- Kamuoyuna Duyuru…! - 30 Nisan 2023
- 1915 Olayları ve Konuşulmayanlar - 25 Nisan 2023
- Neden Ak Partiliyim? - 24 Nisan 2023
Cezaevinde görüşmelerim sadece dini konularla ilgili değil. Mahkum arkadaşlarla neredeyse her konuda konuşuyoruz.
Siyasi iktidarın icraatlarını tasvip etmeyen bir mahkum görüşme için geldi ve konuşmaya başladık.
Siyasi iktidarı desteklemediğini ama muhalefette olanların da Amerikancı olduklarını belirterek kime oy vermek gerektiğini sordu. Kendisine herhangi bir adres göstermeden Amerikancı olma ya da olmama konusunu anlattım.
Gördüm ki düşünce matematiğini iyi oturtmak gerekiyor.
Tutarlı olmak çok önemli bir konu.
Düşünceye dair yazı dizisini devam ettiren yazarımız Ziya Doğan’ın bu yazı dizisini okumanızı tavsiye ederim. Çünkü düşünce sorunu çok önemli.
Görüşmeye gelen mahkum arkadaşta da aynısını gördüm.
Görünüşte Amerika’ya sert sözler söyleyen siyasi iktidar Amerikancı değil ama ‘bütün devletlerle iyi ilişkiler içinde olacağız ABD ile de aynı şekilde’ diyen muhalefet Amerikancı!
Önce şunu ifade etmemiz gerekiyor: ABD hem iktidarla hem de muhalefetle sıkı ilişkiler içindedir.
Nasıl ki tarihte Osmanlı başka devletlerle olan ilişkilerinde hem iktidarda olanlarla ve hem de muhalefette olanlarla sıkı ilişkiler kurmuşsa aynı şekilde ABD de iki tarafla da sıkı ilişkiler kurar. Dünya siyasetine yön veren büyük devlet olmak bunun gerektirir.
Siyasi iktidar halk nazarında ABD’ye tepki koyar gibi gözükür ama arka planda diplomatik ilişkilerini en üst seviyede devam ettirir, devam ettirmek zorundadır.
ABD, siyasi iktidarın aldığı oylarla ve ona destek verenlerle bir düzlem oluşturur ve istediklerini o kanaldan yürüttüğü gibi muhalefet kanalından da yürütür.
Önce siyasi iktidarın ABD’ye rest çeker tavrını bir örnekle açıklayayım.
Sizler de bilirsiniz, bazı erkekler sanki eşlerinden hiç çekinmezlermiş gibi erkekliklerini göstermek için nasıl sert erkek olduklarını göstermek isterler. Bunu en iyi şekilde sunmak için de sert, sınırsız ve fütursuzca konuşurlar.
Bu erkekler eve gittiklerinde eşlerinin sözlerinin üzerine söz söyleyemezler.
Eğer iki tarafı da aynı ortamda görürseniz eşinin şu cümlesine şahit olursunuz: ‘Sen burada at, tut. Evde kimin sözü geçiyor gidince görürsün’.
Kadınlar böyle şovlar yapmayı sevmezler çünkü onlar pratiğe bakarlar. Dertleri erkeklik yapmak da olmadığı için bu topa girmezler.
Siyasi iktidarın ABD’ye göstermiş olduğu sert tepki de böyle.
Dışarda sert tepki ama diplomatik ilişkilerde ağam-paşam.
ABD, siyasi iktidarın bu sert tepkilerine ses çıkarmaz. Yukarıda ifade ettiğim gibi ABD’nin hem iktidar hem de muhalefet için ayrı ayrı işleyen planları vardır.
Siyasi iktidarın arkasındaki destekle hangi planlarını hayata geçirecek ona bakar.
Mesela Avrupa Birliği için Başkan Erdoğan çok önemlidir. Suriyeli sığınmacıları Türkiye’de tuttuğu için değeri paha biçilemez. Bu yüzden de Erdoğan’ın iktidarda kalması AB’nin işine gelir. Çünkü muhalefet iktidara gelse sığınmacıları belki de aynı şekilde Türkiye’de tutmayacak ve kapıları açacak ve bu da AB için iyi olmayacak.
Bu örnekte olduğu gibi siyasi iktidarın kalması ABD’nin de işine gelir.
Neden mi?
Çünkü muhatapları tek kişi yani Başkan Erdoğan.
İstediklerini ona iletirler ve aykırı ses olmadan o da gerçekleştirir.
Rahip Brunson olayını hatırlayın.
Neler neler dendi.
Ama sonra baktık ki Rahip Brunson ABD’ye uçuvermiş.
Bu olayda iktidarda birçok parti olsaydı iş çok zor olacaktı çünkü her partiden ayrı ses çıkacak.
O yüzden Başkan Erdoğan’ın iktidarda kalması hem ABD’ye yarar hem de Avrupa Birliği’ne.
Bakmayın siz siyasi iktidarın ABD’ye sert demeçlerine.
Siyasi iktidar da bu gücün farkında ve bunu da sonuna kadar kullanıyor.
Bırakalım ABD ile olan düzlemi.
Ülke içine dönelim.
Siyasi iktidara bu destek olmasa depremde yaşanan o kadar negatif olay karşısında başka ülkede olsa hükümet o gece istifa etmek zorunda kalırdı.
Siyasi iktidarın arkasındaki halk desteği olduğu için Başkan Erdoğan Amerikancı gibi görünmeden Amerikancı politikaları sonuna kadar uygulamakta.
Hep derim, birçok şey göründüğü gibi değildir.
Sevgi ve Bilgiyle kalın
Sinan bey sen Yahudi olabilirsin veya değilsindir. Yahudileri sevedebilirsin, bayramlarını da kutlayabilirsin. Ama iktidara adaletli ol diyorsun ya… Ama sen de adaletli ol… senden bu yazıda mescidi Aksa baskını ile ilgili yazı bekliyordum. Senin yüzünden Ocak medyayı okumayı bırakacağım galiba… isaril zülmü ile ilgili kaç yazını var bilmiyorum ama birini bana gönderebilir misiniz. Kalın sağlıcakla. Yorumlarıma cevap verirseniz sevinirim