Görüntü o ki iktidar, bu korkunç cinayeti işleyecek!..

HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Kampana News’de 6 yaşındaki Yusuf Kerim Sayın‘la ilgili dikkat çekici açıklamalarda bulundu.

Yusuf Kerim’in annesi Gülten Sayın‘ın 21 Aralık 2022 tarihinden bu yana Sakarya Ferizli Cezaevinde yattığını hatırlatan Gergerlioğlu, doktorun “annesi olsaydı kemoterapi fayda sağlayabilirdi” dediğini aktardı. “Büyük bir dram yaşanıyor. Bir insanlık imtihanı yaşanıyor. Bakalım bu insanlık imtihanını da kimler kazanacak?” diyen Gergerlioğlu, şunları söyledi:

“Önemli bir medya grubu da görmezden geliyor. Mevzu bahis olan 6 yaşındaki bir çocuğun annesiz kalması ise siyaset denen bir şey olabilir mi? Din, mezhep, ideoloji ayrılığı diye bir şey olabilir mi? Bu masum bir çocuk. Hasta yatağında inliyor ve annesiz kalmış. Anne diye sayıklıyor.

Annesi bir takım gerekçelerle cezaevinde ve çocuğunun başına gelemiyor ve çocuğunun da fazla bir ömrü yok. Belki 3-4 ay içinde hayatını kaybedecek büyük ihtimal. Çünkü çok hızlı ilerleyen vahim bir kanser hastalığına sahip ve bu kanser hastalığının en hızlı ilerleyen türü. Mikroskop altında bile ilerlediğini gördüğümüz bir kanser türü. Şu an kemoterapi alıyor.

Şu an çok daha ağır bir tedavi denenecek. Onun da önemli kalp yan etkileri var. Durum oldukça vahim. Çocuk ağırlaşıyor, zayıflıyor, halsizleşiyor. 22 kiloydu, 17’ye düştü şu an sanıyorum 13-14’lere düşmüş olabilir. Çünkü oldukça bitkin durumda.

Çocuğumuz son günlerde maalesef yürümemeye başladı. Babası artık onu kucağına alıyor. Su denli kötüleşti ama anne hala başında yok. Bu anne çocuğunun başına gelemez mi? Yerin dibine girsin o yasalar. Bir annenin çocuğunun başına gelmesini engelleyen yasa mı olur Allah aşkına? Bu yasayı AK Parti-MHP Zulüm Cumhur İttifakı çıkarmıştır.

Legal bir bankaya para yatırmışsın, legal bir yurtta müdürlük yapmışsın sonra da terör örgütüne üye olmuşsun. Bu bir örnek değil yüz binlerce örnek var buna benzer. Bu en son örneği. Bu yasadan dolayı Yusuf Kerim Sayın’ın annesi infaz erteleme alamadı.

Bir anne için tarifi mümkün olmayan acı yaşandı. Baba bana başvurdu, anne cezaevinden mektup yazdı. Anne, baba çaresiz durumda, büyük dramlar yaşanıyor. Elimizden geldiği kadar gündem ettik. Halen Yusuf Kerim’in başına annesi gelmedi. Yasa değişikliği lazım.

Adil olmayan yargılamalarla gariban anneler cezaevine atılmış durumda. Onların yakınları cezalandırılıyor. Yusuf Kerim’in ne suçu var? Anneye terörist damgası vurmuşsun. Bu çocuğun annesi adli suçlardan mahkum olsaydı infaz ertelemeden yararlanabilecekti!

Adalet Bakanlığı Yusuf Kerim olayına duyarlılık göstermiyor. Neredeyse 1 ay olmuş Zulümat Bakanı Bekir Bozdağ’ın umurunda değil. Kendisi de kanser hastası ama iktidar ve kamuoyunun bir kısmının umurunda değil. Roma döneminde böyle zalimlik görülmedi.

Bu büyük bir zalimliktir. İnsanın en değerli varlığı çocuğudur, birileri için değersiz görülüyor. Bir genelge ile Yusuf Kerim’in annesini çıkarabilirlerdi, bir yasa teklifi ile bu ayrımcılığı ortadan kaldırabilirlerdi. Ocak başında yasa teklifi gelseydi anne de çıkıp çocuğunun başında olurdu. Hassasiyet gösterilmedi.

Annesine hasret şekilde hayata veda edecek gibi görünüyor, hastalık hızlı ilerliyor. Adalet Bakanlığının umurunda değil. Hastanede her çocuğun başında anne var, Yusuf Kerim’in başında annesi yok.
Anne-baba tutuklulukları yıllarca gündem ettim. 2 yıl önce yasa getirdiler, annenin mahpusluğunu erteleyeceklerdi, çok sevinmiştim fakat yasa Meclis’e geldikten sonra o yasa maddesi iptal edildi. ‘Muhaliflerin işine yarar, yasayı iptal edelim’ denildi.

Anne-baba tutuklulukların çocukları dede, nine, teyze, dayı yanlarında büyük sıkıntılar yaşıyorlar. Mahpusların hasta yakınları konusunda adli mahpuslar infaz erteleme alabilirken siyasi mahpus anne ve babalar infaz erteleme alamıyor. Biz bunu söyledik!

Anne-baba tutukluklar ile ilgili son yargı paketine bir madde halen ilave edilmedi. Mesele bu konularda mahpus birisi ise ne iktidar ne de kamuoyunun bir kısmının umrunda olmuyor. Bu acımasızlık ve zalimliktir Roma döneminde böyle bir zalimlik görülmedi. İnsaf diyorum.

İktidar hassasiyet gösterseydi bu anne, şu an çocuğun başında olacaktı. Görüntü o ki bu korkunç cinayeti işleyecekler. Allah korusun diyorum çocuk, annesi başında olmadan hasret bir şekilde ölecek gibi görünüyor. Çünkü hastalık hızla ilerliyor. Bakanlığın umrunda değil. Çocuk annesini göremediği için tedavi başarılı olamıyor çünkü bunu doktor diyor: ‘Ben de bir anneyim. Tüm bu hasta çocukların başında anneleri var ama bu çocuğun başında annesi yok. Annenin yeri ayrıdır. Bu çocuğun başında anne olsaydı verdiğimiz ağır kemoterapi fayda sağlayabilirdi.'”