Başbakan Yıldırım’dan tutuklu Yunan askerleriyle ilgili açıklama.. Bu konuyu AB ilişkilerine kadar götürmek büyük bir zeka işi

0

Başbakan Binali Yıldırım ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı Tufan Erhüman, ortak basın toplantısı düzenledi. Önemli konulardan birinin Kıbrıs konusunun çözümü olduğunu belirten Yıldırım, şunları söyledi:

“Bu konuyu kapsamlı şekilde değerlendirdik. Geçen yıl Temmuz ayında başarısızlıkla sonuçlanan Crans-Montana süreci sonrası gelişmeler ne olacak, nasıl olacak, bunlarla ilgili görüş alışverişinde de bulunduk. Memnuniyetle belirtmek isterim ki bu konuda Sayın Başbakan’ın, Sayın Dışişleri Bakanı’nın, bizlerin görüşleri arasında herhangi bir farklılık söz konusu değildir.

Burada uluslararası toplumun, Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin bir şeyi tekrar esaslı şekilde düşünmesi gerekiyor. Ada’da eğer kalıcı, sürdürülebilir bir çözümün mümkün olması gerekiyorsa Güney Kıbrıs Rum tarafının buna zihinsel olarak hazır olması lazım. Paylaşmaya lafla değil zihinsel olarak da hazır olduğunu göstermesi ve bu konuda Kuzey Kıbrıs tarafını ikna edebilmesi lazım. Burada esas nedir? Siyasi eşitlik, adil yönetişim, refahın ortak paylaşımı ve iki toplumun oluşturduğu federal yapıda iki tarafın halklarının birbirine güven duymasının sağlanmasıdır. Ayrıca büyük bedellerle elde edilen bağımsızlığın, can ve mal güvenliğinin iç ve dış tehditlere karşı korunması, yani Türkiye’nin güvenlik ve garanti şartlarının her halükarda devam etmesidir. Bunlar açık ve seçik ortaya konulmadan girişilecek yeni bir çözüm arayışı baştan sonuçsuz kalacaktır ve sürdürülebilir bir çözüm elde edilmeyecektir.

Her türlü zorluğa, engellemelere, izolasyonlara rağmen gönül birliği içinde sürdürdüğümüz bu haklı mücadelede elde edilen kazanımları burada bırakmayacağız. Daha da fazlasını birlikte gerçekleştireceğiz. Türkiye şartlar ne olursa olsun Kıbrıs Türkünün yanındadır, yanında olmaya devam edecektir. Ancak ülkemizin haklı davalarına dil uzatmaya kalkışan birtakım kendini bilmez kurum ve kişilerin de bu faaliyetlerinin etkin bir şekilde kontrol altına alınması eminim ki yeni hükümet döneminde dikkate alınacak bir konudur. Ada’da ve bütün bölgede huzur ve istikrarın gelişmesi temel önceliğimizdir.”

Yunanistan’da Türk bayrağının yakılmasına ilişkin bir soruya Yıldırım, “Bayrak ülkelerin onuru ve gururudur. Bayrağa yapılan bir hakaret o ülkeye yapılmış sayılır. Bunun kabul edilebilir bir yanı yoktur. Ay yıldızlı bayrağımız bizim gururumuzdur. O bayrağın uğruna canlarımızı veriyoruz, bütün imkanlarımızı da seferber ediyoruz. Bu ve buna benzer densizlikleri yapanları muhatap bile almıyoruz. Bizim başından beri söylediğimiz bir şey var, biz Ege Denizi dostluk denizi olsun, komşularımızla dostluğumuzu, kardeşliğimizi daha da geliştirelim. Düşmanlıklar azalsın, dostluklar artsın. Bu ve buna benzer provokasyonlar, bu düşüncemize, bu politikamıza katkı sağlamaz.” karşılığını verdi.

“Türkiye’de tutuklu bulunan Yunan askerlerine ilişkin Yunanistan Savunma Bakanı’ndan konunun Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerini etkileyeceği yönünde açıklama geldi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine de Yıldırım, şöyle konuştu: “Geçtiğimiz günlerde iki Yunan askeri sınır ihlali yaptı. Şu anda onlarla ilgili hukuki süreç devam ediyor. Yargı gerekli çalışmaları yapacak. Bu konuyu Avrupa Birliği ilişkilerine kadar götürmek büyük bir zeka işi. Zaten şimdi Türkiye ile ilgili hangi konu olsa Avrupa Birliği’ne işi götürüp taşımak, oradan destek aramak bir alışkanlık haline geldi. Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimizi bu ve buna benzer yeni girişimler zerre kadar ileri de götürmez, geri de düşürmez. Avrupa Birliği ile ilişkilerimiz zaten bir düzeyde gidiyor.”

Kıbrıs’ın güneyinde sondaj gemileri ve onların çevresindeki askeri gemilere ilişkin hareketlilik yaşanmasıyla ilgili Yıldırım, “Kıbrıs adasının etrafındaki her türlü doğal zenginlikler, hidrokarbon kaynakları adada yaşayan gerek Kuzey’de gerekse Güney’de yaşayan bütün halkın ortak varlığıdır. Dolayısıyla buralarda tek taraflı girişilen faaliyetler asla bizim tarafımızdan hoş karşılanmaz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de bunu hoş karşılamaz. Ne zaman olur bu faaliyetler? Gerçek anlamda iki taraflı bir devlet oluşumu, kalıcı, sürdürülebilir bir çözüm adada elde edilirse bütün kaynakların, adada yaşayanların refahına yönelik olarak değerlendirilmesi pekala söz konusudur. Bunun dışında emrivakilerle oldu bittilerle yapılacak bu ve benzeri kışkırtıcı faaliyetler karşılığını da uygun bir şekilde görecektir. Ada etrafında herhangi bir yeraltı zenginliğinin dışarıya çıkarılmasında muhatap adada aranıyorsa o muhatap hem Kuzey’dir hem Güney’dir. Bu iki muhatabın mutabık kalmadığı bir çalışma bizim açımızdan tehdit olarak, Kuzey Kıbrıs’ın egemenlik haklarına bir ihlal girişimi olarak değerlendirilir. Bunun kimin tarafından yapıldığının önemi yoktur.” şeklinde konuştu.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz