Almanya’da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadelede aşı olmayanların günlük yaşamları daha da zorlaştırıldı.
Almanya’da Başbakan Angela Merkel ve 16 eyalet başbakanının video konferans yöntemiyle gerçekleştirdiği toplantıda kabul edilen Kovid-19 önlemlerine göre, 23 Ağustos’tan itibaren aşı olanlar günlük yaşamlarında herhangi bir kısıtlamaya tabi tutulmazken aşı yaptırmayanlar ise bazı kısıtlamalarla karşı karşıya kalacak.
Merkel toplantı sonrası yaptığı açıklamada, “Özellikle nüfusun sadece yüzde 55,1’inin tam olarak aşılandığı bir zamanda, tüm nüfus için hala temel koruma önlemlerine ihtiyacımız var.” dedi. Ülkede her vatandaşa aşı imkanı sunulduğuna dikkati çeken Merkel, “Aşı etkili olduğu sürece, aşılanmamış bir kişinin vatandaş olarak haklarını kullanmaması gerektiğini söylemeyeyiz.” diye konuştu.
“3G” olarak özetlenen yeni kurallara göre ülkede aşı yaptırmayanlar için tüm kapalı mekanlara girişlerde test şartı getirildi.
Hastanelere, bakımevlerine, restoranların kapalı alanlarına, ibadethanelere, düğünlere, toplantılara, kuaförlere ve spor salonlarıyla kapalı yüzme havuzlarına girmek için aşı belgesi veya hastalığın geçirildiğine dair belge ibraz edilmesi gerekecek.
İnsidans değerinin 35’in üzerinde olduğu bölgelerde aşı olmayanlar ise mecburi test yaptırmak zorunda kalacak. 11 Ekim’den itibaren de aşı yaptırmayan yetişkinler ücretsiz Kovid-19 testlerinden yararlanamayacak.
Bu kişilerin ortalama 15 avro olan test ücretlerini ödemeleri gerekecek. Yalnızca sağlık koşulları nedeniyle aşı olamayanlar, hamile kadınlar, çocuklar ve 18 yaşın altındaki gençler için ücretsiz koronavirüs testi sunulmaya devam edilecek. Ülkedeki maske ve mesafe kuralı ise aynen devam edecek.
ABD, Kovid-19 aşısına teşvik için sosyal medya ünlülerinden destek alıyor
ABD’de yerel yönetimlerin halkı yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşısı olmaya teşvik etmek için sosyal medyada etkili olan ünlü isimlerden destek aldığı bildirildi.
AP haber ajansının derlediği bilgilere göre, ABD’de birçok eyalette yetkililer, halkın Kovid-19 aşısı olmasını teşvik için yeni yöntemler denemeye devam ediyor. Colorado eyaleti, #PowertheComeBack kampanyası için, aşı olmaya karşı özellikle direnç gösteren Hispanik, siyah, yerli ve Asyalı azınlıkların sosyal medyada sıkça takip ettiği sosyal medya figürlerini aşıya teşvik için kullanıyor.
Eyalette sağlık yetkilileri, moda bloggerları ve çalışan annelerden, dini liderler ve göçmen hakları savunucularına kadar geniş bir yelpazedeki sosyal medya kullanıcılarına, Instagram, TikTok, Facebook ve Snapchat paylaşımları için ayda bin dolara kadar ödeme yapıyor.
Chicago, Oklahoma City, San Jose, California ve New Jersey’de de benzer sosyal medya kampanyaları düzenleniyor.
Yerel sağlık yetkilileri, günlük haberleri daha çok sosyal medyadan izleyen genç neslin takip ettiği sosyal medya yıldızlarını ve verilecek mesajı belirlemek için pazarlama şirketleriyle ortak çalışıyor. Kampanyalarda 10 bin ila 100 bin takipçisi olan “mikro” ya da “nano” sosyal medya figürleri kullanılıyor.
Knight Forundation ve San Jose şehrinin geçen temmuzda yaptığı bir araştırma, sosyal medya kampanyaları ile günlük aşılanma oranlarının artışı arasında doğrudan bir bağlantı olduğunu ortaya koyuyor.
Öte yandan, Cornell Üniversitesi Sağlık İletişimi Araştırmaları Girişimi Başkanı Jeff Niederdeppe, konuya ilişkin, “Bunca zaman sonra hala aşı olmayı reddeden yüzde 30’un fikrini değiştirmek, sosyal medya figürlerinden çok şey beklemek olur.” değerlendirmesinde bulundu.
Niederdeppe’e göre özel şirket ve kuruluşların müşteri ve çalışanlarına aşı zorunluluğu getirmesinin sosyal medyadan daha etkili olabileceği görüşünü dile getirdi.
ABD, geçen hafta, nüfusunun yüzde 70’ine en az bir doz aşı yaparak salgınla mücadelede önemli bir kilometre taşına ulaşmıştı. Ancak bu orana, ABD Başkanı Joe Biden’ın hedeflediğinden bir ay sonra ulaşabilen ülkede, sosyal medya yıldızlarının aşıya karşı güçlü direnç gösteren yüzde 30’un fikrini değiştirip değiştiremeyeceği merak konusu.
Tayland’da hükümetin Kovid-19 yönetimini protesto eden muhalifler ikinci kez polisle çatıştı
Tayland’da hükümetin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadele yöntemini eleştiren muhalifler son 3 günde ikinci kez polisle çatıştı.
Tayland polisi, başkent Bangkok’ta, hükümetin Kovid-19 politikalarından memnun olmayan muhaliflere göz yaşartıcı gaz ve plastik mermiyle müdahale etti. Polislere taşla karşılık veren göstericiler bir trafik polisi kulübesini ateşe verdi.
Ülkedeki aşılama oranının düşük olmasından şikayet eden muhalifler, vaka sayısındaki artışın önüne geçilememesinden hükümeti sorumlu tutuyor.
Tayland’da polis 7 Ağustos’ta Bangkok’taki Demokrasi Meydanı’nda göstericilere sert müdahalede bulunmuştu. Polis müdahalesinin ardından onlarca kişi yaralanırken çok sayıda kişi de gözaltına alınmıştı.
Ülkede hükümet karşıtları, tartışmalı 2019 genel seçiminin ardından muhalefet partilerine yapılan baskılar ve seçim sistemindeki adaletsizliklerden ötürü Aralık 2019’dan bu yana belirli aralıklarla kitlesel protestolarını sürdürüyor.
Günlük vaka sayılarının 17 Temmuz’dan bu yana 10 binin üzerinde ilerlediği Tayland’da şimdiye kadar 795 bin 951 kişinin Kovid-19 testi pozitif çıkarken, can kayıpları 6 bin 500’ü geçti. Tedarik sorunları yüzünden aşılamanın geç başladığı ülkede, şimdiye kadar 20 milyonun üzerinde birinci ve ikinci doz aşı uygulandı.