- MOLAVER! - 30 Nisan 2023
- Ga-Fil - 27 Nisan 2023
- Kadını Erkeksiz Büyütmek - 26 Nisan 2023
2023 yılının gerek Kürdistan, Türkiye, Ortadoğu ve giderek
dünya gündemine oturan olgu; 6 Şubat’ta Maraş-Elbistan
merkezli 7.7 deprem oldu.
Dünya denen gezegenimiz, insanın elinden helak oldu ve gazaba
geldi. Depremden sonra bir de Urfa ve Adıyaman’da Sel felaketi
oluştu.
Ve buna ‘’Asrın Felaketleri’’ dediler.
Doğa yapar, insan ad koyar.
Tüm bunların yanında bir de Türkiye’de Kemalistler ile
‘’Kemalist Devrime’’ karşı çıktıkları Yüzyıllık bir savaşın son
sahnesine girmiş bulunuyoruz.
Ben buna da Sultanlığın devamı ve Kemalistlerin son bulması
olarak bakıyorum. Bu Seçim aslında bir kader savaşıdır. Ya
Sultancılar son 20 yıllarını kalıcılaştırıp Kemalistlerden rövanş
alacaklar ya ada İttihat ve Teraki’den beri sürüp giden Jakoben
rejimi devam edecek.
Bu konuda Filler kapışacak.
Bu kapışmada bizim Kürdler hala çimen olduklarının bile
bilincne vardamdan efendileri arasında ordan oraya dağılıyor ve
savruluyorlar. Bu dünyanın en ilginç bir durumu.
Çünkü Kuzey Kürdlerin millim statüsü değişmemişken,
varlıkları inkar ve ülkeleri sömürgeyken efendilerini sırtında
taşayan mal hamal gibi davranıyor.
Tüm bunların yanında; Fars, Türk, Araplar diğer parçalarda bile
Ortadoğu Kürdlerinin ensesinde boz pişiriyor.
Türkiye’den sonra Irak Arap sömürgeciliğinden çok çeken
Güney Kürdleri KRG gibi bir –yarı devlet- olma hakkını elde
ettiler.
Batı Kürdistan’da Güney kadar hakları almaya ramak
kalmışken, iç truva atları devreye girdi. PKK denen ve Türklerin
adeta İT’si anlayışında Batı Kürdistan’a çelme takıyor.
Kendi karanlık ve kirli geçmişiyle Batı Kürdistanlıları vebalı
durumuna getiriyor.
Tüm egemenler de bu PKK ateşiyle diğer parçalardaki Kürdleri
yakıyor.
İşte ben bu yazımda bir nabze de olsa son zamanlarda Duhok’ta
Düşen veya düşürülen 2 Helikopter olayına değinmek
istiyorum.
X
Genel bir sakat söylem var. Bu hep tekrar edilir. O da şundur:
‘’Ben Kürdüm ama Kürdçü değilim.’’
‘’Ben Kürd’ten önce Müslümanım!’’
‘’Ben Ezidiyim..
‘’Ben Aleviyim!.
‘’Ben Zazayım.
Ben insanım….’’
En sonunda da şöyle diyecek birileri.
‘’Ben Kürdüm ama Barzanım!
Ban Kürdüm ama ben Soranım!’’
Bunun tarhi çok derin ve uzundur.
Kürd ulusal bilinç sahibi olmadığından, Dinini, milliyetini,
dilini Ulus Kimliğinin önünde tutuyor.
Hele de Güney Kürdistan dediğimiz KRG’de
Dini Nakşi ve Kadriri,
Soran ve Behdinan,
Barazani ve Talabani ayrışması çok net.
Hatta sanki –Hevlêr ile Süleymaniye- ayrı ülkenin ve ayrı halkın
farklı şehirleri gibi.
Hewlêr’de Barzaniler, Süleymaniye’de Talabaniler dükkalık
kurmuş durumda. Son zamanlarda Barzaniler KRG’de mutlak
bir hakimiyet kurdular. Zaman zaman da Talabanilerden
birilerini yanlarına almayı başardılar.
Ancak ana eksen olarak;
İran destekli İngilter bağlantılı Talabanilerden Celal
Talabani’nin oğlu Bafil Talabani arz-ı siyeset etti. Cengi geri
duruma düşereken Bafil öne geçti ve o da bir takım kurmak
istedi.
Bu takımın birinci partneri; Kandil ve KCK..
İkinci Turunu Batı Kürdistan’da PYD- Mazlum Kobani üzerinde
yapmak istedi.
Bafil Batı Kürdistan’a gitti. Yeni ve çiçeği burnunda General
Mazlum Abdi (Kobani) ile görüştü. Fotoğraflar çekti. İnternet
vasıtasıyla dünyaya servis etti.
Sanırım YNK-Bafıl-Süleymaniye –gizli anlaşması- bu zamanda
yapıldı.
YNK-BAFİL VE HELİKOPTERLER
Ortadoğu’yu bilen bir insan olarak şunu söyleyebilirim:
Paranız olduğu sürece, allanamayacağınız silah yoktur.
Hatta şunu söyleyebilirim:
FKÖ’ye gerek Araplardan gerek SSCB ve sosyalist ülkelerden
para ve silah gelirdi. Ancak yükte hafif pahada ağır olanları
Suriye’deki Hafiz Esed filesine takılırdı.
Tank, ağır uçak savarlar ve helikopter, uçak FKÖ’ye verilmez ve
buna izin yoktur. Çünkü bunları ‘’Teröristler, Örgütler’’
kullanamaz. Ama TERÖRİST DEVLETLER kullanabilir.
Yani eğer Ortadoğu’da dandik ve tenekeden bile bir devletiniz
varsa, helikopter ve uçak da alır, rahatlıkla kullanırsınız.
Devlet olmanın da hakları var.
Bu nedenle ben YNK ve PYD’nin bazı hiley-i şeriyeler ve
kitabına uydurarak helikopter alabildiklerini var sayıyorum.
Bunları direkt olarak ABD, Fransa, İngiltere ve Fransa’dan
almanıza gerek yok. Devletler bu riske katılmaz. Ama bazı
taşeron şirketler, silah tüccarları vasıtasıyla satar.
En nihayetinde paranın dini, imanı, cinsi cibiliyeti ve miliyeti
yoktur.
Bu nedenle15 Mrt 23’te Duhok yakınlarında düşen veya
düşürülen 2 helikopter bence YNK tarafından alındı. Ve bunlar
Batı Kürdistan’da PYD’lilere verildi.
Bafil Talabanı ve Mazlum Kobani arasında bir gizli anlaşmayla
bu helikopterlerin alış-verişi, pilotların eğitimi, KObani ve
Süleymaniye arasında gel git ve işbirliği vardı ve bu uygulandı.
Ancak bu Türkiye’den KRG’den, Irak ve diğer devletlerden gizli
yapılmak zorundaydı. Çünkü karada olduğu gibi havada da
devletlerin hakları vardı. Yani alınan ve kullanılan bu iki
helikopterin uluslararası hava sahalarında kullanılma izni
yoktu.
Şimdi gelelim:
HELİKOPTERLER DÜŞTÜ MÜ?DÜŞÜRÜLDÜ MÜ?
Meselesine.
Edindiğim ve öğrendiğim bilgilere göre;
Bu helikopterler Fransız yapımı. 30 yıllık bir yaşları var.
Yani eski. Ve en fazla 3-5 insan kapasiteli.
Bir ihtimal:
‘’Bizim sonradan görme pilotlar ve savaşçılar, çok fazla
personel ve malzeme yüklediler bu zamane ve yaşlı Fransız
helikopterlerine.
Hava radarlarına yakalanma ve düşürülme korkusuyla
alçaktan uçuş yapmak ve gizlenmek durumundaydı.
Sonra madem güzergâh; Kobani-Süleymaniye arası, neden
Duhok üzeri gidip geldiler.
Veya Süleymaniye’den Duhok ötesi yerlere bir şeyler mi
taşıyorlardı?
Yada KRG’deki Türk radarlarına mı yakalandı?
Türkler mi düşürdü?
Çünkü ilk söylemler şaibeliydi.
Güya, bir helikoper düşüyor. İkincisi yardımına gitmeye
çalışırken o da düşüyor.
Duhok yetkilileri ilk etapta 7 ölü dediler. Ve ikinci
helikopter kaçtı, dendi. Sonra ikincisi de düşütü dendi.
PYD ise 3’ü kadın 6 Erkek savaşçılarının öldüğünü servis
etti.
Ölenleri Peşinen gerek KRG’li ve Türk Basını PKK’li olarak
gösterdi. Ama ölenlerin PYD’li olduğu ilan edildi.
Bu konular hala muğlak ve izaha muhtaç.
X
Benim en çok garibime giden ve şiddetle karşı çıktığım konu
ise; TC devletinin kendisi, TSK,sı, bazını ve cümle zevattıdır.
Ya velevki bu helikopterler YNK’nin ve Batı Kürdistanlı
PYD’lilerin.
Size ne oluyor?
Yani nereye kadar işgal ve ilhak politikanızı bununla
gizleyeceksiniz.
Bakın sizinle aynı konumda olan Suriye Devlet Başkanı
Beşar ESED bile; size ‘’İşgalcisiniz! Burayı tek edin!’’ diyor.
Siz kendi parçanız Kuzey Kürdistan’da bile işgalcisiniz.
Sizin ortağınız Beşar bile bunu dile getiriyor.
BEŞAR KADAR BEŞER OLUN!..