Dr. Amy Beam, Şükrü Gülmüş ve Ben

0

Ahmet Ozbek– Kanaatimce iki değerli insanı sohbet bahanesiyle bir araya getirmeye çalıştım. Burada benim için en önemli motivasyon Amy Beam in yakın zamanda okuduğum kitabı Son Yezidi katliamı adlı kitabı oldu. Diğer yandan her ikisi de aktivist insanlar. Aynı zamanda  muhalif bir kişilik ve duruşa sahip olmalarıdır. Her ikisi de devletler örgütler ve kurumlar partilerin söz konusu bölgede Kürtleri ve Yezidilerin korunması ve insan hakları ihlallerinin engellenmesi olduğunda ne kadar ikiyüzlü bencil ve karanlık politikaları olduğunu iyi bilmektedir. 

Amy Kürtlerle tanışırken bu süreç aynı şekilde kendisini Yezidilere yaklaştırdı ve o toplumu da yakından tanımasına vesile oldu. Amy’i oldukça önemli kılan başka bir konu ise Yezidilerle ilgili bu kitabı yazma sürecinde ve Yezidilere yapılan katliamdan sonar daha da sonar onlara verdiği büyük bir destek olmuştur. Onlara elinden geldiğinde – zaman zaman kendi hayatını da tehlikeye atarak yardım etmiş ve başka ülkelerde mülteci haklarını kazanmasına yardımcı olmuştur. Tanık olduğu şeyler gerçekten korkunçtur ve bunların bir kısmını sohbet sırasında size aktarmaya çalışacağız. 

Bazen insan güzel tesadüflerle karşılaşmaktadır. Ben de işte o güzel olanlardan birini sizle paylaşmak istedim. Amy BeamAmerikalı bir insan ve çok yönlü. Dr. Amy kendisi emekli olup elektronik ve teknik konularda program yazılımı ve proje yönetimlerinde kariyer yapmıştır. Kendini aynı zamanda mültecilerin sorunlarına ve insan haklarına adamış, araştırmacı saygın bir insan. Şükrü Gülmüş abiyi veya hocayı tanıtmaya gerek yok onu zaten yeterince biliyorsunuz. Amy ile tanışma 2012 veya 2013’e gidiyor ve Şükrü hocayla ise 2003 2004 yıllarına gidiyor. 

Birçok açıdan ilginç bir hayatı var Amy nin. Türkiye’de Ağrı dağı ve etrafında turistik amaçlı olarak turlara veya aslında eko turizm faaliyetlerine katılıyor. Hiç bilmediği Kürtlerle ve Kürt sorunuyla tanışıyor. Taraflardan kimsenin masum olmadığını yaşayarak görerek anlıyor. Derken Türkiye’ye giriş ve çıkışlarında sorunlar yaşamaya başlıyor. Kürtleri daha yakından tanımak ve onlarla beraber olmak istediği için sınır bölgelerine gidiyor. Birçok sebepten dolayı   

 Bir çöp çatanlık yapıp her ikisini bir araya getirdim sanal ortamda.  Öncelikle Amy ile ingilizce bazı makaleler yazdığım ortamda tanıştım ve kendisiyle irtibatım devam etti. Gerçekten şahsına muasır bir insan her açıdan. Şükrü hocadan fazla bahsetmiyorum onu zaten biliyorsunuz. Zaman zaman Amy e sorduğum oldu kitabının yayın tarihi konusunda. Dr. Amy e kitabının Arapça baskısı tarihini de sordum. Nihayet yıl sonunda Amazondan ingilizce baskısını sipariş ettim. 

http://www.amazon.com/Last-Yezidi-Genocide-Amy-Beam/dp/0979083516

Kitabın Arapça versiyonu eBook olarak yakında Amazonda olacaktır. 

İngilizce adıyla Thé last yezidi genocide yani son yezidi katliamı adlı kitabı bir soluk okudum. Ama kendime de gelmedim uzun bir süre.  Kitabı bitirmeye yakın Şükrü hocaya söyledim ve Amy dene bahsettim. 

Öncelikle kitap birkaç açıdan önemli. Amy bir anlamda tesadüf olaylar zinciri sonunda kendini yezidiler arasında bulmuştur. Gerçi önümüzdeki günlerde Dr. Amy ve Şükrü hoca ile yaptığım sohbeti tamamlamaya çalışacağım ama ondan önce birkaç satır yazmam doğru olur diye düşündüm. Ama hiç unutulmamalıdır ki Amy Beam kendi hayatını ortaya koymak pahasına, tabiri caizse mayın tarlalarını yürüyerek bu gerçekten cesaret isteyen bir çalışma gerçekleştirmiştir. 

Her şeyden mevzu başı Mülteciler olduğunda batının değil yalnızca Türkiye’nin, çevre ülkeler inin, ırak in hatta Kürdistan yerel yönetimin ve diğer birçok örgütlerin iki yüzlü yüzlülüğünü bizzat tanık olmuştur Amy. Çok daha önemlisi bu önlenebilir ve adım adım geliyorum diyen katliama sessiz kaldıklarını detaylarıyla anlayabiliyorsunuz kitabı okurken. Devletlerin önemli bir kısmı katliamın yapıldığı bölgedeki doğal kaynakların nasıl kullanılması veya dağıtılmasıyla ilgilenmiştir.  Bir anlamda ne tarafa baksanız o utanç duyulacak olaylara sessiz kalmıştır devletler, örgütler, partiler ve hatta halkın çoğunluğu. Katliama sessiz kalınlığı gibi daha sonra da çok ciddi bir yardım eli uzanmamıştır. 

Kitabı çok daha önemli kılan olgularda biri ise Amy’nin olayın tanıklarıyla konuşmalarıdır. Verdiği detaylar ayrıntılar gerçekten korkunç. Kitabı okuyup da ben kesinlikle etkilenme diyen insan zor bulunur. Anlatılanlar yaşananlar gerçekten korkunç. Amy bu insanların tek yaşadıklarını anlatıyor aynı şekilde o insanlar yardım etmeye çalışıyor. Yezidi insanlarının ayrıca kaldığı kamplardaki koşullarda ortaya koyuyor. Birçok insanın göçmen veya mülteci statüsünde başka ülkelere yerleşmesi yardımcı olmaya çalışıyor çoğu zaman cebinden harcayarak. Özetle kendi yaşamını tehlikeye atmak pahasina halka yardım ediyor. Son olarak hem sizin çevirmeniz ve ortak tanıdığınız olarak bende bu sohbet vesilesiyle Dr. Amy Beam e bazı sorular ileteceğim ve birkaç yorum eklemek istiyorum sohbet sırasında.  

Ahmet Özbek– Her ikinize de ayrı ayrı teşekkür ederim ricamı kırmayıp bir araya geldiğiniz için Sayın Şükrü Gülmüş ve Sayın Dr. Amy Beam. Sükrü Gülmüş hocayı bende siz gazete okurları da yakından tanıyorsunuz. Amy de muhalif bir kişilik olup yalnızca bir yazar değil kelimelerle ifadesi gerçekten zor bir katliamın tanığı o insanlara yardım eli uzatan  bir insan hakları savunucusudur. Şükrünün İngilizce bilmemesi ve Amy nin ise Türkçe bilmemesinden dolayı ben burada hem bir çevirmen hem de bazı soruları soran kişide oldum. Aynı şekilde siz okurlara böyle değerli ve muhalif bir insanı kazandırmaktan dolayı da memnun oldum. 

Şükrü Gülmüş – Öncelikle kendisiyle tanışmaktan memnun oldum. Ayrıca Yezidilerle ilgili izlenim ve çalışmalarından ve bunları kitaplaştırdığı için kendisini tebrik ediyorum. 

Dr.Amy Beam – Bende aynı duygularımı sizlere iletmek istiyorum.

Şükrü Gülmüş– Kitabını bir an önce okumak isterim Amy. Kitabını Türkçe Kürtçe ve Almancaya çevirisinde de yardımcı olmak isterim ayrıca. 

Dr.Amy Beam – Almanca çevirisi için görüşmekte olduğum birkaç insan var. Ama Kürtçe ve Türkçe çevirisi için niye olmasın. 

Şükrü Gülmüş– Gerçekten memnun oldum. Kitabını ayrıca değerli yazar ve arkadaşım Martin Van Brussiana verebilirim.  

Dr.Amy Beam– Brussian kim ?

Ahmet Özbek– Kendisi Kürt toplumunun çok yakından tanıdığı bir araştırmacı akademisyen ve yazardır. Özellikle Kürtlerin tarihi ve aşiret yapısıyla ilgili önemli çalışmalarda bulunmuştur. 

Şükrü Gülmüş– Kendisi yakından görüştüğüm bir insandır. Hatta benim kitabıma önsöz yazdı. Kitabını okuyup ve incelemesi için konuşabilirim ve yardımcı olabilir çeviri aşamasında. 

Ahmet Özbek– Amerika’dan başlayan yolculuk nasıl Yezidilerle bitti Amy 

Dr.Amy Beam – 1988 de Amerika’dan ayrıldım. O sıralarda Washington D.C. de çalışıyordum. Devletin içinde savaş endüstrisinde ve özel ihalelerde dönen yolsuzluk ve yalanlara şahit oldum. Biz büyük şirketlere yol kesen haydutlar diyoruz. Artık tahammül edemeyeceğim kadar şeytancaydı her şey. Anladım ki ne bu problemleri çözebilir ne de dünyayı kurtarabilirdim. Kendimi korumaya kara vererek Karayip adalarında küçük bağımsız bir ada ülkesi olan Barbados’ta yaşamaya başladım.  

9/11/2001 olaylarından sonra aktivist hayatıma geri döndüm. 2007 den itibaren Türkiye’de yaşamaya başladım. Önce Kürtlerle daha yakinlastim oldu ve 2014 de  İŞİD in saldırısından sonra da Yezidilerle tanıştım2015’te ırak kurdistanina geldim. Şükrü birazda kendinden ve yazdıklarından bahseder misin?

Şükrü Gülmüş– Ben daha çok PKK ile ilgili yazıyorum. Ben uzun yıllar bu hareketin içerisinde olduğumdan geçmişte birçok şeyi yakından biliyorum ve tanığıyım. Kürt mücadelesine ömrümü harcadım – bu yüzden de PKK nın yapısını oldukça iyi biliyorum. 

Dr.Amy Beam – Eğer yanlış anlamadıysam PKK nin liderlik yapısını ve işleyişini iyi biliyorsun. 

Şükrü Gülmüş– Kesinlikle. Lider kadrosuna oldukça yakındım PKK organizasyonu içinde. Tekrar ana konuya dönelim mümkünse. Nasıl Kürtlerle ve Yezidilerle tanıştın. 

Dr.Amy Beam – Türkiye de 7 yıl boyunca yaklaşık 2007 den 2014 e kadar her sene 6 ay doğubeyazıt  Ağrıda geçirdim.Tabii ilk defa Doğubayazıt a nasıl gittim oda ayrı bir hikaye. Orada Eko turizm yaptığımız Kürt arkadaş benim işte ortağımdı. Ağrı dağına tırmanış ve gezide organizasyonunu beraber yapıyorduk. Mevcut birçok güvenlik sorunlarına rağmen 7 yıl boyunca aksatmadan orada bulundum. O sıralarda bilgisayar- teknoloji ilgili işimden de emekli olmuştum zaten. Dediğim gibi iş ortağımın Kürt olmasından dolayı Kürt toplumunu daha yakından tanımaya başladım. Kürtlerin  insan hakları ve özgürlüğüne  aklım ve vicdanımla her zaman inandım. Başka ülkelerdeki insanların bu toplumu anlamadan buna inanması tabi ki kolay değil. 

2014 yılına geldiğimizde artık anladım ki – bölgede halkın neredeyse yüzde 90 ı PKK yi destekliyordu. Bende bu dönemde destekliyordum mücadeleyi.  IŞID Şengal Irak’ta Yezidiler saldırdığında Türkiye’deydim. Şırnak’ta yaşıyordum ve  turizm işimizi Güneydoğu Türkiye’ye doğru genişletmek  için otobüs turları planlıyordum.  

Şükrü Gülmüş– Benim birkaç sorum olacak burada sana Amy. Bir niçin Şırnak’a gittin ikincisi Yezidilerle nasıl tanıştın. 

Dr.Amy Beam – Müsaade edersen devamını anlatayım. Bu kısmı önemli çünkü orada niye Şırnak’a gitmek zorunda kaldım ve Yezidilerle nasıl tanıştım daha iyi anlayacaksın. 

Şükrü Gülmüş– Tamam Amy devam edebilirsin 

Dr.Amy Beam – O dönem birkaç olaya tanık oldum arka arkaya. Birincisi 

Bazı resmi görevliler Ağrı dağındaki turizm işinde yolsuzluğa karışmıştı. Aynı şekilde bazı Kürtlerin elleri ve kolları PKK bölge sorumluları tarafından kırıldı uyuşturucu sattıkları için. Kendilerinden başka kimsenin Avrupa’ya uyuşturucu trafiğini kontrol etmesini istemiyorlardı.  Şükrü sanırım sen bunları biliyorsundur.

Şükrü Gülmüş– Benim konumum parti içinde farklıydı. Ben partinin içinde olmakla beraber savaş alanında bulunmadım. Fakat eğitim kampından döndükten sonra 11 yıl cezaevinden kaldım. 

Dr.Amy Beam – Bunları anlatmamın en önemli nedeni Doğubayazıt dan Şırnak’a oradan da Şengal a kadar hem devletin hem de başta PKK olmak üzere örgütlerden dolayı tanık olduğum olaylar ve süreçtir. 

Şükrü Gülmüş– Sanırım bu detaylar kitabında vardır 

Dr.Amy Beam –  Kısmen bunlar var ama bu kitapta değil. Henüz üzerinde çalışmakta olduğum ama bitirmediğim bir kitabım daha var. Bu arada Ağrı Dağı PKK liderinin kasabaya gelip Doğubayazıt da PKK yi araştıran Başsavcısı vurup öldürdüğünün hemen ertesinde Türkiye’deydim. Kasabada Kürt vatandaşlar ve Türk askerler arasındaki gerilim çok yüksekti. 

2011 – 2014 de Şırnak ve Roboskideydim. Doğubayazıt’ta PKK 2014 de işyerlerine alkol satışını ve canlı müziği  yasaklamıştı. Bunun nedeni köyde yaşayan Kürt Müslümanlar ve Ramazan gibi dini ibadetleri değildi. Bunun Kürt halkının mücadelesiyle hiçbir alakası yok bence. PKK bir Taliban gibi hareket ediyordu. Şırnakta Demirtaş’ın yakın çevresinde bulunan insanlara durumu anlattım. 

Şükrü Gülmüş- Bir nevi Taliban yönetimi gibi bir şey 

Dr.Amy Beam –  Şırnak’ta Belki şikayetlerim işe yaradı ve  sonra öğrendim ki Ağrı dağındaki PKK yöneticisi  başka bir bölgeye gönderilmiş. Bu arada farklı kamplarda bulunan Yezidilerle de tanışma imkânım oldu o dönem. 

Ahmet Özbek – Amy sen Yezidilerden bahsetmeden önce Kürdistandaki diğer izlenimlerinden bahseder misin kısaca. 

Dr.Amy Beam –  Türkiye hava saldırılarıyla 34 genç Kürdü 28 Aralık 2011 de öldürdüğünde hemen sonra dağ köyü Roboskiye arabamla gelmiştim. Kendi arabamla gittim ve aileleri ziyaret ettim ve onlarla röportaj yaptım. Roboski katliamıyla ilgili 19 sayfalık bir rapor hazırladım ve bunu Washington D.C. deki drone saldırılarını izleyen ve protesto eden eylemci gruplarla paylaştım. Hiçbir Türk görevlisi Roboski saldırısında öldürülen Kürtlerin aile üyeleriyle görüşmedi. O sırada bölgede yabancı olarak yalnızca ben ve Hollandalı gazeteci vardık. Burada önemli birkaç detay var onları da paylaşmak istiyorum sizinle. Şırnak Beytusabbap a giderek 1994’teki yörede 34 Kürt köyünün yok edildiği katliamla ilgili bilgiler topladım.  Şırnak’taki polis benim hakkımda gizlice tutanak hazırlayıp benim Beytüşşebap a gitmiş olduğumu ve vize süremin dolduğuna dair göçmenlik dosyama online de not düşmüştür. Bu bir yalandı ve vizemin süresinin dolmasından önce daha 6 hafta süresi vardı. 

2015 de Barbadosdaki evime döndüğümde yeni vizeye başvurdum. New York’daki Türk Büyükelçiliği Türkiyeye girmemin yasaklandığını çünkü 2014 de vize süremin dolduğu halde ülkede bulunduğumu söylediler. Bu gerçekten doğru değildi. 5 yıl sonra Türkiye’de bir üst mahkeme lehimde karar vererek yasağın illegal olduğunu belirtti. Mahkeme açıkça hükümete tekrar başvuru hakkımın olduğunu belirttiği halde hükümet şu anda yeni bir karalayıcı iftirada bulunarak benim devletin güvenliği için tehlike oluşturduğumu belirtmektedir. Dava daha alt bir mahkemeye gönderildi ve sonuçlanması için 2 yıldır bekliyorum. Bana karşı konulan bu yasak Türkiye’nin kendi göçmenlik kanunlarına göre tamamen yasadışıdır.  

Şükrü Gülmüş– Öğrenmek istediğim o kamplardaki Yezidilerle nasıl iletişime geçtin. 

Dr.Amy Beam – 2014 de Şırnak a geldim arabamla. 3 Ağustos 2014 de IŞID Şengel’de katliamlara başladıktan sonra Iraktan dağlar üzerinden göçe zorlanan Yezidileri görmek için Roboskiye geldim.  İlk defa Yezidilerle tanışma imkanım oldu.  12 ayrı şehre dağıtılmışlardı. Bütün kampları ziyaret ettim. Her kampta Yezidi çevirmen vardı. 2014 de birçok eski PKK üyesi ve gazeteciler Erdoğan’ın tarafından serbest bırakıldıktan sonra bu kamplarda yönetici oldular. Yezidilerin yaşadığı bu kamplar Ankara’dan herhangi bir destek almadan tamamen Kürtler tarafından yönetildi. 

Önceleri PKK nin ideolojisine sempati duyuyordum, ama Yezidiler ilgili planların farkına vardığımda düşüncelerim değişti.  

Şükrü Gülmüş– Nelere tanık oldun mesela kamplarda Amy biraz anlatır mısın. 

Şükrü Gülmüş– Almanya’da birçok Yezidi yaşamaktadır ve yazmış olduğun kitap hakkında da bilgileri var. Kendileriyle bir kitap yayınlamış olmandan çok memnunlar ve çevrilmesini bekliyorlar. 

Dr.Amy Beam – Kamplara geri dönelim. Dediğim gibi kamplardaki görevliler daha önce PKK deydiler. Benim görüşüme göre emirleri Kandildeki PKK liderliğinden alıyorlardı. Her kamptaki yöneticiler bir papağan gibi yazılmış aynı kuralları uyguluyorlardı. 

İlk söyledikleri bütün Kürt kardeşlerimizi korumak zorundayız. Onları Yezidi olarak çağırmak yerine Kürt veya Kürt Yezidiler olarak çağırıyorlardı. Bu durum Yezidiler açısından problemli bir durum olup Kürtler tarafından aldatıldığını düşünmekteler. İlk olarak Saddam Hüseyin onları Arap olarak göstermeye çalıştı. Şimdi ise hem Türkiye’deki PKK ve de Kürdistan’daki Kürtler onlara Kürt demektedir. Bu onları yok etme çabasıdır. Yezidiler ısrarla Kuran okumadıklarını Kürtler gibi Müslüman olmadıklarını ısrarla söylemektedirler. Yaşayan Yezidilere önceki yüzyıllarda da saldırılar yapıldı ama asla dinlerini Müslümanlıkla değiştirmediler.  

Başka bir konuda Türkiye’deki kamplardaki Yezidilerin kamplardan çalışmak için ayrılması yasaktı. Kendilerine Avrupa’ya gidemeyecekleri söylendi. Ayrıca kendilerine Şengal güvenli olduğunda topraklarına dönmeleri söylendi. 

PKK nin Kürdistandaki amacı Yezidileri korumak değildi. Kendi siyasi kazanımlarını uygulamak için Yezidileri ve yaşadıkları Şengal bölgesini kontrol etmekti. Irak Kürdistanı ise Şengali kendilerine katmak ve Kürdistanı genişletmek istemektedir. Tabiki IŞID da kendi dini halifeliği için Şengal kontrol etmek istedi.  Iran ise Irak üzerinden Suriye ve Akdeniz’e uzanan bir petrol boru hattı inşa etmek için Şengal kontrol etmek istedi. 

Bütün bu farklı aktörler Yezidilere Şengal daha güvenli olduğunda dönmelerini belirtmişlerdir. Yalnızca Yezidiler kendileri Avrupa’ya gitmek istemekte ve asla o ölüm ve yıkım topraklarına dönmek istememektedirler. Yezidiler Türkiye’nin güneydoğusunda yalnızca birkaç ay içinde Kürtlere olan güvenlerini yitirdiler. 8 yıl sonra yaklaşık hiçbir şey değişmedi

Ahmet Özbek- Şükrü Gülmüş– bütün bir yaşamını Kürdistan mücadelesine adamış bir insan. Kendisi aynı zamanda PKK nin yapılanmasını iyi bilen birisidir. Kandil yönetiminin sözde Kürtlere yardım ediyor görünmesini ve derin devletle ilişkilerini de iyi bilmektedir. Amy birbirinden o kadar uzak kampları nasıl ziyaret ettin. Zor olmadı mı 

Dr.Amy Beam – Kendime kullanılmış bir araba aldım. Bu arabayla İstanbul Kürdistan Gürcistan ve Ermenistan arasında neredeyse 40.000 kilometreden fazla yol yaptım. Bu şekilde hem Kürtler hem de Yezidilere karşı yapılan katliamlar konusunda daha fazla bilgi sahibi oldum. 

Şükrü Gülmüş– Yezidiler ve bölgeyle ilgili başka izlenimlerin varmı 

Dr.Amy Beam – Türkiye’deki Kürtlerin Iraktaki Kürtlerden farklı olduğunu gördüm. Diğer yandan Irakta bulunduğum sürede 2015 yılından beri PKK, PDK ve PUK hareketiyle ilgili daha fazla şey öğrendim. Barzaninin sürekli olarak Bağdat hükümetini petrolden elden edilen Kazancın %17 sini paylaşmadığını suçladı. Ama kendilerinin içinde olduğu yolsuzluklardan bahsetmemektedir.

Unutmadan önemli bir detayı sizinle paylaşmak isterim. Türkiye’de karşılaştığım her bir yerinden sürülmüş Yezidiler bana şunu söyledi “pesmerge bizi terk etti ve İŞİD saldırısına karşı savunmasız bıraktı. Sincar Dağı’nda tutsak kaldığımız sırada PKK bizi kurtardı”. Konuştuğumuz birçok insan ve aile Irak Kürdistanı’ndaki yolsuzluktan bahsetmekte ve orada yaşamak istememektedirler. Birçoğu bana nasıl başka ülkelere iltica edilip mülteci olunabileceğini sordu. Son olarak Türkiye’deki Kürtlerin farklı sorunları olduğunu da gördüm. Birçok Kürt PKK nin kendi iş yerleri üzerinden baskı yaparak zorla vergi toplamasından bıkmıştır. 

Şükrü Gülmüş– Biraz konu değiştireceğim kusura bakma. Bu arada evli misin bekar mısın özel yaşamın nasıl. 

Dr.Amy Beam – Evlenmeye hiç vaktim olmadı.

Şükrü Gülmüş– Benim iki çocuğum var. Birinin adı Mizgin diğeri ise Tekoşin. 

Ahmet Özbek– Son söz olarak Dr Amy ne eklemek istersin 

Dr. Amy Beam– Kürtlerle ilgili birkaç şey daha söylemek isterim kapatmadan önce sohbeti. Ben her zaman onların insan haklarını dillerini özgürce konuşmalarını ve kültürlerini ifade etmeleri için Kürtlerin mücadelesini savundum ve hala da destekliyorum.   

Hastane okul ve mahkemelerde olmak üzere her yerde dillerinin rahatlıkla kullanmalarını da. Erdoğan’ın başlattığı barış sürecini destekledim ve aynı şekilde yine kendileri ve PKK beraber bitirdiler. Yezidilere yapılan son katliam adlı kitap yanında bir kitap daha çıkartmayı planlıyorum. Kitabın adı – Ağrı dağına tırmanış – Kürdistanda aşk ve ihanet. Bu kitap Irak değil Türkiye Kürdistanı yla ilgili olacaktır. 

Şükrü Gülmüş– Bu da güzel bir haber bekliyoruz yayınlanmasını. 

Ahmet Özbek–  Bu sohbeti şimdilik burada bitirmekle beraber devamını gerçekleştirmek istiyoruz. Umarım Şükrü abininde dediği gibi Yezidilerle ilgili kitap çevrilir bir önce ve diğer okuyucularla buluşur. Amy Beam in bütün bir kitabını okudum. Gerçekten olağanüstü bir çalışma ve kendisi hayatını tehlikeye atarak böyle bir araştırma ağırlıklı olarak katliama tanık insanlarla konuşarak bir çalışma gerçekleştirmiştir ve Yezidilerinde sesi olmuştur. 

Fakat bir konuda çok emin değilim. Kendisine son bir soru sormak istiyorum.  Yer yer kitabında geçen bir konu. Yezidilerin zorla Kürtleştirilmeye çalışılmasından da bahsetmiştir. Konuyu açar mısın lütfen. 

Dr.Amy Beam Yezidiler kendilerine sürekli olarak “Yezidi Kürtler “ denmesi ve Sengal ide “Kürt toprağı”olarak gösterilmesinden dolayı  Kürtlere olan güvenini yitirmiştir. Yalnızca kendilerini “yezidi kürt” olarak gösteren yezidiler devlet de işleri alabilmektedirler. Kürtlerin Yezidilerin kürt olduğu konusunda derin bir ayrılma ve ırak ta Yezidilerle Kürtler arasında güvensizlik oluşturmuştur. 

Ahmet Özbek –  Her ikinize de tekrar teşekkür ederim zaman ayırdığınız için. 

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz