- Kamuoyuna Duyuru…! - 30 Nisan 2023
- 1915 Olayları ve Konuşulmayanlar - 25 Nisan 2023
- Neden Ak Partiliyim? - 24 Nisan 2023
Ankara’daki dostlar durumun hiç iyi olmadığını söylediler.
Ve eklediler: ‘Ak parti ile MHP arasındaki birliktelik zıtlığı bir hayli arttı. İşler karışık. Manevra alanı kalmadı’.
Ben de aldım kalemi kağıdı ve bu bilgilerle analize başladım.
Ömer Faruk Gergerglioğlu olayı ve ardından gelen HDP’nin kapatılması konusu ve en son da Selahattin Demirtaş’a Cumhurbaşkanına hakaretten verilen 3 yıl 6 ay hapis cezası.
Bunlar iktidarın MHP kanadının ısrarla yapmaya çalıştığı ve gerçekleştirdiği icraatlar.
Ak parti kanadı bunlara sıcak bakmasa da eli mahkum.
Birçok Ak partili ve Adalet Bakanı bunlardan rahatsız ve hatta Osman Kavala’nın durumunda da farklı düşünüyorlar.
Ama dedim ya elleri mahkum.
MHP ile yapılan koalisyon gereği bütün bunlara ‘evet, aldık kabul ettik’ demek zorundalar.
Ak parti tarafı bunları gördükten sonra devletteki milliyetçilik hakimiyetinden İslamcılık akımına kaymaya çalışıyor.
İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması bunun en bariz göstergesi.
Ha bir de unutmadan Akit gazetesi şimdiden ‘hilafet’ konusunda manşetler atmaya başladı.
Yakında hilafet konusu da tartışılsın diye demeç verenler çıkarsa şaşırmayın!.
Sözleşmeden çıkılmasının hukuki yanlışlığının üzerini kapatmak için de Merkez Bankası’nda değişikliğe gidildi. Ak parti açısından bir taşla iki hatta üç kuş vurma.
İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması ikinci güdeme düştü.
İslamcılık adına yeni isim atandı.
MHP’ye gözdağı verildi.
Merkez Bankası’ndaki değişiklik pahalıya mal oldu ama üzeri örtülmek istenenler açısından değdi. Neden değmesin ki, nasıl olsa giden para kendi ceplerinden çıkmıyor.
‘Faiz enflasyonun sebebidir’ cümlesi ile yaklaşılan bir ekonomi anlayışı sebebiyle Merkez Bankası kasasından 128 milyar dolar sıfırlandı.
Suç dış güçlere atıldı ama aynı bakış açısıyla yaklaşılmaya devam ediliyor.
Bu cümlenin temeli de İslamcılığa dayanıyor.
Yani Ak parti İslamcılığa dönerken, MHP de kendi milliyetçilik çizgisinde gitmeye devam ediyor.
Ekonomi yönetimindeki İslamcılık anlayışı faizi yok etme üzerine kurulu. Çünkü İslam ekonomisi faizle çalışan bir ekonomi değil. Başkan Erdoğan da İslamcılık’tan kazandığı İslami ekonomi modeli düşüncelerinde bir hayli ısrarlı.
Değişen ne oldu?
Aslında değişen bir durum yok.
Naci Ağbal zaten faizi en yüksek noktalara çıkarıyordu. Piyasa olumlu tepki vermişti. Yerine gelen Kavcıoğlu farklı gibi olsa da aynı.
‘Faiz sebep, enflasyon sonuç’ söylemi ve tezini benimseyen Kavcıoğlu ne yapacak?
Aynı şeyleri.
Faiz aynı yüksek seyrinde devam ediyor ve edecek.
Aksi bir durum olsaydı, Kavcıoğlu göreve gelir gelmez toplantı yapar ve faizdeki yükselişe engel olurdu ama olmadı ve neler söyledi:
‘Enflasyonda kalıcı düşüş hedefiyle şeffaflık ve öngörülebilirlik ilkeleri doğrultusunda çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Görevimizi tüm paydaşlarla iletişim kaynaklarını etkin tutarak yürütmeye devam edeceğiz….’
Sorun enflasyonsa, üretim olmadan enflasyon sorununu aşmak zor.
Üretim ve ihracatla piyasanın rahatlaması en önemli geçer akçe. Yabancı sermayenin yatırım yapması ve TL ile yapılan işlemlerin değer kazanması için uygun ortama ihtiyaç var.
Enflasyonu önlemenin ilk kuralı da güven veren ortamı sağlamak. İstanbul Sözleşmesi’nden gece kararnamesiyle çıkılması güven ortamını baltaladı.
Yani kısır döngüye girildi.
Ak parti-MHP koalisyonunda taraflar başına buyruk istediklerini yapıyorlar.
Ankara’nın karışık olmasının sebebi de bu.
Birisi Kürtler, HDP ve Selahaddin Demirtaş konusunda; diğeri de İslamcılık ve yönetimdeki İslamcılık ayarları konusunda.
Manevra alanı kalmaması da tarafların alternatiflerinin bitmesi.
İkisi de koalisyonu bırakamıyorlar.
Bu yüzden Ak parti de MHP ve Bahçeli de seçim istemiyorlar. İki liderin de yaşı ileri ve tekrar baştan başlayacak durumları yok. Ahir ömürlerinde şimdiki konumlarını bırakmak kötü olur. Seçim olursa konumları riske gireceği için iki parti ve lider de sıkışıp kalmış durumdalar.
Ekonominin böyle kötüleşmesiyle kim zarar görüyor?
Her zamanki gibi HALK.
Onlara da sabır dileyen kimler?
Diyanet ve Ayasofya İmamı.
Sevgi ve Bilgiyle kalın