CE-HA-PE zihniyeti

2
Latest posts by Emin Keşmer (see all)

Sokak röportajlarında görüyorum, spiker soruyor vatandaşa:

-Elektriğe, doğalgaza zam gelmiş ne düşünüyorsunuz?

Vatandaş kurulmuş saat gibi cevap veriyor:

-Gelir tabii! Bunlar CeHaPe zihniyetinden kaynaklanıyor, onlar yapıyorlar bu zammı. Ama hükümet bunları düzeltir mutlaka…

Spiker alaycı bir dille devam ediyor:

-Zammı hükümet yapıyor sen CeHaPe zihniyeti diyorsun? İktidarda CeHaPe mi var?

-Abi, bunlar hep CeHaPe yüzünden, hükümeti bırakmıyorlar ki memleketi kalkındırsın, bizi bu zamlardan kurtarsın!

Öte yandan birçok demokrat, Atatürkçü, solcu, sosyalist arkadaş bu mantıksız, aptalca ifadelere dikkat çekmek için bu sokak videolarını paylaşıyorlar. 

Ve altındaki yorumları okuyoruz:

-Bu aptal, bu cahil millet bunları söyledikçe biz daha çok çekeriz bu zulmü.

-Uyu ey milletim, uyu, hiç uyanma! Sen uyudukça zamlar biter mi hiç? 

-Bu zulüm müstahaktır sana… Daha beter ol!
-Bir torba makarnaya, iki torba kömüre reyini satanlar bunlar işte!

-Bunlarla mı çağdaş bir ülke kuracağız? 

-Bu mankafa halkla mı demokrasiyi geliştirip oturtacağız?

Bu şablon bana mide bulandırıcı geliyor.

Halkın içinden çıkan ve bu ‘cahilce’ sözleri söyleyenlerin veya bu ölçüde saçmalamasa bile bu fikirde olanların hangi sebeplerle bu fikre saplandıklarını, niçin CHP’den nefret eder hale geldiklerini sorgulayan yok?

Bu nefret durup dururken mi oluştu acaba yoksa bunun bir tarihi var mıdır diyen de çok yok?

Ülke tarihinin en çok yolsuzluğa, hukuksuzluğa bulaşmış, 20 yıldır iktidarda yalanlarıyla, tutarsız vaatleriyle yıpranmış en adaletsiz yönetiminden umudunu kesen kitlelerin niçin CHP’ye yüzde bir iki oranında olsun yönelmemesini ve ana muhalefet partisinin yirmi yıldır yüzde 25’te çakılıp kalmasını dert edip sorgulayan da pek yok?

Oysa bunun bir geçmişi var.

1950 öncesini hiç konuşmayalım bile! 

Bu halk 1950’den beri CHP’yi tek başına iktidar yapmadı ama ona o kadar çok şans tanıdı ki… 

Bir zamanlar İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere belediye başkanlıklarını CHP’den daha sağda kabul edilen bir merkez partisinin veya dinci-milliyetçi marjinal bir partinin alma ve seçimi kazanma ihtimalleri rüyada görsek inanmayacağımız şeylerdi.

CHP bu şanslarını kullanamadı ve kendisine halkın tanıdığı bu kredileri namussuzca, nankörce, izansızca, hoyratça harcadı.

Bu halka sahip çıkamadı, unutulmayacak derecede olumlu bir icraat ortaya koyamadı, halkı da kendine inandıramadı.

Bugün dahi son İstanbul Belediye Başkanlığı seçimlerini saymazsak Cumhuriyetle yaşıt CHP, sandıktaki reylerine sahip çıkacak bir kadro oluşturabilmiş değil henüz.

Kadro oluşturabilmek için ya inanç veya menfaat gerekmekte herhalde.

CHP’de kitleleri ikna edecek bir fikir geliştirme-oluşturma, toplumun kadim meselelerine politik bir çözüm önerme derinliğini çok uzun yıllardır görmüş değiliz.

En derin sorunlarımızda, mesela Kürt sorununda, Alevi sorununda, Kıbrıs ve Yunanla ilişkilerimiz konusunda, Avrupa veya azınlıklarla ilişkilerimizde CHP’nin neler önerdiğini net olarak duyup bilen var mı acaba?

Menfaate gelince; devletten ana muhalefet partisi olarak yüklü miktarda destek alıyor, İŞ BANK ortaklığından da mutlaka nemalanıyorlar. Buna rağmen bu paraları nasıl kendi aralarında paylaştıkları meçhul?

Meçhul diyorum, çünkü yıllardır sandıkta parti çıkarını koruyup gözetecek eleman bulundurmakta sorun yaşıyor güya itilip kakılmış kitlelerin, ezilen halkın umudu olacak parti?

Hepsini kendi cebine atarsan sandık başına koyduğun adam da o kadar salak değil herhalde.

Hani ‘kendine faydası yok ki millete olsun’ noktasındalar hâlâ daha.

Ama halka tepeden bakıp ‘’Bunlar aptal yahu!’’ demek kolay.

Adındaki HALK kelimesinden dolayı güya halkın partisi olduğunu söyleyip o halkın yaşadığı Esenler, Bağcılar, Habipler, İkitelli, Bayrampaşa gibi yerlerden değil Kadıköy, Şişli, Bakırköy gibi nispeten tuzu kuruların-elitlerin oturduğu yerlerden oy almayı da; yoksul halk yığınlarının oluşturduğu Orta ve Doğu Anadolu şehirlerinden değil de sadece kısmen varsıl görünen Ege ve Akdeniz kıyı şeridinden oy almayı da dert edinip sorgulamıyorlar ‘halkçı’ olmalarına rağmen?

Gerçi son zamanlarda etkin şekilde devleti ve partileri ele geçirmiş malum ‘derin’lerin, iktidar derinlerinin ağırlığı karşısında etkisinin azalmış olduğunu görüp birazcık da olsa umut etmek isteriz elbette hem CHP hem de İyi Parti açısından… 

Ama sonunda neler çıkar, her zaman olduğu gibi dağ fare mi doğurur yine? 

Hep beraber bekleyip göreceğiz.

Ama umutlu olmak için çok fazla sebep olduğunu iddia etmek de çok güç görünüyor.

Sadece, geçim sıkıntısından çıldırma noktasına gelen halkın ‘Denize düşen yılana sarılır!’ diye kendilerini tercih edeceğini beklemek ne kadar sefilcedir ve bir sonuç verir mi? Düşünmek lazım.

Kendinizi eleştirilmeyecek kadar olgunlaşmış, söz söylenemeyecek derecede yükselmiş (aşmış, çağdaşlaşmış) görüyorsanız burnunuzu bazı pisliklerden korumanız, üzerinizdeki kürkü deldirmemeniz, ayağınızdaki iskarpini çaldırmamanız zor bile değil imkânsız gibi gelmiyor mu size de?

Önceki İçerikEl-Ceziri Uçan araba
Sonraki İçerikKürtlerin ‘Nasır’ı
Eğitimci, Oyun Yazarı ve Yönetmen ÖZGEÇMİŞ: 1954 Tirebolu doğumlu Eskişehir Anadolu Üniversitesi Türk Dili Edebiyatı Bölümünü ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. 34 yıl çeşitli liselerde Edebiyat Öğretmenliği ve Müdürlük yaptı. 4 yıl Kültür Üniversitesi’nde Öğretim Görevlisi olarak çalıştı. ESERLERİ: Bir Poşet İstanbul Toprağı (Roman, 2012 Yunus Emre’yi Kim Öldürdü (Roman dosyası) Devlet Tiyatroları Repertuarına Alınan Oyunları (2012): Vah Güzel İstanbul Yunus Emre’yi Kim Öldürdü? Yaşamın Kıyısında Zirzop Kral Aldığı Ödüller: BASÜBADELMEVT oyunu Kör Sema Oyun Yazma Yarışması, Birincilik Ödülü NUH’UN AĞRISI oyunu Aydın Üstüntaş Jüri Özel Ödülü Yazdığı Diğer Oyunlar: Mutluluk Tarifleri, Kulüp Paragöz/ Anatolia Yolu / Yurdun Seni Çağırıyor Nazım/ Son Oidipus/ Savaş Devam Ediyor/ İyi Aileler İyi Çocuklar/ Bir Ateş Ver (Kahır Yolcusu Bir Zamane Dervişi: Ruhi Su), Melekut, Girdap Nasrettin Hoca’nın Biri Bir Gün (Çocuk Oyunu) Kuşlar Cumhuriyeti (Çocuk Oyunu) Gençlik Tiyatroları Festivallerinde kendi yazıp yönettiği oyunlarla ödüller almış; Yunanistan ve İsviçre’de bu oyunlarıyla turneler yapmıştır. Oyunları ülkenin birçok şehrinde amatör veya yarı amatör topluluklarca; üniversite-lise, ilköğretim tiyatro topluluklarınca oynanmıştır. 2013’ten beri Amerika’da yaşamaktadır.

2 YORUMLAR

  1. Cehape ile yonetilip dinsiz bir nesil olmaktansa ,vede laiklik kisvesiyle ülkeyi meşgul etmektense kamusal alan diye anami bacımi kızımı bir devlet mekanına girdiremeyeceksem …..bana dinimi yaşamakta özgürlük tanıyan ister dolandırıcı ister hırsız farketmez bir iktidar olsun daha ehven. Zamlar bu CHP nin dinsiz bir nesil yetistirme eğiliminde daha iyi. Cennete ,Rabbim diler ve af ederse hırsız da arsız da girebiliyor ama imansız giremiyor kısaca bu.

  2. bu iktidarın döneminde bilhassa gençler arasında neden deistlik ateistlik oranı arttı.ülke insanının camiden dinden kopması hiç bu kadar yüksek olmadı.
    evet Rabbim dilerse hırsız da arsız da kurtulur ama kul hakkı ona Rabbim ben karışmam diyor.
    bu iktidar kadar kul hakkının ne olduğunu bilip de kul hakkına giren başka bir iktidar bu ülke de olmadı.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz