DEVA Partisi seçimlere tek başına girecek!..

0

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin genel merkezinde düzenlediği haftalık değerlendirme toplantısında konuştu. Babacan, “Demokrasi ve Atılım Partisi önümüzdeki seçimlere kendi adıyla, kendi şanıyla, kendi logosuyla girme kararını almıştır. A planımız 6’lı masada ortak aday oluşturup tek adayla seçimlere girmek.” dedi.

“Belli ki Sayın Erdoğan seçim dönemini başlattı. Biz seçimlere hazırız. DEVA Partisi hazır. Ve biz kazanacağız.” diyen Babacan, şöyle devam etti: “Kendisi gerilimi istediği kadar artırmaya çalışsın. Her seçim döneminde gererek, kutuplaştırarak seçim almaya çalışıyor. Biz bu seçim dönemini nefrete ve öfkeye teslim etmeyeceğiz. Huzur kazanacak. Aklına ne geliyorsa tek imzayla yapıversin. Bu otoriter rejimi değiştireceğiz. Ülkemiz derin bir nefes alacak.

Hükûmetin kadrolu köşe yazarları, maaşa bağladıkları yorumcular koro halinde bağırmaya başladılar. Neymiş efendim, yeni kurulan partilerin işleri zorlaşmış. Kendi logolarıyla seçime giremeyeceklermiş. İttifak içinde olmak da anlamını yitirmiş. Siz bu rüyaları görmeye devam edin. Daha çok rüya göreceksiniz. Kardeşim, bizim kendimize güvenimiz tam. Milletimizin de bize güveni tam.

İlan ediyorum. Duymayan kalmasın. Demokrasi ve Atılım Partisi, önümüzdeki seçimlere kendi adıyla, kendi şanıyla, kendi logosuyla girme kararını almıştır. Ülkemiz için, demokrasimiz için hayırlı olsun. Daha önce söyledim, tekrar söylüyorum: Türkiye 1’den büyüktür. Türkiye kazanacaktır. Hodri meydan. Elinizden geleni ardınıza saklamayın. DEVA damlalarının oluşturacağı seli hiçbir baraj durduramaz. Barajları yıkıp geçeceğiz.

Biz; bu ülkede adalet ve merhamet gibi değerlerin yere düşürülmesine asla müsaade etmedik, etmeyiz. Biz, özgür ve adil yarınlar için bir araya gelen demokrat insanların partisiyiz. Türkiye’yi hiçbir koşulda öfkeye teslim etmeyeceğiz. Üste çıkanın alttakini ezmesine müsaade etmeyeceğiz. Ülkemizi, ‘nöbetleşe zorbalık’ dediğimiz çıkmaz sokağa sürüklemeyeceğiz. Kin ve intikam zehriyle alınan kararların adaletsizlikten başka hiçbir şey getirmediğini tarih boyunca deneyimledik, deneyimliyoruz. Türkiye’yi ‘rövanşların ülkesi’ yapmayacağız. Önce, bu ülkenin bütün demokratları olarak birleşeceğiz. Ardından bu karanlık tünelden hep beraber çıkacağız. Adaletle çıkacağız.

Türkiye’nin sinir uçlarını germeye çalışanlar, bunun faturasını sandıkta ödeyeceklerdir. Bu ülke huzura kavuşacak. Türkiye’nin sessiz çoğunluğu, iktidar ortaklarının dayattığı bu korku ve yoksulluk komplosunu boşa çıkaracak. Bu millet haksızlık karşısında susmadı. Yine susmayacak. Bu millet susanın dilsiz şeytan olduğunu çok iyi bilir. Sözünü de sandık günü söyler. Yine söyleyecek.

Biz altılı masada bugüne kadar vermiş olduğumuz bütün sözlerin arkasındayız. Ortak çalıştığımız konularda, her türlü katkıyı vermeye de devam edeceğiz. O masada yer alan her partiyle iş birliği yaptığımız alanları genişletmek konusunda da güçlü bir iradeye sahibiz. Bunu herkesin bilmesini arzu ederim.”

Hukukun alnına kapkara bir leke sürüldü

Babacan’ın konuşması şöyle: Biz seçimlere hazırız. DEVA Partisi hazır. Ve biz kazanacağız. Biz; ülkesinin özgürlüğü için mücadele eden gençlerin yanındayız. Her gün canını dişine katarak ekmeğinin peşinde koşan kurye arkadaşımın yanındayız. Beraat ettikleri halde hakları yıllardır iade edilmeyen KHKlıların yanındayız.

Osman Kavala, Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Can Atalay, Mine Özerden, Yiğit Ekmekçi ve Tayfun Kahraman. Bu isimlerin hepsi haksızlığa uğradılar. Hukukun alnına kapkara bir leke sürüldü. O lekeyi biz temizleyeceğiz. Hak yerini bulacak.

Türkiye’nin sinir uçlarını germeye çalışanlar, bunun faturasını sandıkta ödeyeceklerdir. Türkiye’nin sessiz çoğunluğu, iktidar ortaklarının dayattığı bu korku ve yoksulluk komplosunu boşa çıkaracak. Mutabık kaldığımız alanlarda, altılı masaya her türlü katkıyı vermeye devam edeceğiz. O masada oturan bütün partilerle, işbirliği yaptığımız alanları genişletmek konusunda güçlü bir iradeye sahibiz.

Kin ve intikam zehriyle alınan kararların adaletsizlikten başka hiçbir şey getirmediğini tarih boyunca deneyimledik, deneyimliyoruz. Türkiye’yi ‘rövanşların ülkesi’ yapmayacağız. Önce ‘Belgeleri vermeyiz, bunlar dünyayı enayi mi zannediyor?’ diyor. Sonra dava dosyasını devrediyor.

Biz Türkiye olarak dünyanın enayisi mi olduk? Yapmam dediği ne varsa yapıyor. S.Arabistan’dan gelecek 3-5 kuruş için Türkiye Cumhuriyeti’nin itibarıyla oynuyor. Hani bir zamanlar ‘one minute’ diyordu, yani ‘1 dakika’. Gerçekten 1 dakikada, ‘terör devleti’, döndü işbirliği yapılacak devlet oldu.

İsrail’le olan akçeli işler birdenbire rüzgarı tersine çevirdi. Bu 1 dakikada tüm sözler bir güzel yutuldu. Madem Filistin davasını savunmanın yolu İsrail’le makul, mantıklı, tutarlı, dengeli ilişkiden geçiyordu, o zaman niye yıllar boyu İsrail’le ilişkiyi bozdun? Demek ki iç siyasette bunun üzerinden prim yapmaya çalışarak Filistin Davası’na en büyük zararı sen verdin.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz