- Kamuoyuna Duyuru…! - 30 Nisan 2023
- 1915 Olayları ve Konuşulmayanlar - 25 Nisan 2023
- Neden Ak Partiliyim? - 24 Nisan 2023
Evet belki de bu bir itiraf.
Mustafa Kemal Atatürk’ü kötüleyen dindarların yaptıklarının ne kadar tutarsız olduğunun farkına varmanın itirafı.
Bu ülkede din ve dindarlık adına uzun yıllardan beri kötülenen kişi Atatürk idi.
Çünkü çok kötü(!) şeyler yapmıştı.
Hilafeti kaldırdı, saltanatı bitirdi, zulüm yaptı, İstiklal Mahkemeleri’yle insanları, hocaları astı…
Daha neler neler.
Ne kötü insanmış Atatürk…
Kaç nesil bunlarla yetiştirildi.
Beyinleri yıkandı…
Yetmedi, alternatif(!) tarih kitaplarıyla yalan söyleyen tarih utandırılmaya çalışıldı.
Kimdi bunları yapanlar?
Din adına, İslam adına güzel şeyler yapmak isteyenler.
İslam’ı saltanata, hilafete, cübbe-sarığa, şekilsel İslam’a indirerek görünürde İslam resmi çizmeye çalışanlardı….
Ve bunlara inanan milyonlar.
İslam’ı okudukça, üzerine düşündükçe ve anlamaya başladıkça İslam adına ne kadar dini yobazlıkların dayatıldığının farkına varmak çok acı…
Evet, bütün bunlar bir dayatmaydı.
Alışsın diye 10 yaşındaki kız çocuklarına başörtüsünün dayatıldığı gibi…
Mustafa Kemal, milletin kendi gücüyle kendini kurtarmasının mümkün olduğuna inanan bir savaşçıydı.
Emperyalizme, sömürüye boyun eğmeyen ve milletin de boyun eğmeyeceğine inanan bir idealistti.
Kaybedilen topraklara rağmen, kendi küllerinden doğacak bir idareye gönül vermiş bir aktivistti.
Ülkenin düşman işgalinden kurtarılması için oluşturulan örgütlenmeyi din adamlarıyla kuracak kadar dindarlara güvenen bir Müslümandı…
İdealizmle-realiteyi birleştirerek, aktivist kimliğinde düşünce adamlığını kaybetmeyen bir liderdi…
Yobazlığı din gibi dayatmaya çalışanların yalanlarında olduğu gibi birisi değildi…
Din ve İslam adına hep yalan söylediniz.
“Acaba kul hakkına girer miyiz?” diye de hiç düşünmediniz mi?
Bunu gerçekten soruyorum.
Neden soruyorum ki, öyle değil mi?
Almanya’da devleti kandırarak gayri meşru olarak camiye gelir elde etmeye sesi çıkmayan Müslümanlar, camiye ayakkabıyla girdiği için Alman devletinin polisine İslam düşmanı damgası vurdular.
Polisin tavrını savunuyor değilim.
Camiye ayakkabıyla girmek büyük saygısızlık.
Peki ya İslam Hukuku prensiplerine rağmen, haksız yere devleti dolandırmak helal mi?
Yobazlığı hep din sananlar şimdi de var, eskiden de vardı. İşte onlar Atatürk’e demediklerini bırakmadılar. Yetmedi, yeni nesilleri de kendileri gibi olsunlar diye beyinlerini yıkadılar.
Bu düşüncenin devamı artık devletin hangi kademelerinde ise, bunu da tam anlamış değilim açıkcası.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına ‘KISITLAMA’ getirmeyi, ya da getirtmeyi başardılar.
Bunu din adına yapmıyorlar.
Bunu korona salgını adına yapıyorlar.
Atatürk hazımsızlığını örtmeye çalışan pandemi tedbirleri…
15 Temmuz’ın yıldönümü kutlamalarında pandemi önemli değildi.
Ayasofya’nın açılışında 300.000 kişinin bir araya gelmesinde de.
Ve hatta daha geçen yüzlerce kişinin toplanıp ‘Allahu Ekber’ nidaları attığında da…
Atatürk’ü sahiplenip millete dayatmalar yapanlara kızıyorsunuz.
İslam’ı sahiplenip dini dayatmalar yapanlar Atatürk’ü sahiplenenlerden çok önce vardı.
Önce, İslam’ı sahiplenip millete dini dayatma yapmayı bırakın ki, sonrasında Atatürk’ü sahiplenip millete dayatma yapanlara söyleyecek sözünüz olsun…
Her şeye rağmen,
Her olumsuza inat,
Bütün vatandaşlarımızın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyorum.
Sevgi ve Bilgiyle kalın
8 yaşında kız çocuğum var, başını örtsem seni ne ilgilendirir. Bikini giydirsem çağdaş olurum tabiki, orasını burasını açsa, erkek arkadaşlarıyla gezse ,zina yapsa çağdaş olurum.Sen kızını bacını istediğin gibi yetiştir. Bizim evladimiza karişmaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa.
Çağdaşlık anlayışınız çok komik. Yani siz onları zinacı mı sanıyorsunuz? Sen kızını Kuran kursuna falan gönderirken iyi düşün. 🙂
Yazimda bikini giyen zina eder diye bı çıkarım yok. Beni ilgilendirmez. Bu günahı insan vasfindaki herkes yapabilir. Hacida , hocada, sosyetede,fakirde, zenginden,laikcide, …Yazar çocuklara zorla küçük yaşta başörtüsü takıldığını söylemiş.Bu suç oluyorsa ,anne baba kızını çocuk yaştan itibaren bikini giymesine neden müsamaha gösteriliyor.Buna izin var, diğerine yok. Anlaşılmaz bı durum
Her yazıda doğrular vardır tıpkı senin yazında olduğu gibi. Çarpık davranışları Alman polisinin yaptığını onaylamadığını söylemeye mecbur kalarak ifade ediyorsun. Gerçek acı biber acı kuramında giderek. Atatürk bu millete Avrupa’nın kendisine verdiğini verdi hepsi bu. Başarılı mı evet başarılı.Beşer zulmeder kader adalet. İslam inancına savaş açmış bir insandan söz ediyoruz.Onca işi yapmayı becerebilen bir adam neden “fen ilimleri ile din ilimlerinin aynı çatı altında eğitimini” verdirmedi ki öyle olsaydı benim işçim Alman gavurundan aldığının da haram olduğunu öğrenirdi.Belki de Almanya’ya gitmek zorunda bile kalmazdı. Yoksa dahi liderin aklına mı gelmedi, veya görevi tam da bu muydu? Yeni bir Macaristan.Bu gün gelinen nokta “siyasal islamın” hezimeti mi evet ama oradan çok zıt sonuçlar çıkarmaya hayır.
Laiklik din ile devlet işlerinin ayrılması değildir.
Laiklik geleneksel din ile devlet işlerinin ayrılmasıdır.
M.K.Atatürk gerçek islama savaş açmamıştır, tam aksine Elmalılı Hamdi Yazır’a Kuran’ın Türkçe mealini yaptırıp ülkeye dağıtmıştır. Atatürk Ebu Süfyan-Muaviye kökenli ‘geleneksel islam’a savaş açmıştır.
İsteyen kendisinden bahsederken Hz.Muaviye diyenlerin yolundan gidebilir. Fakat onlar sade ve gerçek müslümanlara din budur diye dayatmasın. Kavganın sebebi budur.
“Kur’an tercüme edilsin ta Muhammedin yaveleri anlaşılsın” diyen birinden söz ediyor isen ve bunu islama savaş olarak görmüyor isen bu senin din anlayışın olur.
Kesinlikle.
Bu adami yazar zannederdim.
Dindarlara kin kusmuş.
OKUMSM BIDAHA BU YAZARI
Kur-an meali cumhuriyetin ilanından bir buçuk sene sonra mecliste önerge veriliyor. bu önergenin Atatürkün talimatıyla verildiğini söyleyenler var. Atatürkün dinle ilgili tartışması bundan sonra oluyor zannedersem.
Yazar Efendi,
Demogoji yapmışsın.
Bir yanlışı daha farkli bir yanlisi gostererek savunamazsin.
Yanlış yanlıştır önce bunu anla.