Bahçeli’ye seslendi.. Ona buna saldırmayı bırakın, halk sağlığının faydasına bir fikriniz varsa söyleyin

0

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendirdi. “Sağlık çalışanlarının sıkıntılarına dikkat çekmek için iş bırakma eylemi düzenlendi.” diyen Babacan, şunları söyledi:

“Sağlık çalışanlarımız, uzun nöbetlerle ve çalışma süreleriyle hem kendileri hayatta kalmaya çalışıyorlar hem de hastaları hayatta tutmaya çalışıyorlar. Bir doktorun bir hastaya ayırdığı süre 5 dakikaya indirilmiş durumda. Hekimlerin doğru tanıyı 5 dakikada koyması size mantıklı geliyor mu? Tam bir akıl tutulması. Bu, otoriter ortaklığın insanların hayatına verdiği önemin düşük olduğunun bir başka göstergesi.

Resmen hekimler göçü yaşıyoruz. Yurt dışına gitmek isteyen hekimlerin Sağlık Bakanlığı’ndan ‘iyi hâl belgesi’ alması gerekiyor. Ehliyet ve liyakat sahibi kadroların işin başında olduğu 2012’de sadece 59 tane alınmış. Geçen sene 1405. Şu son Ocak ayında 197.

Kendi ellerimizle yetiştirdiğimiz insan gücümüzü Amerika’ya, Avrupa’ya bedavadan hediye ediyoruz. Çünkü Türkiye’de liyakata değer verilmiyor. Çünkü iktidardaki otoriter ortaklık, bu ülkenin insanlarına kaliteli bir yaşam ve insanca çalışma imkânı tanımıyor.

Krizlerin ortağı, ikide bir TTB’nin kapatılmasını istiyor. Tam bir kriz üretim merkezi. Sayın Bahçeli’ye bir kez daha çağrı yapıyorum. Ona buna saldırmayı bırakın, halk sağlığının faydasına bir fikriniz varsa söyleyin. 84 milyonluk ülke tek bir kişinin karar verme yetisiyle yönetilemez.

Yetkinin mutlaka devlet kademesinde yukarıdan aşağıya doğru delege edilmesi gerekiyor ve Başkent Ankara’dan da yerele doğru delege edilmesi gerekiyor. Yerinden yönetilmesi gerekiyor bu ülkenin. Eğer bugün Sayın Erdoğan faizi de döviz kurunu da patlatmasaydı bugün 15’lerde olan benzin ve mazot fiyatları sadece 8’lerde olacaktı. 7 liradan 8 liraya çıkacaktı. Eğer bugün benzin ve mazot 8 liralarda değil de 15 liralardaysa aradaki fark Erdoğan zammı.

AİHM, 2021’de en çok ihlali Rusya, Ukrayna ve Türkiye’de tespit etti. Lige bakın. Ülkemiz en çok, ifade özgürlüğünü ihlal etmekten kusurlu bulundu. AYM diyor ki: Her 100 davadan 97’sinde hatalı karar veriliyor. AYM’nin ‘Adil yargılanma yok’ dediği bir noktadayız.

On binlerce vatandaşımızın Cumhurbaşkanı’na hakaret suçlamasıyla yargılanması; Cumhurbaşkanı’nın vatandaşıyla kavgaya tutuştuğunun en açık göstergesidir. Siyasetçilerin yargıyı kendilerini koruma kalkanı hâline getirmesini sona erdireceğiz. Yargı bağımsızlığının sağlanması da ifade özgürlüğünün önünün açılması da ilk 90 dakikanın işi.

Hükûmeti kuracağımız gün vatandaşlarımız futbol maçı süresinde ifade özgürlüğünün önünün nasıl açıldığını yargıya giden talimat yollarının nasıl kapandığını görecekler.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz