Bazen Sanat Fena Çarpar Adamı

1

12 Eylül ihtilali unutulalı çok oldu

Ama Cem Karaca’nın Raptiye Rap Rap şarkısı hala zevkle çalınıyor ve dinleniyor

Hele ihtilal için 3/5 Hıyar fıkrası hala anlatılıyor

Bazen sanat fena çarpar adamı

Onlarca, yüzlerce kitaptan, eleştiriden daha etkilidir sanat

İnsanın ruhunu, psikolojisini, dengesini alır götürür

Tarkan’ın Geççek’i gibi…

Halbuki ekonominin, siyasetin, savaşların böylesine üzerimize abandığı bir dönemde ne kadar da hepimize nefes aldırdı bu şarkı

Birileri şarkının altına girmeseydi

Tarkan Geççek ile boşluğa bir ümit fırlattı

Bu ümit insanlarımıza gelecek güzel günler olarak dönecekken, birdenbire birileri şarkının altına geçti ve Geççek o psikolojisi bozuk insanların kafasına kaya olarak döndü.

Geççek birdenbire siyasi bir taşlamaya dönüştü

Keşke bütün siyasetçilerimiz Geççek’i paylaşsa ve bir ümit olsaydı

Ekonominin, siyasetin, savaşların bu kâbusu Geççek deselerdi

Keşke Geççek’in altına geçme yerine, Geççek’i milli bir ümit ve bayrak halinde insanlara sunsalardı

Ama bunun için birazcık kendine güven, biraz rahat bir psikoloji lazım

Yüzyıllardır sanata, sanatçıya, kitaba, şarkıya saldıranlar kaybetti

Siyasetçiler geçti, sanatçılar geçti ama sanat hiç geçmedi

Bazen bir şarkı, bazen bir kitap, bazen bir fıkra dönüp tepenize bir gülle gibi düşüverdi

Siyaset sanatı da galiba o güllelerin altına girmemekten, sanata karşı özgür olmaktan, sanatın özgürlüğüne inanmaktan geçiyor

Her şey geçer, hayat, su ve ölüm

Ama 24 satte 10 milyon dinlenilen bu Geççek kolay kolay geçmeyecek gibi

Önceki İçerikCemevleri ve Statüsü
Sonraki İçerikFüzeler patlıyor.. Askerlerin postal sesleri yeri göğü inletiyor.. Ukrayna’da olandan kuşkuluyum…
(Özgeçmiş ve özgelecek) İzmir'in yokuşlu sokaklarında doğdu. Kuşadası'nın denizlerinde sonsuzluğun lezzetini tattı. İstanbul'da okudu. Ordu, Zonguldak, İstanbul, Şanlıurfa'da dersler yaptı. Hayatı, edebiyatı, Kur'an ve Risale (okumayı değil) çalışmayı önemsiyor. Bunların monotonlaştırılmalarına,sıradanlaştırılmalarına, dünyevileştirilmelerine karşı çıkıyor. Artık okuyarak değil, okuduklarımız üzerinde çalışarak, kafamızı çatlatırcasına düşünerek, tahkik ederek bir şeyler öğrenebileceğine inanıyor. Cenneti de cehennemi de önce bu dünyada görüyor. Varlığı, insaniyetini, duygularını ve düşünceyi önemsiyor. Artık nutuk, vaaz, ben en iyi bilirim zamanlarının bittiğine inanıyor. Hakikati eşit bir ilişki içinde; beraber, arayarak, bir masa etrafındaki çalışma grupları ile yakalayabileceğine, en azından hissedebileceğine inanıyor. Hayatı, dünyayı, varlığı, insaniyeti vs. anlamaya, anlamlandırmaya çalışıyor. Allah'ı, âlem-i gaybı ve ölümden sonrasını çok özlüyor ve merak ediyor.

1 Yorum

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz