Anlamlı Sorularla Düşüncenin Mimarı Ol

0
Latest posts by Psk. Dr. Ziya Doğan (see all)

Soru sormayı normalleştir. Sorunlardan rahatsız olma. Zihnin sorularla gelişir, sorularla anlar ve sorularla çözüm bulur. 

Bir olaya dair sorulacak anlamlı soruların çerçevesini “Ne, Neden, Nerede, Ne Zaman, Nasıl” olarak çizebiliriz. 

Anlamlı sorular sorduğunda olayın farklı boyutlarına vâkıf olursun. Her sorunun cevabını bulamazsın belki. Ama hepsini sorduğunda en azından nelerin cevabının olmadığını fark edersin. 

Hangi cevapları bulduğunda, olayın bütününü görebileceğin açığa çıkar. Farklı boyutlarına vâkıf olmadığın bir olay hakkında yürüttüğün fikir, hatalarla ve eksiklerle dolu olacaktır. Nerede ve ne zaman olduğunu bilmediğin bir savaşın sebeplerini de öğrenemezsin. Sebeplerini bilmediğin bir savaşın, âdil olup olmadığını söyleyemezsin.

Soru sorarken cesur ol. Cevap bulamayacak olduğunu düşünsen bile açık ol. Bazen zihnin, sandığından daha hızlı çalışır. 

Sorular sorarak kendi bilginin sınırlarını keşfet. Bir konuda görüşün olmayabilir. Ama anlamlı soruların varsa, o konuda sağlıklı düşünebilir ve soruların üzerinden davranışlarını ve fikirlerini geliştirebilirsin. 

Anlamlı soru sormayı bırakmazsan gelişmeye ve geliştirmeye devam edersin.

Dünya anlayabileceğin ve anlatabileceğinden daha büyük, daha gizemli, daha karmaşık ve daha ihtişamlıdır. 

Hayal gücüyle bilmediğin halde bir iştiyakla dünyaya ayak uydurmaya çalışırsın. Çevrende gördüklerin, düşüncenin yasaları, hislerin ve sezgilerin birlikte canlandığında, dünyaya bakışın değişir. 

Olanı ve olması gerekeni birlikte görebilirsin. Olmayanın neden olmadığını anlayabilirsin. Hedeflerin canlanır. Hedeflerinle arandaki engelleri görürsün. Sen baktıkça, seni hayaline ulaştıracak yollar belirginleşir. İşte bu noktada plan yap. Bir planın yoksa hayalin de yok demektir.

Hayal dünyan, gerçeklere farklı yönlerden bakarak gelişir. Bu yüzden ilham verici romanları, hikâyeleri, destanları oku.

Hayal gücünü harekete geçirecek filmler, diziler izle. Müzik dinlerken sana hayal kurdurabilen, yaratıcı düşünmeni arttıran parçaları tercih et. Herkesin hayali aynı şekilde canlanmaz. Kendi hayal dünyanı zenginleştirecek tecrübeleri edinmek için denemen gerek. Bir hikâye okuduğunda, sonu nasıl farklı bitebilirdi, diye düşün. Filmlere alternatif senaryolar uydur. Evet, uydur.

Bir sanat edin. Yahut bir zanaat öğren. Hayaller, sanatla ve deneyimle canlanır.

Elinden gelen sanatları ve zanaatları geliştir. Resim yapabilirsen resim yap; ahşap boyamaktan anlıyorsan ahşap boya; sesin güzel ve ilgin varsa gazeller, şarkılar, türküler söyleyerek sesini eğit. Bunlar sadece birer örnek. 

Görsel, yazılı, sesli, fiziksel olarak nelere kabiliyetin varsa geliştirmekten geri durma. Hayat hayallerle, hayaller sanatla zenginleşir. Ama durduğun yerde hayal kurmakla değil, hayallerinin peşinden koşmakla zenginleşir dünyan. Çünkü sahip olduğun yetenekleri ve ulaşabileceğin imkânları bu şekilde tanırsın.

İçinde bulunduğun şartlar seni yanıltmasın. Sana bir konfor alanı sağlayan toplumsal ve ekonomik “doğrular” çok katmanlı yapılardır; tarihi, kültürel ve siyasi gelişmelerle şekillenirler. 

Senin yaşam tecrüben her zaman bu çerçeveye sığmaz. Yaşamın bu çerçeveye göre çok daha renkli, ihtiyaçların daha çeşitli ve düşüncelerin daha karmaşıktır. O yüzden her konuda toplumsal doğrularla uyuşamayabilirsin. Kendin için düşünmeli ve bilginin doğruluğunu kendi adına denetlemelisin.

Düşüncelerini benliğinin arzularıyla değil, insan olmanın onuru ve Yaratıcı’ya karşı sorumluluk bilinciyle denetle. Bu, seni benmerkezcilikten alıkoyacaktır. 

Düşünceni benliğinin arzularına göre şekillendirmekten uzaklaşmak için tarihe bak. Büyük düşünürlerin, akıl sahiplerinin ve gönlü geniş insanların kitaplarını oku. Onları tanı ve düşüncelerinin seyrini takip et. Hayatlarını araştır, nasıl bir duygu-davranış-düşünce bütünlüğü kurduklarını anlamaya çalış. Ancak hepsinin de insan olduklarını gözden kaçırma. Taklitle değil, onların gerekçelerini anlayarak ilerle. Kontrolün senden çıkmasına, düşüncenin sürüklenmesine izin verme.

Bir grubun içinde, söylediklerin kolayca onaylanır. Buna aldanma. Davranış ve düşüncelerinin seni kişisel olarak bağladığını, yaptığın iyiliklerden ve kötülüklerden ahlaki ve dini anlamda kişisel olarak sorumlu olduğunu unutma.

Kendine değer ver. Görüşlerinin de kendi değerinden kaynaklandığı için değerli olduklarını bil. Yaratılışındaki özellikleri, yaşamındaki güzellikleri ve ayrıcalıkları göz ardı etme.

Ezcümle, ben kimim ki, deme. Varoluşun bir aynasısın sen. Varlıkları izlemekten de insanların kınamasına rağmen doğruya yönelmekten de geri durma.

Kendi hayatının başrolünde olmazsan, başkalarına figüranlık yaparsın. Figüran olmaman için her zaman anlamlı sorular sor ve sorgula. Sorarsan ve sorgularsan düşüncenin mimarı ol.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz