Babacan: Türkiye, dışarıdan bakıldığında gerçeğinden daha kötü görünüyor

0

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Halk TV’de konuştu. “Türkiye dışarıdan bakıldığında gerçeğinden daha kötü görünüyor. Seçimin hâlâ olmasına şaşıranlar var.” diyen Babacan, şunları söyledi:

“Soranlara ‘Demokrasimiz ölmedi, seçim olur, seçimin sonucuna herkes razı olur. Halkın iradesine herkes saygı duyar, gereği uygulanır’ diyorum. Ben buraya 2003 yılından 2015 yılına kadar her sene kesintisiz gelirdim. Dünyanın en büyük şirketleri ile finans kuruluşlarının en büyük patronları ve en üst düzey yöneticileri burada. 1-1.5 ayda yapacağınız temasları birkaç günde yapabiliyorsunuz.

3-4 enerji oturumuna katıldım. Bugün önemli bir kapalı oturumda konuşmacıydım. Türkiye’nin rolünü vurguladım. Yenilenebilir enerjiye geçişin finansmanı konusunda görüşlerimi ifade ettim. Enerjiyle ilgili kapalı oturumda şunu söyledim: ‘Ülkeler hem kaynak çeşitliliği için hem de kendi gazına, petrolüne müşteri bulmak için alternatif arıyorsa Türkiye tam geçit noktasında. Türkiye bu projelerin ev sahibi olmaktan çok mutlu olur’ dedim.

Ben gördüğüm herkese seçimi falan beklemeyin hemen gelin diyorum.

Türkiye önemli bir ülke, güçlü bir ülke. İktidar değişiminden sonra Türkiye asla geriye gitmez, tam tersine daha da hızlı bir şekilde her alanda ileriye doğru devam eder. Bu mesajları herkesin duyması ülkemiz açısından önemli. Erdoğan Türkiye’nin bugünü, biz yarınlarıyız.

14 Mayıs aslında beklenen bir tarihti. Hükümetten şimdiye kadar gelen bilgilerde de 14 Mayıs’ın daha sık anılan bir tarih olduğunu biz duyuyorduk hep. Dolayısıyla sürpriz değil. Ülkemiz için hayırlı olsun diyorum. Bu seçim kararının iki yöntemi olacak. Erken seçim bu nihayetinde. 18 Haziran’dan önce yapılan her seçim bir erken seçim. Bunun meclis kararıyla erkene seçilmesi bir yol ya da Cumhurbaşkanı’nın imzasıyla erkene seçilmesi bir yol. Biz 6 parti olarak deklare etmiştik, belli bir tarihten yani 6 Nisan’dan önce yapılan herhangi bir seçime Meclis’te destek vermeyeceğiz. Dolayısıyla bu seçim erkene alınacaksa Sayın Erdoğan’ın ülkeyi seçime gönderme imzasını atarak erkene alınması mümkün olacak.

Bununla da ilgili özel bir süreç var. Nihayetinde kararı YSK veriyor ama sanırım hükümet YSK ile konuşarak 14 Mayıs’tan kabaca iki ay önce bu karar alınırsa süreç rahat rahat 14 Mayıs’a yetişir diye düşünüyorum. Ülkemiz için hayırlısı olsun. Demokrasimiz için hayırlı olsun. Nisanın başında da martın sonunda da olsa biz hazırdık zaten. Sorun yok. Kararı ya Meclis ya da Cumhurbaşkanı veriyor şu andaki Anayasa’mıza göre.

Bizim partimizdeki hukukçuların tamamı ama Türkiye’deki hukukçuların ekseriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ikinci dönemi olduğunu söylüyor. Dolayısıyla üçüncü bir kez aday olamayacağını söylüyor. Üçüncü bir kez aday olması ancak ve ancak Meclis’in erken seçim kararı almasıyla mümkün Anayasa’ya göre.

Hukukçularımızın görüşü çok açık, net olduğu halde eğer biz hiçbir şey yapmazsak o zaman hukukun üstünlüğü ilkesini dikkate alamamış oluruz. Eğer hukukun üstünlüğü diye bir şey varsa, hukukun üstünlüğünden bahsediyorsak bizim parti hukukçularımız ve Türkiye’deki hukukçuların geneli aday olamayacağını söylüyorsa yapmamız gereken YSK’ya bir dilekçeyle bunun doğru olmadığını bildirmek. Ama tabii nihai karar YSK tarafından alınacak.

Ama böyle bir ortamda YSK’nın nasıl bir karar vereceği tahmin etmek de çok güç değil doğrusu. Biz sadece itirazlarımızın kayda geçmesi için, hukuk devletinin gereğinin yerine gelmesi için biz bunu yapacağız. Ama YSK’nın bu konuda nasıl bir karar vereceğini herkes tahmin ediyordur sanırım.

Türkiye ekonomisini, iç siyasi süreci de soruyorlar. Ben de ekonomimiz ile ilgili tabloyu anlatıyorum. Bunca olumsuzluğa, pandemiye, Rusya Ukrayna savaşına ve çıkan enerji krizine rağmen Türkiye’de çarklar dönmeye devam ediyor. Evet biraz yavaş dönüyor, sorunlar var mı var, yoksulluk çoğaldı mı çoğaldı, gelir dağılımı bozuldu mu bozuldu, ama Türkiye ekonomisi hala ayakta. Bunca olumsuzluğa rağmen hala ayakta olan bir ekonominin daha farklı bir konjonktürde ve daha farklı bir yönetim tarzıyla nasıl hızlı ilerleyebileceği ortada. Siyasetle ilgili soruyorlar. Bizim Altılı Masa’yı, partimizin yaptıklarını anlatıyorum. Türkiye’de bir yönetim var evet ama bir de alternatifi var. Ve en önemli, güçlü alternatifi de bizim de içinde bulunduğumuz Altılı Masa. Bu konuda objektif bilgi veriyorum.

Davos’un şehir içi bir fuar alanı olmuş. Koreli firmalar burada, Hintli firmalara burada Türkiye yok, temsil edilmiyor. Neden temsil edilmiyor? Bir kişinin inadı yüzünden temsil edilmiyor. Para dünyada gidecek yer arıyor. Nereye yatırım yapsam diye arayışta olan trilyonlarca dolar var. Potansiyel varken ülkemizin mahrum kalmasına üzülüyorum. İlk 90 dakikadaki açıklamamız atmosferi değiştirecektir. 6 ayda kriz iklimi kalmayacaktır.

İklim değişikliği çok büyük tehlike. Enerji oturumunda da söyledim. 20-30 sene sonra çocuklarımızın yaşayacağı dünya yaşanacak bir dünya olmaktan çıkacak. Bu konuda dünyada liderlik boşluğu var. Türkiye bu konuda liderlik yapabilir.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz