Erdoğan: Ülkemiz artık şahlanış dönemine giriyor

0

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TOBB Türkiye Ekonomi Şurası’na katıldı. “Daha Kıbrıs meselesinin ne olduğunu, Maraş’ın açılmasının ne anlama geldiğini bilmeyen birine ekonomiyi izah etmek mümkün değildir.” diyen Erdoğan, şunları söyledi:

“Ömrü boyunca devletten aldığı maaş dışında tecrübesi olmayanların kürsülerden esip gürlemesi teneke tıngırtısından öte anlama sahip değil. Kendisine ait doğru yanlış hiçbir fikri, projesi, hayali olmayan, dışarıdan ve içeriden yazılan senaryoların tetikçiliğini yapmak dışında müktesebatı bulunmayanların ekonomiyle ilgili ahkam kesmesi gerçekten gülünçtür. Proje kişiliklerle, bilhassa yalanları, iftiraları önlerine konduğu halde yüzleri kızarmayan siyaset bezirganlarıyla işimiz olmaz.

Yüksek faize yatırımcımızı ezdirmememiz gerekiyor. Şimdi önümüzde yeni bir dönem var. Artık çok daha güçlü bir şekilde üretime, yatırıma, istihdama ve ihracata odaklanmamız gerekiyor. Artık vites yükseltmenin bile yeterli olmadığı, araç değiştirmenin gerektiği bir dönemdeyiz. Bunun için ne gerekiyorsa yapmaya kararlıyız.

Değerini salgın döneminde daha iyi anladığımız şehir hastaneleri ile genel sağlık sigortası sistemimiz başlı başına bir başarı hikayesidir. Maruz kaldığımız saldırılar sebebiyle istiklal ve istikbal mücadelemize yoğunlaşırken yatırımları ve ekonomiyi de ihmal etmedik.

Gerçekleştirilen reformlarla Türkiye’yi iş yapma kolaylığı endeksinde 27 basamak yükselterek 190 ülke arasında 33. sıraya yerleştirdik. Eylül ayına ilişkin öncü verilerle üçüncü çeyreği güçlü bir büyüme ile kapatacağımız artık kesinleşmiş oldu. Mali disiplini koruyarak, büyüme ve istihdam odaklı bir anlayışla yolumuza devam edeceğiz. Enflasyonla mücadele en önemli önceliğimiz. Hedefimiz bir an önce tek haneli enflasyon rakamlarına ulaşmaktır. Ülkemiz hazırlık devrini geride bırakıp artık şahlanış dönemine giriyor. İnşallah önümüzdeki yıl tüm bu zorlukları geride bırakmış olarak bugünleri acı bir tebessümle yad edeceğiz.”

Konuşmasına katılımcıları selamlayarak başlayan Erdoğan, video konferans aracılığıyla da olsa katılımcılarla bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti ifade etti. “‘Kalpten kalbe bir yol vardır görülmez, gönülden gönüle gider yar oy’ diyen aşık gibi bizim de sizinle aramızda gönülden gönüle kurulu bir köprü var.” ifadesini kullanan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Biz buralara gökten zembille inmedik, vesayetin paraşütüyle de gelmedik, dededen, babadan miras, aristokratik kanallardan da vasıl olmadık. Hayatın merdivenlerini teker teker tırmanarak, milletimizin her kesimi ile hemhal olarak, zorlukları ve imkanları bizzat tecrübe ederek buralara geldik. Ömrü boyunca devletten aldığı maaş dışında bir iş, üretim, istihdam tecrübesi olmayanların kürsülerden esip gürlemeleri teneke tıngırtısının ötesinde bir anlama sahip değildir. Bunların önlerine konan kağıtlardaki rakamların ne anlama geldiğine ilişkin en küçük bir fikirleri olmadığını en iyi sizler biliyorsunuz. Daha Kıbrıs meselesinin ne olduğunu, Maraş’ın açılmasının ne anlama geldiğini bilmeyen, orada Türkiye’nin Cumhurbaşkanının başkanlığındaki heyetle verdiği görüntünün diplomatik mesajını anlamamış birine ekonomiyi izah etmek de mümkün değildir.

Kaldı ki Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı bunları davet ediyor ve bu davete icabet etmiyor, ben oraya gittim ‘e niye bizi de yanında götürmedi’ havasına girerek yine beni eleştirmeye kalkıyor. Ya, bununla sana ekmek çıkmaz, boşuna uğraşma. Senin bir defa Kuzey Kıbrıs diye bir aşkın var mı? Bu bir. İki, Kapalı Maraş bölgesini açmak diye bir tezi savunmak böyle bir anlayışın var mı? Yok. Aynı şeyleri bunlar Azerbaycan’da yapmadı mı, aynı şeyleri bunlar Suriye’de yapmadı mı, aynı şeyleri bunlar Libya’da yapmadı mı? Yaptı ve şimdi de kalkmışlar bunları konuşuyorlar. Kendisini ait doğru yanlış hiçbir fikri, hiçbir projesi, hiçbir hayali olmayan dışarıdan ve içeriden yazılan senaryoların tetikçiliğini yapmak dışında müktesebatı bulunmayanların ekonomiyle ilgili ahkam kesmesi gerçekten gülünçtür. Azıcık bir samimiyet görsek herkes gibi onlarla da çok daha farklı bir şekilde oturur, konuşuruz. Ama bizim milletimize sözümüz ve saygımız gereği proje kişiliklerle, proje kadrolarla, proje siyasetlerle, bilhassa da yalanları ve iftiraları önlerine konduğu halde yüzleri kızarmayan siyaset bezirganlarıyla işimiz olmaz.” 

Her zaman söyledikleri gibi muhataplarının millet olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Milletimizin bağrından çıkıp gelen tüm kesimlerle bizim iş dünyamızdır. Her husus gibi ekonomi de sanayi de ticaret de bir gönül işidir, bir adanmışlık işidir. Biz kendisi de esnaflıktan, ticaretten gelen bir siyasetçi olarak daima girişimcilerimizle, sanayicilerimizle, ticaret erbabımızla, esnafımızla, sanatkarımızla bir arada olduk.” diye konuştu.

“Babayiğit aradığımda hemen sizler çıkıp bu işe talip oldunuz”

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin genel kurullarına, şuralarına ve çeşitli etkinliklerine katılmaya özel önem verdiklerine dikkati çeken Erdoğan, “Ülkemizin asırlık rüyası olan yerli otomobil için babayiğit aradığımda hemen sizler çıkıp bu işe talip oldunuz. Milletimizin huzurunda verdiğiniz sözü yerine getirerek adım adım Türkiye’nin otomobili projesini hayata geçirdiniz. İnşallah bu güzel projeyi yine sizlerle birlikte neticeye ulaştıracağız. Aynı şekilde şehit Başbakan Adnan Menderes’in acı hatırası sebebiyle adı yaslı adaya çıkan Yassıada’yı sizlerle birlikte demokrasi ve özgürlükler adası haline getirdik.” değerlendirmesinde bulundu. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sene koronavirüs salgını sebebiyle her konuda olduğu gibi iş dünyasıyla hasbihallerinde de farklı bir dönem geçirdiklerini belirterek, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin bu yılki genel kurulunun ertelendiğini hatırlattı. 

Kendilerinin de bu durum sebebiyle video konferans aracılığıyla da olsa iş dünyasıyla bir araya gelmek istediklerinin altını çizen Erdoğan, “Önce ekranları başından bizi izleyen arkadaşlarıma, şu anda Kovid-19’a yakalanmış olan içinizde birçok arkadaşım var, hepsine Allah’tan şifalar diliyorum, geçmiş olsun diyorum. Rabbim en kısa zamanda inşallah tüm mesai arkadaşlarınıza kavuşmayı da nasip etsin. ‘Bu da geçer ya Hu” diyoruz, inşallah bu da geçecek.” dedi. 

“Yüksek faizin nelere mal olduğu ortada”

Ekonominin kalbinde faaliyet gösteren oda ve borsa temsilcilerinin 81 il ve 160 ilçede iş dünyasının nabzını en güzel şekilde yansıttıklarına inandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu arada özellikle yüksek faiz sebebiyle üretimin, ticaretin, ihracatın, istihdamın temsilcileri olan sizler sahada yaşananların tercümanı olarak karar vericilere yol gösteriyor, ışık tutuyorsunuz. Zira yüksek faizin nelere mal olduğu ortada. Yüksek faizle bizler gerçek anlamda yatırım yapabilir miyiz? Sizler bu işin içindesiniz. İstihdam üretebilir miyiz? Mümkün değil. Peki üretim yapabilir miyiz? O da mümkün değil. Peki ihracata yönelik ciddi adımlar atabilir miyiz? O da mümkün değil. Öyleyse bizim bu noktada çok daha dikkatli olmamız lazım ve yüksek faize yatırımcımızı ezdirmememiz gerekiyor. Bunun için ekonomiyle ilgili her konuda iş dünyamızla ve onların temsilcileri olan sizlerle istişare etmeye özel önem veriyoruz. Aldığımız tüm kararlarda, attığımız tüm adımlarda sizlerle birlikte oluşturduğumuz ortak akıldan faydalanıyoruz. Sektörlerimizin ve şehirlerimizin sorunlarını, taleplerini, beklentilerini sizlerle birlikte konuşuyor, tartışıyor ve birlikte çözüm yolları geliştiriyoruz.”

Türkiye’nin son 18 yıldır büyük mesafe kat ettiği demokrasi ve kalkınma yolculuğunda 365 oda ve borsanın lokomotif vazifesi gördüğünü vurgulayan Erdoğan, “Her oda ve borsamız kendi üyelerine çağın gerektirdiği en ileri hizmetleri vermenin yanında Türk ekonomisine de çok önemli katkılarda bulundu. Ben birçok sanayici, birçok iş adamlarımızla oturup konuştuğumuzda hepsi nasıl battığını, nasıl bittiğini anlatırken hep bana şunu söylerlerdi, neydi o? ‘Beni faiz batırdı, beni faiz bitirdi, şu kadar faiz ödedim, şu kadar faiz ödüyorum’ bunu söyleyen insanlara zulmetmek var mıdır. İnşallah biz bunları da tersine çevireceğiz, bundan sonra da sizlerin azmi, çalışkanlığı, dirayeti ve kabiliyetiyle önümüze çıkartılan engelleri birer birer aşarak hedeflerimize doğru yürümeye devam edeceğiz.” değerlendirmesinde bulundu. ​​

“Şimdi önümüzde yeni bir dönem var” 

Yüksek faizden arındırılmış, istihdamdan finansmana, özellikle nakit akışından teşviklere kadar ihtiyaç duyulan çok sayıda destek paketini hayata geçirdiklerini belirten Erdoğan, bugüne kadar uygulanmış en büyük kredi paketleri, Kredi Garanti Fonu kefaletleri ve istihdam teşviklerinin de bu dönemde başlatıldığını dile getirdi.

Salgından olumsuz etkilenen onlarca sektörde vergi ve primleri 6 ay ertelediklerini anlatan Erdoğan, birikmiş kamu alacaklarına uzun vadeli yapılandırma getirdiklerini, bununla ilgili kanunun da Mecliste kabul edildiğini anımsattı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi önümüzde yeni bir dönem var. Artık çok daha güçlü bir şekilde üretime, yatırıma, istihdama ve ihracata odaklanmamız gerekiyor. El birliğiyle bu sıkıntılı dönemi de tıpkı öncekiler gibi geride bırakıp inşallah büyük ve güçlü Türkiye hedefine ulaşacağız. Sizlerden müteşebbisimizin, üreticimizin yanında bir Cumhurbaşkanına ve yönetime sahip olduğunuzu asla unutmadan gayretinizi artırmanızı, azminizi güçlendirmenizi istiyorum.” diye konuştu. 

