Bin umuttur oruç

2
Latest posts by Psk. Dr. Ziya Doğan (see all)

Hakikat ve hayat dini İslâmiyet’in beş temel esasından biri olan orucun; bireysel, toplumsal, sosyal ve ekonomik boyutu olan, ferdi ve içtimai yönüne bakan, onlarca hikmetleri barındıran bir ibadettir.

Ne hazindir ki, egonun çılgın isteklerine teslim olan insan; Allah’ın, yeryüzüne hikmetle döşediği nimetlerin ardındaki rahimiyeti görmemekte ve tüm canlıların rızıklarını temin rahmaniyeti idrak etmemektedir. Zira basireti kapalı olduğundan, kendisine sunulan nimetlerin asıl vereni unutup, vesileye vasıta olana şükretmektedir.

Oruçlu, nefsin tüm istek ve ısrarına rağmen iftar vaktine dek sabırla beklemek ise nefis terbiyesinin en güzel örneklerindendir. Bu yüzden oruç, sabırdır ve şükürdür. Böylelikle Yüce Yaradan, oruç vesilesiyle kullarını terbiye ediyor.

İşte oruç ibadeti, Allah’ın rahmeti, mağfireti ve inayetinin katbekat arttığı bir ibadettir. İnanların yaşadığı her yer adeta bir mescit oluyor. Dostluk ve kardeşlik şarkıları dillerden dökülüyor.

Her şey zıddıyla bilinir. Bu manada varlığın kıymetini anlama noktasında yokluk önemlidir. Fakirliğin, yokluğun, yoksulluğun ve açlığın ne olduğunu idraki için oruç ibadeti en büyük vesiledir.

Oruç; huzurdur. Berekettir. Sabırdır. Şükürdür. Duygudaşlıktır. Faydasız işlerden durmaktır. Boş sözlerden yüz çevirmektir. Zihin kirliliğinden arınmaktır. Gereksiz bilgilerden kaçınmaktır.

Oruç; cömertliktir. Cömertlik ki, nefse en ağır gelen haslettir. Nefse rağmen canı gönülden verebilme becerisidir. Fakirle, yetimle, öksüzlerle aynı sofra etrafında buluşmadır. Onlardan biri olmaktır.

Oruç; ikramdır. Sadakadır. Fitredir. Sahurdur. İftardır.  Onun içindir ki oruç, ihsanlarla ve hikmetlerle dolu bir ibadettir.

Oruç; İslamiyet’e uymaktır. İslamiyet’i yaşamaktır. İyiliği emredip kötülükten alıkoymaktır. Kulluk vazifesini ifa etmektir.

Oruç; paylaşmaktır. Tüm güzellik ve anlamlılarıyla birlikte. Komşuları, dostları iftar açtırma ve sofradan ziyade; hakkı, adaleti, insafı, sevgiyi, merhameti, mutluluğu, sevinci ve acıma duygusunu paylaşmaktır.

Esasında oruç, gariplere sahip çıkmak ve onların kırık gönüllerine el uzatmaktır.

Oruçta asıl marifet, orucun zenginliğiyle ruhu doyurmaktır.

Sadece mideye oruç tutturmak değil; dile, göze, zihne, ele, ayağa velhasıl tüm uzuvlara hatta duygu ve düşünlere oruç tutturmaktır.

Oruç; en büyük şifadır. En büyük merhemdir ruhun, bedenin bireyin ve toplumun kabuk tutmayan yarasına.

Çünkü oruçla dili yalandan, yalan şahitlikten, iftira atmaktan, söz taşımaktan, küfürden, kötü ve çirkin sözlerden, hakaret etmekten, alay etmekten ve gıybetten sakındırmaktır.

Çünkü oruçla Müslümanların kalbindeki kini, nefreti, ötekileştirme hastalığı, hasedi ve tüm marazi hastalıkları söküp atılabilmektir.

Çünkü oruçla kalbin en büyük kapısı ve duyuların tercümanı olan gözü, gözün Yaratıcının menettiklerinden men etmektir. Zira emir büyük yerden; “…gözlerini haramdan sakınsınlar…” Ve bu emiri sadece oruç vakti değil, hayatın anına yaymaktır.

İnsanın zihni neler meşgul ederse insanda o şeylerin etkisi görülür. “Dervişin fikri neyse zikri o olur” kaidesince, insan hayal ettiğini konuşur, konuştuğuna inanır ve inandığını da yaşamaya başlar. Öyleyse oruç, zihne sahip çıkmaktır.

Önce bînamazları namazla, sonra da mescit ile buluşturmak ve mescidi gariplikten kurtarmaktır oruç.

En büyük Bağışlayıcı’nın kulları olarak; affetmeyi prensip kabul edip, düşmanlığa düşman olmaktır ve tüm canlılarla dostane yaşamayı becerebilmektir.

Kalbi kırık, yüreği yaralı tüm garibanlara/gariplere orucun serinletici ve rahatlatıcı rüzgârını yüreklerde esmesine vesile olmaktır…

Oruç, umut iklimidir. Ruhlardaki hicran bulutları dağıtır. Yürekleri dağlayan kederleri siler. Kâbus gibi çöken hüzünleri sevince ve ayrılıkları kavuşmaya çevirir. Bundandır ki oruç, mazlumların ve gariplerin vazgeçilmez umudur.

Oruç özel bir zaman dilimidir ayrıca. Bu ‘özel’in farkına varanlara özel hediyeler ve sürprizler var. Mesela Kadir gece gibi…

Oruç, farklı bir havadır. En kavurucu sıcaklara inat, adeta sabahın serinliğidir. Karanlıklara nurdur. Kuşatıcı bir ses ve kapsayıcı bir ruhtur.

Oruç, itaatli kul olmanın gereğidir. Rezzak’ın verdiklerine şükredip, eş-Şekûr’un rızasını kazanmaktır. Rahman’ın ve Rahim’in mağfiretine ulaşmaktır.

Oruç, ebedî yurt olan cennette kısa bir yolculuktur. Bu yolculukta, samimiyet, safi niyet ve ihlas eşlik etmektedir. Çünkü oruç; düzendir. Ahenktir. Disiplindir.

Oruç; gönüllerin şahı, dostluğun misk-i amberi ve mana ikliminin derin ve hikmetli yüzüdür. Orucun her anı tatlı bir telaştır aslında. İftardaki koşuşturma, sahurda geç kalmama ve teravihle buluşma heyecanı…

Ve rızıkların rahmet ve şükran ile süslendiği en güzel dönemidir yılın aynı zamanda oruç.

Mazlumların, yoksuların ve gariplerin sığındığı sığınak; merhamet, hoşgörü, sevgi ve iyiliğin sağanak olup yağdığı yağmurun adıdır oruç. Öylesine bir yağmur ki dokunduğu her yeri bereketlendirir. Fakirlerin kırık gönüllerini şenlendirir.

Netice itibariyle oruç; en büyük günah engelleyici ve en büyük suç önleyici olmakla birlikte toplumsal tutkaldır yokluktan varlığa. Onun için oruç, bir umuttur belki de bin umuttur, arifeye, bayrama, mutluluğa… Belki de bugünden öteler ötesine…

2 YORUMLAR

  1. Çok güzel harika bir yazı olmuş Dr.Ziya bey, teşekkürler. Diğer dört yazınızda çok güzeldi. İstifade ediyoruz. Ocakmedya ailesine hoşgeldiniz, başarılar dileriz. Selamlar.

  2. Mehmet Bey, ilginiz için çok teşekkür ediyorum. O güzel ve anlamlı iltifatlarınıza gelince hakkettiğimi düşünmüyorum; o güzellik, sizin anlamlı bakışınızın sonucudur…Yüce Allah sizden, sevdiklerinizden ve sevenlerinizden ebeden razı olsun… Ben de Ocakmedya ailesinden bir fert olmaktan son derece mutluyum, Rabbim bizleri mahcup etmesin…

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz