Babacan: Seçim günü vereceğimiz değişim kararı tüm bu kara bulutları dağıtır

0

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, haftalık değerlendirme toplantısında konuştu. “Gençlerin barınması, mutfak alışverişi, ulaşım, yeme-içme gibi temel masrafları çok acımasız boyutlara ulaştı. Çok ciddi bir gerileme dönemi yaşıyoruz.” diyen Babacan, şunları söyledi:

“2000’li yılların ilk 15 yılında harçlıklarıyla rahatça okuyan gençler, bugün çalışma hayatlarında kazandıkları parayla yoksulluk çekiyor. Üniversite öğrencileri bugün çorba-ekmekle karınlarını doyurmaya çalışıyor. Özgürlük yerine baskı gelirse olacağı budur. İnanın, bir günde her şey değişir. Seçim günü vereceğimiz değişim kararı tüm bu kara bulutları dağıtır geçer.

Rize’nin en uzun süre dükkan işleten kadın esnafı, dükkanını kapatmak zorunda kaldı. Pandemi döneminde dükkanı kapalıyken bile direnen bu kadın esnaf, Erdoğan’ın patlattığı döviz krizinin karşısında duramadı. Rize’deki ‘Melek Abla’ dükkanı da ‘deneyzede’ oldu.

TÜİK’e göre son bir yılda işsiz sayısı 623 bin kişi azalmış. İŞKUR’a göre son bir yılda işsiz sayısı 325 bin kişi artmış. İkisi de kamu kurumu. Madem makyaj malzemelerini alıp rakamları boyayacaksınız, o boyaları birbirinizle de paylaşın. DEVA ekonomisi, yatırımları Türkiye’ye çeken bir mıknatıs görevini görecek. Yatırımlar aktıkça, yeni iş sahaları açılacak. İşletmelerin büyümelerinin ve daha fazla istihdam oluşturmalarının önündeki engelleri kaldıracağız.”

Babacan’ın konuşması şöyle:

Kaşıkçı cinayetinde ne kadar ağır ifadeler kullandılar. Erdoğan kaç kere ‘Dosyayı vermeyiz, gelip burada bakarlar’ dedi. Şimdi ne oldu da U dönüşü yaptınız? Merak ediyorum, Suudi Arabistan’dan ne kadar swap dileniyorlar? Unutmayalım, 130 milyar doların üstüne aralık ayında 17 milyar doları yaktılar. Bugünlerde cayır cayır dolar yakıyorlar. Onun da rakamlarını bir şekilde buluruz. Zaten inşallah iktidara gelince bütün o defterleri açıp bakacağız. Hepsini gün yüzüne çıkartacağız. Hepsini bu millete göstereceğiz.

İşsizliğin de yoksulluğun da enflasyonun da üstesinden geleceğiz. Enflasyonu, iki yılda yeniden tek haneye indireceğiz. 2003-2004’te ‘Olmaz’ diyorlardı. Biz yapamayacağımız bir şeyin sözünü hiç vermiyoruz. Ama bir kere söz veriyorsak bu sözümüzü mutlaka yerine getiriyoruz.

Ülkenin Cumhurbaşkanı Beştepe odaları dışında bir yeri fazla görmüyor. Son dönemde sıradan on esnafı yan yana ziyaret edip hâl hatır sorduğunu gördünüz mü? Bırakın Erdoğan’ı, milletvekilleri yapamıyor. ‘Keşke dışarı çıkamasak, keşke milletvekili olduğumuz anlaşılmasa’ diyorlar. Meclis onlar için bir koruma alanı. Cumhurbaşkanı’nın girişinde ‘Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şehri’ yazan Rize’den haberi yok.

Rize’de en uzun süre dükkân işleten kadın esnaf, dükkanını kapatmak zorunda kaldı. Çocukken ilkokula gönderilmeyen ama çocuklarını iyi koşullarda okutmak için çalışıp çabalayan Melek Hanım ekonomik krize dayanamadı. Tek başına bir kadın olarak 1991’de ticaret hayatına başlamış, dükkanını açmış, 94 krizini, 2001-2002 krizini atlatmış. 2008-2009 krizini atlatmış ama kendi hemşerisini el yapımı, ev yapımı millî ve yerli krizinin altında kalmış. Pandemi döneminde dükkânı kapalıyken direnen bu kadın esnaf, Erdoğan’ın patlattığı döviz krizinin karşısında duramadı. Bir kişi, ülkeyi deney laboratuvarına çevirdi. Rize’deki ‘Melek Abla’ dükkânı da deneyzede oldu.

Enflasyonun sebebi olarak gene başkalarını işaret etmiş. ‘Bunlarla mücadele edeceğim’ diyor. Merkez Bankası’na talimat verip yanlış işler yaptıran fiyat etiketlerini yazan esnaf mı? Arka kapıdan 130 milyarı sattıran, yetmiyormuş gibi aralık ayında 17 milyar doları daha sattıran, Merkez Bankası’nın koruma kalkanlarını sıfırlatanlar pazarcı esnafı mı? Kuru soğan depoları mı?

TÜİK ‘İşsiz sayımız bir yılda 623 bin kişi azaldı’ diyor. İŞKUR ‘325 bin arttı’ diyor. İkisini topla; 948 bin fark var. İkisi de devletin kurumu. Hangisine inanacağız? Devletin iki kurumunun açıkladığı veri birbirinden ne kadar farklı. TÜİK’e, İŞKUR’a ve özellikle de Cumhurbaşkanı’na seslenmek istiyorum. Makyaj malzemelerini alıp rakamları boyayacaksınız, o boyaları birbirinizle paylaşın. En azından birbirinizden haberiniz olsun. Bu tutarsızlığı da açıklayın.

DEVA ekonomisi yatırımları Türkiye’ye çeken bir mıknatıs görevi görecek. İşletmelerin büyümelerinin ve daha fazla istihdam oluşturmalarının önündeki engelleri kaldıracağız. İstihdam teşviklerini sadeleştireceğiz. Özel istihdam bürolarını etkinleştireceğiz. İŞKUR’u güçlendireceğiz. Teknoloji girişimlerini destekleyeceğiz. Eğitim sistemini, herkesin yeni beceriler edinip iş bulabilmesi amacıyla yenileyeceğiz.

2010-2015 yılları arasında öğrencilik yapan gençler Twitter’da yazmışlar. ‘Öğrenciydim, çalışıp okuyordum. 250 liraya bir araba içecek alırdık. Sürekli mekanlara giderdik. Tavuk döner yemezdik’ diyor. ‘Bugün pahalı olan mağazalardan giyinirdik. Şimdi 10 bin lira maaşla bunları yapabildiğime emin değilim’ diyor. Bir başka yorum: ‘Aylık kira harici elime 600 lira kalırdı.

İstediğim markadan alışveriş yapardım ve marketi asla düşünmezdim’ diyor. ‘Şimdi maaşımla sürekli tereddütteyim. Üniversiteyi asla şu an okumak istemezdim’ diyor. Bir başkası ‘Aynı dönemde okudum. Günlük harçlığım 20 lira olurdu. Nadir de olsa lüks restoranlara giderdik. Arkadaşlarımla her gün dışarıda buluşurdum’ diyor. Bunlar gerçek hayat deneyimleri.

2000’li yılların ilk 15 yılında harçlıklarıyla rahatça okuyan gençler, bugün çalışma hayatlarında kazandıkları parayla yoksulluk çekiyor. 10 sene önce biriktirdiği harçlıkla senede bir kez yurt dışına çıkma hayali kuran üniversite öğrencileri bugün çorba-ekmekle karınlarını doyurmaya çalışıyor. Türkiye’nin yaşadığı değişimin özeti budur. Özgürlük yerine baskı gelirse olacağı budur.

Önümüzdeki ilk seçimlerde ülkemizde bambaşka bir rüzgâr esecek. Özgürlük, adalet rüzgârı esecek. Umut rüzgârı esecek. Barış rüzgârı esecek. Bunu çok rahat söylüyorum çünkü biz daha önce bunu yaptık. Başka ülkelerin ‘Keşke Türkiye gibi olsaydık’ dediği dönemleri yaşadık. Kimse unutmasın. Türkiye’nin başarılı günleri göz ardı ediliyor. Objektif değerlendirmek, hakkı haklıya teslim etmek zorundayız. Yine yapacağız. Bir günde her şey değişir. Seçim günü vereceğimiz değişim kararı tüm bu kara bulutları dağıtır geçer. İktidar koltuğu uzaktan bakınca hoş görünür ama o koltuğun ağırlığını kaldırmak gerekiyor. Onun için de iktidardayken yapacaklarınızı şimdiden hazırlamanız gerekiyor. İktidara, elimizdeki gerçekçi çözümlerle yürüyoruz.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz