Adalet tamamen Cumhurbaşkanının etkisi altına girdi..

0

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. “Bugün ülkemizde adaletten bahsetmek artık, eğer o adalet konusunda iktidar mensubu birisi bir taraf değilse mümkün değil.” diyen Karamollaoğlu, şunları söyledi:

“İktidara mensup olanlar ve onlarla irtibatlı olanlar her zaman haklı çıkıyor. Öyle bir adalet olmaz ki. Kimse adalete güvenemez. ‘Adalet mülkün temelidir’ inancımızda da bu önemli bir unsurdur. Adalet, ülkemizde kayboldu. Adalet müessesesi, tamamen AK Parti’nin, Sayın Cumhurbaşkanı’nın etkisi altına girdi. O kadar süratli terfiler oluyor ki bir kişi, gelinen noktada, AK Parti’nin herhangi bir kademesinde görev almamışsa, aday olmamışsa, milletvekili olmamışsa, bürokraside belli bir yerlere gelmemişse terfi etme imkanı ortadan kalkıyor.

Fikir ve düşünce hürriyeti artık bir hayal. Eğer sizin fikir ve düşünceleriniz iktidarın hoşuna gitmiyorsa her an tehdit altındasınız demektir. Bir kutuplaşma ortamı doğuruldu. Bu kutuplaşma, ülkemizi maalesef ciddi bir uçuruma doğru sürüklüyor. Ehliyete ve liyakate gerekli önem verilmediği için problemler artık çözülemiyor. İktidar beceriksizleşti, problemleri çözemiyor. Çünkü ehil insanlara görev vermiyor. Ehil insanlar, kendi istedikleri tarzda konuşmadıkları, davranmadıkları zaman da hemen uzaklaştırıyorlar görevlerinden. Bundan dolayı artık AK Parti’nin ülkemizdeki problemleri çözme olasılığı tamamen ortadan kalktı. Bu da çok açık bir şekilde görülmeye başladı.

Bundan dolayı da 2023 yılında yapılacak seçimler ister erken ister geç olsun bu iktidarın tekrar bu seçimleri kazanma ihtimali yok. Eğer siz seçmen kütükleriyle oynarsanız, sandıklara müdahale etme cesaretini gösterirseniz, o kadar aşağılara inerseniz bilmem nereye kadar götürürsünüz bu ülkeyi ama ben artık bu ülkede yaşayan insanların, yüzde 60’ların değil yüzde 70’lerin AK Parti’den ümidini kestiğini görüyorum.

Koskoca bir saray inşa ettirdi, ‘Saray değil külliye’ deniyor. Osmanlı, Topkapı’dayken dünyaya hükmediyordu. 1800’lerde bu politikasını değiştirip borç almaya, borçla da saraylar inşa etmeye başladıktan sonra hızla çöktü ve tarihe karıştı. Borçla inşa edildi bugünkü saraylar. Bizim bütün dış politikamızı yeniden ele almaya, değiştirmeye, yeniden şekillendirmeye mecburuz.

Orta Vadeli Program’da 2022 yılı için öngördüğü enflasyon yüzde 65’ti. Ama maalesef, 2022 yılının ilk 6 ayında yüzde 48,69 olan enflasyon, bugün yüzde 84’e çıktı. TÜİK rakamlarıyla; resmi rakamlar. Tarafsız kurumların yaptığı rakamlar hep üç haneli, yüzde 100’ün üstünde. Kur korumalı mevduatı getirdiler, Merkez Bankası faizlerini düşürmeye başladıkları için ortalık karıştı. Millet, havadan para kazanmaya başladı.

Ek bütçeye 2022 yılı boyunca 40 milyar lira ayırmışlardı, şimdi maalesef kur korumalı mevduatın Hazine’ye yükü 91 milyar lirayı geçti. ‘Müjde’ dedikleri bu model kabusa dönüştü. Bundan dolayı da maalesef ekonomide bir çıkmazın içine sürüklendik. Sayın Cumhurbaşkanı her zaman ihracatı söylüyor, bunun bir de ithalatı var. Maalesef dış ticaret açığı, ocak-kasım döneminde 99,9 milyar dolarken önceki yılın aynı döneminde yüzde 153 artışla bir felaket noktasına gelmiş. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası verilerine göre cari açık, ekimde 359 milyon dolar iken bu 43,5 milyar dolar seviyesine çıkmış.

Kimse ümitsizliğe kapılmasın. Allah nasip ederse önümüzdeki yıl, Sayın Erdoğan’ın iktidarda kalmak için göstereceği bütün çabalara rağmen bir yönetim değişikliği olacak. Türkiye’de yaşayan insanımızın büyük bir kesimi artık iktidardan ümidini kesmiş durumda. Bu iktidar problemleri çözemedi, özellikle son 10 yılda pusulasını bütünüyle kaybetti.

Altılı Masa, sırf bu sistemi değiştirmek isteyen altı parti tarafından kurulan bir masadır. Biz, tek adam rejiminin ülkemize fayda sağlamadığını gördük. Yeniden, biraz daha tedbir alarak Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçme kararı aldık. Bu kararda da inşallah bütün çabalara rağmen birlikteliğimizi devam ettireceğiz. Ben buna inanıyorum, böyle de görüyorum.

Bazı medya grupları, özellikle de iktidar yanlısı; ‘Bu masanın işi bitti, artık bunlar birlikte yürüyemezler’. Nereden çıkardın? Sen, bunun için belki yatıp kalkıp dua edebilirsin. Dua etmeyi bile beceremezsin sen. Yalan söylemeyi şiar edinmişsin, yalan söyleyen adam dua etse neye yarar? Önümüzdeki seçimden sonra Türkiye’de şartlar değişecek, normale dönecek, herkes düşündüğünü rahatlıkla ifade edebilecek, bir sıkıntı olduğu zaman ister devletle ister kendi aralarında mahkemelere gidildiğinde hakkını alacağından emin olacak. Bu şartları oluşturacağız mutlaka.

Ekonomide israf, yolsuzluk bütünüyle ortadan kalkacak. Ekonomi, üretim bazlı bir modele dönüşecek. Devlet de bütün kaynaklarını bu yolda yatırım yapmak isteyen müteşebbislere tahsis edecek ve biz bir bütün olarak Edirne’den Kars’a, Ardahan’a kadar; Iğdır’dan, Hakkari’den Antalya’ya, Muğla’ya kadar üretime dönük yatırımlarla bu ülkeyi kalkındırmayı bir görev addediyoruz. Dışarıdan bakıldığında ‘bunlar uzlaşamazlar’ zannediliyordu ama biz uzlaştık. Asgari müştereklerimizi belirledik. Türkiye’yi, bu sistemi değiştirecek ve bu sistem değişene kadar da uygulanacak politikaları belirleyen çalışmalar yaptık.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz