Akşener: Birinci önceliğimiz bu seçimi kazanmaktır

0
Latest posts by Emrullah Bayrak (see all)

İYİ Parti, Acil İstikrar ve Kapsayıcı Büyüme Eylem Planı’nı açıkladı. “Seçmenin aldığı tutumu tartışmazsınız, hür iradeyle atılmış oyun sonucunu tartışmazsınız, yani ‘niye beni seçmedin kardeşim’ diyemezsiniz.” diyen İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, şunları söyledi:

“Seçmen bir karar verir; ‘Siz iktidar olacaksınız, bizi yöneteceksiniz.’ Bizim gibi muhalefette olanlara da der ki ‘Siz benim avukatım olacaksınız’. Yıllarca siyaset bu anlayış üzerinden gitti ama sonra birden Taş Devri’ndeymişiz gibi bazen dinozorların olduğu, herkesin birbirine bu nedir acaba diye baktığı, seçmenin suçlandığı bir dile evrildi.

En aklı başında sorun tarifini ve önerilerini ben, AK Parti’ye oy vermiş esnaftan aldım, ama kapının içinde, insanlar çıktıktan sonra; çok ilginçti. Biz, öğrenmeye devam ettik. O dükkanların içerisindeki müşterilerin derdini dinledik ve biz öğrendik. Öğrendikçe üretmeye başladık. Biz ürettikçe dikkat çekmeye başladı ve 2,5 yılın sonunda dükkanlara girdiğimizde, kim videoya alıyorsa, mesela Sayın İsmail Saymaz’ı gördüler, ‘Çek kardeşim, durumumuz bu’ dediler. Artık o korku duvarı yıkıldı.

Biz, bir şey daha yaptık bu arada. Ha bire esnaf gezdikten sonra bir şey fark ettik ki ıskalamışız. Şehirlere yeniden gitmeye başladık ve o şehrin iş insanlarıyla yemekli toplantı zinciri yaptık. O toplantılarda da başka şeyler öğrendik. İnanılmaz şeyler öğrendik. Toplantılarda dedim ki ‘Arkadaşlar, bu toplantıların amacı sizsiniz, özne sizsiniz, sizi öğrenmek. Dertlerinizi anlatacaksınız, eleştirilerinizi söyleyeceksiniz ve soru soracaksınız’.

Bunu niye anlattım, oradan da çok şey öğrendik. Gelinen noktada, bütün bu öğrendiklerimizin çözümlerini sizinle paylaşmak için buradayız. Biz, Atatürk’ün ekonomiye, iktisada ve insana dair vizyonunun takipçisi olmaya gayret gösteren bir siyasi partiyiz. Ne demek istiyorum? Bireysel kalkınma değil bu dediğim. Bireyin kalkınması meselesini yıllar evvel ortaya koyan rahmetli Atatürk’tür. O yıllarda birey diye bir kavram yok, o yıllarda henüz sanayi devriminin sonuçlarının oluşturduğu değer setleri, ‘ver talimatı, al tekmili’ şeklinde.

‘Müşteri’ denilen kavram odakta değil. Ha bire savaş olmuş; açı doyurmak, çıplağı giydirmek zorundasınız. Anadolu’dan siyasi bir lider çıkıyor, bireyin kalkınmasına dair bir vizyon ortaya koyuyor. Bugün çok komik bir durumdayız; partili cumhurbaşkanlığı, yani şu bardağın nereye konulacağına dair evrakı imzalamak zorunda. Her şey bir kişide. Bir kişinin her şeye karar verdiği bir ülkede ne demokrasi ne hukukun üstünlüğü ne adalet söz konusu olur. Ne de dış politikada rasyonel, gerçekçi ve karşılıklı ülkelerarası bir ilişkiler biçimi olur.

İnsanlar, dış politikada birbirleriyle ‘beni seviyor, değerli dostum, kadim dostum.’ Ya arkadaş, bu nasıl bir psikolojidir? Sürekli sevgi talep eden bir psikolojiyle karşı karşıyayız. Bireysel ilişkilerde sevgi de olsun, anladım da mesela beni konuşuyorsunuz, ‘Beni seviyor mu’ diyor. Böyle bir dış politika olamaz. 23 trilyon dolarlık bir çerçevede yaşıyoruz. 7 trilyon dolar ilk sınırlar; sonrası, Avrupa’yı da kattığımız zaman 23 trilyon dolar. Biz ne için kavga ediyoruz? Ne için o kavgaların sonunda çırak çıkıyoruz? O kavgaların sonunda Türkiye her seferinde zarara uğruyor.