Türkiye olarak reformlar ve başarılarla dolu sürdürülebilir büyümeyi politikalarının merkezine aldıkları 18 yılı geride bıraktıklarına işaret eden Erdoğan, topyekün kalkınma anlayışıyla 81 vilayetin tamamında her haneye ve insana dokunan hizmetler gerçekleştirdiklerini söyledi. 

Piyasa ekonomisi anlayışıyla, rekabeti esas alan şeffaf ve öngörülebilir politikalarla Türkiye’yi kalkındırıp güçlendirdiklerini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti: 

“Bugün yaptığımız gibi her kesimle istişare halinde olmaya özel ehemmiyet verdik. Türkiye tarihinin en büyük demokrasi ve kalkınma hamlesi bizim dönemimizde başladı. Milli gelirimizi 236 milyar dolardan 950 milyar dolara, ihracatımızı 36 milyar dolardan 152 milyar dolara çıkardık. Kişi başına düşen milli gelirimizi 12 bin 500 dolara kadar yükselterek ülkemizi üst-orta gelirli ülkeler grubuna dahil etmiştik. Ülkemize gelen doğrudan yatırımlar 138 milyar doları bulmuştu. Yüzde 32 olan enflasyon oranını yüzde 4’lere kadar indirmiş, faizleri tarihin en düşük seviyelerine getirmiştik. Ülke ve millet olarak 2023 hedeflerimize doğru emin adımlarla yükselirken bir anda içeride ve dışarıda büyük bir saldırı dalgasıyla karşılaştık. Gezi olayları ile başlayıp sınırlarımızın kuşatılmasına, darbe girişiminden ekonomimize kurulan tuzaklara kadar bütün bunlara uzanan bu saldırıların hepsini de hamdolsun birer birer boşa çıkardık. Maruz kaldığımız saldırılar sebebiyle tüm gücümüzle istiklal ve istikbal mücadelemize yoğunlaşırken, yatırımları ve ekonomiyi de ihmal etmedik. Bu tarihi mücadele döneminde bile Türkiye’yi yüzlerce büyük proje ile donattık.”

“İmkansız denilen nice başarılara imza attık”

Erdoğan, kendini savunmanın ötesinde bölgesel ve küresel bir güç olma yolunda çok önemli adımlar attıklarına işaret ederek, “Yapılamaz denilen nice harekatları yaptık, imkansız denilen nice başarılara imza attık. Güçlü sanayi altyapımız, zengin insan kaynağımız ve yeniliğe odaklı çalışkan girişimcilerimiz sayesinde her zorluğu aşacak yeni yollar bulduk. Savunma sanayinde ülkemizin geldiği yer, tüm dünyada hayranlıkla takip ediliyor.” dedi. 

İstanbul’a kazandırdıkları üçüncü havalimanının Türkiye’nin 2053 vizyonunun en önemli altyapılarından biri olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti: 

“Eğitimden sağlığa, ulaşımdan enerjiye her alanda gerçekten tarihi öneme sahip projeleri işte bu mücadele döneminde hayata geçirdik. Değerini salgın döneminde çok daha iyi anladığımız şehir hastaneleri ile kapsamlı Genel Sağlık Sigortası sistemimiz bile başlı başına bir başarı hikayesidir. İşte İstanbul’da Atatürk Havalimanı’nda ve Sancaktepe’de 1008’er odalı hastaneleri 2 ay gibi bir sürede yaptık ve uçak inecek 5 dakikada hastaneye ulaşacak. Sancaktepe’de uçak yine orada havalimanına inecek 5 dakikada hastaneye ulaşacak. Niye yaptık bunları? Bütün bu Kovid olayıyla mücadele için.”

“Dünya ile birlikte Türkiye’de yeni bir döneme giriyor”

Erdoğan, yine aynı şekilde devasa bir hastaneyi Başakşehir’de yaptıklarını ve bu hastane ile de salgınla mücadelede çok önemli adımlar attıklarını vurgulayarak, şöyle konuştu:

“Yatırımcılarımızın önünü açmak için gerçekleştirdiğimiz reformlarla ülkemizi iş yapma kolaylığı endeksinde 27 basamak birden yükselterek 190 ülke arasında 33’üncü sıraya yerleştirdik. Bunun anlamını şöyle küçük bir örnekle anlatacak olursak, 2002’de iş yeri açma süresi 38 gün iken bu süreyi 7 günün altına kadar düşürdük. Şimdi ise salgının ortaya çıkardığı değişim süreciyle dünya ile birlikte Türkiye de yeni bir döneme giriyor. Ülkemiz yatırımın, üretimin ve ticaretin yükselen merkezlerinden biri olarak gösteriliyor. Artık vites yükseltmenin bile yeterli olmadığı, araç değiştirmenin gerektiği bir dönemdeyiz. Bunun için ne gerekiyorsa yapmaya kararlıyız.” 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir süredir çalışmalarını sürdürdükleri hukuk ve ekonomi reformlarının bu yeni dönemin hazırlıkları olduğuna işaret ederek, şunları söyledi: 

“Türkiye’nin en köklü demokrasi ve ekonomi reformlarını gerçekleştirmiş bir yönetim olarak, önümüzdeki dönemde ihtiyaç duyulan değişimleri hayata geçirmek de elbette bizim görevimizdir. Temelini attığımız, tabiri caizse kaba inşaatını tamamladığımız binamızı artık nihai hale getirecek atılımın eşiğindeyiz. İnşallah ülkemiz hazırlık devrini geride bırakıp artık şahlanış dönemine giriyor. Yerli ve uluslararası yatırımcılar için her anlamda en uygun şartları sağlamaya devam edeceğiz. Üretim, istihdam, ihracat ve büyümede ülkemizin olumlu yönde ayrıştığını göreceğiz. Eylül ayına ilişkin gelen öncü verilerle ise üçüncü çeyreği güçlü bir büyümeyle kapatacağımız artık kesinleşmiş oldu. Eylül ayında sanayi üretimimiz hem aylık hem de yıllık bazda artarak en önemli bir başarıya imza attı.”

“Yılı pozitif bir büyümeyle bitireceğimize inanıyorum”

Recep Tayyip Erdoğan, sanayi ve ticaret sektöründeki adımlarla hizmet sektörleri toplamında ciro endeksinin eylül ayında yıllık yüzde 26,2 arttığını belirtti.

Bütün bunlarla beraber salgının yol açtığı ve halen devam eden kimi zorluklara rağmen yılı da pozitif büyümeyle bitireceklerine inandığını ifade eden Erdoğan, “Fiyat istikrarını ve finansal istikrarı birlikte sağlayacağız. Bunun için enflasyonla mücadele de en önemli önceliğimizdir. Hedefimiz bir an önce tek haneli enflasyon rakamlarına ulaşmaktır. Mali disiplini koruyarak, kamu finansman kalitesini artırarak, yapısal ve mikro reformları hayata geçirerek, değişim çizgimizden sapmayarak büyüme ve istihdam odaklı bir anlayışla yolumuza devam edeceğiz.” diye konuştu. 

Önlerindeki sorunları, piyasa ekonomisi kurallarına uygun şekilde çözeceklerini vurgulayan Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Salgının önüne geçmek için aldığımız tedbirlerin yol açtığı sıkıntıların elbette farkındayız. Devlet olarak elimizdeki imkanları sonuna kadar kullanarak bu sıkıntıları azaltmanın gayreti içindeyiz. İnşallah önümüzdeki yıl tüm bu zorlukları geride bırakmış olarak bugünleri acı bir tebessümle yad edeceğiz. Sorumluluğumuzun ağır olduğunu biliyoruz ama milletimize olan güvenimiz, enerjimiz, şevkimiz, azmimiz daha da büyüktür. Ülkemizi bugünkü bölgesel ve küresel liderlik seviyesine sizlerle birlikte getirdik. İnşallah yaşadığımız sıkıntıları yine sizlerle birlikte aşacak, hep birlikte büyük ve güçlü Türkiye hedefine ulaşacağız.”

YORUM YAZ

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz