- Kılıçdaroğlu: MİT onun emrinde, bizim gizli kapaklı görüşmemiz varsa çıksın açıklasın - 29 Nisan 2023
- Demir Grup Sivasspor 1 – 3 Fenerbahçe.. - 29 Nisan 2023
- Yurt dışına kayıtlı seçmenler oy vermeye başladı.. - 29 Nisan 2023
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Gastroentereloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Merve Usta, salgın sürecinde çocuklarda şişmanlığın çok arttığını belirterek, “Yemek hiçbir zaman ödül olmamalı. Beslenme güzel bir iletişimdir, sofrada ailece yenmelidir. Çocuğa ödül olarak ‘yemek, şeker, çikolata vereceğim’ denmemeli. Hazır gıdalar, şekerler, hızlı yemek obeziteyi tetikliyor.” dedi.
Sağlık kongresi için Antalya’ya gelen Usta, ilk altı ay çocukların mutlaka anne sütüyle beslenmesi gerektiğini, anne sütünün mucize bir besin olduğunu, protein, karbonhidrat, yağ tüm besinlerin anne sütünden karşılanabildiğini söyledi.
Her çocuğun anne sütü alması gerektiğini anlatan Usta, “Sadece anne sütüyle beslenen çocukların, ekstra su almasına gerek yok. Anne sütünün yüzde 97’si su zaten. Ek gıdalar veriliyorsa bebeğe su verilebilir.” diye konuştu
Kovid-19 salgın sürecinin çocukların beslenmesi açısından da dezavantaj oluşturduğunu belirten Usta, şunları kaydetti:
“Hepimiz evlere kapandık, salgınla birlikte gerçekten obezitede belirgin artış oldu. Hem ekran başında hızlı beslenme, gece beslenmeleri, atıştırmalıklar çocukların beslenmesini olumsuz etkiledi. Salgın sürecinde çocuklarda şişmanlık çok arttı, hareket azaldı. Bu bakımdan polikliniklerde daha çok şişman çocukları görüyoruz. Obez çocuklarda koronavirüs çok daha ağır seyrediyor. Salgın sürecinden biraz uzaklaşıyoruz. Daha sağlıklı beslenme açısından, gece beslenmemek, ıvır zıvır yememek, daha sağlıklı ev yemekleri yemek, dışarıdan hızlı besinler tüketmemek gerekiyor.”
“Çocukların beslenme alışkanlığı ileriki yaşamını da etkiliyor”
Obezitenin koronavirüste özellikle şişman çocuklar için risk faktörü olduğunu ifade eden Usta, beslenmenin tüm vücut için önemli olduğunu, ilk iki yaşta çocuğun beslenmesinin tüm hayatı boyunca onu etkileyeceğini belirtti.
İyi beslenmeyle çeşitli hastalıklardan korunabilineceğini aktaran Usta, “İyi beslenen, sebzesini, meyvesini, proteinini alan, hareketi güzel olan çocukların gelişimi uygun standartta gidiyorsa ek takviyeler vermek gerekmiyor. Türkiye’de çocuklara sadece D vitamini ve demir desteği veriyoruz. Güzel beslenen çocuklarda vitamin desteğine ihtiyaç olmuyor.” dedi.
Eğitim öğretim sürecinde de çocukların beslenmesinin önemine işaret eden Usta, şöyle devam etti: “Çocukların her zaman kahvaltılarını yapmaları çok önemli. Hızlı beslenmemeliler, televizyon karşısında yemek yememeliler. Ev yemekleriyle beslensinler. Geleneksel Türk mutfağımız çok güzel, sağlıklı. Her tür besini, vitamini, minerali ondan alabiliyoruz. Öğünlerini atlamamalarını öneririm. Yemek hiçbir zaman ödül olmamalı. Beslenme güzel bir iletişimdir, sofrada ailece yenmelidir. Çocuğa ödül olarak ‘yemek, şeker, çikolata vereceğim’ denmemeli. Hazır gıdalar, şekerler, hızlı yemek obeziteyi tetikliyor. Bu da kalp, tansiyon, diyabet başta olmak üzere birçok hastalığı beraberinde getiriyor.”
Çocuklara fast-food ürünlerinin sözünü vermenin de doğru olmadığını vurgulayan Usta, onlara sağlıklı atıştırmalıkları önermek, kuru meyve ve yoğurdu yemeğe katmak gerektiğini aktardı.
Çocuklara beslenme alışkanlığı kazandırmanın önemine işaret eden Usta, “Alışverişlere çocukları dahil etmeliyiz, sebzeleri meyveleri onlara seçtirmeliyiz. Evde salata yaptırmalıyız, birlikte tatlı yapmalıyız.” dedi.