Davutoğlu’ndan One Minute çıkışı.. Erdoğan gerçeği söylemiyor

0

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, partisinin Konya İl Kongresi’nde konuştu. 2009 yılında Davos’ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’e ‘one minute’ diyerek tepki gösterdiği hadiseyi hatırlatan Davutoğlu, şunları söyledi:

“Mayıs 2016’da AK Parti içerisinde başlatılan anti-demokratik süreçten bu yana ülkemizde vatandaşımızın yaşam kalitesi düşmüştür. Hukuk devletini mumla arar hale geldik, adalet yerlerde sürünmektedir. Asgari liyakat ve ciddiyet artık bu hükümetin tamamen gündeminden çıkmıştır.

Cumhurbaşkanı kendi çıkardığı kararnameleri daha sonra yine kendisi iptal etmek zorunda kalmaktadır. Bakın daha da ileri gittiler. Geçen sene görevden aldıkları bir birimin başkanını tekrar görevden aldıklarını yayınladılar Resmi Gazete’de. Geçenlerde de kararnamede yanlışlıkla bir üniversite kurdular. Şimdi de eğitimde sürekli yap boz kararlar alıp duruyorlar.

Vesayet bitecek dediler, altı ayda bir darbe olacak kampanyası yapıyorlar. Güçlü başkanlık sistemi dediler, küçük ortakları olmadan adım atamaz duruma geldiler. İstikrarlı Türkiye dediler, İstiklal Savaşı’nda bile telaffuz edilmediği kadar bekadan bahsediyorlar. Şimdi de tam bağımsız ekonomi ezberini tekrarlıyorlar.

Bir de bu koalisyon hükümetinin emperyalist tutsaklıktan bahseden küçük ortağı var. Türkiye kendisini çok iyi tanıyor. Ne zaman bir erken seçim krizi olsa orada. Ne zaman siyasi bir kriz olsa orada. Ne zaman büyük ve yıkıcı bir ekonomik kriz olsa orada. Seçim krizlerinin, siyasi krizlerin ve ekonomik krizlerin baş kahramanı. Sayın Bahçeli şimdi de iktidar ortağı. Nasıl ortak oldular, nerede anlaştılar, ne üstüne anlaştılar, kimse bilmiyor.

Bildiğimiz ülkemizde demokrasinin, adaletin, hukuk devletinin ve insan haklarının yok sayılması konusunda yüzde yüz anlaştıkları. Düne kadar birbirlerine ağza alınmayacak hakaretler etmiş olanlar bugün bir arada. Konu kriz olunca Bahçeli’den daha tecrübeli ortak bulamazdı bu iktidar. 21 Şubat ‘Kara Çarşamba’yı 20 yıl önce bu ülkeye yaşatan iktidarın içindeydi. Şimdi de tecrübelerini bu iktidarla paylaşmaya devam ediyor. Bir haftada ülkeyi yangın yerine çevirmişlerdi. İlk seçimde de hepsi milletin eliyle iktidardan uzaklaştırılmışlardı.

Sayın Erdoğan bu konuşmasında maalesef gerçeği söylemiyor. Yazık, Davos’ta neler yaşadığımızı ikimiz de yakinen biliyoruz. Bizim geçmişimiz, mücadelemiz, fikirlerimiz ayan beyan ortadadır. Sayın Erdoğan bizi hangi konuda eleştirmek istiyorsa eleştirsin. Bunda hiçbir mesele yok. İşte arşiv orada. Davutoğlu ve İsrail diye arayınca neler çıktığını herkes görebilir.

Amerika’nın Irak işgaline ortak olmamız ve askerlerini topraklarımızdan geçirmesi için hazırlanan tezkereye karşı 2003’te verdiğimiz mücadele sonrasında yazılanlar, çizilenler ortada. 2006 Hamas’ın seçimleri kazanması ardından Ankara ziyaretinde şahsımla ilgili yazılanlar ortada. Mavi Marmara’da şahsımla ilgili yazılanlar ortada. Gazze katliamlarına verdiğimiz tepki ve mücadele sonrası şahsımla ilgili yazılanlar ortada. Yazık ediyor. Ayıp ediyor.

O tarihlerde ‘yandık bittik’ diyenlerle en büyük kavgayı biz verdik biz. O gece Davos’ta ve Türkiye’de birileri ‘yandık bittik’ diye yakınırken başdanışman olarak Şimon Peres’in özür dilemesi için arka kapı diplomasisini bizzat yürüttüğümü ve bu özrün benim şahsi telefonumdan gerçekleştiğini kendisi de biliyor. Nitekim o özür beyanından sonra Davos’taki ve ülkemizdeki atmosfer tümüyle değişti.

Davos’tan İstanbul’a dönerken arkadaşlarımızla birlikte Sayın Erdoğan’ın halka hitap ettiği konuşmayı yazarken mealen şu ifadeleri kaleme alan da bendim: ‘Bundan sonra biz şu veya bu ülke ne düşünüyor diyerek hareket etmeyeceğiz; diğer taraflar Türkiye ne düşünür diye düşünmek zorunda kalacaklar.’

Sayın Cumhurbaşkanı o gecenin şahitlerinden bahsediyor. Allah da millet de bizim hiçbir zorluk karşısında ‘yandık bittik’ demediğimizi bilir. Eğer Davos’ta yandık bittik demiş olsaydık, herhalde kendisi bizi bu olaydan takriben iki ay sonra Dışişleri Bakanı yapmazdı. Hayat boyu neler söylediğimizin ve neler yaptığımızın hepsi arşivlerde. Madem ki böyle bir ithamla karşı karşıyayız bizim de bugünkü dış politika adımları ile ilgili soru sorma hakkımız vardır.

Siz bırakın bunları da Trump’ın Cumhurbaşkanının şahsında Türkiye’ye hakaret ettiği o mektubu nasıl kabul ettiniz, bu millete bu zilleti nasıl yaşattınız önce onu açıklayın. Etrafınızda kim size ‘aman yanarız, biteriz, Trump’ın hakaretine cevap vermeyelim, ahmak demesini görmezden gelelim’ dedi. Önce bunu bir açıklayın. Şubat sonunda Suriye’de onlarca askerimiz şehit olduktan sonra kim size ‘Aman yanarız, biteriz Putin’i hemen biz arayalım, sonra da ayağına gidelim, Ankara’da bir haftadır reddettiğimiz ne kadar madde varsa Moskova’da kabul edelim” dedi. Buna bir cevap verin.'”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz