- Ankara’da gördüğüm: ‘Belirsizlik’ - 29 Haziran 2022
- ‘Hangi modustayız?’ diyor musunuz? - 28 Haziran 2022
- Das Wunderkind, Mozart ve Okan Bayülgen - 26 Haziran 2022
İbn Haldun Sosyoloji biliminin kurucusu kabul edilir. Umran ilmi adını verdiği bilimi ortaya koymuş ve bunun kurallarını da sıralamıştır.
İbn Haldun der ki: ‘Tarihçi, Müfessir ve nakilcilerin düştüğü hataların temel sebebi sadece nakillere itimat etmeleri, bunları benzer olaylara kıyaslamamalarıdır.’ (Mukaddime, I, 291)
İslam tarihçisi ve müfessir işin içine girdiği için konu İslam’ın nasıl algılandığı ve bugüne nsıl aktarıldığı konusudur da aynı zamanda.
İbn Haldun, tarihçilerin, müfessirlerin ve nakilcilerin bir mezhebe veya bir görüşe bağlı olmaları yüzünden benimsedikleri görüşe uyan haberin sıhhatini araştırmaksızın nakletmelerini düştükleri hataların en başında zikreder.
İbn Haldun’a göre; gördükleri veya kendilerine nakille ulaşan olaylara yanlış anlam yükleyerek nakletmeleri, olayları içinde gerçekleştikleri şartlar çerçevesinde kavrama konusundaki yeteneksizlikleri, makam ve mevki sahiplerine yaranmak için eserler telif etmeleri de onları yanlışa sevk etmiştir.
Bunları belki anlamak isteyenler vardır diye yazdım.
Isparta’da konser iptali haberi bununla ilgili mi?
Başından sonuna, A’dan Z’ye ilgili.
Melek Mosso, gerçek adıyla Melek Davarcı. Kayseri doğumlu Müzik öğretmeni.
Yani bazılarının iddia ettiği gibi Yahudi değil.
Sanırım Yahudi düşmanlığı üzerinden prim yapmak isteyenler ‘Mosso’ kelimesini görünce hemen yapıştırdılar.
Yok yok heyecana kapılmayan hemen.
Bildiğiniz Orta Anadolu şehri olan Kayseri’den.
Isparta Gül Festivali’nde konser verecek olan Melek Mosso’nun konseri Ak partili belediye tarafından iptal edildi.
Peki neyi dayanak gösterdiler?
İslami Hassasiyetler…!!!
Yeniden Refah Partisi İl Başkanı ve sanırım Ak parti de kapı arkasından ‘bu demeci ver’ dedi ki hemen demeç yayınlamış.
Uzun uzun yazmaya gerek duymuyorum bile.
İslami hassasiyeti yüksek olan ilimizde……. Melek Mosso’nun sanatçı adı altında davet edilmesi….
Tek kelimeyle ŞOV.
İslam şovu.
Çok İslami’yiz şovu.
Bu ve benzer tepkileri, davranışları ve şovları gördükçe ürperiyorum.
Neden ürperdiğimi de sorguladım. Aslında kendimi o grup içinden zerre kadar görmesem de neden bu kadar beni etkilediğini düşündüm.
İlahiyat eğitimi almış olmam ve o mahallenin neleri ve nasıl düşündüklerini çok iyi bilmemden dolayı olsa gerek rahatsızlık duyuyorum.
Bu rahatsızlık onları düzeltmek ve ‘ah be yanlış yaptınız, neden böyle dediniz?’ kabilinden bir korumacılık asla değil.
Yoksa ‘Dindar Zalimler’ diye bir kitabı neden kaleme alayım öyle değil mi?
Beni rahatız eden göz göre göre yalan söylemeler, halkı ve insanları yalanla kandırmaları, dini halk nezdinde güç olarak kullanmaları.
Melek Mosso’dan neden rahatsızlar?
Çünkü Melek Mosso kadınlare seslendi. Kadınların kimsenin ama kimsenin boyunduruğu altında olmadıklarını haykırdı.
Haklıydı.
Melek Mosso ne dediği için bu kişiler galeyana geldi?
Söyleyeyim.
‘Açmak istiyorsanız açın, konuşmak istiyorsanız konuşun. Kimsenin nasıl davranmanız gerektiğini, ne yapmanız gerektiğini, nasıl giyinmeniz gerektiğini söylemesine ihtiyacınız yok kızlar. Sizin kendi kanatlarınız var. Kimsenin kanatları altında durmaya ihtiyacınız yok. Uçun‘
Çarşamba günkü yazımda dediğim yeni tip dindarlık Melek Mosso’ya yasak getiren kesimin dindarlığı. Ben yeni tip dindarlık diyorum çünkü insanlar okumadıkları için. Okusalar bu dindarlığın eskiden beri var olduğunu bilirler.
Cahilliğin tavan yaptığı bir dindarlıktan bahsediyoruz.
Okumayan, araştırmayan, araştırana nefret duyulan, düşünmeyen ve düşünenlere de nefretle bakılan bir dindarlık bu.
Peki İslam bunu mu istiyor?
Hayır.
Ama İslam aciz ve bu tipler de İslami hassasiyetler diyerek aciz olan İslam’ı korumuş oluyorlar kendi kafalarınca.
Melek Mosso açıkça İslami bir düsturu söylemiş.
İnsan hür iradesiyle davranır ve imtihan da hür iradeyle olur.
Herkes özgürdür.
Kadınlar da ister örtülü olur, ister açık.
Kadınlar konuşur ve konuşma hakları erkeklerin izninde değildir.
Hiç kimse başka bir kişiye nasıl davranacağını ne yapacağını, ne giyeceğini dikte edemez ve söyleyemez. Böyle bir hakkı yoktur.
Din, özgür ve akil baliğ olanlar için gelmiştir.
Kadınları köle gibi gören zihniyet İslam’ın bu prensibine karşı çıkıyor demektir ve bu da ŞİRK’tir.
Bu şirk İslam’daki şirktir ama bu dindarlar İslam’a inanmadıkları için onlar için bu konu sorun dahi teşkil etmez.
Düşünün artık gerisini.
Sevgi ve Bilgiyle kalın
Herkes kendine baksın dindar diye her türlü haltı yiyenler şimdi sanatçılara saldırıyorlar turkiyenin geldiği son nokta yazık