AK Parti’de çok seslilik.. TBMM grup başkan vekili parti sözcüsünden tekzip yedi

0

Evet, sonunda bu da oldu.

AK Parti’nin görüşlerini TV kanallarında savunmasıyla yıllardır tanınan, milletvekili olarak bulunduğu TBMM’de parti grubunun başkan vekilliğine getirilmiş bir politikacının alternatif medyada yaptığı bir konuşmada paylaştığı görüş, AK Parti sözcüsü tarafından “Partimizin görüşlerini yansıtmamaktadır” açıklamasıyla tekzip edildi.

Hem de konuşma henüz geniş kitlelerin bilgisi dahiline girmemiş olduğu halde…

Bu kadar hıza ne diyeceğimi bilemiyorum.

Reddedilen görüş dış politikayla ilgili.

Daha da açık yazmam gerekirse Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile…

Önce AK Parti grup başkanvekili sıfatını taşıyan politikacının programda BAE ile ilgili söylediklerini okuyalım

“Belki de Birleşik Arap Emirlikleri baktı ki Türkiye’ye diz çöktüremiyor, baktı ki Türkiye’nin istiklalini engelleyemiyor, baktı ki Türkiye’ye dayanmadan, Türkiye ile birlikte yürümeden bölgesel ve küresel anlamda kendi menfaatlerinin aleyhine bazı şeyler ortaya çıkıyor, o zaman Birleşik Arap Emirlikleri -ben böyle okuyorum çünkü- teslim oldu. İşte güvenli enerji arzının Türkiye olmadan olamayacağını uluslararası toplum kabul etti.”

Sözcünün anında “Partimizin görüşlerini yansıtmamaktadır” açıklaması işte bu görüşle ilgili.

İyi de, AK Parti grup başkanvekili, bu açıklamayı durduk yere yapmış değil ki… Katıldığı TV programında, kendisine sorulmuş, BAE ile son zamanlarda kurulan sıcak mı sıcak ilişkiler ile yakın geçmişte aynı ülkeye yönelik soğuk mu soğuk davranış ve söylemler arasındaki müthiş farklılığı anlamaya yönelik bir soruya o cevabı vermiş…

BAE Ortadoğu’da nüfusu az ama zengin Körfez ülkelerinden biri. Körfez İşbirliği Örgütü üyesi. Dünyaya tepeden bakılan yedi yıldızlı otelleriyle meşhur. Zenginliğinin kökeninde petrol varlığı yatıyor.

Türkiye’nin gündemine girmesi, 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından ortaya atılan darbecilerin finans kaynağı olduğu iddiasının sonucu. En yetkili ağızlar, haftalar, aylar ve yıllar boyu, bazen rakamlar da vererek, BAE’nin darbeyi finanse ettiğini iddialı bir biçimde kamuoyu ile paylaştılar.

Devletin televizyonu ile iktidarın itibar ettiği TV kanalları için çevrilmiş dizilerde ülkenin en büyük düşmanları arasında gösterilen Arap tiplerden birinin mekanı da BAE’ydi. 

Hain darbe girişiminin ayrıntılarına yer verilen konuyla ilgili kitaplarda da darbecilerin arkasındaki yabancı güç olarak hep BAE zikrediliyor.

Körfez’in bu zengin ülkesiyle tutulan yeni yol 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili sonradan yapılmış resmi açıklamalar, gazeteler ve televizyonlar ile kitaplara geçmiş yayınların en çok ciddiye alınan malzemesini ortadan kaldırmış oldu.

Yetkililer ilişkilerin iyileşmesiyle birlikte daha önce dile getirdikleri darbe finansmanı iddiasını artık ağızlarına almıyorlar.

BAE bugün Türkiye’nin bölgedeki en yakın dostu ülkelerden biri durumunda. BAE’nde gerçek gücü temsil eden BAE Veliaht Prensi Ankara’da en üst düzey devlet protokoluyla karşılanıp ağırlandı; Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da iki ülke arasındaki ilişkilerin değerini bizzat giderek oradan bütün dünyaya ilan etti.

Grup başkanvekilinin katıldığı TV programında muhatap olduğu soru bu ciddi tavır değişikliğini anlamaya yönelik.

O programda grup başkanvekili tarafından ifade edilen de yine itibarlı medya organlarında iktidarın muteber saydığı yazar ve yorumcuların kullandığı en önemli gerekçelerden biri. Hatta birincisi.

Cevap, partide saygın bir konumu bulunan politikacının da katıldığı anlaşılan o görüşü iktidarın doğru bulmadığını gösteriyor.

Öyle olunca da, son altı yılın en önemli gündem maddesi olan ve meydana gelmesiyle ülkenin kimyasını değiştirecek değişimlerin yaşanmasına sebebiyet veren 15 Temmuz darbe girişimi finansman desteğinden mahrum duruma geliyor.

Peki de, soğuk ilişkiler ne oldu da yerini sıcak ilişkilere bıraktı?

Keşke parti sözcüsü, partisinin TBMM’deki grup başkanvekilinin dile getirdiği görüşü paylaşmadıklarını duyururken, esas gerekçeyi de açıklayıverseydi.

İlişkilerin iyileşmesini ülkemizde yaşanan ekonomik sıkıntıları azaltmak için BAE’nin parasal desteğine bağlayanlar da çıkıyor; ancak BAE’nde var olan zenginlik ile iki ülke arasındaki ilişkilerin ısınmasından sonra oradan gelen ve ‘swap’ denilen para takasının azlığı o gerekçeyi pek anlamlı kılmıyor.

Anlaşıldığına göre, BAE, Hazine kullansın diye, 10 milyar dolar tutarında kendi parasını TL ile değiş-tokuş yapmış.    

Hepsi bu kadar.

Neyse.

Gelişme, kamuoyunun zihnini işgal eden bir dış politika konusuyla ilgili olmasından çok, biri Meclis’te en önemli konumunda bulunan diğeri de kendisine parti sözcülüğü görevi verilmiş iktidar partisinin iki yetkilisi arasındaki senkron bozukluğunu dışa yansıtması bakımından önemli.

Senkron bozukluğu iki parti yetkilisi arasında mı, yoksa TBMM grubu ile parti yönetimi arasında mı var?

Düzeltmenin TV programında söylenenler daha henüz kamuoyunun bilgisi dahiline bile girmemişken yapılması, AK Parti’nin BAE ile ilişkilerin tartışmasız sıcak zeminde yürütülmesine verdiği dikkat ve titizliği gösteriyor.

Ülkemizin dış politikasına dönük yüzü kadar yakın geçmişimizde yaşanan menfur bir olayla ilgisi bakımından da önem taşıyan BAE ile ilişkilerin 180 derece farklılaşmasının gerçek sebebi neyse onu açıklamasını, AK Parti adına konuşabilecek bir yetkiliden beklemekteyiz. 

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz