- Seçimlere giderken İttifakların İslami Analizleri - 2 Şubat 2023
- Seçimlerde Millet İttifakı’nın Adayı… - 1 Şubat 2023
- Keyfilikten Hukuka Geçiş Metni - 31 Ocak 2023
Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser yabancılara yönelik yasal kolaylaştırmalar kapsamında Alman vatandaşlığı şartlarının hafifletilmesine yönelik çalışmaları hızlandırdı.
Koalisyon Sözleşmesi’nde de geçtiği için konuyu ele alan İçişleri Bakanı bu konudaki çalışmaları Meclis’e taşıdı.
Konu Meclis’e geldi ama koalisyon ortağı olan FDP (Hür Demokrat Parti) buna karşı çıktı. Koalisyon Sözleşmesi’nde olmasına rağmen karşı çıkması yadırgandı tabi.
Değiştirilmek istenen yani hafifletilmek istenen maddelerin bazıları şöyle:
Sekiz yıl olan Almanya’da ikamet süresi beş yıla indirilsin,
Okulda ya da mesleki alanda başarı göstermiş ve dil seviyesi iyi olanlarda bu süre üç yıla indirilmeli,
Anne ya da babası Almanya’da sekiz yıl ikamet edenlerin çocuklarının otomatik olarak Alman vatandaşı olma konusundaki sekiz yıl şartı beşe indirilsin…
Bu reformun Türkiyelileri ilgilendiren kısmı da yasak olan çifte vatandaşlığın önünü açması.
Almanya’da yaşayan Türkiye vatandaşları Alman vatandaşlığına geçmek istediklerinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını bırakmak zorundalar. Reformla bu kural değiştirilecek ve vatandaşlar hem Almanya hem de Türkiye vatandaşı olabilecekler.
Tasarı FDP’nin karşı çıkması yüzünden beklemeye alındı.
FDP’nin karşı çıkmasının sebebi de ‘yasa dışı göç’ konusunda ve ‘geri göndermeler’de başarılı olunmaması.
Koalisyonun diğer ortakları destek verirken FDP’nin bu itirazı bazı bakımlardan haklı.
Çünkü topluma entegrasyon büyük mesele.
Bunu Türkiye’de de görüyoruz.
Birçok ilde Suriye’den gelenlerin kendi aralarında çıkan kavgalar sebebiyle toplumda huzursuzluk oluşmakta.
Ayrıca bazı şehirlerde mafyalaşan bu Suriyeli göçmenler yerli halkı huzursuz etmekte.
FDP’nin karşı çıkmasında elini kuvvetlendiren son gelişme de Brüksel’de olanlar.
Geçtiğimiz günlerde Dünya Kupası maçlarında iki takım karşı karşıya gelmişti.
Belçika – Fas.
Fas Belçika’yı 2-0 mağlup etti.
Sonrasında olanlar ise çok vahimdi.

Brüksel’de yaşayan Faslılar sokaklara döküldüler ve şehri savaş alanına çevirdiler.
Meşhur Grand Place’de maç sonucunu kutlamak isteyen Faslılar araçları ters çevirdiler ve ateşe verdiler.
Hatta havai fişek isabet eden bir gazeteci de yaralandı.
Bu olaylar akıllara şunu getiriyor: ‘Entegrasyon mümkün mü? Mümkünse bu ne kadar sürede olur?’
İşte bu yüzden FDP’nin karşı çıkmasında elinde güçlü koz oluştu.
İki yıldır cezaevinde danışmanlık görevi yapıyorum. Fas gibi kuzey Afrika ülkelerinden gelmiş olup cezaevine düşenlerle de görüşüyorum.
Edindiğim tecrübelere bakarak şunu söyleyebilirim: ‘Evet entegrasyon önemli ama bunun başı eğitim’.
Neden mi?
Çünkü en gururla övündükleri İslam konusunda bile cahil olan bu insanlar Avrupa’da yaşam konusunda tam risk faktörü durumundalar.
Evet insanlar ülkelerinde zorluk çekiyorlar. Kimi zaman ölüm riski olan siyasi şartların içine de giriyorlar ve ülkelerini terk etmek zorunda kalıyorlar.
Ama bu, başka ülkeye gelerek geldiği ülkede terör yapmasına, toplumun huzurunu kaçırmasına sebep olamaz.
Madem geliyorsun kurallara uyacaksın.
Kurallara uymayacaksan gelmeyeceksin.
Bu tipler yüzünden İçişleri Bakanı Nancy Faeser zor duruma düşüyor ve diğer insanlar için faydalı olabilecek güzel bir çalışmanın arkasında sağlam şekilde duramaz hale geliyor.
Aynı durum Türkiye için de geçerli.
Eline balta alıp geldiği ülkede yerel halka saldıran bir Suriyeli olunca bütün Suriyeliler lekelenmiş oluyor.
Bu kötü örnekler yüzünden ‘Ülkemde Suriyeli istemiyorum’ diyenler haklı hale geliyorlar.
Sevgi ve Bilgiyle kalın