Depremde 46 kişi yaralandı..

AFAD verilerine göre Saat 04.08’de merkez üssü Düzce’nin Gölyaka ilçesi olan 5,9 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem 6,81 kilometre derinlikte yaşandı. AFAD, saat 04.08’de meydana gelen depremin ardından en büyüğü 4,3 olmak üzere 74 artçı deprem yaşandığı açıkladı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 8 bin konutta özellikle Gölyaka’da hasar tespit çalışması yapılacağını belirterek “Yaklaşık 50 hafif yaralımız var, 33’ü taburcu olmuş. Köylerden çok büyük hasar bilgisi almadık.” dedi.

Gölyaka’daki depremde Düzce’de 37, İstanbul’da 1, Zonguldak’ta 6, Sakarya’da 1 ve Bolu’da 1 olmak üzere toplam 46 kişi yaralandı.

AFAD’dan yapılan açıklamada, olay yerine Düzce, Ankara, İstanbul, Bursa, Bolu, Sakarya, Zonguldak, Kocaeli AFAD ve Kızılay ekiplerinin sevk edildiği ve Afet Hasar Tespit Grubu ekiplerinin bölgede hasar tespit çalışmalarına başladığı belirtildi.

Sakarya AFAD’dan 1 mobil koordinasyon tırı, 1 sosyal çalışma tırı ve 2 adet arama köpeğinin, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından da 1 mobil laboratuvar aracı ve 6 izleme aracının bölgeye sevk edildiği aktarıldı.

Depremin ardından en büyüğü 4.3 olmak üzere toplam 96 artçı sarsıntının meydana geldiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Sağlık Bakanlığından alınan bilgide an itibarıyla Düzce’de 37 kişi, İstanbul’da 1 kişi, Zonguldak’ta 6 kişi, Sakarya’da 1 kişi ve Bolu’da 1 kişi olmak üzere toplam 46 yaralı olduğu bildirilmiştir. Düzce ilinde bazı bölgelerde kontrol amaçlı olarak elektrik kesintisi yapılmaktadır. Bölgeye 10 mobil baz istasyonu sevk edilmiştir. AFAD Lojistik deposundan 10 bin battaniye, 20 adet 112 metrekare genel maksat çadırı ve 480 adet 16 metrekare aile yaşam çadırı sevk edilmiştir. Gelişmeler takip edilmektedir.”

Düzce’nin Gölyaka ilçesinde meydana gelen 5,9 büyüklüğündeki depremi yaşayan vatandaşlar o anları anlattı. İlçe merkezinde dışarıda bekleyişini sürdüren vatandaşlardan Aylin Bostan, deprem anında uyanık olduğunu, elektriklerin gittiğini ve sallandıklarını söyledi.

Daha sonra ablalarını uyandırdığını anlatan Bostan, “Bayağı sallandı her yer, çok ağladım, krize girdim resmen hala heyecanlıyım, korkuyorum. Dışarı çıktık hemen.” dedi. Birgül Bal da uyuduğu sırada depremin meydana geldiğini, her şeyin bir anda olduğunu dile getirdi.

Nereye kaçacaklarını şaşırdıklarını ifade eden Bal, “Evdeki her şeyi devirdi. İlk defa yaşadık, 1999 depreminde çocuktuk, bilmiyoruz ama bu çok şiddetliydi. Kaçamadık. Panikle dışarı attık kendimizi.” diye konuştu. Fethiye Bal da 1999 depremini de yaşadığını dile getirerek, korktuklarını, hemen dışarı çıktıklarını söyledi.

Depreme uykuda yakalanan Elif Balay ise “Bir gürültü koptu, sonra aşağıya indik, deprem devam etti, öyle yaşadık depremi. Deprem çok kötü bir şey.” ifadesini kullandı.

Esmanur Balay da uyuduğu esnada deprem olduğunu, gürültü koptuğunu belirterek, “Babaannem çağırdı, ‘Deprem oldu.’ dedi. Kapı kilitliydi, açmaya çalıştık, aşağıya indik. Amcam Sakarya’daydı, o geldi.” dedi. Sefa Balay, deprem anında Sakarya’da olduğunu, şiddetli sarsıntı yaşadıklarını söyledi.

Ailesini aradığını fakat ulaşamayınca tedirgin olduğunu belirten Balay, “Hemen yola çıktım, hızlı şekilde geldim. Yolda ulaştım ama deprem paniği çok değişik bir şey. Geldim, iyi olduklarını gördüm. Çok şükür çok büyük hasarımız yok. Yeğenlerimi buraya depremden sonra neler yapılmasını görsünler diye özellikle getirdim.” diye konuştu.

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsünün Bölgesel Deprem-Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi’nden yapılan açıklamada, bugün Sarıdere-Gölyaka-Düzce (40.8253 K 30.9978 D) merkez üssünde yerel saat ile 04.08’de aletsel büyüklüğü 6,0 olan şiddetli bir deprem meydana geldiği kaydedildi.

Açıklamada, “Depremin odak derinliği yaklaşık 6,5 kilometre civarında olup sığ odaklı bir depremdir. Deprem Düzce ve ilçeleri başta olmak üzere Marmara, Batı Karadeniz, Ege ve İç Anadolu bölgelerinde hissedilmiştir. Düzce ili ve ilçelerinin tamamı 1996’da Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Afet İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan Deprem Bölgeleri Haritasında I. Derece Deprem Bölgesi içerisinde yer almaktadır.” ifadeleri kullanıldı.

“Bölgenin deprem tehlikesi yüksek”

Yürürlüğe 1996’da giren Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası’nın AFAD Deprem Dairesi Başkanlığı tarafından yenilendiği ve “Türkiye Deprem Tehlike Haritası” tanımıyla 1 Ocak 2019’da yürürlüğe girdiği belirtilen açıklamada, yeni haritada öncekinden farklı olarak deprem bölgeleri yerine en büyük yer ivmesi değerlerinin (PGA) gösterildiği aktarıldı.

Açıklamada, Düzce’nin PGA 475(yıl) maksimum ivme değerinin 0.3-0.7g arasında değiştiği, bunun da bölgenin deprem tehlikesinin göreceli olarak çok yüksek olduğunu gösterdiği kaydedildi.

Düzce’nin güney ve güneybatısı Kuzey Anodulu Fay Zonu içerisinde

Açıklamada, il sınırlarının güney ve güneybatısının genel olarak Kuzey Anadolu Fay Zonu etkisi içinde olduğu belirtilerek, “Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun Düzce, Karadere fay parçaları ve Çilimli, Yığılca fayları il sınırlarından geçmekte, kuzeydoğuda Devrek Fayı, güneyde Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun D-B uzantılı Bolu, Taşkesti fay parçaları, batıda Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun Karadere, Dokurcun, Arifiye fay parçaları ve Hendek Fayı bölgedeki önemli tektonik yapılardır.” bilgisi paylaşıldı.

Tarihsel dönemde Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun kuzey ve güney ana kolları boyunca 358 ve 715 depremlerinin etkili olduğu kaydedilen açıklamada, Düzce’nin güneydoğusunda ve batıda Kuzey Anadolu Fay Zonu üzerinde çok sayıda deprem meydana geldiği hatırlatıldı.

1900 ile 2021 arasında il sınırları içerisinde meydana gelen önemli depremlerin büyüklüklerinin 7,0-7,9 arasında olduğu aktarılan açıklamada, büyüklüğü 6,0 olan depremlerin Düzce sınırları içerisinde güney-güneybatıdan geçen Kuzey Anadolu Fay Zonu üzerindeki Kocaeli, Sakarya, İstanbul, Kastamonu, Çankırı gibi komşu illerde meydana geldiği, il merkezine en yakın depremin 11 kilometre uzaklıktaki 1999 Uğur-Düzce depremi olduğu kaydedildi.

Açıklamada, “Merkezimiz tarafından yapılan hızlı fay düzlemi çözümü, depremin doğrultu atımlı bir faylanma ile meydana geldiğini ortaya koymaktadır.” değerlendirmesi yapılarak, bölgede yaşayanların depreme dayanıklı binalarda oturmaları veya satın alacakları konutların depreme dayanıklı olarak inşa edilmiş olmasının alınacak en güvenli tedbir olduğu vurgulandı.