- Ocak Söndürmek!.. - 30 Nisan 2023
- Yarın duyduğunuzda utanacağınız cümleler kurmayın!.. - 28 Nisan 2023
- Adaletin ayak sesleri - 26 Nisan 2023
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen deprem sonrası normalleşmenin ilk sinyallerini verdi.
Osmaniye’de konuşan Erdoğan, “Kızılay nerede? Ne çadırını ne yemeğini gördük” diyenlere sert tepki gösterdi:
“Be ahlaksız, namussuz, adi.”
Kendisine eşlik eden iktidarın küçük görünümlü büyük ortağı da geri durmadı.
“Esasen bunlar aramızdaki ayrık otlarıdır. Bunlar içimize kadar sızmış Bizans devşirmeleridir. Yere batsın sizin siyasetiniz, kahrolsun sizin zillet anlayışınız.”
Bitmedi.
RTÜK, Tele 1, Halk Tv, Fox Tv ve Habertürk için toplanacak.
Yaptıkları deprem yayınları sebebiyle bu kanallara ceza vermesi bekleniyor.
Aslında beklenmiyor, kesin gözüyle bakılıyor.
Bir de not tutanları varmış:
“Birtakım yayınlar sosyal medyada söz konusu oldu. Biz afet bölgemizde vatandaşlarımızla birlikte olduğumuz için siyasi tartışmaların parçası olmadık. Bunları not ediyoruz.”
Şimdi not etmeye ne gerek var ki.
Zaten yaşadıklarımız herkesin gözü önünde cereyan etmiyor mu?
Dönemin Başbakanın dediği gibi;
“Ulan o gün hepiniz oradaydınız.”
Bir de kirâmen kâtibin melekleri var.
İnsanoğlunun iyi ve kötü davranışlarını not eden.
Kur’an-ı Kerim’de bu melekler şöyle anlatılıyor:
“İnsan hiçbir söz söylemez ki yanında gözetleyen yazmaya hazır bir melek bulunmasın.” (Kâf Sûresi 17-18)
“Şunu iyi bilin ki üzerinizde bekçiler (koruyucular), değerli yazıcılar vardır. Onlar, yapmakta olduklarınızı bilirler.” (İnfîtâr Sûresi 10-12)
İktidar mensuplarının haberi var mıdır?
Bu melekler, işleri, ehil olmayanlara verenleri de yazıyordur.
Adaletli davranmayanları da.
Dicle’nin kenarında kurdun koyunu yemesine göz yumanları da yazıyordur.
Yetim hakkı yiyenleri de.
Vurgunculuğu, talancılığı, ayrımcılığı, yalancılığı, denetimsizliği, tedbirsizliği, öngörüsüzlüğü, plansızlığı, koordinasyonsuzluğu, çürümüşlüğü, ahlak yitimini, merhametsizliği, vicdansızlığı da yazıyordur.
Vazifenin hakkını vermeyenleri de.
Elbette “Devlet nerede?” türü tartışmalara girmeyeceğim.
Çünkü devlet, dokunduğu kadarıyla milletin kalbinde yer edinecektir.
Neticede “Biz çadır devleti değiliz. Medeniyetler inşa etmiş bir devlet geleneğinden geliyoruz.”
Hamdolsun halkımıza antresi, salona, mutfağı olan çadırlar dağıtıyoruz.