- Yasak Olsun Demek Kolay; Ama Ya Sonrası? - 27 Ocak 2023
- Başkan adayını seçtikten sonra ne değişecek? - 21 Ocak 2023
- Cumhurbaşkanlığına bir aday çıkar da, dünya sıralamalarındaki yerimiz değişir mi, bilemiyorum… - 14 Ocak 2023
Dilimize pelesenk olmuş, ama hakkını vermek için de hiçbir çaba sarf etmediğimiz bir konu: Tam bağımsızlık için ekonomik bağımsızlık şarttır! Ekonomik bağımsızlık denilen heyulaya nasıl ulaşılacağı konusunda da yine herkesin ağzında sakız olmaya devam edegelen kavramlar vardır. Hatta son zamanlarda ardına 2.0 gibi eklentiler alarak yoluna devam ediyor. Ama, hedeflerinize giden yolları ne şekilde adlandırırsanız adlandırın, sonuç tüm okullara Anadolu lisesi diyerek içine düştüğümüz kalite kaybından başka bize bir sonuç vermez!
Ekonomik bir bağımsızlık diyorsanız, elbette ki elinizdeki imkanları (zeytinlikleri, tarım arazilerini vs) heba etmeden, nasıl yer altı ve üstü kaynaklarını kullanacağınızın yolunu bulmak zorundasınızdır. Ama, maalesef bu kaynaklardan diğer pek çok ülke gibi zengin olmayan topraklarımızda, bilimsel düşünceyi geliştirmeden yol almak, neredeyse olanaksızdır. Yani, en önemli kaynağımız, sahip olduğumuz genç, yaratıcı beyinleri doğru yöne kanalize etmektir. Onları günlük boş siyasi tartışmalara yem etmek yerine, yani büyüklerinizden gördüklerinizi tekrarlayarak onları politik bir safın emir eri yapmak yerine, o saf zihinleri nasıl da üretime ve bilimsel kalkınmaya yönlendirebiliriz, onu tartışmamız gerekmektedir. İşte, her gün manşetlerimizi dolduran “Başkan Kim Olacak?” atışmasının getirdiği ülkemiz, bilimsel gelişmişliğe katkı sağlama bakımından dünya sırlamasında 35. sırada…
Geçtiğimiz 100’ler var diye olaya bakarsanız, tarih bilginizden de, sevdanızdan da şüphe ederim…
Derdim milliyetçi söylemler ortaya atarak siyasi laf dalaşına katkı sağlamak değil! Eskiden de pek iyi değildik, doğru! Ama, en azından doğru yolda attığımız adımlar vardı! Artık, sadece kısır kavgalar ve birbirimizi hain ilan etmek dışında bir uğraşımız kalmadı maalesef…
Bilim adamları yapmış oldukları çalışmaları bilim dünyasına sunarak bağımsız gözlerin de desteğini, katkısını veya eleştirisini alır! Bu bilimsel dergilerde çıkan mevcut yazılara benzemez çalışmalar ortaya koymalıyız ki, gelişmişlik top yekün artsın! Ama, ülkece – aradaki istisnaları bir kenara bırakacak olursak- yaptığımız çalışmalar ciddiye alınarak okunmuyorsa veya hep bir şüphe ile bakılıyorsa, veya hep bir şeyler eksik kaldığı için bilimsel değeri A seviyesine bir türlü yükselmiyorsa, sizce sorun hep dış güçlerde midir? İki bilim adamının yan yana gelip araştırmalarını veya ilgi odaklarını tartışmalarını sağlamak yerine, birbirlerine kuşku ile bakacakları bir ortamı yaratırsak, nasıl bir ilerlemeden bahsedebiliriz? Toplumsal anketlerde birbirine güvenmeyen toplumlar sıralamasında hep ön saflarda yer almamızın, bilimsel gelişmişliğe sizce hiç zararı yok mu?
Güçlerimizi birleştirelim, iki elin, iki beynin katkısı daha çok olur diye attığımız her adımda, “Acaba güvenlik soruşturması yapma şansımız olur mu öncesinde?” diye içimize bir kurt düşerse, ardından da çaresizce “Ileride başım ağrıyacağına, en iyisi ben bu işe hiç kalkışmayayım!” diye vazgeçişler ortaya çıkarsa, bu iş pardon nasıl olacak?
Ülkemizde bir türlü kendilerini gösterme şansı bulamamış bilim insanlarının, yurt dışına çıktıklarında seslerinin gür çıkması, hep mi Batı’nın bize önyargısı ile ilgili?
Hadi bakalım! Başkan adaylarının belli olması ile seçilmesi arasında geçecek sürede dünyadaki başarı sıralamamız nasıl değişecek, hep birlikte görelim…
Esen kalınız