Belli Ki Ak Partililer İçin Türkiye Gerektiğinde Bir Hukuk Devletidir 

0

Erdoğan’ın adaylığı arapsaçına dönmüş. Gerçekten aday olabilecek mi, yoksa olamayacak mı, onu henüz kimse bilmiyor. Ama diğer yandan Altılı Masa tarafı Erdoğan’ın aday olamayacağını söylerken, Ak Parti tarafı adaylığında bir sakıncanın olmadığını söylüyor. Peki, Erdoğan aday olabilecek mi, olmayacak mı, ya da olabilecekse neye göre olabilecek veya olamayacaksa neye göre olamayacak, onu kim söyleyecek? 

Hukukçulara göre bu konuda anayasanın hükümleri açık, yani Erdoğan’ın üçüncü kez aday olmayacağı yönünde. Ak Parti tarafına baktığımızda ise bir rahatlık görüyoruz, sanki Erdoğan’ın adaylığı konusunda anayasal bir engel yokmuş gibi davranıyorlar.  

Ak Partililerin bu özgüveni nereden geliyor?  

Bildiğiniz gibi Erdoğan, Türkmenistan dönüşü uçakta gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlarken, “Milletimizin teveccühünün olması halinde cumhurbaşkanı olarak görevimize inşallah devam edeceğiz. Parlamentoda da ciddi bir desteği milletimizden almamız halinde parlamentoda da güçlü bir görüntüyle inşallah bundan sonraki 5 seneyi de başarılı bir şekilde sürdüreceğiz” şeklinde bir açıklama yaptı.  

Bundan anladığımız şey Erdoğan’ın halktan bir kez daha oy istediği ve aday olabilmek içinde meclisten seçimleri yenilemeyi düşündüğüdür.  

Peki anayasanın açık hükmüne karşın Erdoğan neye güvenerek böyle bir talepte bulunuyor?  

Çünkü bu açıklama direk olmasa da açık bir şekilde Erdoğan’ın üçüncü defa aday olmayı düşündüğü anlamına geliyor. Ama üçüncü değil, ikinciyi yenileyerek o badireyi atlatmayı tasarlıyor! Yani kendisine göre ikinci seçimi yenilerse iş üçüncüye aday olmadan ikinci adaylığı üzerinden hal yoluna konulabileceğini düşündüğü yönünde.  

Ortada pek çok soru var, ancak işin doğrusu karşımızda bu soruları sorun edecek kadar direnç gösteren ne bir muhalefet var ne de iktidar. Ortada garip bir rahatlık durumu var. Sanki Erdoğan isterse anayasaya rağmen aday olabilecek ve o istedikten sonra da kimse bir şey yapamayacak. Muhalefet elbette Erdoğan’ın aday olmayacağına dair karşı açıklamalar yapıyor, ama sanki “Erdoğan isterse olur, elimizden başka ne gelir” gibi peşin teslim olmuş bir hükümle yapıyor.  

Anayasal engelin aşılması konusunda Ak Parti tarafının bazı çalışmalar yapması muhtemeldir, ancak bunların anayasanın açık maddelerine dönük olmadığı kanaatindeyim, çünkü bu saatten sonra anayasanın ilgili maddelerini değiştirmeleri oldukça zor görünmektedir ki zaten Erdoğan ve ekibi daha çok seçimin öne alınmasıyla o engeli aşmaya çalışıyor.  

Fakat şu var; seçim öne alınsa bile aday olması üçüncü kez seçime gitmesi ve seçilmesi şartını meydana getireceği için hukukçular bu yola da soğuk bakıyor.  

Diyelim Erdoğan üçüncü kez Cumhurbaşkanı adayı olmaya karar verdi -ki biz Erdoğan’ın bu yönde karar verdiğini var sayıyoruz- o zaman ortaya 2023 seçimlerinin öne alınması sorunu çıkıyor. Bu meclisin kararına bağlı, yani buradaki tüm mevzular hukuki mevzulardır, seçimler öne alınsa bile değişikliklerin uygulanıp uygulanamayacağı hala bir sorun olarak orta yerde duruyor.    

Halkın oylarıyla doğrudan seçilen ilk Cumhurbaşkanının Erdoğan olduğunu biliyoruz. Acaba Erdoğan bu yeni yönetim biçimini mi milat alıyor ve ikinci defa aday olmayı bu değişiklik üzerinden mi gerçekleştirmeye çalışıyor, bilmiyoruz, ancak hukukçular anayasa bu temelde düzenlenmediği için Erdoğan’ın buna rağmen aday olmayacağını söylüyor.  

Meclisin üye tamsayısının beşte üç çoğunluğuyla seçimlerin yenilenmesine karar verebileceğini biliyoruz. Yani buna göre meclisin Cumhurbaşkanı seçimlerinin yenilenmesi yönünde karar vermesi halinde Erdoğan’ın tekrar aday olması şansı var. Fakat bu da şu külfeti getiriyor, çünkü o karar genel seçimleri de kapsıyor, yani milletvekili seçimlerinin yapılmasını da beraberinde getiriyor.  

Önümüzde bir genel seçim var, ancak Erdoğan böyle bir yenilemeye giderse bu gelen seçimlerin yapılması anlamına gelmiyor, geçmiş seçimlerin tekrarlanması anlamına geliyor ki, bunun da bir sürü hukuki tartışma getireceği ortada. Ama Erdoğan’ın hiçbir engele takılmadan doğrudan aday olabileceği tek yöntem de budur, çünkü bu Erdoğan’ın üçüncü değil, yenilenmiş bir seçimle tekrar ikinci kez aday olması anlamına geliyor. 

Bildiğiniz gibi Erdoğan 2014’te ve 2018’de, yani toplamda iki kez Cumhurbaşkanı seçildi. Anayasanın 101’ci maddesine göre Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir. Fakat diğer yandan yasamanın ikinci döneminde meclis seçimlerinin yenilenmesi yönünde karar vermesi durumunda Cumhurbaşkanının bir defa daha aday olabileceği hükmü var. Bir üçüncü şık ise; meclis böyle bir karar vermese bile, ya da meclisten bu yönde 360 oy sayısı bulunmasa bile Cumhurbaşkanının seçimlerin yenilenmesi yönünde bir karar verebileceğidir. Ancak bu yöndeki açıklamalar cılızdır, belli ki Erdoğan kendi kararıyla değil de, meclisin kararıyla seçimleri yenilemeyi düşünüyor. 

Bu durumda Erdoğan seçimler için 14 Mayıs tarihini telaffuz ettiğine göre demek ki bu yönde bir planı var. Gerçi anayasa hukukçusu değilim, o daha çok özel bir alandır, ben siyasal hukukla ilgiliyim ki, siyasal hukukta oldukça genel bir alandır, ama sanırım bu yine de görüşlerimi yazmama engel değildir. Umarım yapacağım mevzu hataları af olur.  

Yukarıda da ifade etmeye çalıştığım gibi Erdoğan’ın üçüncü kez aday olabilmesi için ilk koşul TBMM’nin seçimlerin yenilenmesine karar vermesidir. Bu yönde bir karar yoksa Erdoğan aday olamaz. Anayasanın açık hükmü bir kimsenin en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebileceğini söylüyor. Bu kural Anayasada belirlenmiş bir kuraldır ve iktidar cenahı da bu kurala yoruma mahal verir herhangi bir müdahalede bulunmamıştır. Buna göre Erdoğan 2014 tarihinde bu kural yürürlükteyken Cumhurbaşkanı seçildi. 2018 tarihinde yine seçildiğinde de bu kural yürürlükteydi. Yani buradan Erdoğan açık bir şekilde anayasanın öngördüğü şekilde iki kez Cumhurbaşkanı seçilmiştir, dolayısıyla buradan Erdoğan’ın üçüncüye aday olamaz hükmünü çıkarabiliriz. 

Anayasa da 2017’ye kadar farklı olasılıklara mahal verir bir durum yoktu, ancak 2017 bir kimsenin en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilmesine bir istisna getirdi. Bu istisna TBMM’nin seçimlerin yenilenmesine karar vermesi durumunda Cumhurbaşkanın da bir daha aday olabileceği yönündedir. Sanırım Ak Parti çevresinin Erdoğan’ın üçüncü kez seçilebileceği yönünde çıkardığı tüm fırtınanın nedeni de bu istisnaya dayanmaktadır.  

Fakat bu istisna Erdoğan’a gerçekten bir daha seçilmesi fırsatı veriyor mu? Yoksa Ak Partililer o istisnayı esneterek içinden kendi istedikleri sonucu mu çıkarıyor? Bu konu net değildir. Muhalefete göre ‘belirli’ bir istisna düzenlemeler yoluyla arzuya göre yorumlanamaz, dolaysıyla iktidar tarafı istisnadan kendi sonucunu çıkaramaz. İktidar cenahı ise belli ki aksini düşünüyor. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan meclisin asgari beşte üç çoğunlukla seçimlerin yenilenmesi yönünde karar vermesi durumunda üçüncü kez aday olabilir, burada bir çelişki yok, ancak meclis neden böyle bir karar alsın ki? Yoksa meclis kişiye özel yasa mı çıkarsın? Sorunun düğüm noktası burasıdır ve sanırım Ak Partililer olmayan bir istisnayı vuku bulmuş bir hale getirerek Erdoğan’ın üçüncü kez aday olmasını sağlamaya çalışıyor. Yani demem o ki Ak Partililer yasanın kendisini işletmeyi düşünmüyorlar, yasanın tanıdığı bir istisnayı vuku bulmuş bir hal olarak kabul edip istisnanın kendisinden yararlanmaya çalışıyorlar. 

Ne diyebilirim ki; belli ki Ak Partililer içinde Türkiye gerektiğinde bir hukuk devletidir! 

Ama suçlamıyorum, çünkü öncekilerde aynı şeyi yapıyorlardı. 

Umarım Türkiye bir gün gerçekten bir hukuk devleti olur. 

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz