de Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğunda öldürülen Suudi gazeteci Kaşıkçı konusunda Muhammed bin Selman’ın sorumlu tutulmasını öngören tasarı, bugün Senatoya sunulduktan sonra sesli oylamada kabul edildi.
Tasarıda, Senatonun Kaşıkçı cinayetinin Veliaht Prens Selman tarafından emredildiğine inandığı belirtilirken, Riyad yönetimine de “Kaşıkçı cinayetine dahli bulunan herkesten hesap sorması” çağrısında bulunuldu.
Suudi Arabistan’da tutuklu bulunan insan hakları savunucuları Rawaf ve Samar Bedevi’nin serbest bırakılması çağrısının da yer aldığı tasarıda, Riyad’ın Çin ve Rusya’dan silah alımının ABD ile ilişkilerini zora soktuğu da belirtildi.
Tasarıda ayrıca, ABD’nin Yemen’deki insani krizin devam etmesinde rolü olan Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyonun askeri eylemlerine verdiği desteğin de derhal kesilmesi talep edildi. Bu tasarıyla ABD Senatosu, Muhammed bin Selman’ı Cemal Kaşıkçı cinayetinden resmi olarak sorumlu tutmuş oldu.
Yemen tasarısı da onaylandı
ABD Senatosu, ABD Başkanı Donald Trump’ın savaş yetkilerini kısıtlayacak ve ABD’nin Yemen’de Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyona verdiği askeri desteğin durdurulmasını öngören yasa tasarısını kabul etti.
ABD’li senatörler Bernie Sanders, Mike Lee ve Chris Murphy tarafından sunulan yasa tasarısı, Genel Kurulda yapılan oylama sonucunda 41 “hayır” oyuna karşı 56 “evet” oyuyla kabul edildi.
Oylama sonrasında Genel Kurula hitap eden Senatör Sanders, “ABD artık Yemen’de dünyanın en kötü insani krizine neden olan Suudi Arabistan’ın müdahalesine ortak olmayacak. Bugün Suudi Arabistan’daki despotik rejime, askeri maceralarının bir parçası olmayacağımızı söylüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Kaşıkçı cinayeti büyük rol oynadı
Öte yandan, New Jersey Senatörü Bob Menendez de söz alarak, karara “evet” oyu vermesinde Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın “Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesinden sorumlu olduğu” yönündeki inancının büyük rol oynadığını belirtti.
Senatoda kabul edilen tasarının Trump’ın önüne gitmesi için önce Temsilciler Meclisinde de kabul edilmesi gerekiyor.
Temsilciler Meclisinde çarşamba günü yapılan ve 203’e karşı 206 oyla kabul edilen “tarım yasa tasarısının” içine Meclis Başkanı Paul Ryan tarafından son anda Yemen’le ilgili bir madde eklenmişti.
Söz konusu maddeyle 2018 yılının sonuna kadar Temsilciler Meclisine Yemen’deki savaş bağlamında herhangi bir tasarının getirilmesinin de önü kesilmişti.
Temsilciler Meclisi’nden Arakan’a yönelik ‘soykırım’ kararı
ABD Temsilciler Meclisi de 2017 yılında Myanmar ordusu tarafından Arakanlı Müslümanlara yapılan saldırıları “soykırım” olarak tanımlayan yasa tasarısını ezici çoğunlukla kabul etti. Temsilciler Meclisi Genel Kurulu’nda yapılan oylamada sadece 1 vekilin “hayır” oyu kullandığı tasarıya 394 vekil “evet” oyu verdi.
Temsilciler Meclisi üyesi Cumhuriyetçi Steven Joseph Chabot tarafından sunulan yasa tasarısında, Myanmar ordusu tarafından Arakanlı sivillere yönelik saldırıların kınanması ve 2017 yılında Arakan’da yapılan saldırıların “soykırım” olarak tanımlanması maddeleri yer aldı.
Ayrıca tasarıda, Myanmar Dışişleri Bakanı ve Devlet Başkanlığından Sorumlu Devlet Bakanı Aung San Suu Çi ve Başkan Win Myint’e, Reuters haber ajansının Myanmar’da tutuklanan iki muhabiri Wa Lone ve Kyaw Soe Oo da dahil, tüm gazeteci ve siyasi mahkumları serbest bırakması çağrısı da yer aldı.
ABD yönetimi, uzun süredir Myanmar ordusunun Arakanlı Müslümanlara yönelik saldırılarına “sessiz” kalmakla eleştiriliyordu.