Bilgi Kanıt İster

0
Latest posts by Psk. Dr. Ziya Doğan (see all)

Bir iddia ile karşılaşınca “Nereden biliyor?” veya “Neden böyle düşünüyor?” diye sormak, sağlıklı düşünmenin en önemli göstergelerinden biridir. 

Bu soruları cevaplamayan birinin görüşleri, doğru bile olsa, bilgi kazandırmaz. Çünkü bir düşüncenin doğruluğu, neden doğru olduğunu bilmeye bağlıdır. Bu yüzden, bir iddianın doğruluğuna dair kanıt beklenir ki onun sadece bir kişiye göre doğru olmadığı anlaşılsın.

Kanıtsız iddialar, doğru veya yanlış olarak nitelendirilemez. Bir iddiaya kanıt beklemek kadar verilen kanıtın ne olduğu, ne kadar güçlü olduğu ve yeterli olup olmadığı da önemlidir. Ev arayan biri, kiraların yüksek olduğunu tek bir eve bakarak iddia ederse, kanıtı yetersizdir. Bir okuldaki öğrencilerin başarısızlığına, yüzme bilmemelerini kanıt gösteren bir istatistik sonucu, ilgisizdir. O yüzden, gösterilen kanıtların ne olduğu ve iddiayı ne kadar desteklediği konusunda dikkatli olunmalıdır. Zira bir iddiaya kişisel deneyim, şahitlik, uzman görüşü, deney, istatistik gibi pek çok çeşit kanıt sunulabilir.

Kişisel deneyimler bir iddianın kanıtı olarak verilebilir. Elbette kişinin kendi yaşadıkları, gözlemleri, inançları için birinci derecede kanıt oluşturur. Ancak bu kanıtların çok geniş genellemelere izin vermediğini ve ilgili olması gerektiğini unutmamalıyız. “Sigara içmenin zararı yok; çünkü ben içtim bana bir şey olmadı.” diyen biri, iddiasını kişisel deneyimini kullanarak kanıtlamaya çalışıyordur. Ancak buradan da anlaşılacağı üzere, verilen kanıt aslında genelleme yapmaya asla izin vermez. Çünkü iddia sahibinin özel bir durumundan bahsetmektedir. 

Bir başkasının şahitliği de bazen kanıt olarak kullanılır. Ancak yazılı ve sözlü şahitli oldukça büyük sıkıntılar içerir. Çünkü sözlü şahitlikte, olayların değiştirilerek, yanlı, eksik ve hatalı anlatılması söz konusudur. Şahitlik eden kişi, aktarımı sırasında kendi ilgi ve görüşlerine göre seçici davranabilir. Çoğu zaman anlatan, anlattığı olayın bağlamını ya bilmez ya da kendince yeniden kurgular. 

Bu bağlamda gazete ve televizyon haberleri, köşe yazıları, sosyal medya paylaşımları, akademik makale ve dergiler gibi yazılı şahitlikler ise aktarım sırasında daha az değişime uğradığı için biraz daha güvenilirdirler. Ancak yine de neyin aktarıldığı, ne şekilde aktarıldığı ve aktarımla yorumun birbirine karışıp karışmadığı incelenmelidir.

Eğitimli ve deneyimli oldukları konularda uzmanları dinlemek ve onların sözlerini kanıt olarak kullanmak olağandır. Ancak uzmanların görüşlerinin, alanları dışına taştığını da sıklıkla görürüz. Bir tarih profesörü diyet tavsiyeleri verebilmekte, bir gazeteci eğitim politikaları üzerine yorum yapabilmekte, bir iş adamı dini konular hakkında konuşabilmektedir. Elbette herkes her konuda görüşe sahip olabilir. Ancak insanların uzmanı olmadığı konulardaki görüşleri, birey için kanıt teşkil etmez. Herkes kendi tezgahın ile ilgilenmesi ise en güzel olandır.

Bilimsel deneyler ve gözlemler, bir varsayımı destekleyen veya çürüten verilere ulaşmak için kanıt olarak kullanılır. Çevresel değişkenler azaltıldığı için bize daha açık ve seçik bilgi verse de, bu yöntem, hangi şartların değiştirildiği, hangi şartların aynen korunduğu belli değilse bütünlüğü gözden kaçırmaya neden olur. O yüzden, kanıt olarak kullanmadan önce, deneylerin ve gözlemlerin hangi şartlarda ve hangi varsayımlarla yapıldığı bilinmelidir.

İddialarla ilgili bir yargıya ulaşmak için belli ayrımlar göz önünde bulundurulmalıdır:

Öncelikle, iddialarla iddiayı savunan arasında bir ayrım yapılmalıdır. İddia sahibine dair duygusal yaklaşımımız, yargımızı olumlu veya olumsuz etkiler.

İkinci olarak, iddianın ne söylediği ve nasıl söylendiği birbirine karıştırılmamalıdır. Yanlış bir iddia çok güzel ifade edilmiş olabilir. Aynı şekilde, doğru bir iddia, yanlış bir üsluba kurban gidebilir. Bu durum yargıyı etkilememelidir.

Üçüncü olarak, birinin neden söz konusu iddiayı ortaya attığıyla iddianın doğruluğu birbirinden ayrılmalıdır. Çünkü iddia belli dürtülerle veya amaçlarla ortaya atılmış olsa da değerlendirilmesi diğer iddialardan farklı değildir. Bu ayrım bizi, mesela duygu sömürüsüyle ikna olmaktan kurtarır.

Dördüncü nokta, iddiayı ortaya koyan kişiyle, o kişinin içinde bulunduğu grubu özdeşleştirmemek gereğidir. Belli bir düzeyde ortaklık olsa da, bir grubun üyeleri tümüyle homojen bir düşünce yapısına sahip olmaz. Bu yüzden bir iddia sahibinin dini, dili, ırkı, cinsiyeti, politik görüşü, yaşadığı yer ve zaman, iddianın değerlendirilmesine katılmamalıdır.

Beşinci nokta, iddialarla kişisel tercih ayrımıdır. Hangi dondurma aromasının daha lezzetli olduğu, iddia değil kişisel tercih belirtir. Çünkü dondurmanın tadı zevkle ilgilidir. Tercihler için kanıtlanabilecek bir yön yoktur.

Son olarak, aşina olmak ve doğruluk ayrı ayrı şeylerdir. Bir iddianın yaygın olması, ona toplumda çokça atıfta bulunulması, iddianın doğruluğu için yeterli değildir. Yargıyı buna göre veremeyiz.

Bir yargı, iddiaların ve kanıtların karmaşık yapısını göz ardı etmezse dengeli olur. Bu sayede, belli görüşlerin ihmal edilmiş yönlerini ortaya çıkarmakla kalmaz, yaygın görüş hatalıysa ona meydan okumayı da göze alır. Aynı zamanda olasılıkları göz önünde bulundurarak verilmiş bir yargı, bireyin kendine ve topluma olan saygısını ifade eder. Çünkü kesin bir yargıya ulaşılamıyorsa, bunun bilinmesi gerçekleri keşfetmek için gereklidir. Bilgi her hâlükârda sınırlı ve hatalı olduğu için, genel yargılara ulaşıldığında bile bir temkin payı bırakılır. Ayrıca detaylardan kaçmak, yuvarlama işlemlere, kolaycı peşin yargılara kapılmak, dengesiz yargılara ulaştırır.

Dengeli bir yargıya ulaşmanın önemli detaylarından biri, iddiaları açık ifade etmektir. Söz konusu iddia, bir şeyin ne olduğundan mı bahsetmektedir, yoksa ne olması gerektiğinden mi? İddia bir ihtimalden mi bahsediyor yoksa kesin bir yargı mı istemektedir? Gelecekle mi geçmişle mi bugünle mi ilgilidir? Yoksa zamansız bir iddia mıdır? İddianın amacı nedir? Bunların hepsi, yargımızı etkileyecek detaylardır. Bunun yanında, yargının kendisinin de açıkça ifade edilmesi, sağlıklı düşünmenin önemli göstergelerindendir.

Yarın: Yaratıcılık

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz