Çevre ve kıyıların korunmasına yönelik kanunların bazı alanlarda uygulanmamasını öngören kurallar iptal edildi..

0

Anayasa Mahkemesi, çevre ve kıyıların korunmasına yönelik kanunların bazı alanlarda uygulanmamasını öngören kuralları iptal etti.

Devletin gözetim ve denetim görevini yerine getirmesini sağlayacak kurallara yer verilmeksizin belirli alanlardaki yapılaşmaların kanundaki sınırlamalardan istisna tutulmasının Anayasa’nın 43. ve 56. maddelerinde belirtilen kıyı ve çevrenin korunmasına ilişkin hükümlerin uygulanma imkanını ortadan kaldırdığı gibi hukuki belirsizliğe de yol açtığına dikkat çekildi.

Yüksek Mahkemenin kara ilişkin açıklaması şöyle: Dava konusu kurallar; E.2018/70 numaralı dosyada dava konusu kuralla bir alanda yapılacak olan planlama, imar ve inşaat uygulamaları ile diğer düzenlemelerin mevzuatta yer alan kısıtlama ve prosedürlere tabi olmaması, E.2019/35 numaralı dosyada ise dava konusu kurallarla kroki ve listelerle sınır ve koordinatları gösterilen bazı alanlarda kıyılar, sahil şeritleri, doldurma ve kurutma yoluyla kazanılan arazilere ilişkin yapı ve yapılaşmaya dair sınırlayıcı hükümler getiren mevzuatın uygulanmaması öngörülmüştür.

İptal ve itiraz taleplerinin gerekçesi

Başvuru dilekçelerinde özetle; dava konusu kurallar kapsamında kalan alanlar bakımından herhangi bir kamu yararı gerekçesi ortaya konulmaksızın Kanun’da yer alan yapı ve yapılaşmaya dair sınırlayıcı hükümlerin uygulanmayacağının düzenlendiği, bu şekilde kişilerin kıyılardan serbestçe yararlanma hakkının ortadan kalkacağı, yapıların mevzuattaki sınırlar dikkate alınmaksızın inşa edilebileceği, tarih, kültür ve tabiat varlıklarının korunması amacıyla çıkarılan Kanun’a getirilen kısıtlayıcı düzenlemelerin ve prosedürlerin de bertaraf edileceği, düzenlemelerin mevzuata uygunluğunun idari kurullarca denetiminin imkânsız kılınacağı ve bu suretle imar hukukunda denetimsiz bir alanın oluşmasına yol açılacağı belirtilerek kuralların Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

Mahkemenin değerlendirmesi

Kıyılar, sahil şeritleri, doldurma ve kurutma yoluyla kazanılan arazilere ilişkin olarak getirilen yapı ve yapılaşmaya dair sınırlayıcı hükümler ile bu alanların tabiî servet ve kaynak olarak değerlerinin korunması ve onlardan yararlanmada öncelikle kamu yararının gözetilmesi amaçlanmıştır.

Bu hususlarda ne şekilde düzenleme yapılacağı kanun koyucunun takdir yetkisi kapsamındadır. Dolayısıyla iptali talep edilen kurallar kapsamında kalan alanlardaki yapı ve yapılaşmalar yönünden mevcut yasal düzenlemelerden farklı düzenlemeler getirilebilmesi mümkündür. Ancak bu düzenlemelerin Anayasa’da belirtilen esaslara aykırı olmaması gerekir.

İptali istenilen kurallarda kurallara konu yerlerde yapılacak olan planlama, imar ve inşaat uygulamaları ile diğer düzenlemelerde mevzuatta yer alan kısıtlama ve prosedürlerin uygulanmayacağı belirtilmekle birlikte söz konusu yerde yapılacak planlama, imar ve inşaat uygulamaları ile diğer düzenlemelerde hangi ilkelere, kurallara ve sınırlamalara tabi olunacağı düzenlenmemiştir.

Devletin gözetim ve denetim görevini yerine getirmesini sağlayacak kurallara yer verilmeksizin belirli alanlardaki yapılaşmaların Kanun’daki sınırlamalardan istisna tutulması, Anayasa’nın 43. ve 56. maddelerinde belirtilen kıyı ve çevrenin korunmasına ilişkin hükümlerin uygulanma imkânını ortadan kaldırdığı gibi hukuki belirsizliğe de yol açmaktadır. Söz konusu belirsizliğin ortadan kaldırılması, devletin gözetim ve denetim yükümlülüğünün yerine getirilebilmesi için Kurallara konu yerlerde Anayasa’da öngörülen ilkelere uygun yasal düzenleme yapılması zorunludur. Bu zorunluluğun gereğini yerine getirmeyen kurallar Anayasa ile bağdaşmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle kurallar Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiştir.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz