- Kılıçdaroğlu: MİT onun emrinde, bizim gizli kapaklı görüşmemiz varsa çıksın açıklasın - 29 Nisan 2023
- Demir Grup Sivasspor 1 – 3 Fenerbahçe.. - 29 Nisan 2023
- Yurt dışına kayıtlı seçmenler oy vermeye başladı.. - 29 Nisan 2023
HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, termik santrallere linyit sağlayacak açık maden ocağı yapılmak istenen Akbelen Ormanı’nı Meclis gündemine taşıdı. Meclis Başkanlığına Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci’nin cevaplaması istemiyle soru önergesi veren Kaya, şunları ifade etti:
Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy Mahallesi’nde bulunan Akbelen Ormanı bölge halkı için bir soluklanma alanı olmakla birlikte yüzlerce canlı türünün de beslenme, üreme ve barınma bölgesidir. Küresel ölçekte ise bütün ormanlar gibi özenle korunması gereken bir karbon yutak alanıdır.
Ancak 740 dönümlük ormanlık alanda bulunan ağaçlar Yeniköy ve Kemerköy termik santrallerini işleten Limak Holding ve İÇTAŞ ortaklığındaki YK Enerji tarafından, termik santrallere linyit sağlayacak açık maden ocağı yapmak amacıyla kesilmek istenmiş, bu durum bölge halkı ve birçok çevre, ekoloji hareketi tarafından büyük tepkiyle karşılanmıştır. Birçok akademisyen ve ekoloji hareketi bu projenin insan yaşamı ve ekosistemde yaratacağı tahribatın olumsuz etkilerine ilişkin görüş bildirmiştir.
Bu kapsamda, Limak-İÇTAŞ ortaklığının 2019 yılında köylülere gönderdiği tebligatlarla başlayan köylülerin direnişi ise, 2021 yılının Nisan ayında şirketin ormana girmek istemesiyle birlikte çadır nöbetine dönüşmüş ve köylülerin direnişi hala devam etmektedir. Köylüler diğer yandan hukuki mücadele başlatmış ve yürütmeyi durdurmak için dava açmıştır. Yargı sürecinde bölgede yapılan iki bilirkişi incelemesinde raporlar köylülerin lehine çıkmışsa da son bilirkişi incelemesi raporu, şirket lehine hazırlanmıştır. Şirket lehine hazırlana son raporla birlikte 1 Aralık 2022’de mahkemenin verdiği yürütmeyi durdurma kararı kaldırılmıştır.
Köylerinin cennetken “cehennem ocağına” çevrildiğini söyleyen köylülerle birlikte, ülkenin farklı yerlerinden destek için gelen ekolojistlerin söz konusu karara ilişkin mücadelesi devam etmektedir. Bu kapsamda;
1- Birçok akademisyen ve çevre hareketinin geri dönüşü imkansız ekolojik yıkım olarak değerlendirdiği söz konusu projede, Bakanlığınız tarafından nasıl bir kamu yararı gözetilmektedir?
2- Şirket lehine hazırlanan son bilirkişi raporunun hukuki ve bilimsel dayanağı nedir? İlgili Bakanlık olarak siz raporu nasıl değerlendirmektesiniz?
3- 18 bin 204 adet ağaç kesileceği öngörülen proje alanında yaşanan orman katliamının telafisi nasıl yapılacaktır?
4- Madencilik faaliyetleri nedeniyle oluşacak toz emisyonunun tarım alanlarında yaratacağı tahribata karşı ne gibi önlemler alınacaktır?
5- Söz konsu projeyle birlikte yaşanması kuvvetle muhtemel olan yer altı sularının yüzeye boşalması ve bölgeye düşen mevsimsel yağışın yüzeysel akışa geçmesiyle oluşabilecek sel felaketlerine karşı ne gibi önlemler alınacaktır?
6- Köylülerin, ekoloji hareketlerinin ve birçok akademisyenin ekolojik felaket olarak adlandırıp itiraz ettiği bu prorede bahsedilen “kamu yararı” kimin yararıdır? Bahsedilen kamu yararı projeye itiraz eden köyülerin mi yoksa halk arasında beşli çete olarak adlandırılan gruptan bir tanesi olan Limak Holdingin çıkarları mıdır?