Bugün Suriyeli sorunu olan bir ülke halindesiniz ve bu sorunun sebebi olan hakkında kimse bir şey konuşmuyor, özne Suriyeliler. Beşer Esad, ne için oldu ‘Esed’? Bu savrulmaların, bu tuhaf psikolojilerin ve bu tuhaf yönetim anlayışının ve çok ilginç bir biçimde içinde yaşadığımız partili cumhurbaşkanlığı sisteminin getirdiği sonuçlar bunlar. Biz ne diyoruz; ekonominin patronu güvendir.

Bizim söylediğimiz şey; gerçekçi, hukukun üstünlüğüne dayanan; liyakat, şeffaflık; kayrılmanın olmadığı, israfın olmadığı, yani Türk Telekom mevzuundaki gibi ‘Ahbabımdır, ayıp olur’ deyip 24 milyar TL’yi Haririlerin cebine koymayan; ilkelerin, kuralların, kurumların ilan edildiği ve herkesin ona uyduğu bir Türkiye. Bunun yolu da elbette öncelikle bu ucube sistemden kurtulmaktır. Türkiye bunları hak etmiyor, 5 bin yıllık tarihi bunu hak etmiyor. Ama inşallah hep birlikte, bütün farklılıklarımızı enerjiye çevirip müştereklerimize sımsıkı sarılarak biz, gelecek ilk seçimde, artık 2023’te mi olur, daha önce mi olur onu bilmiyorum, o zaman birinci önceliğimiz bu seçimi kazanmaktır. Bunu da hep birlikte başaracağız.”

İstanbul’un Esenyurt ilçesinde dün İYİ Parti tanıtım karavanı, 25 kişilik bir grubun saldırısına uğradı. Saldırıda 2 kişi yaralandı. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, tanıtım karavanını ziyaret etti.

“Bugün burada; hem partimizin programını, ilkelerini anlatmak üzere hem de partimize üye kazandırmak üzere bu karavanda görev yapan arkadaşlarımıza, iki arkadaşlarımıza; 25 kereste gibi adamın saldırması sonunda oluşan o çirkin, namert, şerefsiz, korkak saldırıyı lanetlemek üzere buradayız. İşte saldırıya uğrayan arkadaşımız burada.” diyen Akşener, şöyle devam etti:

“İYİ Parti’nin genel başkanının evine bile saldırmıştır bu ülkede. Biliyorum ki bu arkadaşlarımızın uğradıkları saldırının faillerinin isimleri belli. Hepsi de bir siyasi partinin yöneticisi konumunda. Ama biliyoruz ki bugünün Türkiye’sinde, bugünün yargısında, bugünün hukukunda; kesinlikle hiçbiri herhangi bir takibata uğramayacaktır, herhangi bir hukuki ceza almayacaktır. Dolayısıyla bugünün dünyası böyle bir şey.

Şimdi arkadaşlarıma saldıranlara sesleniyorum. Ben buradayım buradayım buyurun. Namertler buyurun, ben buradayım buyurun, korkaklar buyurun, iki kişiye 25 kişi saldırılmaz buyurun. Bu ülke uçurumun kenarındaydı dibine sürüklediniz. Bugünkü bu partili Cumhurbaşkanlığı denilen bu ucube sistemin getirdiği sonuç yapanın yanına kar kaldığı, haklının hiçbir hakkının korunmadığı bir düzen. Bu bir harami düzendir. Ant olsun, şart olsun ki bu harami düzeni milletimizin helal oylarıyla, demokrasiyle sandıkta; hepsini emekli edip attaya göndereceğiz inşallah. Milletimizle birlikte bu harami düzeni ortadan kaldıracağız. 5 maaş, 10 maaş alan danışmanların karşısında iki büklüm olanlar, ‘emret ağabey’ diyenler kulla hakkı yiyenlerin karşısında iki büklüm olanlar bu harami düzen devam etmeyecek.

Her şeyden önce milletimizin haksızlık karşısında eğilip bükülmeyen o iradesine dokunur. Halep oradaysa arşın burada. Yalnız insanlara, az kişiye, 2 kişiye 25 kişinin saldırdığı bir Türkiye’ye ben ne söyleyeyim ki; hadi bakalım haramiler buradayım burada, buyurun. Ama bu harami düzen elbette yıkılacak. Göreceğiz o zaman bugünün kabadayılarının yarın nasıl korkak olduklarını ama biz hukuktan, adaletten, yargı bağımsızlığından, hukukun işlemesinden, demokrasiden asla ayrılmayacağız.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz