- Kılıçdaroğlu: MİT onun emrinde, bizim gizli kapaklı görüşmemiz varsa çıksın açıklasın - 29 Nisan 2023
- Demir Grup Sivasspor 1 – 3 Fenerbahçe.. - 29 Nisan 2023
- Yurt dışına kayıtlı seçmenler oy vermeye başladı.. - 29 Nisan 2023
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said ile bir araya geldi. Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndaki görüşme basına kapalı gerçekleştirildi.
Baş başa görüşmenin ardından, heyetler arası görüşmeye geçildi. Toplantıda, Türk heyetinden Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı Hakan Fidan da yer aldı. Görüşmelerin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tunus Cumhurbaşkanı Said ile düzenlediği ortak basın toplantısında konuştu.
Dost ve kardeş ülke Tunus’ta bulunmaktan, Cumhurbaşkanı Said’in göreve başlamasından bu yana Tunus’u ziyaret eden ilk Cumhurbaşkanı olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Erdoğan, Said’i bu göreve yüzde 70 gibi bir oy almak suretiyle seçilmesinden dolayı kutladı.
Türkiye ile Tunus arasındaki iş birliğinin her alanda, gerek siyasi gerek askeri, ekonomik, kültürel alanlarda, turizm alanında dayanışmanın güçlenerek devamından yana olduğunu yaptıkları görüşmede ifade ettiğini aktaran Erdoğan, Türkiye bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Tunus’un yanında olmayı sürdüreceğini söyledi.
Bugün çok verimli görüşmeler yaptıklarını ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu: “Kendisiyle ikili ilişkilerimizi ele alırken bölgesel anlamda da konuları etraflıca ele aldık. Fakat şu an itibarıyla malum 1 milyar 100 milyon dolar gibi bir ticaret hacminin yeterli olmadığını, bunu çok daha yukarılara taşımamızın gereği üzerinde özellikle duruyorum. Hele hele inşallah şöyle hükümetin de kısa zamanda kurulmasından sonra gerek en üst düzeyde cumhurbaşkanları olarak gerekse hükümetler olarak yapacağımız çalışmalarla bu süreci hızlandırmanın faydalı olacağına inanıyorum.”
Libya’nın istikrarının başta Tunus gibi komşu ülkeler olmak üzere tüm bölge açısından taşıdığı önem üzerinde durduklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
“Zira biz bu acıyı çok çektik. İşte Suriye’den şu anda bize yaklaşık 4 milyona yakın mülteci geldi. Bütün bu mültecilerin 8 yıldır her şeyiyle ilgileniyoruz. Aynı şekilde Libya’dan da malum Tunus’un güneyine doğru bu bölgede 500 bine yakın bir mültecinin olması tabi kime yüktür? O da Tunus’a ciddi bir yüktür. Bu yükün altından bir an önce kalkmak gerekiyor. Tabi bunlar daha sonra öyle bir hal alıyor ki, terörize bir durum ortaya çıkıyor ve bu terörize durum da oradaki halkları ciddi manada rahatsız ediyor. Bu bakımdan Libya’daki bu olumsuz gelişmeler sadece Libya’da kalmıyor, aynı zamanda komşu ülkeler ki başta Tunus buradan ciddi manada rahatsız oluyor. Bunları da değerlendirme fırsatımız oldu. Tabii bizim Libya’da bir an evvel ateşkesin sağlanarak siyasi sürece dönülebilmesi amacıyla atabileceğimiz adımlarla bu çerçevede yürütebileceğimiz iş birliği neler olabilir, bunların üzerinde durma fırsatımız oldu.”
Tunus bölgede istikrarın unsuru
Biz
Tunus’u bu bölgede istikrarın bir unsuru olarak gördüklerini ve
birlikte atılacak adımları konuştuklarını anlatan Erdoğan, “Libya’da
istikrarın sağlanması yönündeki çabalara Tunus’un çok değerli ve yapıcı
katkıları olacağı inancındayım ve bu düşüncelerle bugünkü istişareleri
ele aldık ve bu değerlendirmeleri yaptık.” ifadelerini kullandı.
Bunun yanında TİKA’nın Tunus’ta inşa edeceği hastane konusunda bir mutabakat sağlandığını aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:
“İnşallah
en kısa zamanda bunun protokolünü de imzalamak suretiyle adımlarını
atacağız. Bunun yanında bir diğer konu da yine değerli kardeşimle
görüştüğümüz o da tabii şu anda ihracına yönelik adımlar atılabilecek,
biz de çünkü zeytinde önemli bir ülkeyiz. Fakat tabii Tunus’un da ihraç
ürünlerinin başında şu anda hasadın bol olması sebebiyle zeytin var. Bu
konuyu da gerek Ticaret Bakanlığımız, gerek Tarım ve Orman Bakanlığımız
onlarla ele almak suretiyle bizim için gerekli olanı, biz de ihraca
yönelik üçüncü ülkelere ne gibi adımlar atabiliriz bunları değerlendirip
inşallah bunun adımını da tabii atmanın faydalı olacağına özellikle
inanıyorum. Bu çalışmaları yapacağız. Tabii bir de malum hurma konumuz
var. Daha önce biz Tunus’tan bayağı hurma aldık. Şimdi ramazan geliyor
artık, yılı deviriyoruz, bundan sonra tabii ramazanda özellikle hurma
tüketimi bizde iyidir.”
“Cezayir, Tunus, Katar’ın olmayışı eksiklik”
Bir soru üzerine Erdoğan, her şeyden önce Libya gibi halkının neredeyse tamamına yakınının Müslüman olduğu bir ülkenin sorunlarını, sıkıntılarını kendi içinde siyasi bir yöntemle çözmesinin en isabetli yol olduğunu düşündüğüne işaret etti.
Bu konuda öyle veya böyle bir Berlin süreci başlatıldığını anımsatan ve bu süreçte Cezayir, Tunus ve Katar’ın olmayışını eksiklik olarak gördüğüne dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bu eksikliği Sayın (Angela) Merkel’e ifade ettim, giderilmesinin doğru olacağını söyledim. Kendileri de bu konuda ‘bir değerlendirme yapmamda fayda var’ dediler. Sayın (Vladimir) Putin ile de görüştüm. bu düşünceme aynen kendisinin de katıldığını söyledi. Dün Boris Johnson ile de görüştüm, ona da yine bu ülkelerin sosyopolitik olarak bu bölgenin yani Libya’nın yapısını en iyi bunların bildiğini söyledim, dolayısıyla onların böyle bir sürecin içinde olmasının çok çok faydalı olacağını ifade edince Johnson, ‘aynen bu düşünceyi benimsiyorum, Merkel ile de paylaşacağım’ dedi. Kanaatimiz bu.”
Bir başka soru üzerine Erdoğan, “Bu ara bildiğiniz gibi Türkiye’nin veya Türkiye’ye karşı yaptırım heveslilerinin sayısı artmaya başladı. Tabii Yunanistan’ın Libya’yla ne alakası var onu anlamakta ben zorlanıyorum.” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bir defa şu anda Yunanistan’ın ne kıta sahanlığıyla bu işin alakası var ne de aramızdaki özellikle Libya ve Türkiye arasındaki şu anda mevcut bantla bunun bir alakası var. Kıta sahanlığıyla alakası yok, münhasır ekonomik bölgeyle ilgi ve alakası yok. Münhasır ekonomik bölgede malum sadece Kuzey Kıbrıs ve Güney Kıbrıs’ın orada belli lotları var. Bunun dışındaki diğer alanda ise bizim Libya ile Türkiye arasındaki bağlantı bellidir ve bu konuda da yetki sahibi olan iki ülke vardır o da Libya’dır, Türkiye’dir. Libya’nın şu anda biliyorsunuz resmi olarak bir Başbakanı (Fayiz es-Serrac) var.
O da Sayın Serrac’dır. Ve bizler de Sayın Serrac’la bu görüşmeyi heyetiyle beraber İstanbul’da kendilerini ağırladık, kendileriyle beraber yetkili arkadaşlarımızla oturduk, müzakeresini, değerlendirmelerini yaparak imzalar atıldı ve Türkiye Büyük Millet Meclisinden de biz bu mutabakat metnini de anlaşmayı da geçirmiş bulunuyoruz. Bundan sonraki süreci de bu istikamette devam ettireceğiz. Yunanistan’ın burada herhangi bir söz sahibi olması diye bir şey söz konusu değildir. Tabii şunu da bunların bilmesi lazım artık devir o geçmiş devir değildir. Geçmişte bir çok anlaşmaları bunlar farklı şekilde yapmış olabilirler ama şu anda böyle bir Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti de yoktur, bunu da bilmeleri lazım.”
Libya’ya asker gönderilmesi
Cumhurbaşkanı
Erdoğan, Türkiye’nin Libya’ya asker gönderebileceği konusundaki
açıklamaların hatırlatılması üzerine “Biz hiçbir yere bir defa bugüne
kadar davetsiz misafir olmadık. Herhangi bir davet olursa tabi ki bunu
değerlendiririz, adımlarımızı da buna göre atarız.” değerlendirmesini
yaptı.
“Aslında şu andaki münhasır ekonomik bölgeyle ilgili
atılan adım, bunun yanında özellikle de mutabakat metninin içinde yer
alan maddelerin hepsi aslında bir adımın ön sesleridir ve bu konuyla
ilgili olarak da bazı görüşmeleri yapmış bulunuyoruz.” diyen Erdoğan,
konuşmasına şöyle devam etti:
“Fakat sormak lazım, acaba şu anda
Libya’da bulunan ve bunun 5 bini Sudan’dan, 2 bini Rusya’dan Wagner diye
gelenler oraya hangi sıfatla geldiler, orada ne işleri var, hangi
bağlantıları var? Bunları medya olarak sizin sormanız lazım. Türkiye ise
böyle bir daveti aldığı zaman davete icabet de eder. Niye? Aramızda en
azından bir mutabakat metni var, bir münhasır ekonomik bölgeyle ilgili
anlaşmamız var, yani birbirimizle böyle bir bağımız var ama bunların
hiçbir bağı yok. Hiçbir bağı olmadığı halde bunların orada ne işi var?
Bunları sormak lazım.
Bir diğer olay, (Halife) Hafter meşru
değildir, gayrimeşrudur. Gayrimeşru olarak Hafter durumdan vazife
çıkarıyor. Serrac orada biliyorsunuz bir Mutabakat Hükümetinin
Başbakanıdır, böyle bir durumu var ve uluslararası alanda karşılığı olan
odur ama diğerinin böyle bir karşılığı da yoktur. Dolayısıyla, biz
uluslararası karşılığı olan bir Serrac’ın attığı adımlarla biz de
beraber adım atıyoruz, ama Hafter’in böyle bir vasfı, böyle bir sıfatı
yok. Onlar durumdan vazife çıkararak yine bazı ülkelerle parası bol
olan, silahları, imkanları bol olan ülkelerle bu tür adımları atıyorlar.
Lütfen bunları da görelim ve ona göre Libya’daki kardeşlerimizi bunlara
ezdirmeyelim, yedirtmeyelim.”
TİKA’nın Tunus’taki faaliyetleri
Bir
başka soru üzerine Erdoğan, TİKA’nın Tunus’ta inşa edeceği hastane
konusunda bir mutabakatın sağlandığını söylediğini ve en kısa zamanda da
bir protokolün imzalanacağını ifade ettiğini anımsattı.
Tunus
için en önemli ihraç ürünü olan hurma konusunda yaklaşan ramazan öncesi
tüccarlar, ithalat-ihracat, bu işlerle uğraşanların bu konuya
eğileceğine inandığına değinen Erdoğan, şunları söyledi:
“Bir
diğeri de tabii zeytin noktasında Tunus’ta bu yıl bolluk var, hasat bol,
tabii bizde de bolluk var. Fakat biz buna rağmen Ticaret Bakanlığımızla
bu konuyu ele alarak Tunus’tan zeytin ithali söz konusu olabilir mi
veya üçüncü ülkelere zeytin ihracında Tunus’la bir dayanışma içinde
olabilir miyiz, bunların bir değerlendirmesini yapacağız. Tabii bunun
dışında birçok konular var, özellikle fosforik asit konusunda bazı
adımlar atmamız, bunun yanında yine kimyasal gübre konusunda bazı
adımlar atabiliriz, dökme demir konusu, hurda konusu, bunların ithaliyle
ilgili de biz çalışmalarımızı yapacağız, bunlarla ilgili olan
sanayicilerimizi de uyaracağız.”
Tunus Cumhurbaşkanı Said
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said de konuşmasında, mevkidaşı Erdoğan ile “Tunus zeytinyağı ve hurması”nın bulunduğu öğle yemeğinde sağlık, tarım ve diğer tüm sektörlerde iş birliğinin yanı sıra ekonomik, toplumsal ve siyasi meseleleri ele aldıklarını belirtti.
Said, Türkiye ve Libya arasında imzalanan mutabakata ilişkin bir soru üzerine şunları kaydetti: “Libya meselesini tüm yönleriyle masaya yatırdık. Ancak, Türkiye ve Libya arasında imzalanan mutabakat zaptı, iki ülke arasındaki sınırları belirliyor. Bu iki ülke arasındaki bir mesele. Tunus’u kapsamıyor. Bazı ülkelerin bu konuya ilişkin çekinceleri olabilir. Ancak dediğim gibi bu bizim Türkiye veya Libya ile meselemiz değil.”
Said, Erdoğan ile gerçekleştirdiği görüşmede ayrıca Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA), Tunus’ta inşa etmeyi planladığı hastane projesini değerlendirdiklerini kaydetti. Cumhurbaşkanı Said, “Türkiye ile iş birliğinin tüm alanlarda daha verimli ve geniş ufuklar taşıdığını” belirtti.