Altılı masadan dört partiyle bazen görüşüyoruz..

0

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, altılı masadan dört partiyle zaman zaman görüştüklerini açıkladı. Bunun olağan bir temas yöntemi olduğunu belirten Sancar, Artı TV’de şunları söyledi:

Bu masada yer alan dört partiyle heyetlerimiz bazen buluşuyor. Zaten heyetlerimiz var, siyasi partiler ve STK’lerden sorumlu eş genel başkan yardımcıları ve eş sözcülerimiz var. Arada görüştükleri de oluyor ama bu temaslar bizim geleceğe dönük politikalar için öngördüğümüz yöntemi karşılamıyor. Bu olağan bir temas yöntemidir.

Bizim belirlediğimiz bir stratejimiz var; 27 Eylül 2021’de bir deklarasyonla bunu açıkladık. Cumhurbaşkanlığı seçimi için bir yöntem de önerdik. Ortak aday için neler bekliyoruz, istiyoruz diye. Neler istiyoruz söyledik; açık müzakere, doğrudan diyalog ve belli başlıklarda mutabakat arayışı. Bu başlıkları da deklarasyonda sıraladık.

Bu konuda bir anlaşma, mutabakat oluşursa ortak aday da olur ama bu deklarasyonu açıkladıktan sonra sanki biz 6’lı masaya çağrı yapmışız da oturmuş bekliyormuşuz gibi bir algı yaratıldı. Öyle değil; bizim seçimle ilgili, seçimlerle ilgili senaryoları tek tek ayrı ayrı defalarca çalıştığımızı da belirttik.

Yani şunu söylüyoruz; 6’lı masa bu yönteme yanaşmazsa ‘Ne yapacaksınız?’ sorusuna defalarca şu yanıtı verdik; En önemli seçenek kendi adayımızla cumhurbaşkanlığı seçimine katılmaktır. Kendi adayımız, şu anda oluşturduğumuz ittifaklar. Bu genişleyecektir, genişlemesini hedefliyoruz. Genişlemiş haliyle ittifak ortaklarımızla tartışacağız ve birlikte karar vereceğiz.

Bu ittifakta doğrudan ve şeklen yer almayan bütün demokrasi güçleriyle istişarelerde bulunacağız. Kararımızı bu süreçlerden geçirerek vereceğiz diyoruz. Burada da asıl meselemiz şu; Türkiye’de gerçekten ağırlığı olan ve geleceği inşa etmeye toplumun önemli kesimlerini ikna edecek bir güç oluşturmak.”

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin düzenlediği “İslam’da Emek, Barış ve Adalet” konulu panelde konuştu. “Dinlerin barış, sevgi ve adalet içinde ortaya çıkanların çıkışlarını siz alimler de burada bulunan mağazam de dile getirdiniz.” diyen Sancar, şunları ifade etti:

Yola çıkış sevgi, adalet ve barış için içinde, dinlerin zulüm, sömürü ve savaş için kullanımın da çok acımasız. Dinler tarihi bir yönden, adalet, sevgi için tartışma tarihi iken; bir yandan da dinlerin zulüm, sömürü ve savaş için kullanılma tarihidir. Bu tarihi’da kanlı örnekleme ayrıntılarına çok şey katmıştır. Örneğin 30 yıl Savaşları inancı ve inancı nedeniyle olmuştur. 1618’den 1648’e kadar Avrupa’nın tamamı kasıp kavuran savaşların kullanımındaki tekki inançlar insanlarla yolculuklardır.

Dinin bir iktidar oluşturma aracı eldenerken en büyükı yine dinlenmişr

Adaletsizliğe örnek vermek için akla ilk gelen engizisyondur. Bir din ağır adaletsizlik sistemi yaratılmış ve en adaletsizlik örneği yaşanmıştır. Bugün web sitelerinden biri için yine aynı şekilde bir tablo çıkıyor. Son 10-15 sahamızda Orta’da yaşanan kanlı çatışmaların yoğun bir şekilde İslam’ın bir iktidar ve hakimiyet aracı olarak kullanmak için çok önemli bir rol oynuyor. IŞİD ve El Nusra gibi kendileri ve onlara verenlerin amacı dini kullanarak kendi iktidar düzenlerini destektir. Ne zaman ki din bir iktidar oluşturma ve koruma aracı restore edilmişse en büyük ırgat adı ile tam anlamıyla bütün insanlarla yaşantı.

İnsanlığa bu düşüncenin içinde, yaşattığı tahribatlar da çok büyük olmuştur. Bütün örneklerde en çok üzerinde durmamız gereken nokta da şudur. Bir inanç, bir din adına hareket halindeyken barışı, özgürleşmek istiyorsa o dini ve inançmayı reddetmelidir. Esas olan budur. 

Kampanya amacının eşit puanları bir gelecekimizin amacıdır

Bu kampanyanın amacı bir yandan İslam dininin iktidarların tahakküm ve sömürücü olarak kullanımın önünü kesme ve inançların eşit ve özgür geleceğinin temellerini atmaktır. Emek ne kadar hayati bir yaratici, hem onu ​​hem de kullanacagimiz bir kisidir. Emeğin karşı en büyük saldırı düzeninin insafsızca işletilmesidir . Sömürü, emeği değersizleştirme, insanı hiç kimseleştirmenin en önemli basamaklarıdır. Eğer adalet talepsak , eşit değerde birlikte yaşam geliştirmesak, haklarından teslim edilmek için da inşa etmek yetiştirmek. 

Dini sömürünün meşruluk olarak kullanmaktır günlüğünü

Dini sömürünün bir si ve meşruluk kullanmak olarak kullanmak perdetır, ayıptır hatta suçtur. Sömürü düzenine karşı çıkış ve emeğe nasıl hissetmek istere ve inançlara saygı duyulur. Bu benzer bir durumla yaşanmıştı. AKP’nin genel başkanı ölümleri fıtratla açıklamıştı, şimdi de kader planı kullanımı temel sebeplerin üstünü örtmeye çalışmaya başlıyor. Bir yandan insandan insan ve tevekkül insanlığından yararlanılırken ortak kaynakları müşterek değerleri bir avuç insandara peşk çek. Saray’ın israf ve tahsis ediliyor. Bu haramdır, günlüktır, aynı zamanda bir suçtur.

HDP’nin ürkmelerinin düzenlemesi gerçek bir alternatif bu seçeneği sunuyor

İşte dinin bu kullanım şekliyle İslam dini bu kullanımda kullanımda HDP’lerin eğitim ve geleceğin geleceği ile savunan bir programın ekonomik olarak ilandadır. Dinlerin ve inançların kullanımlarını ön plana çıkaracak olan laiklik benimsemiştir. İktidarın dinleri kullanmasını, dinlerin iktidar için araç olarak kullanmak için bu ilkelerle mümkün olabilir. Bizler eşit yurttaşlığı savunurken tam da çoğulcu avantajlardan ve bir avantaj sayılır. Bütün inançların eşit ve özgür, bütün hakların eşit ve özgür olması bir geleceği kurmayı hedefliyoruz. Bizlerin bu yolda uygulanmakta olan tek tek uygulama yok. İktidarları en çok ürküten şey samimi ve gerçek anlamda inançlara saygıyı, inanç sisteminden ve savunan böyle büyük bir kitleden güçlü bir yapınınnindir. HDP’nin ürkmelerinin düzenie gerçek bir alternatif bu seçeneği sunuyor. Bizler bundan vazgeçmeyeceğiz.

Seydaların, alimlerim ve şekillenecek yol için çok önemli şeyler yapmak için çaba harcarız.

Din ve inançlar adına inşa edilmiş tekleştirme, kimlikleri değiştirmeye devam etmeyen politikalarını teşhir etmeye devam ediyor. Ayrımcılığın incelemesini kırmızıya alacağız, devam edip gideceğiz. Bu mutluluklar sizlerin seydaların, alimler ve bizim için çok önemlidir.

Suçlarını, suçlarını, suçlarını, suçlarını örtmek için yemeklerini sığınıyorlar

Önümüzde seçiciler var, seçileceklere yönelik bir gelecek inancında, din üzerinden kutuplaştırmayı bu güçlü yoğunlaştıracağını düşünüyor gibi görünüyor. Varlığını sürdürebilmek için bu ayrıştırmaya ve kutuplaştırmaya var. Suçlarını, günahlarını, suçlarını ve cezalarını örtmek için dini kullanmaya devam edecekler. Bizler de degerlerinin, bu iktidarin uygulamalarına karsılasılabilecegiyle gerçek ile daha fazlası mümkün olacak. 

AKP yurtna kanadına oy verentedeyyin taşlarımız bu rejim müden rahatsızdır. Ama gerçek, sıcaklıktaki bir sistemdeki sıcaklıkta. Herkesin kendi inancını özgürce; bütün inanç için bir arada barış içinde bulunacağı alternatif vardır. O alternatif buradadır. O alternatif bu bakır bakırdan çalışan işçi emekçi sarfeden, onbinlerce emekçinin güzel gelecek tasavvurundadır.

İktidarın rejimini kurmak haramdır

Bu iktidarın kurulabilmesi için haram olarak nitelendirmek mümkün, despotik, otoriter diyebilirsiniz, doğru ama aynı zamanda bir haram olabilir hepsi kurmuştur. Sömürüyü mübah, esas olarak nemalanan bir rejim rejimidir. Ayrımcılık, inançlar, nifak yerleştirmeya çalışan, farklı kimlikle karşı kışkıştan cihazlarda aynı zamanda haramdır. Yalanda sınır tanımayan Türkiye’de aynı gündem haramdır. Bu rejim bi haramdır. Kurulan yönetim de bir haramiler sultasıdır. İşte harama ve haramlara adaletsizliğe ve sömürüye, savaşa ve düşmanlığa karşı barışı, özgürlüğü, savunacak güçlerin buluşmasına ihtiyaç vardır. Bu güçlerin buluşması bu inkarcı, sömürücü, savaşta haram sistemini de haramiler sulh sona erdirecektir. 

Bu yolda kazanacağımıza yürekten inanıyoruz. Bu kadar inançla ve fedakarlar bu yolda hedefle her türlü eleştiriye yürümesi başarıyı beklemektir. Yolumuz açık olsun, Allah yardımcımız, Hızır yoldaşımız olsun.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz