Mail: Rbiagner1@gmail.com
Instagram: Rbia.gnr
- Her gün neden domates yemelisiniz? - 29 Nisan 2023
- İnsanların bekarlığı tercih etmesinin sebepleri! - 29 Nisan 2023
- Ruh sağlığını olumsuz anlamda etkiliyor! - 29 Nisan 2023
Geçmişten günümüze kadar yaşanmakta olan cinsiyet eşitsizliğine rağmen kadınlar pes etmedi ve mücadele etmeye devam etti. Tarih boyunca kadınlar, birçok alanda olduğu gibi bilimde de sayısız başarıya imza attı.
Birçok ülkede kadınlar; bilim, sanat, matematik, teknoloji, tarih, felsefe, iletişim gibi alanlarda çalıştı. Çoğu alanda erkeklerin daha başarılı olduğu sanılsa da bu yargı doğru değil. Bilim dünyasına öncülük edip birçok önemli buluş ve icat ile tarihe isimlerini silinmez harflerle kazıdı.
Peki, kim bu bilimin öncü kadınları?
Ada Lovelace
Dünya’nın ilk bilgisayar programcısıdır. İngiltere’nin başkenti olan Londra’da, 1815 yılında doğmuştur. Asıl ismi Augusta Ada Byron’dur.
Cambridge Üniversite’sinde önemli bir matematik profesörü olan Charles Babbage ile çalışmıştır. Çalışmaları mantık ve matematik üzerinedir ve Lovelace, bu alanda birçok başarı elde etmiştir. Matematiğe karşı yeteneği güçlüdür ve bu yönüyle hocasının dikkatini çekmiştir.
Babbage’ın Analitik Makine isimli ilkel bir bilgisayarı için İtalyan matematikçi Louis Menabrea, o dönem 1842’de Fransızca bir yazı yazmıştır. Bu inceleme yazısını İngiliz bilim dergisi için de Lovelace çevirmiştir. Lovelace, kendi notlarını da eklediği bu yazıyı ise 1843’te yayınlamıştır. Çeviriye eklediği notlarda, Bernoulli sayılarının Babbage’nin makinasıyla nasıl hesaplanması gerektiğine dair bilgiler vermiştir. Bu makine, günümüz bilgisayarlarının atasıdır.
Bu bilgiler sayesinde Lovelance ”ilk programlamacı” unvanı almıştır.
Madam Curie
Madam Curie bilim uğruna ölen bir kadındır. Polonya asıllı Fransız fizikçi ve kimyager olan Marie Curie, 1867 yılında doğmuştur.
Curie, radyoaktivite alanında çalışmalar yaptı. Bu çalışmalarla atom altı parçacık fiziğine öncü oldu. 20. yüzyılın başlarında uranyum elementiyle yaptığı deneylerde bu parçacıkların artırılmış etkinliğini keşfetti.
1903 yılında fizik ve 1911 yılında kimya alanında Nobel Ödülü’ layık görüldü. Ödülü ilk alan kadın olması yanında, iki kez alan ilk bilim insanı oldu. Aynı zamanda Solvay Konferansı’na katılan ilk kadındır. Bu konferans 3 yılda bir düzenlenen ünlü fizikçi ve kimyacıların bir araya geldiği etkinliktir.
Tüm bu çalışmaları sırasında aşırı radyasyona maruz kalmış ve kan kanseri olmuştur. Bu nedenle de yaşamını yitirmiştir.
Barre-Sinoussi
HIV’in AIDS hastalığına yol açtığını keşfetti. 1983 yılında AIDS’e bir mikrobun veya virüsün yol açıp açmadığını öğrenmek için bir araştırma grubu kuruldu. Bu grupta yer alan Barre-Sinoussi, sadece iki haftada bunun doğru olduğunu keşfetti.
Virüs, insan bağışıklık sistemine ciddi hasarlar verdiği için ”human immunodeficiency virüs” (insan bağışıklık eksikliği) yani HIV adı verildi.
Barre-Sinoussi, AIDS’in tedavi edilmesi ve hastalık etrafındaki gizemin çözülmesi için çalışmalarını sürdürdü.
Rita Levi- Montalcini
Sinir büyüme faktörü’nü keşfetti ve Nobel Ödülü’nü kazandı. Levi- Montalcini, İtalya’nın Turin kentinde 1909 yılında doğdu. Tıp araştırmacısıdır. Sinir büyüme faktörü, sinir sisteminin gelişmesi ve farklılaşması konularında önemli çalışmalara imza attı.
1986 yılında meslektaşı Stanley Cohen ile sinir büyüme faktörü buldu ve Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü’nü kazandı. 103 yaşında Roma’da yaşamını yitirdi.
100’üncü doğum gününe ulaşan ilk Nobel Ödüllü bilim insanıdır.
