Amerikan Rüyası/ 1 

0
- - Homeless man John Wayne and others wait in a parking lot near LP Field after Metro police had them move their possessions from under the Shelby Street Bridge. Wayne said police have been nice about giving them time to move. A recent count by a national organization found 1,542 homeless people living in Nashville in January 2005. - -.JOHN PARTIPILO/THE TENNESSEAN

Amerika bu kıtada yaşayan için de uzaktan merak eden içinde ilginç bir ülke. Aslında birbirinden sınıfsal, düşünsel, dinsel ve etnik olarak oldukça farklı olanların oluşturduğu bir toprak. İnsanı belki hayretler içinde bırakan gerçek şu – bu kadar bir-birinden farklı ve çok uç noktalarda olanlar nasıl bir arada yaşıyor. Hatta öyle ki bir eyalet diğerinden daha zengin ama aynı ülken in farklı coğrafyaları ve birbirine bağlılar. Bazen aşırı sesler çıkmıyor da değil. Bir zengin eyaletim ötekine bakmak zorunluluğum olmamalı diyen meselâ. Kentler ve kırsal peyzajda yaşayanlar da aynı durum. 

Kentlerden çıkıp kırsal yerlere seyahat etmeye karar verdiğinizde aslında daha gerçek daha başka da diyebileceğiniz Amerika ile karşılaşıyor insan. Bir defa tarihi ve doğasını daha yakından görüyorsunuz. Kırsal kesimlerde insanların daha doğal içten ama bir o kadar da daha fakir olduğu fark ediliyor. Terkedilmiş evler sokaklarla karşılaşıyor insan hiç beklemediği yerde. Gezgin ve yazar Amerikalı Paul Theroux bu durumları detaylıca işliyor kitaplarında. Özellikle en güney adli kitabında bu eşitsizliği ve Amerika’daki güney eyaletlerindeki yaman çelişkiyi gösteriyor.

Kırsal kesimlerde gerçek şu – kendi büyük çiftlikleri olanlar dışında – bu köy kasaba yerleşim yerlerinde sıradan insanlar için yasam kolay değil. Iş bulması her şeyden önce zor. Amerika’da devlet değil şirketler daha güçlü olduğu için sosyal yapının ve kentsel-kırsal yerleşim arasındaki derin uçuruma şaşırmamak lazım. Buna tabi ki orta ve işçi sınıfın haklarının çokta güçlü olmaması eklenince tablo daha net olarak çıkıyor. Bu derin çelişkiyi özellikle de güney eyaletlerinde görmek mümkün. Bazen yan yana birçok küçük şehir görürsünüz sanki hayalet yerleşimler. Eğer şanslıysa Büyük devasa şirketler ve güzelim doğayı sürekli tahrip ederek ilerleyen emlakçılar dışında yatırım yapan olmaz. 

Süre gelen sosyal adaletsizliği en iyi anlatan arasında Howard Zinn ‘ve Noam Chomsky gelir. Her ülkede olduğu gibi Amerika’da da farklı sorunlar var çözülmesi zor. 

Buradan tekrar kentlere dönelim. Burada yaşayan insanların bir kısmı hayatta kalabilmek için büyük kentlere gider. Kendisi için en ucuz kira vereceği yerler ya kenar köşede sehrin gettolarındaki apartmanlar ya da aslen Hindistan-Pakistanlı ya da Araplara ait olan küçük motellerdir. Ama ne oteller ne oteller pislikten geçilmez ve bakımsız. İster ucuz apartman ya da motel tut buralarda kadın, uyuşturucu veya silah tacirleri cirit atar. İhtiyacın olanı karşılarlar. Polise mi şikayet edeceksin durumu. Fazla bir şey olmayacaktır. Polis sana nazikçe başka bir yere gitmeni tavsiye edebilir. O kadar çok mahalle aynı durumdaki polis de bazen kendi canını korumak için seninle fazla ilgilenmez. Ne zamanki kriminal bir durum varsa ya da bir yaralama öldürme olmuşsa orada gelir. Diğer durumlarda bir şey beklemek boşuna.

Bu arada bir anımı anlatayım içinde uyuşturucu ve cinayetin olduğu. Yaklaşık geçen sene bu aylarda rahmetlik arkadaşım Russell Pelle ile yine doğa gezisine çıkmıştık. İkimiz de doğada yürümeyi seviyorduk ve ben özelde kırsal yerlerden geçerken yalnızca doğal ortamları değil o bahsettiğim harabeye dönmüş evleri sokakları karelemek hobimdi. Burası başka bir Amerika mı dedirtecek yerler. Yine Amerikalı yazar Theroux in tanımıyla burası Afrika mı diyesi geliyordu insanın. Neyse bulunduğumuz büyük şehirden çıkıp küçük kırsal kesimde yol alıyorduk ve genelde sakin oluyordu buralar. Bir anda yolda sağlı ve sollu yaklaşık 60 veya 70 km lik mesafede onlarca özel polis timleri ve farklı polis grupları halk yolu doldurmuştu. Henüz ne olduğunu bilmiyorduk. Bazı tahminler yürüttük. Ben büyük bir devlet adamı geçiyor dedim. Arkadaş hayır bir öldürme hadisesi olabilir dedi. Nitekim arabayı bir bakkalın önüne çektiğimizde – kendisi muhabir olan bir bayan kısaca durumu izah etti. O küçük kasaba ve civarında sevilen bir polis yol kontrolü sırasında öldürülmüş. Cenazesi birazdan geçeceği için halk ve güvenlik kuvvetleri yolu kaplamıştı.

Ama burada olayı daha ilginç kılan detayları birkaç gün sonra öğrendik. Josh Meyers adlı Polis gece geç saatlerde şüpheli bir aracı durdurmuş. Araçta şüpheli bir durum olduğunu fark edince sürücüye dışarı çıkmasını söylemiş. Sürücü ise gecenin karanlığından yaralanarak elindeki silahla polise ateş ediyor ve oradan uzaklaşıyor. Polisi vuranın silah eğitimi almış bir profesyonel olduğu anlaşılıyor. Bir haftaya yakın ormanda yüzlerce polis ve askerin aramasıyla adam bulundu. Katil Patrick McDowell in Irak’ta da görev yapmış eski bir özel kuvvetler askeri olduğu ortaya çıktı. Bir uyuşturucu bağımlısı olduğunda öğrenildi. 

Irak’ta Afganistan’da görev yapıp geldiğinde bağımlı olan veya katil veya intihar eden yüzlerce asker var. 

(Devam edecek) 

Önceki İçerikProtestolara destek verenler yargılanacak..
Sonraki İçerikErcü
1968 Ankara doğumlu. Çukurava Üniversitesi Ziraat Fakültesi'ni bitirdikten sonra Peyzaj mimarlığında yüksek lisansını tamamladı. Mersin Üniversites'inde akademik çalışmalarda bulundu, CIHEAM ve Tübitak desteğiyle İspanya'da akademik çalışmalarda yapmıştır. 1998 yılından beri ABD'de yaşamaktadır. Evrensel gazetesinde ve Yarın derdisinde yazıları yayınlanmıştır.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz