Cumhuriyet tarihinin en ağır sansür ve otosansürü yaşanacak..

0

CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, MYK sonrası konuştu. İnternet medyası ve sosyal medyayla ilgili kanun teklifinin yasalaşması halinde Cumhuriyet tarihinin en ağır sansür ve otosansürünün yaşanacağını belirten Salıcı, şunları söyledi:

“Parlamentoya bir kanun teklifi gönderdi Cumhur İttifakı bileşenleri. Sosyal medya üzerine ağır sansür getirmeye çalışıyorlar. Türkiye’de böyle bir süreç yaşanırken, ekonomik imkanları bizim hiç boy ölçüşemeyeceğimiz bir noktadayken, beşli çetenin bütün imkanlarını seçimlerde kullanırken, bir yandan da en son yaptıkları düzenleme ile cumhurbaşkanını siyasi yasakların dışına çıkarmış olan bir iktidar partisi varken dahi seçimden çıkan sonuçları kabul etmeyeceğini söyleyen iktidara çok yakın bizim de önüne gittiğimiz uyardığımız bir SADAT mensubu ile karşı karşıyayız.

Böyle bir cümleyi bir CHP’li dile getirseydi ne olurdu? Başına neler gelirdi? Bir de o tarafından bakalım. Muhtemelen hakkında çok hızlı bir şekilde darbecilikten dava açılırdı, gece yarısı evi basılırdı, gözaltına alınırdı, tutuklanırdı, uzun bir süre içeride yatardı, dosyasına bakacak olan hakimler ve savcılar da doğrudan talimat alabilen mahiyette kişiler olarak belirlenirlerdir.

Bir CHP’liye bunları yapardınız. Peki bu kişiye atmış olduğu bu tweetle ilgili nasıl bir yasal işlem yapacaksınız? Herhangi bir işlem yapacak mısınız? Sizin yakın çalıştığınız, iyi ilişkiler içinde olduğunuz bir kişi böyle bir şey söylediğinde, bu kişi ile ilgili nasıl bir işlem yapacaksınız?

Böyle bir uygulamayı bizim kabul etmemiz, sandıktan çıkan iradeye karşı olacak herhangi bir uygulamayı kabul etmemiz mümkün değil. İstanbul’da da kabul etmedik, aynı şekilde kayyum uygulamalarını da kabul etmiyoruz, onları da zamanı geldiğinde seçimi kazandığımızda, milletin vermiş olduğu yetkiyi alan kişi kimse o kişinin görevi yapması düsturuyla aynen devam ettireceğiz.

Böyle düşünen bir kişi, acaba seçimi biz kazanınca Millet İttifakı kazanınca altılı masanın belirlediği cumhurbaşkanı adayı kazanınca ne yapar? Sokağa mı çıkacak? Paramiliter güçleriniz mi var? Varsa paramiliter güçlerinizi ortaya mı dökeceksiniz? Onları harekete mi geçireceksiniz? Darbe mi yapmaya niyetiniz var? Siz darbeci misiniz? Ne demek bu? Ne demek bu tweet? Ne SADAT ne SADAT gibi varsa başkalarından korkumuz yok. Bu tür tehditler bizi korkutmaz.

İçişleri Bakanlığı’nda ve MASAK’ta, belediyelerimize yönelik siyasi operasyonlar için birimler kurulduğunu biliyoruz. Önümüzdeki süreçte bu operasyonların daha da artacağını; CHP’li siyasilere, CHP’li belediye başkanlarına güvenilmez duygusu yaratmaya çalışan algı operasyonlarının süreceğini biliyoruz. Zaten müfettişler var belediyelerimizde. Biz bundan şikayetçi değiliz. Vatandaşa olan sözümüzü yerine getireceğiz.

Sunulan teklif, basın ve ifade özgürlüğünü daha da geriye götürecek. Teklif sadece gazetecilere değil sosyal medyayı kullanın vatandaşlara ve bilişim ve internet sektöründe çalışanlara da baskıyı artıracak düzenleme. Medyaya yönelik öngörülen idari tedbirler arasında para cezası, reklam yasakları ve sosyal medya ağlarına bant daraltma yaptırımları var. Dezenformasyon, yalan haber, asılsız bilgi ve tahrif edilmiş gibi kavramlar hukuki bir tanım yapılmadan kullanılıyor. Güvenlik, kamu düzeni ve kamu barışı gibi açılan davalarda sıkça başvurulan muğlak kavramlara başvurularak mahkemelere yeni suçlar tanımlanıyor. Sarı basın kartı vermek gazetecilere bir ödül ve ceza mekanizmasına dönüştürülmüş durumda. Düzenleme yasalaşırsa, biz karşı çıkacağız, bu düzenlemenin yasalaşmaması için karşı çıkacağız. Bu düzenleme yasalaşırsa cumhuriyet tarihinin en ağır sansür ve otosansürü yaşanacak. Baskılar bu kadar fazlayken bu baskı ve sansürü daha da artıracak bir düzenleme ile karşı karşıya olacağız.

Soruşturmaksızın veya doğruluğundan emin olmaksızın yayın yapmak gerekçesiyle bir ceza verdi. Eğer gerekçe bu ise herhalde iktidara yakın medya kalmaz. İktidara yakın medyada, her gün bizlerle ilgili ağır hakaretlerin olduğu, yalanların olduğu, olmayan şeylerin olmuş gibi gösterildiği; bununla ilgili dijital alanda bir geçmiş yaratıldığı bir medya ile karşı karşıyayız.  Bu gerekçeyle bu madde iktidar medyasına uygulanmış olsa muhtemelen hepsi kapısına kilit vurmak zorunda kalacak. Dolayısıyla biz RTÜK’ün bu yaklaşımını kabul etmiyoruz. Onların şimdiye kadar yürütmüş oldukları bu baskıcı zihniyete açık bir şekilde karşı duruyoruz.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz