- Veda ederken - 30 Nisan 2023
- 14 Mayıs 2023 Seçimlerine doğru Türkiye ve Dünya - 29 Nisan 2023
- Halkının mutluluğunu, refah ve barış içinde yaşamasını isteyen küreselleşme ve uluslararası dayanışmayı savunan devlet Adamı kimdir ? - 5 Nisan 2023
Ankara’daki Ukrayna Büyükelçiliği, 20 Mart 2022’de, yine Ankara’daki Vatikan Temsilciliğinin Meryem Ana Kilisesinde bir dayanışma konseri düzenlendi. Vatikan, Kiliseyi konser için vermişti. Vatikan temsilciliğinden kimse ortada yoktu. Ancak dayanışmayı sadece salon vererek göstermişti. Tabii ki önemli bir katkı idi. Girişte üniformasını giymiş Ukraynalı bir güvenlik görevlisi, unvan ayrımı yapmadan çanta kontrolü yaptı. Yaklaşık 100 kişilik salon tamamen doldu.
Konseri verenler Bilkent Senfoni Orkestrası Baş Kemancısı Ukraynalı Yevgeniy Kostrytskyy ile piyanist/orkestra şefi Türmenistan asıllı Rüstem Rahmedov idi.
ABD, İngiltere Büyükelçileri ile diğer Misyon Şeflerinin bulunduğu konser, Ukrayna Büyükelçisi Vasyl Bodnar‘ın açış konuşması ile başladı. Ancak en içten konuşmayı Baş Kemancı Yevgeniy yaptı. Çalınan klasik batı müziği parçalarını ayrı ayrı açıklarken Ukrayna’daki trajediyi, savaşın yarattığı insanlık dramını dile getirdi. Piyanist Rüstem’in babası Ukrayna’nın en tanınmış opera sanatçısı imiş. Rüstem, Ukrayna’da doğup okumuş. Türkmenistan bağımsızlığını kazanınca vatanlarına dönmüşler ancak diktatörlük ve baskı rejimi başlayınca soluğu “demokrasi ve özgürlükler ülkesi” Türkiye’de almışlar.
Tüm bunları neden mi anlattım? Dayanışmanın önemini vurgulamak için.
Katolik Kilisesi kendisine yüzyıllardır karşı durmuş Ortodokslara Kilisesini açmış, Müslümanların da bulunduğu her dinden ve ırktan kadın erkek çok sayıda insanı yan yana çatısı altında toplamıştı. Kilisenin baş köşesine yani altar masasının yanına ise Türk ve Ukrayna bayrakları konmuş. Bir camide böyle bir konser düzenlenebilir miydi? Belki 50 yıl sonra.
Konseri dinlerken böyle bir dayanışmanın ne Filistinliler ne Çin Halk Cumhuriyeti tarafından katledilen Uygur Türklerive Suudilerin vurduğu, bombaladığı Yemenliler için ne de Myanmar’daki Arakanlı Müslümanlar, ayrıca IŞID teröristlerinin katlettikleri Suriye’deki Yezidiler için gösterildi.
İslamiyet’e sahip çıkan Arap dünyası dağınık ve kendi petrol gelirlerini, lüksünü düşünen Arapların, kendilerini doğrudan ilgilendirmeyen gelişmelere kulakları tıkalı. Kendileri gibi Arapça konuşmayan Müslüman nufüsu çoğunluklu ülkeleri Müslüman bile saymıyorlar. Halbuki dünyanın en büyük Müslüman ülkesi 240 milyonluk nüfusu ile bir süre görev yaptığım Endonezya. Arap ülkelerinin kendi aralarında kurdukları örgütler de sessizliği tercih ediyorlar. Ukrayna konusunda Arap Birliği veya diğer Arap örgütlerinin bir açıklama yaptığını duymadım. Olsa bile sesleri çok cılız. Zira petrol ve tahıl ticareti nedeniyle filleri ürkütmek istemiyorlar.
Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin önlenmesi için etkin rol oynayan ve bunu dünyaya gösteren Müslüman çoğunluklu ilk ülke Türkiye oldu.
Nasıl olmasın?
Karadeniz’de kıyıdaş komşumuz olan bu iki ülke ile Türkiye’nin derin tarihsel, sosyal ve ekonomik bağları var. Yanı başımızdaki bu savaşın Türkiye’yi her alanda etkileyeceği aşikar. NATO üyesi olarak Rus S-400 füzelerini alarak ABD’ne kafa tutan Türkiye.
Türkiye’nin turizm gelirlerine büyük katkıda bulunan Rusya ve Ukrayna. Tahıl ve yemeklik yağ konusunda ne kadar çok bu ülkelere bağlı olduğumuz ortaya çıktı. Sözün kısası savaşın sona erdirilmesi insani dramın bitmesinin yanı sıra Türkiye’nin güvenliği ve ekonomisi için de çok önemli.
Dayanışmanın önemi bu savaşta öne çıkan en büyük unsur oldu denebilir. Bu çerçevede, Ankara’nın artık Suriye ve Mısır’la ilişkilerini geliştirmesi gerekli. Bunun için gerekli adımlar yavaş da olsa atıldı. Mısır ve Suudi Arabistan’ın faaliyetlerine karşı çıktıkları İhvan Hareketinin temsilcisi Müslüman Kardeşlerin Türkiye’deki etkinlikleri geç de olsa denetim altına alınmaya başlandı.
Rusya’nın, kendisine yönelik NATO çevrelemesi nedeniyle duyduğu güvenlik endişesini gidermek gerekir. ABD Başkanı Biden‘ın önümüzdeki günlerde yapılacak NATO zirvesi sonrası Polonya’yı ziyaret edecek olması ABD’nin Avrupa’yı ateşe atacak bir girişimi. Avrupa’da Angela Merkel‘den sonra kuvvetli bir lider çıkmaması Biden’ın hatalarını dizginleyemeyen nedenlerin başında geliyor. NATO ve Avrupa Birliği bu savaşı önleyebilirdi. Ama artık çok geç üç milyona yakın Ukraynalı ülkesinden göç etti. Her iki taraftan ölen asker sayısını şimdi bilemiyoruz. Keza ölen Ukraynalı sivil sayısını da. Ukrayna’nın o güzel şehirleri yerle bir oldu.
Ukraynalılar, sabırları, sakinlikleri ve onurlu direnişleri ile dünyaya örnek oldular. Yabancı kanallarda izlediğimiz kadarı ile Ukraynalı kahraman itfaiyecilerin çalışmaları, insanları, ev hayvanlarını kurtarma çabaları, hayat normalmiş gibi davranmaları gurur verici ve aynı zamanda göz yaşartıcı. Hayatları için hiçbir garantileri yok. Savaşa katılan kadın milletvekilleri, diğer Ukraynalı kadınlar hepsi savaş kahramanı olarak ilerde anılacaklar arasında.
Uluslararası sanat çevreleri, Ukrayna Opera ve Balesinin Baş Baleti dünyaca meşhur Artyom Datsisshin ve oyuncu Oksana Shvets’in Rus bombardımanı sırasında ölmelerinden çok üzgün. Hayatlarını kaybedenler arasında yabancı gazeteciler de var. Parçalanan aileler, anne ve babalarını kaybeden çocuklar ve yetimhaneden kurtarılan bebeklerin/çocukların Avrupa’daki ailelere evlatlık verilmesi ise çok acı gerçekler. Ukrayna’nın genç Cumhurbaşkanı V. Zelenskyülkesini terk etmedi. Savaşın tam ortasında bir vatansever olarak tarihe geçecek.
Savaş bir haftada biter denmesine karşın neredeyse bir ay oldu. Polonya’nın özgürlük savaşcısı ve ilk Cumhurbaşkanı Lech Walesa‘nın dediği gibi ” Dayanışma gücünün farkında olan ve özgürlük havasını soluyan ezilmez”. Ukraynalılar da omuz omuza dayanışma içinde direniyorlar. Barış sonunda galip gelecek.
Savaşın ne zaman sonlanacağını merakla beklerken, et, süt, ekmek ve benzin kuyruklarının olduğu Türkiye’de, betonlaşma nedeniyle cemrelerin nereye düştüklerini anlamaya çalışıyoruz. Burada amacım tabii ki betonlaşmaya dikkat çekmek yoksa cemreler eninde sonunda düşerler. Soğuk Mart günlerinde Hz. Mevlâna’nın dayanışma ile ilgili ifadesi ne kadar da önemli:
“Kötü havalarda insan dosta aç olur,
Bir araya gelse dost dosta ilaç olur.
Bahçede tek gül birşeye benzemez,
Öbek öbek olduğunda bahara taç olur.”
Dünyamızın, Orta Doğu’nun ve Ukrayna’nın bir an önce barışa kavuşması en büyük dileğimiz.