Arkadaşlık, yoldaşlık bitti. Hepimiz ‘Anmadaş’ olduk…

0
Latest posts by Şükrü Gülmüş (see all)

Ocak Medya’da köşem var.

‘’Allah razı olsun’’ H. Mesut Önder’n.den ve de Genel Yayın Yönetmenim Sinan Eskicioğlu’ndan.

Önder’in önermesi ve sayın Eskicioğlu’nun uygun görmesiyle ‘’Köşeli Yazar’’ da oldum.

Ha –ki benim için en büyük sevinç; bir de basın kartım oldu.

‘’Ax ülen şu korona axxxx…’’

Başıma/başımıza bela oldun.

Çık git ya. Çık git arkadaş hayatımızdan.

Ne kadar rüşvet istersen valla sosyal maaşımdan verecem.

Harbiden verecem.

Hatta aramızda kalsın. Kimseye de söylemiyecem.

Bak Diyanette çalışan ‘’bir dostum’’  imanı bütün biri gizliden bana Korona duası verdi.

Harfiyen uyguluyorum ve onun sayesinde bak ‘’turp gibi’’ diyecektim ama pörsümüş hıyar gibi de olsa yaşıyorum.

Sözümde durdum. Ne o ‘’dini bütünün’’ adını verdim ne de kimseye söyledim.

Yalnız aramızda kalsın. Bazılarına sattım.

Ne yapayım parasız kaldım ve hayat kurtardım.

İşe yarıyor mu peki?

Bilmem. Ama  bana galiba yaradı.

Bak hala ölmedim.

Bu yetmez mi?

Kötü bir inanç inanmamaktan iyidir.

Sonra ne zararı var.

Anam bile hele ‘’Şu seccadeyi getir oxlim.. Bakarsın obür dünya var. Neme lazım cehennemde yanmayalım’’ derdi.

En nihatinde bir dua.

Taş atmıyorsun ki kolun yorulsun.

İsteyenler olursa kapalıdan göndersinler.

‘’Hayat kurtaran, Koronadan korunan dua’’ bu öyle ortalık yerde söylenmez.

Sonra parasız heç olmaz.

Bu bir.

Birde bol ‘’timsah gözyaşlı’’ ‘bıji/dıjili, kahrolsun yaşasınlı anmalarımız var.

Onun üzerine yazacaktım.

Gına getirdi arkadaş bu ne anmaymış ya.

Nerdeyse yılımın 6 ayını alıyor.

Tam yazacakken sevgili dostum Kenan Demirtaş yazdı.

Beni yeniden yazmaktan kurtardı.

Gündemim hınca hınç dolu.

Ve bu gündemi Ocak Medya’ya taşımak istemiyorum.

Koronadan Korunma Duasını değil de Demirtaş’ın ‘’ANMADAŞ’’ olduk yazısını buraya alarak sizlerle paylaşabilirim.

Bedeva ha..

‘’Bedeva sirke baldan tatlıdır’’ derler ama ona da inanmıyorum artık.

Bedeva olan berheva oluyor. Kimse dönüp bakmıyor.

Kenan Demirtaş’a Şükrü’den Şükranlarımla.

Buyrun.

AH ŞU ANMALARIMIZ !!

Hiç Unutmuyoruz. Hep anıyoruz. Sonra bir daha anıyoruz, sonra bir daha,…….

Hep anıyoruz, yine, yeniden, başka hiç bir şey yapmadan….

Anmanın ustasıyız. Öyle ustalaştık ki cellatlarımız artık kanıksadılar bu durumu. Öyle kanıksadılar ki bizim anmaktan başka hiç bir şey yapmamamız için her 10 yılda bir bizi kitlesel katliamdan geçiriyor. Onlar anmalarımızı , biz onların katliamlarını kanıksadık artık.

Yüzlerce anma örgütleri kurduk. Vakıflarımız , derneklerimiz, alt örgütlerimiz var bu konuda.

Anma biçimleri üzerine program taslakları geliştirdik. Artık sloganlarımız dahi farklı. Telif hakları var her birimizin.

Mesela birbirimize ayıracak zamanınız yok.

Birbirimizi sevmiyoruz .

Anma biçimlerimiz ve gerekçelerimizin farklılaşması nedeniyle bir birimize düşman olduk.

Anmak artık bizim için kutsal amaç.

Bireyler, topluluklar, bölgeler, mahalleler, köyler olarak her yerde ama heryerde efendilerimizin yüzünü güldürecek kadar tek bir kalıba soktuk kendimizi.

Tabii ki onlar da bizi sevindiriyor bazen. Kafaları estikçe gerekirse özür dilemesini biliriz diyor. Evet evet, gerekirse.

Biz özür dilendiğini sanıyoruz. Üzerine toplantılar, konferanslar düzenliyoruz, makaleler yazıyoruz. Söyleşiler, röportajlar yapıyoruz.

Ama efendilerimiz açısından özür hiç mi hiç GEREKMİYOR…..

Hatta unutmamamız için her 10 yılda bir hatırlatıyorlar bize.

Sonra yine gerektikçe diyorlar ve yine mutlu oluyoruz.

Bu anmalarımız yüzünden bir birimize ayıracak zamanınız yok artık. Birbirimize bir zamanlar verdiğimiz emeği, alınterini unuttuk.

Artık yoldaş, arkadaş değiliz.

Anmadaş olduk. Tuz ekmek aşkına….

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz