Bugünkü (22 Aralık 2016) FETÖ haberleri

0

38İşte FETÖ’nün teşkilat şeması: 7 katlı piramit

Umut ERDEM / ANKARA

TBMM FETÖ ve 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu, ön taslak raporunu hazırladı ve örgütün teşkilat şemasını ortaya çıkardı. Hürriyet’in ulaştığı taslak raporda yer alan bilgiler özetle şöyle:

İşte FETÖnün teşkilat şeması: 7 katlı piramit

‘SUİKAST YAPIYORLAR’

– Kainat imamı olarak örgütün en üstünde FETÖ elebaşı Fetullah Gülen bulunuyor. Gülen, örgüt tarafından mesih – mehdi olarak kabul ediliyor.

– Gülen’in altında ‘özel kalem’, ‘mollalar grubu’ ve ‘istişare heyeti’ (başyüceler) olmak üzere üç yapı örgütleniyor. Özel kalem, Gülen’in mahrem işlerini üstleniyor. İstişare heyeti, talimatlara uyulup uyulmadığını kontrol ediyor. ‘Mollalar’ ise Gülen’in yetiştirdiği gruptan oluşuyor.

– İstişare heyetinin altında, ‘tayin heyeti’, ‘kıta sorumluları’ örgütlenmesi bulunuyor.

– Örgütün kıta sorumluları; Avrupa, Pasifik, Orta Asya, Asya, Kuzey Amerika, Güney Amerika, Afrika ve Ortadoğu bölgelerinden sorumlu.

– Örgütün ‘Türkiye imamı’ olarak Mustafa Özcan’ın ismi yer alıyor.

– Raporda “Haşhaşilere benzer şekilde FETÖ/PDY üyeleri de mutlak itaat ve cennete kavuşacakları saiki ile hareket ederek devlet içinde suikast benzeri hareketlere başvurmaktadırlar” deniliyor.

– Gülen’in üyelerini İsmailiye mezhebinin yapılanması gibi 7 tabakaya ayırdığı belirtilen raporda, şu bilgiler veriliyor: “Örgüt, yedi tabakadan oluşan katı bir hiyerarşik kast sistemine dayanmaktadır. 1. kat halk tabakası, 2. kat sadık tabaka, 3. kat ideolojik örgütlenme tabakası, 4. kat teftiş kontrol tabakası, 5. kat organize eden ve yürüten tabaka, 6. kat has tabaka, 7. kat ise kurmay tabaka. Yedi katmanın en üstünde ‘Fetullah Hoca Arşı’ yer almaktadır.”

– FETÖ’nün perde gerisinden devletleri yönetebilecek emperyal güç olmayı hedeflediği de raporda belirtildi.

GENELKURMAY’DA 4 SAAT KALMIŞ

RAPORDA 15 Temmuz’a ilişkin şu kronolojiye yer verildi:

14.45: Kara Havacılık Okul Komutanlığı’nda görevli bir pilot binbaşı MİT’e gidip ‘Saat 03.00’te ‘3 helikopterin MİT Müsteşarı’nın evine saldıracağını ve müsteşarın kaçırılacağını’ ihbar ediyor.

15.05: Binbaşının ilk sorgusu başlıyor.

16:03: MİT Müsteşar Yardımcısı Genelkurmay’a gidiyor.

16.30: MİT Müsteşarı Genelkurmay’a gidiyor. Genelkurmay 2. Başkanı’nı bilgilendiriyor.

18.00: Genelkurmay’da MİT Müsteşarı Hakan Fidan’la toplantı yapılıyor. Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar, Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki Çolak ve Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler’in katılımıyla verilen bilgi değerlendiriliyor ve tedbirler belirleniyor.

18.30: Genelkurmay tüm birimlere hiçbir askeri uçağın kaldırılmaması, kışlalardan hiçbir askeri aracın çıkmaması yönünde emir veriyor.

19.20: Genelkurmay’dan tüm ülke sahasının uçuşa kapatıldığı emri yayınlanıyor.

20.30: MİT Müsteşarı Genelkurmay’dan ayrılıyor.
Kaynak: Hürriyet

37Gözaltında

OHAL kararnamesiyle kapatılan Gediz Üniversitesi’nin eski Sosyoloji Bölüm Başkanı olan Prof. Dr. İştar Gözaydın Savaşır, İzmir Başsavcılığı’nın yürüttüğü FETÖ/PDY operasyonunda  gözaltına alınarak emniyete götürüldü. Prof. Savaşır, CHP’nin 16-17 Ocak’ta  yapılan 35. Olağan Kurultay’ında Bilim Yönetim ve Kültür Platformu’nda anahtar listedeydi. Ancak CHP delegeleri Savaşır’ı çizerek yerine Prof. Dr. Gaye Usluer’i getirdi. Savaşır’ın 7 Haziran seçimlerinde adaylık başvurusunu CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu kabul etmemişti.
Kaynak: Hürriyet

36Akademisyenlere ilk dava açıldı

İddianamede, 14’ü tutuklu 45 akademisyen hakkında 7,5 yıl ile 22,5 yıl arasında değişen hapis cezası istendi.
Kaynak: Hürriyet

35Darbe Komisyonu’ndan Doğan Medya’ya teşekkür

DARBE Komisyonu’nun AK Parti ve MHP’li üyeleri, darbecilerin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a suikast için geldiği Muğla’nın Marmaris ilçesinde inceleme yaptı. Komisyon üyeleri, önceki akşam saat 20.00’den saat 00.30’a kadar, Marmaris’te 15 Temmuz gecesine şahit olan yetkilileri dinledi. Programa CHP’li üyeler katılmadı.

MİT MÜSTEŞARI OLACAKMIŞ
15 Temmuz günü yaşadıklarını gözyaşları içinde anlatan Hava Meydanları Harekât Eğitim Komutanı Yarbay Fethi Şahbaz, şunları söyledi: “Kendilerini çok iyi gizlemişler. Bazen Fetullah ile ilgili aleyhte cümleler kurduğumda onlar daha fazla küfür ediyordu. Alkol alıyorlardı, namaz kılmazlardı, sosyal askerlerdi. İçlerinde en kararlı olan ve darbe gerçekleşseydi MİT Müsteşarı olmayı planladığını öğrendiğim Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş idi. Cihazları ve akaryakıt tankerlerini bozduğumuz için odaya gelerek emirler yağdırmıştı. Çok kararlı, sert ve ürkütücü bakışları mevcuttu.”

GİTTİĞİMİZ HER YERDE ANLATIYORUZ
Komisyon Başkanı AK Parti Burdur Milletvekili Reşat Petek ise medyanın 15 Temmuz’daki darbe girişiminin önlenmesinde çok büyük rol oynadığını kaydederek şöyle dedi: “Gittiğimiz her yerde Doğan Medya ve diğer basın mensuplarının özverili çalışmalarını anlatıyoruz. Hakikaten ayrım yapmadan söylüyorum. Doğan Medya olarak hükümet arasında iyi olmayan, hatta AK Partili vekillerin yayınlarına gitmediği, yayın politikasını eleştirdiğimiz durumlar olmuştu. O gün Cumhurbaşkanımızı ‘Facetime’a çıkaran ve Marmaris’te tüm Türkiye’ye ilk çağrısını duyuran Doğan Medya’ya teşekkür ederim. CNNTürk’ten Hande Fırat’ı komisyonumuza çağırarak dinledik ve kendisine teşekkür ettik.”

‘KAHRAMAN GAZİ MARMARİS’ ÖNERİSİ
Tanık dinlemeye ara verildiğinde AK Parti İstanbul Milletvekili Mihrimah Belma Satır, “Marmaris’in Türkiye tarihinde çok önemli bir yeri bulunmakta. 15 Temmuz gecesi ve sonrasında güvenlik güçleri ve halk örnek birliktelik göstererek hainleri bertaraf etmiştir. Marmaris’in bu büyük başarısı için ‘Gazi’ unvanı verilebilir. Meclis’e böyle bir teklif getirilirse bununla ilgili tüm AK Partili vekillerin kanun teklifine imza atacağına inanıyorum” dedi. AK Parti Muğla Milletvekili Nihat Öztürk de “Gazi’nin başına ‘Kahraman’ getirilmelidir. TBMM’de kanun teklifi verilirse ‘Kahraman Gazi Marmaris’ olarak belirtilmelidir. Marmaris, tek Türkiye değil tüm dünyaya örnek bir beraberlik göstermiş, büyük bir kahramanlık sergilemiştir” dedi. m DHA
Kaynak: Hürriyet

34Hastanede yakalandı

Erdoğan’ın hastanenin beyin cerrahisi bölümünde ameliyat olduğu ve bir süre daha tedavi görmesi gerektiği belirtildi. Erdoğan’ın hastanedeki tedavisinin ardından Emniyet’e götürüleceği öğrenildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturmada 140 Yargıtay üyesine yönelik gözaltı kararı çıkarılmış, çok sayıda şüpheli tutuklanmıştı.
Kaynak: Hürriyet

33Maliyeciler Tarkim hangarında

İbrahim YILDIZ/İSTANBUL,(DHA) -FETULLAHÇI Terör Örgütü(FETÖ) ile bağlantısı olduğu iddia edilen ve yurt dışına kaçan Faruk Bayındır’ın şirketi olan ve daha önce mühürlenen Tarkim Havacılık’ta bulunan bir uçak ve bir minibüs maliye görevlileri tarafından devlet kayıtlarına geçirildi.

Faruk Bayındır’ın yurt dışına kaçmasının ardından yapılan soruşturma kapsamında mühürlenen Atatürk Havalimanı Genel Havacılık Apronu’nda bulunan Tarkim Havacılık’a bu sefer akşam saatlerinde maliye görevlileri geldi. Hangarda incelemelerde bulunan görevliler malzemeleri teker teker tespit kayıtlara işlerken, bir uçak ve bir minibüs de devlet kayıtlarına geçirildi. Tespit işleminin ardından hangar maliye ekipleri tarafından mühürlendi.

ABD’YE KAÇMIŞTI

15 Temmuz Darbe girişiminin ardından FETO terör örgütüyle bağlantısı olan Tarkim Havacılık’ın sahibi Faruk Bayındırlı ABD’ye kaçmıştı. Geçtiğimiz mart ayında Tarkim’e ait yapılan şikayetler doğrultusunda DHMİ tarafından yapılan soruşturma genişletilmiş hangar ise mühürlenmişti.
Kaynak: Hürriyet

32Hükümetten çarpıcı tespit: 3 olay 1 merkez

Bu olayların arkasında farklı terör örgütleri olmasına karşın, yönlendirenlerin tek merkezden olduğu görüşü ortaya atıldı. Gerekçe ise Türkiye-Rusya ilişkilerine zarar vermek ve Türkiye’nin Suriye ve Irak’ta aldığı pozisyondan duyulan rahatsızlık olarak sıralandı. Toplantılarda, öncelikli olarak yeni suikast olasılığına karşın, yeni önlemler alındığı bilgisi paylaşıldı.

POLİS HAKKINDA İHBAR İDDİASI
Saldırganın FETÖ’cü olduğu değerlendirmesi yapılırken, operasyonlarda bunun neden ortaya çıkarılamadığı da tartışıldı. Bu kişi hakkında FETÖ’cü olduğu ihbarları geldiği, ancak bazı kişilerin devreye girerek, kendisini kurtardığına ilişkin bilgiler de paylaşıldı. Araştırmaya bu açıdan devam edilmesi istendi. Mağduriyet yaratmamak için uğraşırken, bazı isimlerin gözden kaçmış olabileceği yorumu da yapıldı.

Kaynak: Hürriyet

31Kremlin: Kim olduğunu söylemek için erken

Moskova’da basın toplantısı düzenleyen Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Sözcüsü Dmitriy Peskov’a gazeteciler “Türkiye Dışişleri Bakanı, suikastın arkasında FETÖ terör örgütünün durduğunu söyledi. Sizin görüşünüz ne?” sorusuna, “Kremlin Sarayı olarak Büyükelçimize yönelik suikastın kimin tarafından organize edildiğini şimdiden ilan etmenin gereksiz olduğunu düşünüyoruz. Türkiye’de şu anda Rusya’dan gönderilen uzman ekip çalışmalarını sürdürüyor. Dolayısıyla oradaki ekibimiz elde ettiği delilleri ortaya koymadan, bir sonuç hükmü vermeden, Başkan Putin’in dediği gibi cinayetin arkasında kimin durduğunu söylemek erken olur” dedi.
Kaynak: Hürriyet

304 haneli şifre

– 17 Aralık günü, kredi kartıyla 250 TL’ye elbise satın aldı.

– 19 Aralık sabahı Demetevler Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden karın ağrısı şikâyetiyle bir günlük rapor aldı.

– Öğleden sonra, taksiyle otele gelip 214 nolu odada suikast için hazırlık yapmaya başladı. Bu odada kıyafetlerini değiştiren Altıntaş, 1 şarjörü silahına takarken 3 şarjörü de ceplerine yerleştirdi. 2-3 saat otelde kalan Altıntaş daha sonra yürüyerek sergi salonuna geçti. Polis kimliğini göstererek içeriye girdi.

– Rus Büyükelçisi Karlov konuşmasına başladıktan sonra saat 19.05’te ilk ateş açıldı.

– Özel harekât mensuplarının gelmesi ve saldırganın teslim olmayacağını bildirmesi üzerine saat 19.27’de çatışma başladı. Saat 19.40’ta Altıntaş hayatını kaybetti. Polisler ateş etmeyi 19.42’te sonlandırdı.

– İlk sağlık ekibi saat 19.49’da sergi salonuna girerek Karlov’a müdahale etmeye başladı.

17-25 ARALIK DEĞİŞİMİ
Altıntaş’a bir günlük rapor veren doktorun dayısının komiser olduğu ve FETÖ soruşturmaları kapsamında açığa alındığı belirlendi. Saldırganın incelenen telefonunda 4 haneli bir şifre saptandı. Altıntaş’ın Emniyetteki bilgisayarında yapılan incelemede ise şüpheli bir site ziyaretinde bulunmadığı belirlendi.
Gülen cemaatine yakın kişilerin referansıyla polis olan Altıntaş’ın, 17-25 Aralık operasyonundan sonra araya mesafe koyarak, başka dini gruplarla iletişime geçtiği iddia edildi. 2012 yılına ait polisliğe giriş sınavına ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu’nun 13 Ağustos 2015’teki raporunda yer alan C.S.’nin “Işık evlerine geliyordu”ifadesi, FETÖ bağlantısının delili olarak değerlendiriliyor. FETÖ ile bağlantı gerekçesiyle koleji kapatılan dayısı Hasan F.’nin yönlendirmesiyle polis olduğu ifade edilen Altıntaş’ın yakın çevresindeki kişilerin darbe girişiminin ardından meslekten atıldığı öne sürüldü.
Altıntaş’ın, geçici görevlendirmeyle gittiği Diyarbakır’dan 16-18 Temmuz’da izin alarak Ankara’ya geldiği de tespit edildi.

Kaynak: Hürriyet

29Kocaeli’de Bylock operasyonunda 18 şüpheli adliyede (2)

12 KİŞİ TUTUKLANDI
Kocaeli’de, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında ByLock kullandıkları tespit edilerek adliyeye sevk edilen 18 kişiden 12’si tutuklandı. 3’ü adli kontrol şartı konulmak üzere 6 kişi ise serbest serbest kaldı. Tutuklanan 12 kişi cezaevine gönderildi.

Kaynak: Hürriyet

28FETÖ operasyonunda 7 tutuklama

Mehmet CANDAN / İZMİR, (DHA)- İZMİR’de, Sancak Cami Derneği’nin yönetimini ele geçirdikten sonra sahip oldukları 99 gayrimenkulü, FETÖ/PDY’ye finansal destek sağladığı iddiasıyla Akyaka Orta ve Yüksek Eğitim Vakfı’na yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 7 kişi tutuklandı. Tutuklananlar arasında Rus Büyükelçisi Andrey Karlov’a silahlı saldırı düzenleyen kendisi de öldürülen polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş’la bağlantılı olduğu için gözaltına alınan Süleyman Ergen’in kardeşi Mustafa Ergen’in de bulunduğu öğrenildi.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın FETÖ/PDY’ye yönelik yürüttüğü soruşturmada, Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, 9 Aralık’ta Akyaka Orta ve Yüksek Eğitim Vakfı’na yönelik operasyon düzenledi. Operasyon kapsamında Bayraklı Sancak Cami Derneği’nin yönetimini ele geçirdikten sonra sahibi oldukları 99 gayrimenkulü örgüt adına kullandıkları ve örgüte finansal destek sağladıkları gerekçesiyle haklarında yakalama kararı bulunan 18 kişiden 7’si gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 7 şüphelide tutuklandı.
Tutuklananlar arasında Rus Büyükelçisi Andrey Karlov’u silahlı saldırı düzenleyerek öldüren polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş’la bağlantılı olduğu için gözaltına alınan Süleyman Ergen’in kardeşi Mustafa Ergen’in de olduğu ortaya çıktı.

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

27AK Parti Sözcüsü Aktay: Neyi hedefliyorlarsa tam aksi bir durumla karşılaşıyorlar

MYK gündemini değerlendiren AK Parti Sözcüsü Yasin Aktay, “Bugün dünya uluslar arası terörizm karşısında ciddi bir tehdit altındadır. Teröre karşı hiç bir standart ayrımı gözetmeksizin, dürüstlükle ve samimiyetle terörizme karşı bir tavır ortaya koymamız gerektiğini çok net bir biçimde ortaya koyan gelişmelerdir bunlar” dedi.

Aktay konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Genel Başkanımızın katılımıyla milletvekillerimizle Anayasa çalışmaları konusunda gerekli istişarelerin gerekli bilgilendirmelerin yapılması üzere sabah bir araya geldik. Bu mutabakat metni Milliyetçi Hareket Partisi ile birlikte yapılmış olduğu için atılacak olan bütün adımlar yine aynı mutabakat aranarak ilerletilecektir. Merkez Karar Yönetim Kurulu gündeminde bugün iç ve dış güvenlik sorunları ele alınmıştır Sayın Başbakanımız tarafından. Bu konudaki son gelişmeler konusunda Kurul üyeleri bilgilendirilmiştir. Beşiktaş saldırısının akabinde Kayseri’de gerçekleşen menfur terör saldırısı neticesinde hayatını kaybeden şehit düşen askerlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Ülkemizin karşı karşıya olduğu terör dalgaları karşısında bizi biraz daha teyakkuz içerisine sokan bir durum oluşturmaktadır. Terörün başka bir gündemi var. Terör sorunuyla Kürt sorunu asla birbirleriyle irtibatlı değil. Bugün dünya uluslar arası terörizm karşısında ciddi bir tehdit altındadır. Teröre karşı hiç bir standart ayrımı gözetmeksizin, dürüstlükle ve samimiyetle terörizme karşı bir tavır ortaya koymamız gerektiğini çok net bir biçimde ortaya koyan gelişmelerdir bunlar.”

“HEDEF SADECE RUSYA VE BÜYÜKELÇİSİ DEĞİLDİ”

AK Parti Sözcüsü Yasin Aktay, Büyükelçi Karlov’un öldürülmesine ilişkin şu ifadeleri kullandı: “Neyi hedefliyorlarsa tam aksi bir durumla karşılaşıyorlar. Ülkemizin birbirine daha fazla kenetlenmiş olduğunu hep birlikte gördük. Rusya Federasyonu’na yöneltilen saldırıda da benzer bir manzarayla karşılaştık. Hedeflenen belki de Türkiye ile Rusya’nın arasının bozulması, Hedef sadece Rusya ve Büyükelçisi değildi. Hedef aynı zamanda Türkiye ve Rusya ilişkileriydi. Tam tersi bir durum söz konusu oldu. Türkiye’nin emaneti olan bir Büyükelçiye yöneltilen bu saldırı dolayısıyla hem Rusya halkına hem ailesine başsağlığı diliyoruz. Teröristin FETÖ’nün kurumlarında ve FETÖ’nün eğitim süreçlerinden geçmiş birisi olduğunu görmemiz bizi doğrusu çok fazla şaşırtmamıştır.”

“YEDEK MİLLETVEKİLLİĞİ BİR TARTIŞMA KONUSU”

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Yasin Aktay, gazetecilerin “Toplantıda milletvekillerinin anayasa teklifine yönelik bazı eleştirileri uyarıları olduğunu söylemiştiniz. Bu uyarıların özellikle yedek milletvekilliği maddesi ve seçilme yaşının 18’e indirilmesi noktasında geldiği bilgileri var. Doğru mudur? Kurmayların verdiği yanıtlar için ne söyleyebilirsiniz? ” sorusunu şöyle yanıtladı:”18 yaş meselesine ben herhangi bir milletvekilinin uyarı yaptığını duymadım doğrusu. 2002 yılından beri Ak Parti’nin programlarında böyle bir konunun zaten var olduğunu ifade ederek bu konuda zaten gelebilecek eleştirileri önceden cevaplamış oldu. Öyle bir eleştiri yapılmadı. Yedek milletvekilliği konusu bir tartışma konusu tabi. Dünyanın bir çok ülkesinde hatta bütün ülkelerde neredeyse böyle bir uygulama var. Herhangi bir durumda bir boşalma halinde seçime gitmek yerine süreci tamamlamak bir seçim bölgesinin temsilinde eksiklik bırakmamak açısından başvurulan bir uygulama.”
Kaynak: Hürriyet

26Zonguldak’ta FETÖ şüphelisi 4 kişi adliyede (2)

ESKİ ERDEMİR GENEL MÜDÜRÜ TUTUKLANDI
FETÖ/PDY soruşturması kapsamında adliyeye sevk edilen Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları (Erdemir) eski genel müdürü ve Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası Yönetim Kurulu Başkanvekili O.N.Ö. tutuklandı, 3 kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Kaynak: Hürriyet

25Firari hakim ve savcı eşi yakalandı

Alınan bilgiye göre, İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Malatya-Elazığ karayolu üzerinde yol kontrolü sırasında şüphe üzerine durdurdukları araçtakilerin kimliklerini kontrol etti.

Malatya plakalı araçta yapılan incelemede araçtakilerin haklarında Ankara Sulh Ceza Hakimliğince “FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak ve Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçlarından yakalama kararı verilen ve firari olarak aranan askeri hakim Y.G. (30) ile cumhuriyet savcısı eşi N.G. (27) olduğu tespit edildi.

Askeri hakim ve savcı eşi gözaltına alındı.
Kaynak: Hürriyet

24Erdoğan’dan Karlov suikastıyla ilgili açıklama: FETÖ terör örgütüne mensup, gizlememize gerek yok / Fotoğraflar

Kaynak: Hürriyet

23Erdoğan’dan Karlov suikastıyla ilgili açıklama: FETÖ terör örgütüne mensup, gizlememize gerek yok

Bahar DEMİREL / ANKARA, (DHA) – CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Rus Büyükelçi Andrey Karlov’un silahlı saldırı sonucu öldürülmesiyle ilgili yürütülen soruşturmaya ilişkin bilgi vererek, “Bağlantıların öncelikli olanı tamamı ile FETÖ terör örgütüne mensup olduğudur. Bunu gizlememize gerek yok. Yetiştiği yerden tut, iltisaklarına varıncaya kadar bunu gösteriyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Arnavutluk Cumhurbaşkanı Bujar Nişani, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda başbaşa ve heyetlerarası görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Arnavutluk lideri Nişani ile görüşmesinde, terörle mücadele konusunun ele alındığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bilhassa her iki ülkenin milli güvenliği için tehdit oluşturan Fetullahçı Terör Örgütü ile mücadele konusunu görüştük. Bu konudaki bizlere verdiği destek sebebiyle Sayın Nişani’ye tekrar teşekkür ediyorum. Arnavutluk topraklarının Türkiye’ye tehdit teşkil eden unsurlardan eden unsurlardan arındırılması bizim de haklı beklentimizdir. Terörle mücadele ve güvenlik alanında Arnavutluk emniyetiyle verimli bir iş birliği içerisindeyiz. Ülkemiz terörle ve organize suçlarla mücadeledeki tecrübelerini Arnavutluk’la paylaşmaktadır. Bu iş birliğini geliştireceğiz” diye konuştu.

NİŞANİ: RUS BÜYÜKELÇİ’YE YAPILAN SUİKAST KORKAKÇA

Arnavutluk Cumhurbaşkanı Nişani ise terörle mücadelede iş birliğinin güçlendirilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Rus Büyükelçi Karlov’un Ankara’da uğradığı suikastın korkakça bir saldırı olduğunu belirten Nişani, “Ankara’da Rus Büyükelçi’ye yapılan suikast çok korkakça yapılan bir hareket. Arnavutluk bunu şiddetle kınıyor ve Rus makamlarına başsağlığı dilemektedir. 15 Temmuz’da yapılan girişimler, demokratik yollarla seçilen Türk hükümetini yıkmak isteyen girişimlerle ilgili, Sayın Cumhurbaşkanı’na bu darbenin etkilerinin üstesinden gelmek için dayanışma duygularımızı ifade ettik” dedi.

ERDOĞAN’DAN EL BAB AÇIKLAMASI: EL BAB ÖZGÜR SURİYE ORDUSU VE ASKERİMİZ TARAFINDAN KUŞATMA ALTINDA

İki lider, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Fırat Kalkanı Harekatı’nın sürdüğü Suriye’nin El Bab kentinde gelinen son durum sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

“Akşam saatlerinde Genelkurmay Başkanı’mızla görüştüm. Şu anda El Bab tamamıyla Özgür Suriye Ordusu ve askerimiz tarafından kuşatma altındadır. DEAŞ artık orada son havliyle her türlü yola başvuruyor. Canlı bomba olarak, el yapımı bombalarla her türlü saldırıyı yapıyor. Bu son kısımda maalesef birkaç şehidimiz oldu, yaralılarımız oldu. Ama artık El Bab’ın Halep’le olan yol hattı tamamıyla Özgür Suriye Ordusu ve askerin kontrolü altında. Temenni ederim ki El Bab çok daha uzamadan tamamıyla düşer. El Bab’ın kendi halkı, kendi insanı, kendi topraklarına yerleşme imkanı bulmuş olur”

KARLOV SUİKASTIYLA İLGİLİ AÇIKLAMA: FETÖ TERÖR ÖRGÜTÜNE MENSUP, GİZLEMEMİZE GEREK YOK

Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’un silahlı saldırı sonucu öldürülmesiyle ilgili yürütülen soruşturmanın detayları sorulan Erdoğan, “Bağlantıların öncelikli olanı tamamıyla FETÖ terör örgütüne mensup olduğudur. Bunu gizlememize gerek yok. Yetiştiği yerden tut, iltisaklarına varıncaya kadar bunu gösteriyor. Maalesef, Silahlı Kuvvetleri’mizin içerisinde olduğu gibi polis teşkilatımızın içerisinde de ne yazık ki bu kirli örgüt hala var. Bunların temizlenmesi de devam ediyor, devam edecek. Hassas olmak durumundayız. Bu hassasiyetle devam etmek durumundayız. Onun için Rusya’nın Türkiye’deki büyükelçisi merhum Karlov’un böyle bir suikasta kurban gidişi gerçekten bizi üzmüştür. 3 yıllık Türkiye’deki görevi esnasında müstesna diplomatlardan biri olarak ben kendisini gördüm, tanıdım. Türkiye’nin içişlerinde hiçbir zaman müdahil olmamış, tam aksine Türkiye-Rusya münasebetlerini daha iyi bir noktaya nasıl taşırım, bunun gayreti içerisinde olmuş bir diplomattı. Bundan dolayı kendisine tekrar rahmet diliyorum” diye yanıt verdi.

‘NİYE CANLI YAKALANMADI?’ ELEŞTİRİLERİNE YANIT: BOMBA MI ÇIKARACAK, ENDİŞESİYLE VURMAK DURUMUNDA KALDI

Rus Büyükelçi Karlov’u öldüren saldırganın, neden canlı yakalanmadığına yönelik eleştirilere de yanıt veren Erdoğan, “Öbürü tabii, bedelini ödedi. Bazıları spekülasyonlar yapıyor. ‘Niye canlı yakalanmadı da şöyle oldu, böyle oldu’. Canlı yakalamaya çalıştığınız zaman bedel ödendiğinde de İstanbul’da olduğu gibi ne oldu? Bir tanesini canlı yakalayalım dediler, 5 tane polis üzerine gitti. 1 kişi orada 5 polisimizi şehit etti. Bunlar o andaki ruh halidir. O andaki tasarruf halidir. Bu tasarruflarda bazen başarılı olursunuz, bazen başarılı olmayabilirsiniz. Burada da vuran arkadaşımız, kendi elini tekrar öbür tarafa doğru sallayınca buradan bir bomba mı çıkaracak acaba endişesiyle onu orada vurmak durumunda kaldı” dedi.

“YURT DIŞINDAKİ BAĞLANTILARINA YÖNELİK İPUÇLARI VAR”

Andrey Karlov suikastıyla ilgili soruşturmanın Rus heyetle ortaklaşa yürütüldüğünü hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

“Bundan sonraki süreci de Rusya’dan da gelen soruşturma heyetiyle bizim soruşturma heyetimiz birlikte çalışmalarını yürütüyorlar. Birlikte bu çalışmayı yapmak suretiyle temenni ediyorum ki en kısa zamanda bir neticeye varılacak. Bu kişinin yurt dışındaki bağlantıları nelerdir, buna yönelik de bazı ipuçları var. Şu anda Milli İstihbarat Teşkilatı’mız, diğer soruşturma birimlerimiz çalışmaları sürdürüyor. Nihai neticeyi, neticelendikten sonra açıklayacağız”
Kaynak: Hürriyet

Kaynak: Hürriyet

22Cumhurbaşkanı Erdoğan suikast sonrası operasyonda yaşananları anlattı

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Arnavutluk Cumhurbaşkanı Bujar Nişani, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda başbaşa ve heyetlerarası görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Arnavutluk lideri Nişani ile görüşmesinde, terörle mücadele konusunun ele alındığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bilhassa her iki ülkenin milli güvenliği için tehdit oluşturan Fetullahçı Terör Örgütü ile mücadele konusunu görüştük. Bu konudaki bizlere verdiği destek sebebiyle Sayın Nişani’ye tekrar teşekkür ediyorum. Arnavutluk topraklarının Türkiye’ye tehdit teşkil eden unsurlardan eden unsurlardan arındırılması bizim de haklı beklentimizdir. Terörle mücadele ve güvenlik alanında Arnavutluk emniyetiyle verimli bir iş birliği içerisindeyiz. Ülkemiz terörle ve organize suçlarla mücadeledeki tecrübelerini Arnavutluk’la paylaşmaktadır. Bu iş birliğini geliştireceğiz” diye konuştu.

NİŞANİ: SUİKAST KORKAKÇA

Arnavutluk Cumhurbaşkanı Nişani ise terörle mücadelede iş birliğinin güçlendirilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Rus Büyükelçi Karlov’un Ankara’da uğradığı suikastın korkakça bir saldırı olduğunu belirten Nişani, “Ankara’da Rus Büyükelçi’ye yapılan suikast çok korkakça yapılan bir hareket. Arnavutluk bunu şiddetle kınıyor ve Rus makamlarına başsağlığı dilemektedir. 15 Temmuz’da yapılan girişimler, demokratik yollarla seçilen Türk hükümetini yıkmak isteyen girişimlerle ilgili, Sayın Cumhurbaşkanı’na bu darbenin etkilerinin üstesinden gelmek için dayanışma duygularımızı ifade ettik” dedi.

FETÖ TERÖR ÖRGÜTÜNE MENSUP, GİZLEMEMİZE GEREK YOK

Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’un silahlı saldırı sonucu öldürülmesiyle ilgili yürütülen soruşturmanın detayları sorulan Erdoğan, “Bağlantıların öncelikli olanı tamamıyla FETÖ terör örgütüne mensup olduğudur. Bunu gizlememize gerek yok. Yetiştiği yerden tut, iltisaklarına varıncaya kadar bunu gösteriyor. Maalesef, Silahlı Kuvvetleri’mizin içerisinde olduğu gibi polis teşkilatımızın içerisinde de ne yazık ki bu kirli örgüt hala var. Bunların temizlenmesi de devam ediyor, devam edecek. Hassas olmak durumundayız. Bu hassasiyetle devam etmek durumundayız. Onun için Rusya’nın Türkiye’deki büyükelçisi merhum Karlov’un böyle bir suikasta kurban gidişi gerçekten bizi üzmüştür. 3 yıllık Türkiye’deki görevi esnasında müstesna diplomatlardan biri olarak ben kendisini gördüm, tanıdım. Türkiye’nin içişlerinde hiçbir zaman müdahil olmamış, tam aksine Türkiye-Rusya münasebetlerini daha iyi bir noktaya nasıl taşırım, bunun gayreti içerisinde olmuş bir diplomattı. Bundan dolayı kendisine tekrar rahmet diliyorum” diye yanıt verdi.

’NİYE CANLI YAKALANMADI?’ ELEŞTİRİLERİNE YANIT

Rus Büyükelçi Karlov’u öldüren saldırganın, neden canlı yakalanmadığına yönelik eleştirilere de yanıt veren Erdoğan, “Öbürü tabii, bedelini ödedi. Bazıları spekülasyonlar yapıyor. ’Niye canlı yakalanmadı da şöyle oldu, böyle oldu’. Canlı yakalamaya çalıştığınız zaman bedel ödendiğinde de İstanbul’da olduğu gibi ne oldu? Bir tanesini canlı yakalayalım dediler, 5 tane polis üzerine gitti. 1 kişi orada 5 polisimizi şehit etti. Bunlar o andaki ruh halidir. O andaki tasarruf halidir. Bu tasarruflarda bazen başarılı olursunuz, bazen başarılı olmayabilirsiniz. Burada da vuran arkadaşımız, kendi elini tekrar öbür tarafa doğru sallayınca buradan bir bomba mı çıkaracak acaba endişesiyle onu orada vurmak durumunda kaldı” dedi.

“YURT DIŞINDAKİ BAĞLANTILARINA YÖNELİK İPUÇLARI VAR”

Andrey Karlov suikastıyla ilgili soruşturmanın Rus heyetle ortaklaşa yürütüldüğünü hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

“Bundan sonraki süreci de Rusya’dan da gelen soruşturma heyetiyle bizim soruşturma heyetimiz birlikte çalışmalarını yürütüyorlar. Birlikte bu çalışmayı yapmak suretiyle temenni ediyorum ki en kısa zamanda bir neticeye varılacak. Bu kişinin yurt dışındaki bağlantıları nelerdir, buna yönelik de bazı ipuçları var. Şu anda Milli İstihbarat Teşkilatı’mız, diğer soruşturma birimlerimiz çalışmaları sürdürüyor. Nihai neticeyi, neticelendikten sonra açıklayacağız”

DİĞER VİDEOLARI İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN
Kaynak: Hürriyet

21İnegöl’de Türk Telekom eski müdürüne FETÖ gözaltısı

Yavuz YILMAZ/İNEGÖL (Bursa), (DHA)- BURSA’nın İnegöl İlçesi’nde, Türk Telekom Şubesi eski müdürü İ.O., FETÖ/PDY soruşturması kapsamında gözaltına alındı.
İnegöl’de yürütülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında operasyonlar devam ediyor. Soruşturma kapsamında, Türk Telekom İnegöl Şubesi eski Müdürü İ.O. ve kapatılan bir eğitim kurumunun muhasebecisi S.Y. terörle mücadele ekiplerince gözaltına alındı.
Eğitim kurumu kapatıldıktan sonra bir inşaatta usta olarak çalıştığı bildirilen S.Y.’nin örgütün haberleşme programı ‘ByLock’ kullandığı bildirildi.
İki şüpheli polisteki sorgularının ardından adliyeye çıkarıldı.

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

20MEB’de 2 bine yakın personel açığa alındı

MEB’de aralarında öğretmenlerin de bulunduğu bin 980 personel hakkında, FETÖ terör örgütüyle irtibatlı oldukları gerekçesiyle görevden uzaklaştırma tedbiri alındı.

Bakanlıkta, “görevde bulunmasında sakınca görülmesi nedeniyle” uzaklaştırma tedbiri uygulanan personel hakkında inceleme ve araştırma çalışmaları devam ediyor.

GÜNÜN VİDEOLARINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN
Kaynak: Hürriyet

19Suikastçı Mevlüt Mert Altıntaş’la ilgili soruşturma genişliyor

Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov’un silahlı saldırı sonucu öldürülmesine ilişkin süreci Türk yetkililer ile yürütmek üzere Rusya’dan gelen heyetteki olay yeri inceleme uzmanı, saldırının yaşandığı Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde incelemelerde bulundu. Sanat merkezinin giriş kapısından itibaren yapılan incelemelere, Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Daire Başkanlığından olay yeri inceleme ekipleri de eşlik etti. Sanat merkezindeki inceleme yaklaşık 20 dakika sürdü.

Ayrıca, Rus Büyükelçi Andrey Karlov’a suikast düzenleyen Mevlüt Mert Altıntaş’ın saldırının meydana geldiği Çağdaş Sanatlar Merkezi’nin hemen arkasında bulunan ve saldırının yaşandığı gün yerleştiği otel odası da incelendi.

Rus büyükelçi Karlov suikastında son dakika gelişmesi

Çağdaş Sanatlar Merkezi’ndeki çalışmaya Rus heyet de katıldı.

Çalışmaların tamamlanmasının ardından Çankaya Belediyesi temizlik ve onarım ekibi, olay yeri inceleme ekiplerinin nezaretinde çalışmalarına başladı. Ekipler, duvarlara isabet eden kurşun izlerini sıva ve boya ile kapatacak, olayın yaşandığı alanı temizleyecek.Temizlik ve onarım çalışmalarının ardından merkez, yeniden hizmete açılacak.

Rusya’dan ‘Karlov’ açıklaması

SORUŞTURMADAN DETAYLAR

Rus Büyükelçi Karlov’un öldürülmesiyle ilgili soruşturma Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu ve saldırıdan sonra Ankara’ya gelen 18 kişilik Rus heyeti tarafından ortak yürütülüyor. Olaydan sonra savcılık, Altıntaş’ın sosyal çevresini ve ilişkilerini belirleyebilmek için aile ve yakın arkadaş çevresindekilerini gözaltına aldı. Bu kişiler ifadelerinde Altıntaş’ın içine kapanık bir kişi olduğunu söyledi. Suikastçının antisosyal kişilik bozukluğunun olduğunun değerlendirildiği de iddialar arasında.

Rus Büyükelçi’nin katili böyle öldürüldü

DHA’nın haberine göre savcılık, saldırıda FETÖ bağlantısı olup olmadığını araştırıyor. Altıntaş’ı polis olması konusunda yönlendiren kişinin gözaltındaki dayısı Hasan F. olduğu iddia edilmişti. Hasan F.’nin daha önce FETÖ soruşturması kapsamında gözaltına alındığı ve mahkemece serbest bırakıldığı belirlenmişti. Polis okuluna girişte, Altıntaş’a FETÖ bağlantısı olduğu gerekçesiyle meslekten men edilen kişilerin yardım ettiği ortaya çıktı. 17-25 Aralık’tan sonra FETÖ’den uzaklaştığı ve farklı dini grupların sohbetlerine de gittiği öne sürülen Altıntaş’ın FETÖ ile bağlantısının tam olarak ne olduğu soruşturma sonunda ortaya çıkacak. Operasyon kapsamında gözaltına alınan Süleyman E.’nin ise polis okulunda FETÖ üyesi olan öğrencilerinin ağabeyliğini yaptığı, onları sohbetlere götürdüğü iddia ediliyor.

Soldaki bina saldırının gerçekleştiği Çağdaş Sanatlar Merkezi, sağdaki sarı binası ise suikastçının kaldığı otel.

Suikastçı Mevlüt Mert Altıntaş 214 No’lu odada kalmış

4 ŞARJÖR BULUNDU

Altıntaş’ın olaydan sonra yapılan üst aramasında, biri tabancada olmak üzere 4 şarjör bulundu. 70’e yakın kurşun sıktığı belirlenen saldırganın, 14 Aralık’ta rezervasyon yaptırdığı otele olay günü giriş yaptığı belirlendi. Önce Yenimahalle’de bulunan bir hastaneye giderek rapor alan Altıntaş’ın daha sonra emniyete gittiği ve buradan da olaydan birkaç saat önce otele gittiği anlaşıldı. AA’nın haberine göre saldırganın olay günü, Yenimahalle Onkoloji Hastanesinden karın ağrısı şikayetiyle rapor aldığı, kendisine rapor veren doktorun eniştesinin 15 Temmuz sonrası emniyetten ihraç edilen bir komiser olduğu tespit edildi.

Suikastçının annesi duyunca şoka girmiş

TAKIM ELBİSEYİ 3 GÜN ÖNCE ALMIŞ

Otele girerken spor kıyafetli olduğu tespit edilen Altıntaş’ın, takım elbiseyi de saldırıdan 3 gün önce satın aldığı ortaya çıktı. Üzerinden 155 TL çıkan Altıntaş’ın, saldırıdan önce duş aldığı, kişisel temizlik yaptığı ve traş olduğu anlaşıldı.

METRO SALDIRISINI SORUŞTURAN RUS POLİS AMİRİ DE HEYETTE

Soruşturmayı yürüten savcılık yetkilileri, yapılan her işlemin kamera ile kayıt altına alındığı ve Rus heyetle paylaşıldığını belirtti. Adli Tıp’taki işlemlerin de Rus heyetle birlikte yapıldığı ve gözaltına alınanların ifadelerine Rus heyetten polislerin de girdiği belirtildi. Olay yerindeki incelemelerin ardından hiçbir şeye dokunulmadığı ve Rus heyetin incelemesinin ardından delillerin kaldırıldığı söylendi. Ayrıca olay yeri krokisinin de heyete verildiği ve yeni gelişmelerin de paylaşılmaya devam edileceği belirtildi.

TELEFON ŞİFRESİNİN ÇÖZÜLMESİNE ÇALIŞILIYOR

Savcılık yetkilileri, saldırgana ait telefonun şifresinin çözülmesi ve HTS kayıtlarının tespiti için çalışmaların sürdüğünü, şu ana kadar 11 kişinin gözaltına alındığını ve soruşturmanın gidişatına göre gözaltı sayısının değişebileceği belirtti.

CENAZESİNİ KİMSE İSTEMEDİ

Öte yandan Altıntaş’ın otopsi işlemleri tamamlandı. Saldırgan Altıntaş’ın hiçbir yakınının cenazeyi teslim almak için başvuruda bulunmadığı öğrenildi. Cenazenin sadece birinci derece akrabası olan yakınlarına teslim edilebileceği belirtildi. Altıntaş’ın annesi, babası ve kız kardeşi ile akrabası olduğu öğrenilen iki kişi, Söke İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alınmıştı.

GÜNÜN VİDEOLARINI İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN
Kaynak: Hürriyet

18Çorum’da FETÖ’den 21 öğretmen adliyeye sevk edildi

Yusuf ÇINAR/ÇORUM, (DHA)- ÇORUM’da FETÖ/PDY soruşturması kapsamında gözaltına alınan 21 öğretmen, adliyeye sevk edildi.
Çorum’da FETÖ/PDY’ye yönelik yürütülen soruşturma kapsamında, aralarında daha önce açığa alınanların da bulunduğu 21 öğretmen, İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince bir süre önce gözaltına alındı. Çorum Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma doğrultusunda, gözaltına alınan şüpheliler emniyetteki işlemlerinin ardından bu akşam adliyeye sevk edildi.

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

17Kayseri Şeker yöneticileri, patlamanın yaşandığı alanda dua etti

KAYSERİ, (DHA) – KAYSERİ Pancar Kooperatifi ve Şeker Fabrikası yöneticileri, geçtiğimiz günlerde terör saldırısının yaşandığı alana giderek dua etti.

Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi Başkanı Hüseyin Akay, Kayseri Şeker Fabrikası Yönetim Kurulu Başkanı Turhan Özer, Kayseri Pancar Ekicileri Kooperatifi Başkan Vekili Avni Hokkaömeroğlu, Kayseri Şeker Fabrikası Genel Müdürü Tayfun Öner ve Kayseri Şeker Fabrikası yöneticileri geçtiğimiz Cumartesi günü meydana gelen terör saldırısının yaşandığı yere gitti. Alanda 14 şehit asker için dualar okundu. Ardından konuşan Kayseri Pancar Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Akay, 17 Aralık Cumartesi günü çarşı iznine giden Kayseri 1. Komando Tugayı askerlerine düzenlenen terör eylemini kınadıklarını söyledi. Sözlerini sürdüren Başkan Akay, “Huzur kenti Kayserimizde böyle bir menfur saldırının olması elbette Kayseri’nin huzuruna olduğu gibi ülkemizin huzuruna da kastedilmesinin sonucunu ortaya çıkartıyor. Bu alçak saldırıyı yapanları bu gençlerimizi yiğitlerimizi vatandaşlarımızı şehit edenleri Cenab-ı Allah a havale ediyoruz onları lanetliyoruz. Sadece onları değil onları bu şekilde saldırıya sevk edenleri onları yönetenleri onlara destek veren herkesi lanetliyoruz. Ülkemizin elbette huzura ihtiyacı var bu terör saldırıları bir şekilde devletimizin gücü karşısında sona erecek biz buna inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

Yaralılara sağlık dileyen Başkan Akay, ” Ülkemizin birliğini bütünlüğünü inşallah kimse bozamayacak buna inanıyoruz. Bütün Türk milleti bu işe sahip çıkıyor. Devletimize sahip çıkıyor. Devletimizde üzerine düşen görevi inşallah hakkıyla yapacak bu saldırıların hepsi bertaraf olacak. Bu terör örgütleri FETÖ, PKK ve DEAŞ bu ülkeye kastedenlerin hepsi inşallah yok olacak. Biz buna inanıyoruz” dedi.

FOTOLU

 
Kaynak: Hürriyet

16Başkan Palancıoğlu’ndan, gençlere birlik ve beraberlik çağrısı

KAYSERİ, (DHA) – TALAS Belediye Başkanı Mustafa Palancıoğlu, şiir ve söyleşi gecesi ”Gençlik Kalbe Düşünce” programında gençlerle bir araya gelerek birlik ve beraberlik vurgusu yaptı.

Talas Belediye Başkanı Mustafa Palancıoğlu, gençlere büyük görevler düştüğünü, her alanda başarılı olmak için çok çalışmaları ve azimli olmaları gerektiğini bildirdi. Palancıoğlu, “Sadece kalbimize gençlik düşmedi. Halep düştü, Suriye düştü, şehitlerimiz düştü. Bu programda okuduğumuz Kur’an-ı Kerim’i şehit olan tüm Müslüman kardeşlerimize gönderiyoruz. Şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Şu anda ülkemizde 3.5 milyon Suriyeli var. Bunların yüzde 53’ü 18 yaşın altında. Dolasıyla gençlerin ızdırap çektiği, zulüm gördüğü bir ülke Suriye” dedi.

2017 yılının Türkiye için çok önemli bir zaman dilimi olacağını ifade eden Başkan Palancıoğlu, “2017 yılı çok zor olacak. Birçok şey kalbe düşecek. 2016’da bunun emarelerini gördük. Aslında bütün plan Haçlıların ikinci planı. İslam’a karşı Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından sonra yeni hedef, yeni düşman İslamiyet. Bunu Arap Baharı’nda daha iyi gördük. Asıl amacın da Türkiye’yi bölmek, parçalamak olduğunu herkes iyi gördü. Birlik beraberlikten ayrılmadan, bu ülkenin bekası için hepimiz çok çalışacağız. Terörün, PKK’nın, FETÖ’nün yabancı güçlerin üzerinde durduğu şey Türkiye’yi bölmek ve parçalamak. Rabbim birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi bozmasın. El ele, güçlü bir Türkiye için birlikte çalışacağız. Gençlere bu konuda büyük görevler düşüyor. Necip Fazıl’ın Asım’ın neslinin bizi mahcup etmeyeceğini tahmin ediyorum” diye konuştu.

Program Serdar Tuncer ve Nurullah Genç’in gençlik, vatan, millet ve istikbal üzerine okuduğu şiir ve söyleşileriyle devam etti.

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

15Marmaris halkı ’gazi’ unvanı için 3’e bölündü

15 Temmuz darbe girişiminde yaşananları yerinde incelemek için Marmaris’te bulunan TBMM FETÖ’nün Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu, çalışmalarını sürdürüyor. Komisyon üyesi AK Parti İstanbul Milletvekili Mihrimah Belma Satır, müzakereler esnasında şehrin isminin önüne ’Gazi’ unvanı verilmesi için Muğla Milletvekilleri ile görüşerek meclise kanun teklifi verilebileceği açıklamasını yapması kamuoyunda yankı buldu. AK Parti Muğla Milletvekili Nihat Öztürk ise ’Kahraman Gazi Marmaris’ olarak teklif verilmesinin uygun olduğunu kaydetti.

AK Parti İstanbul Milletvekili Mihrimah Belma Satır, “15 Temmuz darbe kalkışması sonrası Marmaris’te bir tarih yazılmıştır. Güvenlik kuvvetleri, halk ve medya büyük bir özveri göstererek bu hainlere karşı mücadele etmiştir. Polislerin şehit olduğu yerlerde inceleme yaptığım esnada çok duygulandım. Bu nedenle, İstanbul Milletvekiliyim ama Muğla milletvekilleriyle görüşerek Marmaris önüne ’Gazi’ unvanı verilebilmesi için meclise teklifte bulunacağım. Kentte de Gazi unvanın verilmesi teklifinin olumlu karşılandığını gördüm” dedi. Yapılan açıklamanın medyada yer bulması ardından Marmarisliler sosyal medyada, ’Marmaris adının başına Gazi olsun mu? Olmasın mı ?’ tartışmasına başladı. Kısa sürede paylaşımlar yapılarak kimileri olumlu bazıları ise olumsuz görüş belirtti. Facebook ve Twitter’da yaklaşık 11 bin kişi sayfalarında anketi paylaşarak çeşitli yorumlar yazdı. Vatandaşlar, olumlu, olumsuz ve kararsız olarak üçe bölündü.

“UNVAN İÇİN REFERANDUMA GİDİLSİN”

Konuyla ilgili birçok kişi, ’Gazi’ unvanı verilebilmesi için Marmaris halkının referanduma gitmesinde hem fikir oldu. Şehir dışında olduğu için telefonda açıklama yapan CHP Marmaris İlçe Başkanı Acar Ünlü, “Marmaris, turizmden ekmeğini kazanan bir şehir. Darbenin izlerini silebilmek ve turizme katkı sağlamak için mücadele verirken, böyle bir hatırlatma yapılması düşündürücüdür. Gazi unvanı bir vekilin söylemi ile olacak bir durum değil. Marmaris yerel yöneticilerin, sivil toplum kuruluşu ve oda temsilcilerinin görüşleri alınarak müzakere yapılmalıdır. Halkın görüşü alınmadan böyle bir kanun teklifi getirilirse emri vaki olur” dedi. Kent sakinlerinden bilgisayar şirketi sahibi Kubilay Durgun, “Vekilin açıklamasını izledim. Böyle bir karar ben veya birkaç kişinin olumlu, olumsuz görüş belirtmesiyle olmaz. Eğer, Marmaris adının önüne bir unvan gelecekse bu referandumla olmalıdır. Şu an Marmaris, ekonomik sorunları bir kenara bırakarak bu konuyu tartışıyor” dedi.

Vatandaşlardan berber Erdem Çimen ise, “Şehrimizin ismi olduğu gibi kalmalıdır. Ne önüne ne sonuna bir ad eklenmesini istemiyoruz. Yakışan kendi ismidir. Bir vekilin söylemesiyle olmuyor” dedi. Kırtasiye işletmecisi Ali Güven, “Marmaris’in kendi ismi yeterlidir” dedi. Restoran sahibi Mustafa Doğan ve esnaf Bahar Aydın ise, Marmaris adının önüne böyle bir unvanın verilmesinin çok uygun olduğunu kaydetti. Öte yandan birçok sivil toplum örgütü, dernek ve oda temsilcisi, konuşmaları dinlediklerini biraz bekleyerek ilerleyen günlerde gelişmelere göre açıklama yapacaklarını bildirdi. Turizmciler ve işadamları ise STK’lar gibi yaşanacak gelişmelere göre beyanda bulunacaklarını bildirdi.
Kaynak: Hürriyet

14Darbe Komisyonu Başkanı Petek: O gün Cumhurbaşkanımızın ilk çağrısını duyuran Doğan Medya’ya teşekkür ederim

Ali GÜNDOĞAN/MARMARİS (Muğla), (DHA) – TBMM Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu, 15 Temmuz gecesi Muğla’nın Marmaris İlçesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve beraberindekilerin yanında bulunan Yazıcı Oteller Grubu Yönetim Kurulu Başkanı İşadamı Serkan Yazıcı ve basın mensuplarını dinledi. Serkan Yazıcı, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geleceğinden kimsenin haberi yoktu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yüz ifadesi endişeli ama sakindi. Çok sakin şekilde konuşmalarını yapıp, talimatlarını verdi. Kendisi villa önüne çıkıp, basın mensuplarına açıklama yaptı” dedi. TBMM Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu Başkanı Ak Parti Burdur Milletvekili Reşat Petek de, 15 Temmuz gecesi medyanın darbe kalkışmasını önlemesinde rolünün çok büyük olduğunu belirterek, “O gün Cumhurbaşkanımızı Facetime çıkaran ve Marmaris’te tüm Türkiye’ye ilk çağrısını duyuran Doğan Medya’ya teşekkür ederim” dedi.
TBMM Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu, Marmaris’teki inceleme ve çalışmalarına bugün de devam edip, 15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişimine tanıklık eden işadamı Serkan Yazıcı’nın yanı sıra Muğla Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mansur Harmandar, akademisyenler Prof. Dr. Bayram Akça ve Prof. Dr. Bayram Coşkun ile basın kuruluşlarının temsilcilerini dinledi. Bugünkü incelemeler sırasında ilk olarak Marmaris Kaymakamı Celalettin Yüksel ve Marmaris İlçe Emniyet Müdürü Ertan Sarıkaya, helikopterlerin FETÖ/PDY mensubu askerleri indirdiği alanları komisyon üyelerine göstererek yerinde bilgi verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Marmaris’e ailesiyle tatile geldiği günden itibaren yanında bulunan Yazıcı Otelleri sahibi işadamı Serkan Yazıcı ilk olarak komisyon tarafından dinlenen isim oldu. Babasının vefatından sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendilerini ara ara telefonla arayıp, hatırlarını sorduğunu belirten Yazıcı, komisyona, şunları anlattı:
“Kendisi beni aradığında bir çok kez görüşemedik. Telefonlara cevap veremediğim için üzüntü duydum. Koruma Müdürü Muhsin Köse’yi aradım. Çok üzgün olduğumu ve görüşme şansımın olup olmadığını sordum. Cumhurbaşkanı’nın Varşova dönüşü görüşebileceğimi söyledi. Geçen 9 Temmuz’da İstanbul’a dönüşünde kendisini karşılamaya gittim. Beni görünce serzenişte bulunup, şaka yollu, ‘Arıyoruz, ulaşamıyoruz’ diyerek, takıldı. Kendisine, yorgun gözüktüğünü biraz tatile ihtiyacı olduğunu, ağırlama imkanım olduğunu söyledim. Rahatsız etmek istemediğini söyledi. Daha sonra sekreteri Hasan Bey ile görüştüm. Kalabalık gittikleri için otelde kimseyi rahatsız edip, sıkıntı yaratmak istemediklerini söyledi. 11 Temmuz günü gelme kararı aldılar. Ardından sivil polisler otelde arama ve kontrole geldi. Cumhurbaşkanı tatilinin bilinmemesini, kimseye rahatsızlık vermek istemediğini bir çok kez söylemiştir. 41 yıllık otelci olarak devlet büyüklerinin nasıl ağırlandığını çok iyi biliyoruz. Otel personelime bir devlet başkanının geleceğini, ona göre hazırlık yapmalarını söyledim. Tüm hazırlıklar yapıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geleceğini ben dahil 4 kişi biliyordu. Eşime ve aileme dahi söylemedim. 11 Temmuz akşamı saat 18.00’de yola çıktılar. Biz kendilerini beklerken telefon geldi. Helikopterde arıza olduğunu bildirdiler. Ben de ‘Ne olur ne olmaz’ diyerek, kendi helikopterimi ve tüm araçlarımı hazır tuttum. Polisler beni otelden alarak, ‘Cumhurbaşkanı seni bekliyor Dalaman’a gidiyoruz’ dediler. Helikopterim de ardımdan Çıldır Havalimanı’na indi. Helikopter küçük olduğu için sıkışık şekilde Cumhurbaşkanı, bakan, genel sekreteri, Esra Albayrak ve torunları toplam 6 kişi bindi. Marmaris’e gelerek otele yerleştiler. Sağ salim geldiklerini öğrenince derin nefes aldım.1,5 saat sonra ben de karayoluyla Marmaris’e döndüm. Cumhurbaşkanı Marmaris’e geldiğini kimse görmedi, bilmedi. Hatta biz otel yönetimi olarak çeşitli araçlar kiraladık, hazır beklettik. Sadece sivil plakalı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın makam aracı burada idi. 14 Temmuz tarihine kadar otelimde dahil kimse Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesini görmedi. Özel villada hem kendisinin, hem ailesinin rahatsız edilmemesi için seferber olduk. 14 Temmuz günü Cumhurbaşkanlığı Konuk Evi’nin bulunduğu Marmaris’e 30 kilometre mesafedeki Okluk Mevkisi’ne gidileceğini, benim de gelmem istendi. Okluk Koyu’na giderek incelemede bulunuldu. Bir süre kaldıktan sonra otele geri dönüldü. 15 Temmuz günü sabah saatlerinde Bakan Berat Albayrak ve genel sekreterine, ‘Hiçbir yere çıkmadınız yatı ayarladım gelin Marmaris gezdireyim’ dedim. Yat ile dolaşırken saat 15.00’de telefon geldi. Genel Sekreter Hasan Bey, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı rahatsız edemeyeceğini bildirdi. O sırada Sözcü Gazetesi’nin internet sitesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Marmaris’te olduğu haberini cep telefonundan gördüler. Basın ordusunun ve bir çok kişinin otele gelerek diğer müşterilere rahatsızlık vereceğini düşünerek serzenişte bulundular. Marmaris’e geri dönerek kendilerine bir mekanda çay ikram ettim. Bu sırada çok sayıda telefon gelmeye başladı. Bir anda, ‘Kalkın, acil gidiyoruz’ dediler. ‘Bir şey mi oldu?’ diye sorduğumda ‘Gaza bas acil bizi otele götür’ dediler. Otel çevresinde ve villa önünde korumalar ve bazı kişilerle yoğun bir hareketlilik gördüm. Otelde müzik yayınlarını kestirdim. Personelin ortalıkta dolaşmamasını, odalarına çekilmesini talimatını verdim. Helikopter, yat ve tüm araçları hazır tutma talimatı geldi. Tüm hazırlıkları tamamlayarak endişeli şekilde beklemeye başladım.”
“ÖLECEKSEM BURADA ÖLÜRÜM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tüm basın mensuplarını arayarak otel önüne toplamasını isteyip, açıklama yapacağını da aktaran Yazıcı şöyle devam etti:
“Basın mensupları otel çevresinde bulunuyorlardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da bulunduğu odaya girdim. Orada ister istemez birçok telefon konuşmasına şahit oldum. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yüz ifadesi endişeli ama sakindi. Çok sakin şekilde konuşmalarını yapıp, talimatlarını verdi. Kendisi villa önüne çıkıp, basın mensuplarına açıklama yaptı. O sırada iki polisin birbirine sarılıp, ‘Şehit olacağız ama Cumhurbaşkanı’nı vermeyeceğiz’ demelerine şahit oldum. Bu cümleler beni çok etkiledi. Hain odaklar ne zaman nereden gelecek diye düşünürken, bir yanda da Muğla Valisi Amir Çiçek çeşitli bilgiler veriyordu. Daha sonra, Cumhurbaşkanı oturduğumuz masada bana dönerek, ‘Nereden gidebiliriz?’ dedi. Yolların kapalı olabileceğini en yakında adalar olduğunu söyledim. ‘Ne işim var adalarda, İstanbul’da olmam lazım’ diye karşılık verdi. Kendisine Aksaz Deniz Üs Komutanlığı sınırlarından geçebileceğimizi ama çok riskli olduğunu söyledim. O vakit helikopter ile gitme kararı alındı. Otelin önündeki pist tamamen karartıldı, görüş imkanı yoktu. Koruma Müdürü Muhsin Bey, sürekli olarak acil gidilmesi gerektiğini, burada kalınamayacağını söyledi. Pilot, o alana nasıl indi anlayamadım, büyük başarı. Araç ile helikopter pistine gittik. Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere orada bulunan herkesle helalleştik. Helikoptere bindiğinde 10 dakika telefon görüşmesi yaptı ve havalandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul’a indiğini öğrenince derin bir nefes çekip, şükür ettim. Şu an düşündüğümde ülkemiz çok büyük bir bela atlattı. Çok ucuz kurtulduk. Belki bugün ne ben ne sizler burada olmayabilirdiniz.”
Yazıcı ayrıca, medyada hakkında yer alan bazı haber ve yazılara itibar edilmemesini komisyonda anlattıklarının doğru olduğunu söyledi.
BASIN MENSUPLARI DA DİNLENDİ
Komisyon Yazıcı’nın ardından o gece ve sonrasında yaşanılanları kamuoyuna duyuran DHA muhabiri Ali Gündoğan ve basın mensuplarının ifadelerine başvurdu. O gece yaşadıklarını anlatan Gündoğan, komisyon üyelerine darbe gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk açıklamalarını DHA’nın saat 00.23’te Türkiye’ye ve dünyaya duyurduğunu söyledi. Komisyon üyeleri açıklamanın kayıtlara geçildiğini söyledi.
Anadolu Ajansı Muğla Marmaris Muhabiri Sabri Kesen, İhlas Haber Ajansı ve TRT Muhabiri Vural Efecik, Muğla A Haber Temsilcisi Kenan Gürbüz, Marmaris’te yerel yayımlanan Gündem Gazetesi sahibi Temel Irmak’ın da ifadelerine başvurdu. Muğla Valisi Amir Çiçek de ifadeler alınırken dinleyici olarak hazır bulundu.
“DOĞAN MEDYA’YA TEŞEKKÜR”
TBMM Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu Başkanı AK Parti Burdur Milletvekili Reşat Petek de 15 Temmuz gecesi medyanın darbe kalkışmasını önlemesinde rolü çok büyük olduğunu belirti, “Gittiğimiz her yerde Doğan Medya ve diğer basın mensuplarının özverili çalışmalarını anlatıyoruz. Hakikatten ayrım yapmadan söylüyorum. Doğan Medya olarak hükümet arasında iyi olmayan, hatta AK Partili vekillerin yayınlarına gitmediği, yayın politikasını eleştirdiğimiz durumlar olmuştu. O gün Cumhurbaşkanımızı Facetime çıkaran ve Marmaris’te tüm Türkiye’ye ilk çağrısını duyuran Doğan Medya’ya teşekkür ederim. Ayrıca CNN Türk Ankara Temsilcisi Hande Fırat’ı komisyonumuza çağırıp, dinledik ve kendisine teşekkür ettik. 15 Temmuz gecesinin bir ayrıntısı da özellikle kadınlarımızdır. Darbe kalkışmasının engellenmesinde kadınlarımızın rolü çok büyüktür. Marmaris’ten, İstanbul’dan Ankara’dan ve daha birçok şehrimizden kadınlarımız en ön saflarda ülkemizi korumak için yer aldı. O gece canını hiçe atarak ülke bütünlüğümüz için meydanlara inerek dünyaya örnek bir beraberlik sergiledikleri için halkımıza minnettarız” demişti.
Darbe komisyonu üyeleri, saat 15.40 uçağı ile Dalaman Havalimanı’ndan hareket etti.

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

13DEAŞ’lı teröriste suikast hazırlığındaki 4 PKK’lı yakalandı

Gaziantep Valiliği’nden yapılan açıklamada, terör örgütü PKK’nın gençlik yapılanması YDG-H içerisinde yer alan ve yine terör örgütü DEAŞ üyesi ismi bilinmeyen bir kişiye suikast hazırlığındaki 4 örgüt üyesinin eylemlerini gerçekleştiremeden yakalandığı belirtildi.

Açıklamada, PKK’nın gençlik yapılanması üyesi kişilerin eylem hazırlığında oldukları ve uyuşturucu kullandıklarının değerlendirildiği belirtilerek şöyle denildi:

“PKK/KCK terör örgütünün gençlik yapılanması olan YDG-H içerisinde faaliyet gösteren ve sözde DEAŞ terör örgütü üyesi olan ismi bilinmeyen bir şahsa yönelik suikast hazırlığındaki 4 örgüt mensubu eylemlerini gerçekleştirmeden yakalanmıştır. Yakalanan örgüt mensuplarının eylem hazırlığında oldukları ve uyuşturucu madde kullandıkları değerlendirilmektedir. Yapılan aramalarda 3 adet ruhsatsız av tüfeği, çeşitli elektronik malzeme, 3 adet paket halinde 120 gram uyuşturucu madde ile FETÖ/PDY terör örgütü içerikli 1 adet kitap elde edilmiştir.”
Kaynak: Hürriyet

12Görevden uzaklaştırılan Şirvan Kaymakamı FETÖ’den gözaltında

Hasan YİĞEN/KULA (Manisa), (DHA) – FETÖ/PDY soruşturması kapsamında Siirt’in Şirvan İlçesi Kaymakamlığı görevinden uzaklaştırılan Veysel Yüksel, Manisa’nın Kula İlçesi’nde gözaltına alındı.
FETÖ/PDY soruşturması kapsamında İçişleri Bakanlığı’nca 7 Kasım’da Siirt’in Şirvan Kaymakamlığı görevinden uzaklaştırılan Veysel Yüksel, dün akşam Manisa’nın Kula İlçesi’nde gözaltına alındı. Yüksel, Kula’daki işlemlerinin ardından Manisa İl Emniyet Müdürlüğü’ne sevk edildi.

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

11Valilik: DEAŞ’lı teröriste suikast hazırlığındaki 4 PKK’lı yakalandı

Gaziantep Valiliği’nden dikkat çeken açıklama… Valiliğin açıklamasına göre terör örgütü DEAŞ üyesi bir kişiye suikast hazırlığındaki PKK’nın gençlik yapılanması üyesi 4 kişi polisin düzenlediği operasyonla yakalandı.

Gaziantep Valiliği’nden yapılan açıklamada, terör örgütü PKK’nın gençlik yapılanması YDG-H içerisinde yer alan ve yine terör örgütü DEAŞ üyesi ismi bilinmeyen bir kişiye suikast hazırlığındaki 4 örgüt üyesinin eylemlerini gerçekleştiremeden yakalandığı belirtildi. Açıklamada, PKK’nın gençlik yapılanması üyesi kişilerin eylem hazırlığında oldukları ve uyuşturucu kullandıklarının değerlendirildiği belirtilerek şöyle denildi:

“PKK/KCK terör örgütünün gençlik yapılanması olan YDG-H içerisinde faaliyet gösteren ve sözde DEAŞ terör örgütü üyesi olan ismi bilinmeyen bir şahsa yönelik suikast hazırlığındaki 4 örgüt mensubu eylemlerini gerçekleştirmeden yakalanmıştır. Yakalanan örgüt mensuplarının eylem hazırlığında oldukları ve uyuşturucu madde kullandıkları değerlendirilmektedir. Yapılan aramalarda 3 adet ruhsatsız av tüfeği, çeşitli elektronik malzeme, 3 adet paket halinde 120 gram uyuşturucu madde ile FETÖ/PDY terör örgütü içerikli 1 adet kitap elde edilmiştir.”
Kaynak: Hürriyet

10Malatya’da 18 polis FETÖ’den gözaltında

Mikail PELİT/MALATYA, (DHA) – MALATYA’da yürütülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, aralarında birinci, ikinci ve üçüncü sınıf emniyet müdürlerinin de bulunduğu 18 polis gözaltına alındı.
Malatya Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ/PDY’ye yönelik yürütülen soruşturma kapsamında İl Emniyet Müdürlüğünde görevli, aralarında daha önce açığa alınan personelin de bulunduğu değişik rütbelerde 18 personel gözaltına alındı. Sorgulanan polisler, ardından Adliyeye sevk edilecek.
Kaynak: Hürriyet

9İnternet şifrenizi paylaşırken dikkatli olun

İlker KILIÇASLAN/MANİSA, (DHA) – MANİSA Elektronik Teknisyenleri Odası Başkanı Mehmet Üzen, evlerinde internet kullanan vatandaşların wireless şifresi paylaşırken dikkatli olmaları gerektiğini hatırlatarak; “İnterneti kimin kullandığına değil, IP’nin kime ait olduğuna bakarlar. Bazı vatandaşlarımızın şifrelerini kullanan komşusu örgüt üyesi çıktı” diye uyarıda bulundu.
Manisa Elektronik Teknisyenleri Odası, odaya kayıtlı internet kafe işletme sahipleriyle Oda ve Dernekler Binası Konferans Salonu’nda bir araya gelerek, yaşanan sorunları değerlendirdi. Manisa Elektronik Teknisyenleri Odası Başkanı Mehmet Üzen, internet kafe işletmelerinin öncelikli sıkıntısının saatlik internet kullanım ücretinin düşük olması olduğunu söyleyerek, “Ekonomik sıkıntılar tüm esnafı olduğunu gibi internet kafe işletmecilerini de zor durumda bırakıyor. Bu nedenle internet kafelerimizdeki saatlik internet kullanım ücretine zam yapmamız gerekir. Şu anda kafelerimizde saatlik internet kullanım ücreti 1.5 TL’dir. Bu fiyat Türkiye ortalamasına göre en düşük düzeydedir. Oda alarak bu fiyatın 2 TL olmasına karar verdik. Bu fiyat tarifesi önümüzdeki aydan itibaren geçerli olacak” diye konuştu.
Oda Başkanı Üzen, internet kafe işletmelerinin başka önemli bir sıkıntısının polis denetimlerinde işletmeye uygulanan cezai işlemler olduğunu belirterek, “12 yaş altı çocuklarımızın ailesinden birisinin olmadan internet kafelere girmesinin yasak olduğunu biliyoruz. Ancak birçok öğrencimiz internet kafelere kendilerine verilen ödevlerini araştırmak ve derslerini yapmak için geliyor. Ama polis denetimlerinde üyelerimize Kabahatlar Kanu’na göre 221 TL idari para cezası uygulanıyor. Emniyet denetimlerinde çocuklarımız dersi için kafelere geldiği tespit edilirse işletmeye herhangi bir tutanak işlem yapılmamasını talep ediyoruz” diye konuştu.
Oda Başkanı Üzen, konuyu Manisa Valisi Mustafa Hakan Güvençer’e ilettiklerini ve Vali Güvençer’in yaşanan sıkıntının giderilmesi konusunda İl Emniyet Müdürlüğü ile görüşeceğini ifade etti.
Günümüzün iletişim aracı olan internetin artık terör örgütleri tarafından aktif bir şekilde kullanıldığını dile getiren Üzen, “Vatandaşlarımız kendi evlerinde kullandığı wireless şifres’ni verirken dikkatli olsun. Çünkü bilişim suçlarına göre kişi kendi İP adresinden sorumludur. İnterneti kimin kullandığına değil, İP’nin kime ait olduğuna bakarlar. Bunun en yakın örneği FETÖ soruşturması kapsamında yaşandı. Bazı vatandaşlarımızın şifrelerini kullanan komşusu örgüt üyesi çıktı. Bu sıkıntıların yaşanmaması için vatandaşlarımızı dikkatli olmaya davet ediyoruz” dedi. Açıklamanın ardından Oda Başkanı Üzen toplantıya katılan internet kafe işletme sahiplerinin sıkıntılarını dinledi.

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

8Darbe girişimin araştırma komisyonu Marmaris’te

Komisyon üyeleri, toplantı öncesi Muğla Valisi Amir Çiçek’in eşliğinde suikast timini getiren helikopterlerin iniş yaptığı alanda incelemelerde bulunarak geceye ilişkin bilgi aldı.

Daha sonra toplantıya geçen komisyon üyeleri Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 15 Temmuz’da kaldığı Grand Yazıcı Turban Otel sahibi Serkan Yazıcı, AK Parti İlçe Başkanı Osman Ülgen, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mansur Harmandar ve bölgede görev yapan gazetecileri dinledi.
Otel sahibi Yazıcı, komisyona yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın otellerinde tatil yapmasının tamamen tesadüf olduğunu söyledi.

Babasının vefat etmesinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisini belirli aralıklarla aradığını belirten Yazıcı, “Son yaptığımız görüşmede Cumhurbaşkanımıza çok yorgun gözüktüğünü ve tatil yapmasın teklif ettim. 11 Temmuz günü gelme kararı aldılar. Cumhurbaşkanımız ve ailesinin otele geldiğini kimse görmedi. Otelimizde tatil yaptığını kimse bilmiyordu.” dedi

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tatil yaptığı sürede otelden çok fazla ayrılmadığını ve zamanının büyük bölümünü çalışarak geçirdiğini anlatan Yazıcı, sadece 14 Temmuz’da Cumhurbaşkanlığı konutunun bulunduğu Okluk Koyu’na giderek incelemelerde bulunduğunu ifade etti.

15 Temmuz günü Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ve Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan’a hiçbir yere çıkmadıklarını söyleyerek Marmaris’i gezdirme teklifinde bulunduğunu belirten Yazıcı, “Onları ikna ettim ve giderken Sözcü gazetesinde Cumhurbaşkanı’nın burada kaldığı haberinin çıktığını öğrendik. Onlar da bu konudaki serzenişlerinde gazetecilerin geleceğini ve Cumhurbaşkanımızın rahat edemeyeceğini düşünerek serzenişte bulundular ve tekrar otele döndük.” dedi.

“Bütün gazetecileri otele toplayın”

Otele döndüklerinde evin önünde ufak bir hareketlilik sezdiğini anlatan Yazıcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ne olduğunu tam çözemedim. O anda bana da bir kalkışma olduğu yönünde bir haber geldi. Oteldeki arkadaşları uyardım. Tatilcilerin odalarına çekilmeleri için bir an önce müzikleri kesmelerini istedim. O arada bana elimde ne kadar araç varsa hazırlamam yönünde bir telefon geldi. Bir anda kendimi olayın içerisinde buldum. Daha sonra arabaları hazırladım. Helikopter pilotunu aradım ve iki teknenin başına geçtim. Teknenin başında yaklaşık yarım saat bekledikten sonra Marmaris’te ne kadar gazeteci varsa toplamamı ve evin önüne getirmemi istediler.”

Marmaris’te çalışan gazetecilerin hepsini tanımadığım için Anadolu Ajansı Marmaris muhabiri Sabri Kesen’i aradığını belirten Yazıcı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklama yapacağını, ilçedeki tüm gazetecilere de haber vermesini ve otele getirmesini istediğini kaydetti.

“Sen de bir tarihe tanıklık ediyorsun”

Daha sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kaldığı villaya gittiğini, Erdoğan’ı orada gördüğünü ve konuştuğunu ifade eden Yazıcı, “Takım elbiselerini giymiş oturuyordu. Oraya bir ihtiyacı olup olmadığını sormak amacıyla gittim. Bana ‘Gel otur’ dedi. Bana, ‘Bak bir tarihe tanıklık ediyorsun sen de’ dedi. Ben de kendisine ‘Efendim iyi misiniz’ diye sordum. ‘İyiyim’ dedi. İyi olduğunu öğrendikten sonra gazetecilerin geldiğini öğrenerek dışarıya çıktık. Burada Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan basın açıklaması yaptı. Daha sonra yine biz içeriye girdik.” dedi.

Evde sakin ama aynı zamanda endişeli bir bekleyiş olduğunu dile getiren Yazıcı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sürekli telefonla konuştuğunu ve büyük bir mücadele verdiğini hatırladığını söyledi.

“Cumhurbaşkanı’nı vermeyeceğiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisine “Serkan tekneyle nereye gidilebilir” diye sorduğunu aktaran Yazıcı, şunları kaydetti:
“(Dalaman’a gidilebilir) dedim. ‘Ne kadar sürer’ dedi. Yaklaşık 45 dakika süreceğini yalnız Aksaz Deniz Üs Komutanlığı açıklarından geçeceğimizi söyledim. Kendisi de ‘Geçebilir misin’ diye sordu bana. Ben de geçebileceğimi ama sorumluluğu almak istemediğimi söyledim. ‘Başka nereye gidebiliriz’ dedi. Biraz düşündüm ve teknenin hızlı olduğunu, her yere gidebileceğini, bir şekilde durumu atlatabileceğimi izah ederek ‘Adalar var’ dedim. Kendisi de bana ‘Adalarda benim ne işim var Serkan’ dedi. ‘Ben İstanbul’a nasıl gideceğimi düşünüyorum’ dedi. O vakit helikopterle gidilme kararı alındı.”

“Cumhurbaşkanı ölürdü, hiçbir yere gitmezdi”

Komisyon üyelerinin, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ekibinin gözlerinde korku hissetiniz mi? Sorusuna Yazıcı, “Ben eve girerken iki polis memurunun birbirine sarılıp ‘Biz şehit olacağız Cumhurbaşkanı’nı vermeyeceğiz’ dediklerini duydum. Bu da beni eve girerken çok etkiledi. Evin içi ve evin dışı çok farklıydı. Evin dışında şehit olacaklarını Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı vermeyeceklerini söylüyorlardı. Evin içerisinde de müthiş bir mücadele vardı. Şunu net bir şekilde söyleyebilirim ki Cumhurbaşkanı ölürdü ama hiçbir yere gitmezdi. Bunu net olarak şahit olduğum için söylüyorum.” yanıtını verdi.

Yazıcı’nın ardından 15 Temmuz gecesi görev yapan gazeteciler ile Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mansur Harmandar komisyona bilgi verdi. Toplantı sonunda gazeteci Kenan Gürbüz, Komisyon Başkanı Reşat Petek’e “Direniş ateşinin yakıldığı yer: Marmaris” kitabını hediye etti.
Kaynak: Hürriyet

7Kadın hakim FETÖ’den tutuklandı

Hakan AKGÜN/SAMSUN, (DHA) – SAMSUN’da FETÖ/PDY soruşturması kapsamında gözaltına alınan ve emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Bölge İdare Mahkemesi hakimi Dilek Yaşar Ateş, tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Samsun Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şube Müdürlüğü ekipleri, İlkadım İlçesi’nde düzenlediği FETÖ operasyonda bir süre önce açığa alınan Bölge İdare Mahkemesi hakimi Dilek Yaşar Ateş gözaltına alındı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan Dilek Yaşar Ateş, bugün adliyeye sevk edildi. Kadın hakim, çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak Samsun E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

6Samsun merkezli 14 ilde FETÖ operasonu: 18 gözaltı

Hakan AKGÜN/SAMSUN, (DHA) – SAMSUN merkezli 14 ilde eş zamanlı düzenlenen Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PYD) operasyonunda 18 kişi gözaltına alındı.
Samsun Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri FETÖ/PDY’ye yönelik soruşturma kapsamında, Samsun merkez ve Asarcık ilçesi ile Ankara, İstanbul, İzmir, Gaziantep, Adana, Muğla, Karabük, Rize, Kahramanmaraş, Tokat, Kayseri, Bayburt ve Ağrı’da 41 adrese eş zamanlı operasyon düzenledi. Düzenlenen operasyonlarda örgütle bağlantılı oldukları, terör örgütünün şifreli haberleşme uygulaması ‘ByLock’ kullandıkları iddia edilen bir işadamı, meslekten ihraç olan bir subay, üniversite öğrencileri, askeri okullardan atılan öğrenciler ile örgütün eğitim kolu olan Feza Eğitim Kurumları’nda görevli personellerin de aralarında bulunduğu toplam 18 kişiyi gözaltına aldı.
Bu kişilerin iş ve ev adreslerinde de yapılan aramalarda aramalarda bilgisayar ve tabletlerede el konuldu. Polisin konuyla iligli soruşturması devam ederken gözaltı sayısının artabileceği öğrenildi.

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

5Zonguldak merkezli 5 ilde FETÖ operasyonu: 10 gözaltı

Gürkay GÜNDOĞAN/ZONGULDAK,(DHA)- ZONGULDAK merkezli 5 ilde yapılan FETÖ/PDY operasyonunda aralarında doktor, sağlık çalışanlarının bulunduğu 10 kişi gözaltına alındı, 5 kişinin arandığı belirtildi.
Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen ‘FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü’ soruşturması kapsamında Zonguldak merkezli İstanbul, Sakarya, Bilecik, Karabük’te örgütün sağlık yapılanmasına yönelik operasyon düzenlendi. Çeşitli hastanelerde çalışan aralarında doktor ve sağlık görevlilerinin olduğu 10 kişi gözaltına alındı. 5 kişinin ise arandığı bildirildi.
HAKİM GÖZALTINA ALINDI
Öte yandan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü FETÖ/PDY soruşturması kapsamında ise Alaplı İlçesi’nde görev yapan hakim G.A. gözaltına alındı. Evinde ve odasında arama yapılan G.A., daha sonra Ankara’ya götürüldü.
Kaynak: Hürriyet

4FETÖ şüphelisi 80 Milli Eğitim çalışanının yargılanmasına başlandı

Kemal ATLAN/ESKİŞEHİR, (DHA) – ESKİŞEHİR’de Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında haklarında dava açılan 42’si tutuklu 80 Milli Eğitim Müdürlüğü çalışanının yargılanmasına başlanıldı.
FETÖ üyesi olmakla suçlanan ve haklarında Eskişehir 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılan 80 sanığın yargılanmasına, duruşma salonuna çevrilen adliye konferans salonunda bugün başlandı. Duruşma nedeniyle adliye çevresinde polisler geniş güvenlik önlemi aldı. Sanıkların tek tek ifadeleri alındı. Tutuksuz sanıklardan öğretmen Türkan Akıncı, suçlamaları kabul etmeyerek şöyle konuştu:
“15 Temmuz’u lanetliyorum. Bunu yapanların cezalandırılmasını istiyorum. İddiaların hiçbirini kabul etmiyorum. Kayınvalidemin umre parasını faizsiz bankacılık yaptığı için Bank Asya’ya yatırdım. Kızım yurt dışına dil kursuna gitmek istiyordu. Onun için de biraz birikimim vardı. Bu parayı da aynı bankaya yatırdım. Sendika ile ilgili ise, okullara gelen resmi bir yazı vardı. Sendikaya üyeliğim sırasında herhangi bir olumsuzlukla karşılaşmadım. Darbe girişimi sonrasında üyelikten ayrıldım. Bu kurumların FETÖ ile bağlantısı olduğunu bilmiyordum. Suçsuzum, beraatımı istiyorum.”
Tutuksuz sanık Harun Duran da öğretmen olduğunu belirterek, “Ben 2003 yılında evlendiğim zaman Bank Asya’ya birikimimizi yatırdık. Benim terör örgütü ile ilgili bir ilgim yok. Bizi açığa alan Milli Eğitim tekrar göreve iade etmişti ancak dün itibari ile yeniden açığa alındım” dedi.
Tutuklu sanıklardan öğretmen Şaban Altın suçsuz olduğunu söyledi. Altın, “Terör örgütü üyesi olduğum iddiası üzücü. Bu zamana kadar sicilime bakabilirsiniz. Bu iddiaları reddediyorum. ByLock, programını hiç kullanmadım. Ne olduğunu da bilmiyorum. Farklı sendikalara da üye oldum. 2014 yılında yeni sendika kurulmuştu. Bazı sosyal haklardan yararlanmak için üye olmak gerekiyordu. Devlet sendikalılara teşvik veriyordu. 15 Temmuz darbe girişimini şiddetle kınıyorum. Bank Asya’ya 2007 yılında hesap açtım. Ben bankanın bu yapıya ait olduğunu bilmiyordum. 2010 Haziran ayında ev kredisi çektim. Düzenli olarak ödemelerim devam ediyor” diye konuştu.
Tutuklu sanıklardan öğretmen Emin Köseler de “Terör örgütü üyeliğini kabul etmiyorum. Sendika anayasal bir hak olduğu için 2012 yılında üye oldum. Sendika üyeliği aidatlarını devlet yatırıyordu. Darbe sonrasında istifamı sundum. Bank Asya’da hesabım eski. Faizsiz bankacılığı kullanıyorum. 2006 yılında açmıştım. Ben FETÖ üyeliğini kabul etmiyorum. Bu yapının ülkemize verdiği zararı görüyorum. 4 aydır tutuklu bulunmaktayım. Tutuksuz yargılanmayı talep ediyorum” dedi.
İfadeleri alınan sanıklar suçlamaları kabul etmezken, duruşmanın yarın da devam edeceği belirtildi.

Kaynak: Hürriyet

3Firari eski Yargıtay üyesi hastanede yakalandı

ANTALYA, (DHA) – ANKARA Cumhuriyet Başsavcılığı’nın FETÖ/PDY soruşturması kapsamında hakkında gözaltı kararı bulunan eski Yargıtay 23’üncü Ceza Dairesi Üyesi Mustafa Erdoğan, Antalya’da tedavi olduğu hastanede yakalandı.
FETÖ/PDY soruşturması kapsamında hakkında yakalama kararı bulunan eski Yargıtay 23’üncü Ceza Dairesi Üyesi Mustafa Erdoğan’ın, Antalya’da özel bir hastanede tedavi olduğunu belirleyen İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, hastane çevresinde önlem aldı. Polis, hastanenin beyin cerrahisi bölümünde ameliyat olduğu belirlenen Mustafa Erdoğan’ı tedavisinin sürdüğü özel odada gözaltına aldı. Mustafa Erdoğan’ın hastanedeki tedavisinin ardından emniyete götürüleceği belirtildi.
FETÖ’nün darbe girişiminin ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmada, 140 Yargıtay, 48 Danıştay üyesi hakkında gözaltı kararı alınmış, bunlardan 149’u tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

2Hanefi Avcı, o davanın yenilenmesini istedi

Birçok önemli operasyonda ismi bulunan, bugün ise FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklu olan Fatih Genç, Eskişehir Emniyet eski Müdürü Hanefi Avcı’ya karşı İzmir 10’uncu Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 2010’da tazminat davası açtı. Savcı Genç, tutuklu Hanefi Avcı’nın kaleme aldığı ‘Haliç’te Yaşayan Simonlar, Dün Devlet Bugün Cemaat’ adlı kitabının 465 ve 475’inci sayfasındaki bölümlerinde, ifadesini aldığı Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Gülcü ve Celal Uzunkaya’nın harcandığını iddia ettiğini, bu tahkikatı ibretlik vaka olarak belirttikten sonra, kendisiyle ilgili ‘Devlet içinde cemaatin gücü olarak’ yazdığını, adını açıkça verdiğini iddia etti.

Savcı Genç, Avcı’nın, kendisinin cemaat lehine görevini kötüye kullandığını ve asılsız kararlar aldığını yazdığını, bu yolla şeref ve namusu, mesleki kariyerini ayaklar altına aldığını, aynı zamanda adalet teşkilatının itibar ve saygınlığını ayaklar altına almaya çalıştığını iddia etti. Kitapta yazılan olayla ilgili de açıklama yapan Savcı Fatih Genç, anlatılan olayın bir ihbar dilekçesiyle önce İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na, sonra yetkisizlikle dosyanın kendisine geldiğini hatırlattı. Savcı Genç, yazarın olayları çarpıtarak ve yanlış aktararak, gerçek olmayan isnatlarına gerekçe olarak, kendisini ‘cemaatin adamı’ olarak gösterildiğini belirtti.
Yüzlerce soruşturmayı titizlikle hazırladığını hem toplum baskısı hem çevre baskısı altına alınmaya çalışıldığını, ama onurlu ve şerefli şekilde sürdürdüğü belirten Savcı Fatih Genç, yazar Hanifi Avcı’nın kitabında kullandığı dil ve asılsız isnatlar kendisini aşağılamaya ve küçük düşürmeye çalıştığını da iddia etti. Yazar Avcı’nın bu yalan yanlış isnatlar ile popüler ve zengin olduğunu belirten Savcı Genç, yazarın yazdıklarıyla hayatının olumsuz etkilendiğini öne sürdü. Bu suçlamalar ve iftiraların bedelinin hiçbir şekilde parasal olarak karşılığının olmadığını belirten Genç, manevi zararları kısmi telafisi olmak üzere yazarın 50 bin TL manevi tazminat ödemesini istedi. Hanefi Avcı’nın avukatı ise yazılanların gerçek olduğunu, bu nedenle davanın reddedilmesini istedi. 2011 yılında yapılan son duruşmada İzmir 10’uncu Asliye Hukuk Mahkemesi, Hanefi Avcı’yı 15 bin lira tazminat ödemeye mahkum etti. Avcı’nın avukatı kararı temyiz etti. Yargıtay’da yerel mahkemenin verdiği tazminatı onadı.
DAVANIN YENİLENMESİNİ İSTEDİ
Hanifi Avcı, geçen aylarda FETÖ’den tutuklanan, Hırant Dink’i öldüren Ogün Samast’ı sorgulayan ve meslekten ihraç edilen savcı Fatih Genç’in kendisine karşı açıp kazandığı tazminat davasının yenilenmesini ve 23 bin lira karşı tazminat davası açtı. Avukatıyla dün (salı) Bayraklı Adliye Sarayına gelen emekli Emniyet Müdürü Hanifi Avcı, tazminat davasının görüldüğü İzmir 10. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ‘İade-i itibar’ (Davanın yenilenmesi) için dilekçe verdi. Avcı, dilekçesinde, kendisi hakkında tazminat davası açan ve 15 bin lira kazanan savcı Fatih Genç’in FETÖ/PDY’den tutuklanarak meslekten ihraç edildiğini, kendisinin savcı hakkında kitabında yazdıklarının doğruluğunun ortaya çıktığını belirtti. Avcı, ayrıca Fatih Genç’ten 23 bin lira tazminat da istedi.
Kaynak: Hürriyet

1Meriç Nehri’ne atlayan FETÖ şüphelisi bulunamadı

Engin ÖZMEN/EDİRNE, (DHA) – EDİRNE’nin Meriç İlçesi’nde, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında HAVELSAN’dan ihraç edilen bilgisayar mühendisi Mustafa Zümre, jandarmanın takibindeki araçtan inip, Yunanistan’a geçmek için Meriç Nehri’ne atladı. Nehirde gözden kaybolan Zümre, iki gündür süren arama çalışmalarında bulunamadı.
Hakkında FETÖ/PDY soruşturması kapsamında İzmir’de yakalama kararı bulunan, HAVELSAN’dan ihraç edilen bilgisayar mühendisi Mustafa Zümre, örgütün dershanesinde sosyoloji öğretmeni olan eşi Esra, 1.5 ve 3 yaşındaki 2 çocuğu ile Milli Eğitim Bakanlığı’nda uzman olan ve meslekten ihraç edilen arkadaşı Mesut Yaşar ile birlikte dün Yunanistan’a kaçmak için Edirne’nin Meriç İlçesi’ne bağlı Umurca Köyü’ne gitti. Yunanistan’a gitmek isteyen şüpheliler jandarma ekiplerinin ‘dur’ ihtarına uymayıp kaçtı. Daha sonra Mustafa Zümre, Yunanistan’a geçmek için eşini ve çocuklarını bırakıp Meriç Nehri’ne atladı. Bir süre yüzen Zümre, suda kayboldu. Jandarma ekiplerince gözaltına alınan Mustafa Zümre’nin eşi Esra, dün akşam alınan ifadesinin ardından adli kontrol şartıyla salıverildi. Şüphelilerden Mesut Yaşar ile kılavuz Fevzi Karabulut’un gözaltındaki işlemleri ise sürüyor.
Yunanistan sınırındaki Meriç Nehri’nde kaybolan Mustafa Zümre’nin bulunması için Edirne AFAD ekiplerince iki gündür sürdürülen arama çalışmalarında herhangi bir ize rastlanmadı. Adli kontrol kararıyla serbest bırakılan Mustafa Zümre’nin öğretmen eşi Esra Zümre, 1.5 ve 3 yaşındaki çocuğunu da alarak ilçeden ayrıldı. Meriç Jandarma Komutanlığı’nın olayla ilgili soruşturması sürüyor.

FOTOĞRAFLI
Kaynak: Hürriyet

 

ARKASI GELECEK

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz