1984 yılında Ankara Ziraat F., Zootekni B.’nü bitirdi. 1997'de Birleşik Krallık, U. of Aberdeen’de yüksek lisans, 2007'de Ankara Ü., Fen Bil. Enst. (Zootekni B.)’nde doktora çalışmasını tamamladı.
Mesleği ziraat dışında, Çerkez Kültürü ve Alevilik gibi sosyal alanlarda da amatörce akademik çalışmalar yapmaktadır.
Kitap okumak ve motosiklet kullanmak özel ilgi alanlarıdır.
“Hayvanları sevmeyen, insanları da sevmez” görüşünü savunan, hararetli bir hayvan sever ve hayvan hakları savunucusudur.
- Elveda - 23 Şubat 2023
- Prof. Dr. Celal Şengör’ü Nasıl Bilirim? - 22 Şubat 2023
- Sayın Bahçeli, Allah Rızası İçin, Şu Millet İttifakının CB Adaylığı Konusuna da Bi El Atsan!.. - 21 Şubat 2023
Michael Gerard Tyson, ya da bilinen adıyla Mike Tyson. 30 Haziran 1966 doğumlu, 1985’ten 2005’e kadar boks maçları yapan, Amerikalı eski bir ağır sıklet profesyonel boksördür.
Kariyerinin ilk yıllarında “Demir Mike” (Iron Mike) ve “Dinamit Çocuk” (Kid Dynamite) lakapları ile anılmıştır.
Daha sonra “Gezegenin En Sert Erkeği” (The Baddest Man on the Planet) olarak anıldı. Fakat en çok bilinen lakabı “King Kong”dur.
Mike Tyson, tüm zamanların en ünlü ve yetenekli ağır sıklet boksörlerinden biri olarak kabul edilir.
1987’den 1990’a kadar rakipsiz dünya ağır sıklet şampiyonu olarak hüküm sürdü. Tyson ilk 19 profesyonel dövüşünün 12’sini ilk rauntta nakavt ile kazandı.
20 yaşında iken ilk dünya şampiyonluğu kemerini elde eden Tyson, ağır sıklet şampiyonluğu kazanan en genç boksör olma rekorunu halen elinde tutmaktadır.
Boks sporu konusunda dünyanın en büyük 3 kuruluşu olan WBA (World Boxing Association), WBC (World Boxing Council) ve IBF (International Boxing Federation)’dir.
Bu 3 spor kuruluşunun unvanlarını aynı anda elinde tutan ilk ağır sıklet boksör ve aynı zamanda bu unvanlarını arka arkaya kazanan tek ağır sıklet boksördür.
Tyson, 1992’de tecavüz suçundan yargılandı ve suçlu bulundu. 6 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ancak üç yıl sonra şartlı tahliye ile serbest bırakıldı.
1997’de Evander Holyfield ile rövanş maçına çıkan Tyson, Holyfield’ın kulağını ısırıp, bir parçasını kopardığı için diskalifiye oldu.
Tyson, vahşi ve göz korkutucu boks stilinin yanı sıra ring içindeki ve dışındaki saldırgan ve tartışmalı davranışlarıyla biliniyordu.
Yaptığı boks maçlarında %88’lik nakavt yüzdesiyle, The Ring Dergisi’nin “Tüm Zamanların En İyi 100 Boksörü” listesinde 16. Sırada yer aldı.
Ayrıca Entertainment and Sports Programming Network (ESPN)’ün “Ağır Siklet Tarihinin En Sert Yumruk Atanı” listesinde ilk sırada yer aldı.
Sky Sports, onu “Belki de profesyonel bir ringe adım atan en vahşi dövüşçü” olarak tanımladı.
Ring dışında söylediği pek çok söz hafızalara kazınmıştır.
“Savaştığın herkes senin düşmanın değildir. Sana yardım eden herkes de dostun değildir. Hayatın bana öğrettiği buydu” (Everybody who fight you is not your enemy. Everybody who helps you is not your friend. That is what life taught me) sözleri onundur.
Ancak, söylediği bir söz açık ara öne çıkmaktadır.
Mike Tyson, dünya şampiyonluğu maçı için Evander Holyfield ile karşılaşacaktır.
Gazeteciler Evander Holyfield’ın yanına gider ve Mike Tyson’ı ringde yenmenin zor olduğunu, onu nasıl yeneceğini sorarlar. Evander Holyfield bu soruya;
-“Benim bir planım var” (I have a plan) der.
Aynı gazeteciler bu sefer Mike Tyson’ın yanına gelirler ve Evander Holyfield’ın bir planı olduğunu ve Mike Tyson’ı yeneceğini iddia ettiğini söylerler. Mike Tyson buna;
-“Ağzının ortasına yumruğu yiyene kadar herkesin bir planı vardır.” (Everyone has a plan until they get punched in the mouth.) cevabını verir.
Türkiye’de de önümüzdeki seçimlere dönük bazı planlar yapılıyor.
Yapılsın, zararı yok.
Ancak Mike Tyson Türkiye’de olsa ve Türkiye’deki siyasi ortamı bilseydi, eminim;
-“Oy veren seçmenden ağzının ortasına yumruğu yiyene kadar, herkesin bir planı vardır” derdi.
sn.hocam entellektüel birikiminiz muhteşem yazılarınızı takip ederek bilgi dağarcığımızı zenginleştiriyoruz.
seçmenin ağzına yumruğu yapıştırıp sonra da biraz faul kokacak şekilde beynine indirip seçim sandığına gömeceği kim veya kimler olacak.
bakalım zaman ne gösterecek.
Efedamat kardeşim,
Hak etmediğim övgünüze yine de teşekkür ederim. Beni tanıyanlar bilir, övgü yerine yapıcı eleştiriyi tercih ederim.
Övgü beni gururlandırıp, hatalı davranışlara itebilir.
Oysa yapısı eleştiri, yoldan çıkan/çıkmak üzere olan aracın tekrar yola dönmesi gibi beni hatadan koruyabilir.
Selamlar, saygılar sunarım