Eğer ABD’nin tahrikleriyle nükleer anlaşmadan çıksaydık..

0

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, müzakere ve diplomasi taraftarı olduğunu ancak bugünkü şartların müzakere değil direniş ve mücadele şartları olduğunu söyledi.

Başkent Tahran’da Şii din adamlarıyla bir araya gelen Ruhani, ABD yaptırımlarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Beyaz Saray’da oturanların geçen 40 yılda sürekli olarak İran’a karşı çalıştığını, baskı ve silahla mücadele etmeyi planladıklarını ve bugün tüm bunların bir araya geldiğini belirten Ruhani, şunları söyledi:

“Düşman sürekli olarak gerginliği İran’ın başlatmasını istiyordu ancak bunu yapmadık. İçeride de birileri nükleer anlaşmadan çıkmamızın peşindeydi ancak bu zeminde direnmek çok zordu. Eğer ABD’nin tahrikleriyle nükleer anlaşmadan çıksaydık, bugün hükümetin halka yönelik attığı adımları savunmak çok ağır ve karmaşık bir hal alırdı. Böyle bir durumda ABD’nin dışında uluslararası kamuoyu ve BM de ülkemize karşı yaptırım uygulardı.”

ABD yaptırımlarına karşı halk ve ülkeyi yönetenler arasında görüş ayrılığı olmadığını dile getiren Ruhani, şahsen müzakere ve diplomasi taraftarı olduğunu ancak bu şartlarda müzakere yapılmasını hiçbir şekilde kabul etmediğini ifade etti.

Hasan Ruhani, geçen yıl BM toplantısı esnasında 5 büyük ülke liderinin, ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmesi için aracı olduğunu ifade ederek, “ABD Dışişleri Bakanlığı 8 defa müzakere talebinde bulundu. Bugünkü şartlar hiçbir şekilde müzakere şartları değil, direniş ve mücadele şartlarıdır.” şeklinde konuştu.

“Daha iyi yönetebilmek için karar mekanizmasına ihtiyacımız var”

Bugünkü şartlarda halkın çok fazla sorun ve zorluklarla karşı karşıya bulunduğunu ancak tüm bunların hükümetle ilgili olmadığını ve geçmişte halkın gelir seviyesini yükselttiklerini kaydeden Ruhani, “Bugün daha iyi yönetebilmek için karar mekanizmasına ihtiyacımız var. İran-Irak savaşında bir konsey kuruldu ve tüm yetkiler bu mekanizmanın elindeydi, Meclis ve yargı erki de buradan çıkan karara müdahale etmiyordu. Ekonomik savaşta olduğumuz bugün de böyle bir yetki gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Hiçbir dönemde bankacılık işlemleri ve petrol satışıyla ilgili sorunlarla karşılaşmadıklarını ve bugünkü uygulamalara maruz kalmadıklarını dile getiren Ruhani, şunları kaydetti: “Dünyada para dolaşımın yüzde 87’si dolar üzerinden gerçekleşmektedir. Ülkemizin bu döviz cinsi ile ticaret yapması kanunsuz bir şekilde yaptırıma tabi. Hükümetin gelirinin düşmesi ve bankacılık sektörünün dünya ile olan irtibatının kısıtlı olması mevcut sorunlardan birkaçıdır.”

İran zenginleştirilmiş uranyum kapasitesini dört katına çıkaracak

İran, nükleer anlaşmadaki taahhütlerini kısmen durdurma kararından bir hafta sonra, az zenginleştirilmiş uranyum kapasitesini 4 katına çıkaracağını açıkladı. İran Atom Enerjisi Kurumu Sözcüsü Behruz Kemalvendi, “Natanz nükleer tesislerinde zenginleştirilmiş 3,67 uranyum üretim kapasitesini 4 katına çıkardık.” dedi.

İran’ın nükleer anlaşmadan çekilmeyi ve bunu ihlal etmek istemediğini dile getiren Kemalvendi, “Şimdilik nükleer anlaşmasının 26’ncı maddesi gereğince 2 karar aldık. Bundan sonra 2 adım daha atacağız. Ümit ediyorum Avrupa ülkeleri 60 gün içinde sözlerini yerine getirir ve bizim bir sonraki adımı atmamıza ihtiyaç kalmaz.” değerlendirmesinde bulundu.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesi ve Almanya ile İran arasında 2015’te imzalanan nükleer anlaşma, Tahran’a yüzde 3,67 oranında zenginleştirilmiş 300 kilogram uranyum üretme izni veriyordu. Tahran’ın ayrıca, fazla ürettiği uranyumu yurt dışında depolama veya yabancı ülkelere satma hakkı da bulunuyordu.

Anlaşmada izin verilen yüzde 3,67’lik zenginleştirilmiş Uranyum, silah üretmek için gereken yüzde 90 seviyesinin çok altında. Anlaşma imzalanmadan önce İran, uranyumunu yüzde 20’ye kadar zenginleştiriyordu.

Ancak Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump’ın nükleer anlaşmadan çekilme kararının ardından Tahran ile Washington arasındaki ilişkiler günbegün geriliyor.

Son gelişmeler üzerine Trump, Twitter üzerinden paylaştığı mesajda “İran savaşmak istiyorsa, bu onların resmen sonu olur.” ifadesini kullanmış, karşılığında İran Dışişleri Bakanı ise Büyük İskender ve Cengiz Han göndermeli bir cevap vermişti.

İran ne zaman hazır olursa o zaman bizi arayacak

ABD Başkanı Donald Trump, ABD-İran gerilimine ilişkin twitter hesabından yeni bir değerlendirmede bulundu. ABD’nin “yeni müzakereler için Tahran’a ulaşmaya çalıştığı” şeklindeki haberleri reddeden Trump, “Yalan haber medyası, hiçbir bilgisi olmadan, ABD’nin İran ile bir müzakere kurmaya çalıştığı şeklinde tipik bir yanlış haber geçmiş. Bu yalan bir haberdir. İran bizi ne zaman hazır olursa o zaman arayacaktır. O zamana kadar ekonomileri çökmeye devam edecek. İran halkı için çok üzücü bir durum.” ifadesini kullandı.

Öte yandan Cumhuriyetçilerin önde gelen isimlerinden Senatör Lindsey Graham, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’dan İran konusunda bir brifing aldığını kaydetti.

Graham, söz konusu brifingin ardından, “Son haftalarda İran açıkça bölgedeki diğer ülkelerin boru hatlarına ve gemilerine saldırılar düzenledi ve ABD’nin Irak’taki çıkarlarına bir tehdit yarattı. Eğer İran’ın Amerikalı personele ve çıkarlarına yönelik tehditleri gerçeğe dönüşürse (İran’a karşı) ciddi bir askeri karşılık vermeliyiz.” değerlendirmesinde bulundu.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz