Biji İle Diji Arasına Sıkışan Newroz

0
Latest posts by Şükrü Gülmüş (see all)

Eskiden..

Yani eskiden dediğim 1978’lere kadar Kuzey Kürdistan’da Newroz ya bilinmiyor ya da çok az Kürd arasında biliniyordu.

Bilinmiyordu çünkü Kürd kendi tarihinden bihaberdir. Diğer parçalardan sınırların ötesinde tarih ve düşünce olarak tamamıyla izole edilmişti.

Yani GKG’nın; (GKG: Halil Cibran / Gibran Khalil Gibran) 

‘’Ne yazık o ulusa ki dört parçaya bölünmüş ve her parça kendisini ayrı ulus görüyor’’ gerçekliği hayat bulmuştu.

GKG’nin elbette 1930’larda Kürdler için söylemişti. Bundan bile Kürdün haberi yoktu. Eğer GKG bunu Araplar için söylemiş olsaydı 22 devlet derdi. Araplar İngilizler tarafından 22 devlete bölündü ama tüm Araplar kendilerini tek bir ulus görüyor ve Arap Birliği var.

Genelde tüm Kürdler ve özelde Kuzey Kürdleri tarih bilinci olmayan bir halktır. Hatta kelimenin tam anlamıyla halklaşma süreçlerini tamamlamamıştır. Bu süreci tamamlamayan Kürd halkı nasıl modern bir ulus olsun.

Ben buna –Erken doğum- ya da tarihsel evrimin Kürdlerde geç işlemesi, diyorum.

Düşünün 40 yıldan beri tüm olumlu gelişmelere rağmen hala –Kuzey’de- Kuyruktan Uyruk’a geçemedi Kürdler.

Türk Resmi tarih anlayışına göre Kürtler:

‘’Dağlı, Kuyruklu Türklerdi. Kart-kurttan KÜRT’e ve KÜRT, TÜRK’ün ters ifadesidir. İşte ıspatı. Krüt,Türk’’

Bu kadar basit.

Newroz yok.

Nevruz var.

Nevruz bir hastalıktır. Gerçeği ise Ergenekon’dur. Bu Türklerin atalarının bayramıdır, dendi yıllardır.

Şimdi ise yerellik yaşanmadan otomatikman EVRENSELLEŞME’ye geçiş sağlandı.

‘’Demokratik Newroz’’

Dünya insanlığının birliği varken neden bu saplandı halinde ‘’ilkel-Milliyetçi, yerel saplantıya takılalım’’

NEWROZ DÜNYA İNSANLIĞININ BAYRAMIDIR, demek varken bir Demirci’yi Devrimci yapmanın alemi var mı?

İşte onun için Kuzey Kürdleri Biji İle Diji çekiç ve örsü arasında dövülüyor.

Alın size Demirci Kawa efsanesi bu işte.

Biri Biji, dijeri diji diyor.

Gelen vuruyor, giden vuruyor.

Eh o kadar da olsun tabi.

Sen de bu ense onlarda da bu tokat olunca enseyi daha çok karartacaksınız.

Ancak bende ne ense kaldı ne mence.

Ben artık ensemi karartmak istemiyorum.

Ne biji ne diji diyorum.

Sadece siz ahmakları izliyorum.

Bir Çöplükte İki Horoz Olmaz

Hüseyin Durmaz, Velioğlu olmadan önce hem Batman MTTB içinde he me Diyarbakır’da Vahdet Kitap Evi içinde çalışıyordu.

Vahdet sürecinde Diyarbakır’da aynı zamanda Fidan Güngör de vardı. Ancak Durmaz ve Fidan İslami yorumlama ve uygulamada anlaşamadılar.

Fidan Menzil, Hüseyin İlim Kitap Evi açtılar ve çalışmaya başladılar.

Gerek Fiden ve gerek Durmaz, solcu Kürdlerle başları beladaydı. Çünkü Diyarbakır’da DDKD’liler, Batman’da KD-ŞK’liler gelişiyordu.

KD’liler kendi sollarına kafayı takmıştı. Ancak Durmaz ve Batman MTTB’sinin karşısında sağda kimse yoktu.

Gerek MTTB ve gerek KD’liler ister istemez hâkimiyet konusunda karşı karşıya geleceklerdi. Ama bu sefer biri sağda, diğeri soldaydı.

İlginçtir; iki tarafta Kürd, Kürdistan diyordu. Biri DİN, diğeri DEVRİM diyordu. Oysa biri ML, sol ve sosyalizm olsa da din ve ideoloji birer araçtı.

Bence bu konuda amaç ve araç çok karıştırılıyordu.

Çünkü,

Kahrolsun Sömürgecilik!

Altına imza MTTB atan da vardı. KD’de de yazan da vardı.

Yani bir ara slogan savaşları vardı ve bu savaş MTTB ile KD’liler arasındaydı.

Kim Kürd? Kim Kürdçü? Kim dinci? Kim Kürdistancı? Ayıkla pirincin taşını.

Durmaz, Diyarbakır’da Vahdet ve Menzil’e hatta Zehra’ya ve diğer İslam adına hareket edenlere karşı hafif meşrep şiddetin ucunu gösterdi.

En nihayetinde Fidan Güngör’ü götürdüler.

Burda onlara sorsanız; ‘’Vallahi bizim işimiz değil. Herhalde ayağı kayıp düşmüştür’’ derler.

Ben sadece Menzil ve Fidan Güngör’ü hatırlatarak; Batman’da Muhsin (Mazlum) ve sağ-sol, MTTB ve KD’lilerin belden aşağı sokak savaşına geçeceğim.

19.Mart.2023

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz