Ekonomide alınan yeni tedbirleri açıkladı..

0

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı’nın ardından açıklama yaptı. Dövizin muhtemel getirisine Türk lirası varlıklarda kalarak ulaşılabilmesini sağlayacak yeni bir aracın devreye alınacağını belirtti.

“Çalışanlarımızı hayat pahalılığı altında ezdirmeme sözümüzü yerine getiriyoruz.” diyen Erdoğan, şunları söyledi: “Tasarruflarını değerlendirirken kurdaki yükselişten kaynaklanan kaygılarını gidermek isteyen vatandaşlarımıza yeni bir finansal alternatif sunuyoruz. Bundan sonra hiçbir vatandaşımızın ‘kur daha yüksek olacak’ diye mevduatını Türk lirasından dövize geçirmesine ihtiyaç kalmayacak.

Döviz kurundaki dalgalanma sebebiyle fiyat vermekte zorlanan ihracatçı firmalarımıza doğrudan Merkez Bankası aracılığıyla ileri vadeli kur rakamı verilecek. Döviz kurundaki dalgalanma sebebiyle fiyat vermekte zorlanan ihracatçı firmalarımıza doğrudan Merkez Bankası aracılığıyla ileri vadeli kur rakamı verilecek.

Şirketler tarafından yapılacak temettü ödemeleri üzerindeki stopajı yüzde 10’a indiriyoruz. Devlet iç borçlanma senetlerine talebi artırmak için stopajı sıfıra indiriyoruz. Bireysel emeklilik sistemimizin cazibesini artırmak için devlet katkısı oranını yüzde 5 daha artırarak yüzde 30’a çıkartıyoruz. KİT’lerden bütçeye aktarılan gelir payları endeksli kamu borç senetleri çıkarılarak yatırımcıların Türk lirası bazlı varlıklara yönelimi teşvik edilecektir.

Yastık altında 280 milyar dolar değere sahip 5 bin ton altın bulunmaktadır. Ekonomiye kazandırılması için piyasa paydaşlarıyla yeni araçlar geliştirilecek. (Asgari ücret kadarki miktardan damga ve gelir vergisi alınmaması) Memurları da bu kapsama dahil ederek fiilen aldıkları ücretlerin artmasını sağlıyoruz.

Tasarruflarını değerlendirirken kurdaki yükselişten kaynaklanan kaygılarını gidermek isteyen vatandaşlarımıza yeni bir finansal alternatif sunuyoruz. Bundan sonra hiçbir vatandaşımızın ‘kur daha yüksek olacak’ diye mevduatını Türk lirasından dövize geçirmesine ihtiyaç kalmayacak.

Türk lirası mevduat geliri kur altında kalırsa aradaki fark ödenecek. Döviz kurundaki dalgalanma sebebiyle fiyat vermekte zorlanan ihracatçı firmalarımıza doğrudan Merkez Bankası aracılığıyla ileri vadeli kur rakamı verilecek.

Kambiyo rejimi türü tartışmalar açarak ülkesini ve milletini sırtından hançerlemeye çalışanların hangi sinsilikler peşinde koştuklarının farkındayız. SWAP anlaşmalarının önceden belirlenmiş kur düzeyinden yapıldığı dedikodularını ortaya yayanların hangi alçak hesaplara hizmet ettiğini biliyoruz.

Faizdeki indirimle beraber, birkaç ay sonra enflasyon nasıl düşmeye başlayacak bunu hep beraber yaşayacağız. Türkiye’nin serbest piyasa ekonomisinden ve kambiyo rejiminden en küçük geri adım atmaya ne niyeti ne de ihtiyacı vardır. Artık bu ülke yüksek faizle parasına para katanların cenneti olmayacak artık bu ülke ithalat cenneti olmayacak.

Ülkemizde yatırımları durduracak, istihdamı azaltacak, üretimi düşürecek, ihracatı engelleyecek hiçbir adımın atılmasına izin vermeyeceğimi ilan ediyorum. Artık bu ülke IMF programları yoluyla ekonomisini ve siyasetini dışarıya rehin veren bir ülke olmayacak.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kurdaki dalgalanmayı durdurarak nispi bir istikrarı sağlamak için yeni araçların devreye alınacağını açıkladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan kabine toplantısı sonrasında kurdaki dalgalanmayı durdurarak nispi bir istikrarı sağlamak için serbest piyasa ekonomisi kuralları çerçevesinde yeni araçların devreye alınacağını, tasarruflarını değerlendirirken kurdaki yükselişten kaynaklanan kaygılarını gidermek isteyen vatandaşlara yeni bir finansal alternatif sunulacağını kaydetti.

Erdoğan, dövizin muhtemel getirisine Türk Lirası varlıklarda kalarak ulaşılabilmesini sağlayacak yeni aracın nasıl işleyeceğini, ihracatçılara yönelik yeni düzenlemeleri ve diğer ekonomik tedbirleri şöyle anlattı:

“İnsanlarımız, bankadaki Türk Lirası varlığının mevduat kazancı kur artışından yüksekse bu getiriyi elde edecek ama kur getirisi mevduat kazancının üstünde kalırsa aradaki fark doğrudan vatandaşımıza ödenecek. Üstelik bu kazanç stopaj vergisinden de muaf tutulacak.

Ayrıca TL varlıklarının yeni bir döviz talebi oluşturmayacak şekilde değerlendirilmesini temin edecek araçları devreye alacağız. Dolayısıyla bundan sonra hiçbir vatandaşımızın ‘Kur daha yüksek olacak’ diye mevduatını Türk Lirası’ndan dövize geçirmesine ihtiyaç kalmayacak.

Bir müjdemiz de ihracatçılarımıza var. Döviz kurundaki dalgalanma sebebiyle fiyat vermekte zorlanan ihracatçı firmalarımıza doğrudan Merkez Bankası aracılığıyla ileri vadeli kur rakamı verilecek. Bu işlem sonunda ortaya çıkabilecek kur farkı ise TL olarak ihracatçı firmamıza ödenecek.

Fon büyüklüğü 250 milyar liraya ulaşan bireysel emeklilik sistemimizin cazibesini artırmak için devlet katkısı oranını yüzde 5 daha artırarak yüzde 30’a çıkartıyoruz.

Devlet iç borçlanma senetlerine talebi artırmak için buradaki stopajı yüzde sıfıra indiriyoruz. Kurum kazançları üzerindeki vergi yükünü azaltarak uluslararası rekabeti desteklemek ve yatırımı teşvik etmek amacıyla ihracat ve sanayi şirketleri için kurumlar vergisinde bir puanlık indirim planlıyoruz.

Katma Değer Vergisi’ni etkinliği, adaleti ve basitleştirmeyi sağlamak amacıyla yeniden düzenliyoruz. Kar payı üzerinden yapılan vergilendirme ve bu gelirin beyanı yatırımcılar açısından caydırıcı bir mahiyet arz eder hale gelmiştir. Bu sıkıntıyı ortadan kaldırmak için şirketler tarafından yapılacak temettü ödemeleri üzerindeki stopajı yüzde 10’a indiriyoruz.

KİT’lerden elde edilen ve bütçeye aktarılan gelir paylarına endeksli kamu borçlanma senetleri çıkartılarak yatırımcıların Türk Lirası bazlı varlıklara yönelimi teşvik edilecektir.

Ülkemizde yastık altında 280 milyar dolar değere sahip 5 bin ton altın bulunduğu bilinmektedir. Bu altınların finansal sisteme dahil edilerek ekonomiye kazandırılması için piyasa paydaşlarıyla birlikte yeni araçlar geliştirilecektir.

Kamu bankalarının toplam kredilerinin belli bir oranını şeffaf şekilde her yıl ilan edilecek öncelikli sektörlere kullandırmasını sağlayacak bir yapı kurulacaktır. Kredi garanti fonu desteğiyle uzun vadeli istihdamı koruma ve geliştirme öncelikli işletme kredileri verilecektir. Proje bankacılığı konusunda atılacak adımlar hızlandırılacaktır.”

“2021’i de çift haneli rakamlara dayanan büyümeyle kapatacağız”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin geçtiğimiz 19 yılda ortalama yüzde 5,1’lik büyüme başarısı göstermiş bir ekonomiye sahip olduğunu vurguladı.

Küresel finans krizinin etkisiyle 2009 yılında yaşadıkları yüzde 4,8’lik küçülme dışında her yıl ekonomiyi büyüterek Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir başarıya imza attıklarını söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:

“Salgının tüm dünyayı kasıp kavurduğu 2020 yılında herkes küçülürken biz yüzde 1,8 büyüdük. İnşallah 2021’i de çift haneli rakamlara dayanan büyümeyle kapatacağız. Hükümetlerimiz döneminde ülkemizin nüfusu 65 milyondan 84 milyona çıkmasına rağmen istihdamımızı 19 milyondan 29 milyona yükseltmek suretiyle milletimizin iş ve aş sahibi olmasını sağladık. Ülkemizin her karış toprağını kapsayacak şekilde yaptığımız 3,5 trilyon dolarlık altyapı ve üstyapı yatırımı sayesinde bölgesinde ve dünyada yıldızı parlayan bir Türkiye inşa ettik. Eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, ulaşımda, enerjide, tarımda, dış politikada velhasıl tüm dünyada her alanda önemiyle gerçekten herkese dudak ısırtacak adımları attık.

Bu süreçte attığımız her adımda hangi engellerle karşılaştığımızı en iyi aziz milletimiz biliyor. Vesayetin tuzaklarından darbe girişimlerine, terör saldırılarından uluslararası ambargolara kadar nice engeli aşarak ülkemizi bugünkü seviyesine getirdik. Şimdi de Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokarak küresel gelişmişlik liginin en üstüne çıkarmanın mücadelesini veriyoruz. Biz her hesabın üzerinde bir hesap olduğuna, medeniyetimizden ve tarihimizden aldığımız güçle üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir mesele bulunmadığına, üstünlüğümüzün de buradan kaynaklandığına inanan insanlarız.”

Erdoğan, demokraside, kalkınmada, güvenlikte, diplomaside hak ettiği yere getirdikleri Türkiye’yi ekonomide de aynı başarıya ulaştırmakta kararlı olduklarını söyledi.

Ekonominin rasyonel işleyişiyle uzaktan yakından ilgisi olmayan finans hareketlerinin ve buna bağlı fahiş fiyat artışlarının yol açtığı sıkıntıların herkesin canını yaktığını söyleyen Erdoğan, “İnancı, onuru, vatanı ve onlar kadar aziz bildiği değerleri uğruna gerektiğinde hayatını bile ortaya koyan bir millet olarak bu konjonktürel sıkıntılarla başa çıkabilecek iradeye biz sahibiz.” diye konuştu.

Hükümet olarak bu çerçevede gereken adımları attıklarını belirten Erdoğan, stokçuluk ve fahiş fiyatla milletin günlük hayatını zorlaştıranlar hakkında bakanlıkların ve ilgili kurumların harekete geçtiğini ifade etti.

TBMM’nin de stokçuluk yapanlara verilen cezaları artıran bir kanunu geçen hafta kabul ederek bu mücadeleye katkı sağladığını ifade eden Erdoğan, “Çalışanlarımızı hayat pahalılığı altında ezdirmeme sözümüzü yerine getiriyoruz. Asgari ücrette yüzde 50’nin üzerinde artış yaparak en düşük gelir rakamını 4 bin 250 liraya çıkardık. Asgari ücretten alınan gelir vergisini ve damga vergisini kaldırarak işverenlerimizin yükünü de 450 lira azalttık.” dedi.

Yeni asgari ücretin hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, üretimi ve istihdamı desteklemek için çeşitli başlıklar altında çok sayıda paketi hayata geçirdiklerini dile getirdi.

Kurdaki dalgalanmayı durdurarak nispi bir istikrarı sağlamak için serbest piyasa ekonomisi kuralları çerçevesinde yeni araçları devreye aldıklarını belirten Erdoğan, hayata geçirecekleri yeni tedbirler hakkında bilgi vereceğini, daha sonra ilgili kurumların bu konularla ilgili detaylı bilgileri kamuoyuyla paylaşacaklarını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tasarruflarını değerlendirirken kurdaki yükselişten kaynaklanan kaygılarını gidermek isteyen vatandaşlarımıza yeni bir finansal alternatif sunuyoruz. Dövizin muhtemel getirisine Türk lirası varlıklarda kalarak ulaşılabilmesini sağlayacak bu yeni araç şöyle işleyecektir; insanlarımızın bankadaki Türk lirası varlığının mevduat kazancı kur artışından yüksekse bu getiriyi elde edecek ama kur getirisi mevduat kazancının üstünde kalırsa aradaki fark doğrudan vatandaşımıza ödenecek. Üstelik bu kazanç stopaj vergisinden de muaf tutulacak. Ayrıca Türk lirası varlıklarının yeni bir döviz talebi oluşturmayacak şekilde değerlendirilmesini temin edecek araçları devreye alacağız. Dolayısıyla bundan sonra hiçbir vatandaşımızın ‘kur daha yüksek olacak’ diye mevduatını Türk lirasından dövize geçirmesine ihtiyaç kalmayacak.”

Bir müjdelerinin de ihracatçılara olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti: “Döviz kurundaki dalgalanma sebebiyle fiyat vermekte zorlanan ihracatçı firmalarımıza doğrudan Merkez Bankası aracılığıyla ileri vadeli kur rakamı verilecek. Bu işlem sonunda ortaya çıkabilecek kur farkı ise Türk lirası olarak ihracatçı firmamıza ödenecek. Fon büyüklüğü 250 milyar liraya ulaşan Bireysel Emeklilik Sistemimizin cazibesini artırmak için devlet katkısı oranını yüzde 5 daha artırarak yüzde 30’a çıkartıyoruz. Halihazırda Eurobond faiz gelirlerinde stopaj geliri yüzde sıfır iken devlet iç borçlanma senetlerinde bu oran yüzde 10 olarak uygulanmaktadır. Devlet iç borçlanma senetlerine talebi artırmak için buradaki stopajı da yüzde sıfıra indiriyoruz. Kurum kazançları üzerindeki vergi yükünü azaltarak uluslararası rekabeti desteklemek ve yatırımı teşvik etmek amacıyla ihracat ve sanayi şirketleri için kurumlar vergisinde 1 puanlık indirim planlıyoruz.”

Katma değer vergisini etkinliği, adaleti ve basitleştirmeyi sağlamak amacıyla yeniden düzenlediklerini belirten Erdoğan, “Bu adımla amacımız kayıt dışı ekonomiyi azaltmak, iş ve yatırım ortamını iyileştirmek, ihracatı özendirmek ve firmalarımızın KDV iadesi yoluyla finansmana hızlı erişimini sağlamaktır.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kar payı üzerinden yapılan vergilendirme ve bu gelirin beyanının, yatırımcılar açısından caydırıcı bir mahiyet arz eder hale geldiğini dile getirerek, “Bu sıkıntıyı ortadan kaldırmak için şirketler tarafından yapılacak temettü ödemeleri üzerindeki stopajı yüzde 10’a indiriyoruz. Yatırım fon ve ortaklıklarının kazançları kurumlar vergisinden istisna olmasına karşılık diğer fon ve ortaklıklardan elde edilen kar paylarının iştirak kazançları istisna kapsamı dışındaydı. Bu farklılığı da ortadan kaldırıyoruz.” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kamu iktisadi teşebbüslerinden elde edilen ve bütçeye aktarılan gelir paylarına endeksli kamu borçlanma senetleri çıkartılarak yatırımcıların Türk lirası bazlı varlıklara yönelimleri teşvik edilecektir. Ülkemizde yastık altında 280 milyar dolar değere sahip 5 bin ton altın bulunduğu bilinmektedir. Bu altınların finansal sisteme dahil edilerek ekonomiye kazandırılması için piyasa paydaşlarıyla birlikte yeni araçlar geliştirilecektir.” dedi.

Kamu bankalarının toplam kredilerinin belli bir oranını, şeffaf bir şekilde her yıl ilan edilecek öncelikli sektörlere kullandırmasını sağlayacak bir yapının kurulacağına işaret eden Erdoğan, “Kredi Garanti Fonu desteğiyle uzun vadeli istihdamı koruma ve geliştirme öncelikli işletme kredileri verilecektir. Proje bankacılığı konusunda atılan adımlar hızlandırılacaktır. Evet, ülkemizdeki istikrar ve güven iklimini güçlendirecek tüm bu tedbirleri ilgili kurumlarımızla Meclisimizle birlikte süratle hayata geçireceğiz.” diye konuştu.

Tedbirlerin hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, “Türkiye’yi geçmişte defalarca olduğu gibi küresel ekonominin yeniden yapılanma sürecinin dışında bırakmaya yönelik hiçbir oyuna, hiçbir tuzağa itibar etmedik, etmeyeceğiz. Hedeflerimiz doğrultusunda azimle cesaretle kararlılıkla yolumuza devam ediyoruz.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir müjde de memurlara vermek istediğini belirterek, “Bilindiği gibi asgari ücretin gelir vergisi ve damga vergisinden muaf olması uygulamasını tüm çalışanlarımızı da kapsayacak şekilde genişletmiştik. Böylece aldığı ücret ne olursa olsun tüm çalışanların asgari ücret miktarı kadarki kazancının gelir vergisi ve damga vergisinden muaf olmasını temin etmiştik. Memurlarımızı da bu kapsama dahil ederek fiilen aldıkları ücretlerin artmasını sağlıyoruz. Bu kararın memurlarımıza hayırlı olmasını diliyorum.” diye konuştu.

Ekonomi programlarına yönelik her eleştiriyi dikkatle dinleyip, inceleyip, önüne, arkasına baktıklarını belirten Erdoğan, kurdaki dalgalanmadan ve fahiş fiyat artışlarından canı yandığı için söylenen vatandaşları anladıklarını, iyi niyetle yapılan her eleştiriyi saygıyla karşıladıklarını, hayırhahlıkla yapılan her teklifi de samimiyetle değerlendirdiklerini aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle konuştu: “Bununla birlikte sureti haktan görünerek, Türkiye’nin siyasette, diplomaside ve güvenlikte olduğu gibi ekonomide de hak ettiği konuma gelmesinin önünü kesmeye yönelik sinsi çelmelere eyvallah etmiyoruz, etmeyeceğiz. Ülkenin ve milletin hayrına yapılan hiçbir işe destek vermemiş, desteği bir kenara bırakalım şöyle yarım ağız bir takdir ifadesi kullanmamış olanların, insanımızın derdiyle dertleniyor edasıyla yaptıkları riyakarlığın bizim nezdimizde hükmü yoktur.

Geçmişte gazete ilanlarıyla hükümet devirip, hükümet kurmayı alışkanlık haline getirenlerin ‘genel kabul görmüş iktisat bilimi kurallarına hızla dönülmeli’ diyerek sergilediği karın ağrısının sebebini gayet iyi biliyoruz. Aynı şekilde ülkenin içinden geçtiği tarihi dönüşüm sürecine destek vermesi gerekirken ‘piyasaların ivedilikle istikrara kavuşmasını sağlayacak acil önlemler alınması’ çağrısıyla olumsuzluğu körükleyerek safını şaşıranları da yakından takip ediyoruz. Yine Merkez Bankasının faiz indirimi kararıyla dövizdeki akıl dışı yükselişi önlemek için yaptığı müdahaleleri aynı paranteze alarak kendilerince cinlik yapanları dikkatle izliyoruz. Kambiyo rejimi türü tartışmalar açarak ülkesini ve milletini sırtından hançerlemeye çalışanların hangi sinsilikler peşinde koştuklarının farkındayız. Swap anlaşmalarının önceden belirlenmiş kur düzeyinden yapıldığı dedikodularını ortaya yayanların hangi alçak hesaplara hizmet ettiğini de biliyoruz. Açıklamalarıyla, analiz adı altında dolaşıma soktukları art niyetli yorumlarıyla milletimizi, ülkeleri, yönetimleri, gelecekleri konusunda kötümserliğe sürüklemek isteyenleri dikkatle not ediyoruz. İnşallah bir süre sonra dengeler yerine oturup, ülkemiz hedeflerine bir adım daha yaklaştığında bu felaket tellalı muhterislerin her sözlerini, her beyanlarını alınlarına yaftalayacağız.”

Her zaman milletin ne dediğine, ne istediğine baktıklarını dile getiren Erdoğan, “Türkiye’nin serbest piyasa ekonomisinden ve kambiyo rejiminden en küçük bir geri adım atmaya ne niyeti vardır ne de böyle bir ihtiyacı vardır. Biz, bu oyunu kendi kurallarıyla oynayarak hedeflerimize ulaşacağız. Aksini iddia eden veya düşünen dönüp kendini sorgulamalıdır.” diye konuştu.

“Biz, dün bu ülkede yönetime gelmedik”

Bunca zamandır faizlerin yükseltilmesinden başka tek bir çözüm teklifi sunamayanların, Türkiye’yi de dünyayı da doğru okuyamadıklarının ortada olduğunu ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Amerika’ya, tüm Batı’ya baksınlar. Şu anda onların faiz politikaları nasıl çalışıyor, onu izlesinler. Çin’e, Hindistan’a baksınlar. Onların faiz politikaları nasıl çalışıyor, onu görsünler. Görecekler ki Amerika başta olmak üzere, sıfır faiz, eksi, bu tür faizler var. Öbür tarafta bakıyorsunuz, Çin, Hindistan buralarda 6, 7, 8 faiz politikaları var. Ve biz, şu anda faizdeki indirimle beraber, evelallah zaman bunu gösterecek, birkaç ay sonra enflasyon nasıl düşmeye başlayacak, bunu hep beraber yaşayacağız. Türkiye’nin geçtiğimiz 19 yıl nereden nereye geldiğini ve artık böyle bir ekonomik dönüşüme hazır olduğunu her fırsatta teorik çerçevesiyle, verileriyle, örnekleriyle anlatıyoruz. Biz, dün bu ülkede yönetime gelmedik. 19 yıl önce göreve geldiğimizde faiz neredeydi, enflasyon neredeydi ve biz faizi nereden nereye indirdik, enflasyonu nereden nereye çektik lütfen şöyle bir geçmişi incelesinler, baksınlar. Ve bunu da hangi yönetim yaptı görsünler. Biz yaptık. Ve şimdi yine aynısını biz yapacağız. Ve biz burada kalkıp da ülkedeki ekonomi nedir, bundan anlamayanların ağzına bakacak halimiz yok. Biz yaşadık, biz uyguladık ve yaşayışımızla da uygulayışımızla da faizi de enflasyonu da nereden nereye çektiğimiz ortada.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, millete söz verdikleri şekilde, Türkiye’yi eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, ulaşımdan enerjiye, spordan sosyal yardımlara kadar her alanda bugünler için hazırladıklarını söyledi.

“Küresel güçler ekonomik kavga veriyor”

Türkiye’de durum buyken dünyadaki vaziyete dikkati çeken Erdoğan, dünya ekonomisinin yüzde 80’ini oluşturan küresel güçlerin yakın tarihin en büyük ekonomik kavgasını verdiğini vurguladı.

Küresel finans krizinin yaşandığı 2008’den bu yana tüm büyük ekonomilerin tek amacının kendi ülkelerindeki istihdamı korumak olduğuna işaret eden Erdoğan, çok güçlü finans yapılarına sahip olmalarına rağmen, sürekli parasal genişlemeye giden gelişmiş ülkelerin kendi aralarındaki görünmez savaşın sebebinin bu olduğunu ifade etti.

Avrupa Merkez Bankasının da Amerika Merkez Bankasının da Japonya Merkez Bankasının da Çin Merkez Bankasının da diğerlerinin de para politikalarının istihdamı koruma merkezli belirlendiğinin altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti:

“Çılgınca para basan, faizleri sıfıra yakın ve hatta ekside tutan, merkez bankası bilançolarını neredeyse milli gelirleri seviyesine çıkartan bu ülkeler, belirsizlik batağından hala kurtulamadıklarını bizzat kendileri itiraf ediyorlar. Geçmişte ülkemizi hazırlıksız şekilde Gümrük Birliğine girmeye zorlayanlar, ekonomimizin beklenmedik bir şekilde bu sürece uyum sağlaması ile umdukları kadar vakit kazanamamışlardı. Avrupa ülkeleri avroya geçiş sürecinde paralarını bir gecede yüzde 50 devalüe ederlerken, Türkiye bunun dışında tutulmak suretiyle sanayimize ve ticaretimize görünmez engeller konmuştu. Buna rağmen özellikle hükümetlerimiz döneminde verdiğimiz emekler ve yaptığımız fedakarlıklar sayesinde sanayimizi ayakta tutmayı, ticaretimizi ve ihracatımızı geliştirmeyi başardık. Şimdi de aynı amaçla farklı argümanlar ve araçların devreye sokulduğu bir süreç yaşıyoruz. Dünya 90 trilyon doları kamuya ait olmak üzere toplamda 220 trilyon doları geçen bir borç batağında yüzerken, Türkiye’ye ısrarla faizlerin yükseltilmesini dayatmak, insanların aklıyla dalga geçmekten öte anlam taşımaz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti: “Kamu bankasından krediyi alıp bunu başka yere aktarmak suretiyle paradan para kazanma yoluna, yöntemlerine başvuranların alnını karışlarız.”

Erdoğan, “(TÜSİAD’a) Utanmadan, sıkılmadan Bay Kemal’le bir araya gelip erken seçim konuşuyorsunuz. Boşuna sayıklamayın, bunlar rüya. Haziran 2023’ü bekleyeceksiniz.” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Parası, finansa erişimi olan herkesi yatırıma, üretime davet ediyorum.” dedi. Erdoğan, “Türkiye ekonomide sınıf atlayacaksa harekete geçmenin tam vaktidir.” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye ekonomide sınıf atlayacaksa harekete geçmenin tam vaktidir.” ifadelerini kullandı.

Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Her kim kur spekülasyonu, fahiş fiyat ve faiz baskısıyla ülkemizi geçerliliği kalmamış ekonomi modelleriyle yolundan döndürebileceğini sanıyorsa yanılıyor.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “(Burs ve kredi) Önümüzdeki yıl lisans öğrencilerinde 850 liraya, yüksek lisans öğrencilerinde 1700 liraya, doktora öğrencilerinde 2550 liraya çıkarıyoruz.” dedi.

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz